Yirmi dokuz yıl önce doğdum bu topraklarda. Ruhumu dinlendiren türküleriyle, göğsümü kabartan marşlarıyla, gözümü yaşartan şanlı tarihiyle ve beni bana anlatan bayrağı ile büyüdüm ben. Toprağının verdiği nimetle beslenip anamın sütü gibi bildiğim sularını içtim ben. Alfabeden önce benimsedim andımı ve ailemden önce tanıdım Atamı. O kadar özümsedim ki bu vatanı ben, her neresine gittiysem yalnız kalmadım, kanımdan canımdan kardeş buldum hep ben. Her köşesinde kültürü ve lehçesi ayrı idi ama farklılaşmadım bütünü gördüm ben. Her geçen gün daha iyi anladım ki, ben bu toprağın oğluyum ve herkes benden.
Kısa da olsa vatan hasreti çektim eğitim için yurtdışındayken. Toprağımın bir de annemin kokusu gitmedi hiç benden. O ellerde bayrağımı dalgalanırken görmesem de, ben onu hep el üstünde tuttum en derinlerimde.
Ne başarım olduysa eğitimde, sporda ya da iş hayatında ilk önce beni ben yapan bu değerlere şükür ettim. Ülkemin dirliği, milletimin birliğiydi bana güç veren. HAK yerini bulmasa da çoğu zaman VE güçlünün haklılığı EŞİTLİK atfedilse de, sımsıkı sarıldım vatanıma ben. Dış mihraklarla sarıldığını bilsem de güvendim ben hep ülkeme, kirli siyasi tezgahlara rağmen kaybetmedim inancımı ben. Kabul edilmez, hayal bile edilmezken bir gün bayrağımın indiğini ve yere atıldığını gördüm. Atama dil uzatıldığını çok görmüşken büstüne basıldığını ve yüzünün kapatıldığını gördüm ve inanın sabırla güvendim ben.
Ben benim gibi olan milyonlarca gence güvendim. Bayrağını yüreğinde hiç indirmeyen, vatan aşkı ile yanan bu toprağın ufku geniş milyonlarına güvendim. Ülkesine sahip çıkmayı namusu bilen, aydınlık yolda yürüyen kardeşlerime güvendim. Güvendim her birine en az kendime güvendiğim kadar.
Kazanmak için artık hakkı ve sağlamak için eşitliği, güvenimin çatısı yaptım Hak ve Eşitliği. Güvendim sadece güvendim o liderin gözündeki ışığa, en az güvendiğim kadar ülkemdeki ışığa.
İnandıklarım uğruna korkusuzca yürüdüm, yapma olmaz deseler bile aldırmadan. Ve bu sefer geleceğim için yürüyorum emin adımlarla HEPARa. Tarihin yazılmayı bekleyen boş sayfalar olduğuna ve kalemin biz gençlerde olduğuna inanarak.
Ne sağda oldum ben ne de solda. Sadece bu vatanın çocuğu oldum ve inandığım yolda olmaktan sadece gurur duydum.
Serhat T. İŞLER
Güzel bir yazıydı paylaşmak istedim...
Kısa da olsa vatan hasreti çektim eğitim için yurtdışındayken. Toprağımın bir de annemin kokusu gitmedi hiç benden. O ellerde bayrağımı dalgalanırken görmesem de, ben onu hep el üstünde tuttum en derinlerimde.
Ne başarım olduysa eğitimde, sporda ya da iş hayatında ilk önce beni ben yapan bu değerlere şükür ettim. Ülkemin dirliği, milletimin birliğiydi bana güç veren. HAK yerini bulmasa da çoğu zaman VE güçlünün haklılığı EŞİTLİK atfedilse de, sımsıkı sarıldım vatanıma ben. Dış mihraklarla sarıldığını bilsem de güvendim ben hep ülkeme, kirli siyasi tezgahlara rağmen kaybetmedim inancımı ben. Kabul edilmez, hayal bile edilmezken bir gün bayrağımın indiğini ve yere atıldığını gördüm. Atama dil uzatıldığını çok görmüşken büstüne basıldığını ve yüzünün kapatıldığını gördüm ve inanın sabırla güvendim ben.
Ben benim gibi olan milyonlarca gence güvendim. Bayrağını yüreğinde hiç indirmeyen, vatan aşkı ile yanan bu toprağın ufku geniş milyonlarına güvendim. Ülkesine sahip çıkmayı namusu bilen, aydınlık yolda yürüyen kardeşlerime güvendim. Güvendim her birine en az kendime güvendiğim kadar.
Kazanmak için artık hakkı ve sağlamak için eşitliği, güvenimin çatısı yaptım Hak ve Eşitliği. Güvendim sadece güvendim o liderin gözündeki ışığa, en az güvendiğim kadar ülkemdeki ışığa.
İnandıklarım uğruna korkusuzca yürüdüm, yapma olmaz deseler bile aldırmadan. Ve bu sefer geleceğim için yürüyorum emin adımlarla HEPARa. Tarihin yazılmayı bekleyen boş sayfalar olduğuna ve kalemin biz gençlerde olduğuna inanarak.
Ne sağda oldum ben ne de solda. Sadece bu vatanın çocuğu oldum ve inandığım yolda olmaktan sadece gurur duydum.
Serhat T. İŞLER
Güzel bir yazıydı paylaşmak istedim...