İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Aşk Acısı Çekenlere Mektuplar

RabbitHole

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Mayıs 2009
Mesajlar
195
Reaction score
12
zCjHv.png


Merhaba dostum…

Öncelikle bilmeni isterim ki bu mektup aşk acısı için somut yöntemler içeren rehber bir kitap değildir. Çabucak ve sorunsuz bir şekilde aşk acısının üstesinden gelmenin hiçbir yolu yoktur. Bu mektup, acı ve kıskançlıkla kendini yiyip bitiren, kendindenki egoları yüzünden kendine ve partnerine keder veren insanlara da değildir. Ama kendim anladığım kadarıyla aşkın mantığını, bilinçaltı ile olan ilişkisini geniş bir perspektifte anlatabilirsem belki de kendini tanımana yardımcı olabilirim. Bu sebeple geçmişteki bastırılmış aşk acısını ya da şimdi yaşadığın derin üzüntüyü başka şeylerle bastırma yoluna gitmeyeceğin için bu acıyı yenmek senin için kısa bir süreyi alır.

Biliyorum benle konuşma fırsatın olsaydı, anlatacak çok şeyin olurdu. Yaşadığın aşkları ya da aşkı bana efsanevi bir şekilde anlatabilirdin. Geçmişindeki aşkın çok güzel olduğunu, çok değer verdiğini, sana yanlış yapıldığını bunları haketmediğini anlatabilirsin. Ya da yaptığın yanlışlardan dolayı büyük pişmanlığını dile getirebilirsin. Yaşadığının diğer insanlardan çok ama çok farklı olduğunu çok acı ve sıkıntılar çektiğini bana hemde çok inanarak söyleyebilirsin… ben bunların hepsine inanıyorum dostum…

Aşk acısı değişik durumlarda ortaya çıkar. Ya da biz bunları aşk zanneden egomuz yüzünden acı çekeriz. Her neyse… bu aşk acısı denen şey, erkeğin ya da kadının partnerinden bir süreliğine ya da dönmemek üzere ayrılması durumlarında ortaya çıkar.

Bu ayrılma sebepleri çeşit çeşit olabilir. O ayrılmış olabilir, sen ayrılmış olabilirsin, sizi ayırmış olabilirler… Ya da anlaşarak ayrılmış olabilirsiniz. Hatta neden ayrıldığınız üzerine sizinle oturup sabaha kadar çay içebilirim… hatta siz rakı bile içebilirsiniz. ama ben burda aşkınızın içindeki haklı ya da haksız durumlarla ilgilenmeyeceğim. Ben büyük resme bakacağım. Çünkü sorunları çözmeniz için önce sorunun dışından bakmanız lazımdır… Einsteğin ne güzel demiş… Beni tanıyanlar bilir ben internette, facebook gruplarında sağda solda kuantum düşünce ve çekim yasası anlayışları üzerine yazılar yazan ve konuşan biriyim. Ama bu mektup sağda solda konuştuklarıma çok benzemeyecek görüşündeyim…

Dostum bilmeni isterim ki, senin yaşadığın acının benzerini, daha üst sevyesini belki da daha alt sevyesini bende yaşadım. Uzun zaman zarfında bunu yendim.

Ama etrafımda aşk acılarını efsaneleştirmiş insanları gördükçe onları bişeylere ikna etmek ya da onlara anlayış göstermek arasında gidip geldiğim zamanlar oluyor. Ama biraz empati yaptığımda onların çektiği üzüntüyü derinden hissettiğimde acılarının çok üzün sürmemesini istiyorum. Biliyorum ki, bu istekden daha çok ondan özgürleşmekle alakalı… İşte bende o aşk acılarından alınacak olanın alınıp artık onları serbest bırakmanızı isteyeceğim…

Onca ilişkiden sonra anladım ki, aşk acısı faydalıdır. Evet bunu kabullenmek çok zor biliyorum. Çünkü aşk acısı sevdiğin bir insanı kaybetmekten doğan derin, ruhsal bir acıdır. Bu acı en büyük ruhsal sıkıntılardan biridir. Maddi sıkıntı, aile kavgaları, okul başarısızlığı bile bu kadar sıkıntı vermez hatırladın mı dostum. Ozman bana şunu soracaksın…“yahu berk, güzel bir aşk sona ermiş ise, istemediğim bir ayrılık söz konusu ise, bu benim daha iyi olmama, içsel dünyamın dahada güzelleşmesine nasıl teşkil edebilir… özlemekten harap oldum yahuuu” diyebilirsin…

Hatırlarmısın dostum, onunla birlikteyken ne güzeldi, gezerdin, elini tutardın, tatile gider, çimlerde yıldızları seyrederdin… gsm şirketinin bütün mesaj haklarını onunla mesajlaşmak için kullanırdın. Annene babana bin bir türlü beyaz yalan ve bahane sunup onu bir saat daha fazla görebilmenin hesabını yapardın… Onu öyle kıskanırdın ki, ona senin gibi bakan birine tahamülün olmazdı. Onu öptüğünde hayat dururdu. Kokusuyla uyurdun… Ve dostum yine hatırlarsın ki… ilişki sırasında, özelliklede ilişkinin başında sorun yoktu, kendini unutup yaşamın zevkini çıkarırdın. Anı yaşamaktı… Çünkü saatler nasıl geçer anlamazdın… Sevdiğin ve sevildiğin sürece değer eksikliği egosunu yaşamazdın… Fakat duygularının arzu ve düşünce yolu ile kalıcı kılınmaması, tekamül etmen, olgunlaşman, kendinin farkına varabilmen için aşk acısını hayatından bir ya da birkaç kez yaşamalısın dostum… Bu ruhsal yolda inanamayacağın ölçüde büyük bir şans vardır. Şimdi anlamasan da iç dünyanı gerçek anlamda düzeltecek, kendini daha fazla sevip onaylamana sebep olacak, seni hayat yolunda düzlüğe çıkaracak büyük bir şans hemde… tabi bu durumu altına çevirmesini bilirsen…


ALINTI AkınBerk.TK (yazuıların devamı akinberk.tk adresindedir, çok uzun olduğu için hepsini koyamadım) YAZININ DEVAMI>>>>>
 

crazii_78

0
İyinet Üyesi
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
811
Reaction score
15
okuyan birisi güzel mi diye söyleye bilirmi acaba aşk acısıda çekiyorum ama okumaya üşendim :D:D:D
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst