New York Belediye Başkanı Eric Adams, büyük sosyal medya şirketlerine karşı dava açarak sosyal medyanın gençlerin ruh sağlığı üzerindeki etkisine ilişkin endişeleri giderme yolunda önemli bir adım attı. Dava açılan sosyal medya platformlarının arasında TikTok gibi devler mevcut.
Facebook, Instagram, YouTube, Snapchat ve TikTok dava edildi
California Yüksek Mahkemesi’nde açılan dava, Meta (eski adıyla Facebook ve Instagram), Google (YouTube’un sahibi), Snap Inc. (Snapchat’in yaratıcısı) ve ByteDance (TikTok’un ana şirketi) gibi önde gelen platformları hedef alıyor.
Belediye Başkanı Adams’ın iddiasına göre göre bu şirketler, platformlarını çocukları ve gençleri istismar etmek ve bağımlı hale getirmek için bilerek tasarladılar ve gençler arasında süregelen ruh sağlığı krizini daha da kötüleştirdiler.
Adams davaya ilişkin yaptığı açıklamada, çevrimiçi içeriğin genç bireyler üzerindeki zararlı etkilerine dikkat çekti. Sosyal medya şirketlerinin zararlı içeriğin paylaşılmasındaki rolleri ve son on yılda gençlerin ruh sağlığının bozulmasına katkıda bulunmaları nedeniyle sorumlu tutulmaları gerektiğini vurguladı.
Meta, TikTok ve YouTube, son zamanlarda platformlarının bağımlılık yapıcı doğasıyla ilgili olarak çocuklar ve eğitim kurumları adına açılan çok sayıda davayla karşı karşıya kaldı.
Meta CEO’su Mark Zuckerberg kısa bir süre önce ABD Senatosu’ndaki bir oturumda sosyal medyanın çocuklar ve aileler üzerindeki olumsuz etkisini kabul ederek özür diledi. Buna rağmen şirket, gençler için güvenli çevrimiçi deneyimler sağlamaya çalışmaya devam ediyor. Benzer şekilde TikTok da topluluk güvenliğini artırma ve platformuyla ilgili sektör genelindeki zorlukları ele alma çabalarını sürdürme sözü verdi.
Ancak YouTube’un sahibi olan Google, davada ileri sürülen iddiaları reddetti. Alphabet’in (Google’ın ana şirketi) bir sözcüsü, şirketin genç kullanıcılar için yaşa uygun deneyimler sağlamak üzere, güçlü ebeveyn kontrolleri de dahil olmak üzere önlemler aldığını belirtti.
Bu hukuki mücadelenin sonucu, sosyal medyanın düzenlenmesi ve başta çocuklar ve gençler olmak üzere savunmasız kullanıcıların korunması açısından küresel çapta geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir.
Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.