T
themaniac
Misafir
Turklerin Islam alemine girisi
Bu yazi www.tarihibilgi.com dan alinmistir. Yazinin yazilis sebebi bazi kaynaklar BILINCLI OLARAK sahabe Efendilerimizi kotu gostermek icin Turklerin zorla oldurulerek islama sokuldugu anlatilmakta ve de oldurulen binlerce Turk'un cesetlerinin 24KM'lik yol boyuncaki agaclara asildigini anlatmakta. Yaziya baslamadan once sunu soylemek istiyorum ki Sahabeler Peygamberlerden sonraki en yuksek mertebededirler. Hz.Ali'nin savasta eline gecirdigi ancak yuzune tukurdugu icin biraktigi ve sonra yeniden kilicinin altina aldigi ama yuzune tukurdugu icin biraktigi kisiyi hatirlarsiniz. Adam beni neden oldurmuyorsun kac seferdir eline geciriyorsun? deyin Hz Ali ra Sahabe Efendilerimize Talikan Katliam'i gibi bir uydurmayla iftira atmaya calisanlara guzel bir cevap veriyor "Ben seni Allah rizasi icin oldurecektim ama sen benim yuzume tukurdun ve nefsim de seni oldurmek istedi. Bu yuzden biraktim. Cunku seni o an oldurseydim nefsim icin oldurmus olurdum" bu sozu duyan kafir o anda sehadet getirir ve musluman oldu bildiginiz gibi.
Peki insanlara ve savasma hukukuna bu kadar hassas olan Sahabe Efendilerimiz hic o Talkan Katliam'inda anlatildigi gibi insanlari hunharca oldurup agaclara asarmi? tabiki yapmaz.
ALINTI YAPILAN YAZIMIZ VE TURKLERIN ISLAM'A GIRISI:
(Bu makalenin asli, ingilizce olarak Prof. Dr. Nazeer Ahmed tarafindan kaleme alinmistir ve online bir islam tarihi ansiklopedisi olan historyofislam.com sitesinde yayinlanmistir.)
Son bin yilin ikinci yarisinda (768965), Avrasyanin kaderini belirleyecek uc kitle hareketi gerceklesti. Almanlar Latin Kilisesine katildi, Turkler Islami Kabul etti ve Ruslar ise Dogu Ortadokslugunu sectiler. Son bin yilin Eski Dunya tarihindeki diger seyler bu muazzam olaylarin yaninda bir dipnot gibi kalmistir.
.
Turklerin Islami kabulu muhim bir hareket olmustur. Bu olay 800 yilindan 1000 yilina kadar iki asirlik surecte adim adim gerceklesmistir. Turkler, Orta Asya platosundaki genis topraklarda yerlesmis kabileler topluluguydu. 6. Yuzyilda Turkistanda kucuk bir hanlik kurdular. Bu devlet dagildiginda Turkler Mogolistandan Rusyaya ve Iran sinirlarina kadar olan bolgelere dagildilar.
Bu Turklerden bir kismi yerlesikti, ancak buyuk bir kismi Cine ve Irana cokca akinlar duzenleyen gocebeler olarak yasamislardi. Ortak bir dil ve ortak saman inanclari ile birbirlerine simsiki bagliydilar. 751de Talas Savasinda muslumanlar Cinlilere karsi zafer kazanmis; Oxus ve Talas nehirleri halifelik ve Cin Ming Imparatorlugu arasinda sinir haline gelmistir. Horosan sinirlari Halifelige katildi, Semerkand ve Buhara gibi buyuk ve zengin sehirler meydana gelmistir. Guclu halifeler Turkleri korfezde tutmuslardir. Ancak, iyi askerle olmalari ve savas meydanlarinda gosterdikleri yetenekleriyle unlenmeleriyle Bagdat ve diger vilayet hukumdarlarinin ordularinda kendileri yonelik buyuk bir talep olustu ve Turkler devlet teskilatinin onemli mevkilerinde kendilerine yer buldular.
Islam, dunya sahnesine Tevhid davasinin ustunlugu ile cikmistir. 622den 624 yilina kadar, yani hicretten Hz. Alinin katledilmesine kadarki surede Islam tarihini canlandiran guc iste bu ustunluktu. Tevhid inanci, Islami dunya sahnesine cikaracak enerjiyi saglamistir.
Sonra bunun yerini Emeviler aldi. Muaviye, Islamin ilk asker kokenli hukumdariydi. Bu yuzden is hanedanliga dondu ve Halifelik faziletten ziyade askeri guc ile genisledi. Askerlerin hukumranliginda gecen bu cagda rekabet edebilmek icin gerekli olan askeri beceriler Turklerde fazlasiyla mevcuttu. Turkler harika biniciler ve sert savascilardi; cesaretleri, sadakatleri ve adalete bagliliklari ile bilinirlerdi. Ancak onlari asil yikilmaz kilan ozellikleri, boylarina bagliliklari ve liderlerine itaatleriydi. Daha yerlesik milletlere karsi zafer kazanmalarina sebep olan sey, bir cimento gorevi goren kabilelerdindeki ittihad yani birlikti. Islama girisleri yavas ve kararliydi; ancak girdikten sonra hakimiyetin merkezine yukselip Arap ve Farslarin yerini aldilar. Bu zirvede de tam sekiz asir boyunca, hakimiyetin kurallari degisene kadar kaldilar; sonrasinda Avrupali tacirler dunyayi yonetmeye basladilar (1750) ve Avrupa ve Amerikali bankerlerin yerini aldilar.
Turk bir muhafiz edinen ilk kisi Abbasi Halifesi Mutasim (833-842) olmustur. Devletinde yukselen guc olan Farslar ile eski Arab aristokrasisini dengelemek icin bunu yapmistir. Ancak Turklerin baska fikirleri vardi. Mutasimdan sonra gelenler zayif ve yetersizdi, bu yuzden Bagdattaki Halifelik siyasi gucunu kisa zamanda kaybetti. Merkeze uzak vilayetler once ozerklesti sonra da bagimsizliklarini ilan ettiler. Aglebiler Magribde, yani bugunku Cezayir ve Fas topraklarinda hakimiyet kurdular. Kisa zamanda cok onemli askeri mevkiler kazanan ve bircok vilayete vali olarak atanan Turkler de bundan geri kalmadi. Mutawakkil (847-861) tahtta iken Turk muhafizlar Bagdatta etkili ve onemli bir guc haline geldiler.
868de Tolunoglu Ahmet adinda bir Turk Kahirede gucu ele gecirdi ve Misirda Tolunogullari hanedanini kurdu. Baska bir Turk boyu olan Aksitler 933den itibaren Misirda bu devletin yerini aldilar, 969da ise Fatimilere yenik dustuler. Fatimi ordularinin Misira muzaffer yuruyuslerine liderlik eden kisi de Cevher adindaki bir Turk generaldi. Doguda Samanogullari Horosanda hakimiyet kurdular (874-999). Buharayi baskent olmak uzere Samanogullari sanayi, tarim ve buyuk egitim merkezleri ile bilinen kent-tabanli harika bir medeniyet kurdular. Tahiriler Nisaburu alip guc ve prestij acisindan Samanogullari ile rekabete girdiler. Bu yonetimler Abbasi Halifesi adine hukum kurdular. Ancak uygulamada kendi adlarina para bastirma ve Cuma hutbesi okutma haklarina sahiptiler. Iste tam bu devirde, 921de, bir Turk boyu olan Bulgarlar Islami kabul ettiler. Arap ve Yahudi tacirler ile birlikte Bulgarlar Vikingler ile Volga Nehri boyunca kole ticaretini yuruttuler. Son zamanlarda Iskandinavyada bulunan cok sayida Abbasi parasi da bu ticaretin boyutlarini gostermektedir. 961de Selcuklularin atalari olan ve Hazar Denizi bolgesinde bulunan Oguz boyu Islamiyete girdi.
Turkler, Islam davasini Rusyanin kalbine yani Moskovaya ve Kieve kadar goturduler. Ancak 988de Kievdeki Rus Kontu Vladimir, Bulgarlarin Islama girme cagrisini reddetti. Bunun yerine, o zamanlarda Istanbul merkezli Bizans tarafindan onculuk edilen Dogu Ortodaks kilisesine baglandi.