İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

ODTÜ'den "radarda görünmezlik" teknolojisi

Mywedding

1
İyinet Üyesi
Katılım
26 Eylül 2006
Mesajlar
5,893
Reaction score
96
Konum
www.odatv.com
ODTÜ’lü araştırmacılar, yerli kaynaklarla, radarda görünmezlik teknolojisinde kullanılabilecek yeni radar soğurucu kaplamalar geliştirdi.

Yeni malzemeler, gemi, uçak, helikopter, denizaltı gibi askeri araçların radarda görünürlüğünü binde 1’e kadar düşürüyor.
oo153535.jpg

Hiçbir koşul altında alev almayan suya, tuza, yosuna, sürtünmeye ve darbeye dayanıklı malzemeler en fazla 2 milimetre kalınlıkta oldukları için uygulandıkları platformlara fazla bir yük getirmiyor.

TÜM PLATFORMLARDA UYGULANABİLEN YENİ GÖRÜNMEZLİK TEKNOLOJİSİ
Toppare, ODTÜ’de başkanlığını kendisinin yürüttüğü ve araştırma görevlileri Simge Tarkuç ve Funda Özyurt’tan oluşan çalışma grubunun iki yıl süren çalışmaları sonucunda, bu alandaki tüm eksiklikleri ortadan kaldırarak tüm platformlara uygulanması mümkün olan kaplamalar ürettiğini söyledi.

Toppare geliştirdikleri kaplama malzemelerle ilgili şu bilgileri verdi:
"Geliştirdiğimiz malzemeler en fazla 2 milimetre kalınlıkta olup uygulandıkları platformlar üzerine minimum ağırlık katmaktadır. Aynı zamanda bu malzemeler değil ısıya, çıplak aleve dayanaklı olup hiçbir koşul altında alev almamaktadır.

Deniz platformları için geliştirilen malzemeler suya, tuza ve yosuna; hava platformları için geliştirilenler ise ayrıca sürtünmeye ve darbeye dayanıklıdır. Bu kaplamaların en önemli özelliği ise geniş bant aralığında (2-18 GHz) yüksek soğurma sağlayıp uygulandığı cismin radar kesit alanını binde 1’e kadar düşürmesidir.

Bu 100 metrekarelik bir cismin 0.1 metrekare olarak algılanması demek olup radar tarafından fark edilmesini neredeyse imkansız kılmaktadır.

Bütün bunlara ek olarak bu malzemelerin üretimi için gerekli olan tüm girdiler ülke içinden sağlanabilmekte olup yurt dışına bağımlılık gerektirmemektedir."

Üniversitelerimiz Canavar Gibi Maşşallah ....

Detaylı Haber:http://www.milliyet.com.tr/2007/11/13/son/sonyas09.asp
 

Loi

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Kasım 2006
Mesajlar
6,192
Reaction score
44
Konum
localhost
2-3 yil once amerikada yasayan Türk bir professor Hulki Cevizoğlu'nun programina katilarak radara yakalanmayan bir sistem geliştirdiğini ancak onca çabasına rağmen TSK nin kesinlikle buluşu ile ilgilenmediğinden yakındı.

Yillar önce benzer şekilde başka buluşlarında Türkler tarafından yapıldığını ancak kimsenin ilgilenmemesi yüzünden yurt dışına satıldığını çok iyi biliyoruz.. Devlet bu anlamda bişeyler yapmalı bence.

Bu arada, kripto konusunda Türkiyenin dünya çapında bir ünü olduğunu biliyormuydunuz? Bana ilk söylediklerinde çok gülmüştüm, madem Tübitak bu konuda eline su döktürmüyor, ne diye XXXX projesinde(gizli) israilden getirilen ozel kriptolanmış key tokenlari kullandik diye.

İşin en komik tarafıda bu bir güvenlik projesiydi :)

Ne diyim ca'anım üniversitem ve profesorleri, umarim bosuna ugrasmiyorsunuzdur :)
 

yakoSin

0
İyinet Üyesi
Katılım
15 Eylül 2007
Mesajlar
90
Reaction score
0
Konum
34-60
Bu tarz yeni buluşları yapan üniversitelerde belli başılı üniversiteler..Üniversitelere gereken önem verilmiyor ülkemizde , bırakın deney vs ortamını oturacak sıra bulamadığımız dersler oluyor..

Umarım buluş gerekli ilgiliyi görür
 

iyinet

Root
Admin
Hosting Firması
Katılım
2 Eylül 2002
Mesajlar
5,028
Reaction score
63
Konum
Sakarya
Haber çok güzel. Umarım faydasını görürüz.

Ama üniversite okumuş, hocalarımızın bizim projelerimizi kendi üretimleri gibi danışmanlık yaptıkları şirketlere sattıklarını görmüş ve tezlerini internetten indirdikleri makalelerde oynama yaparak hazırlamayı alışkanlıık yapmış bir nesilden gelen birisi olarak, ülkemiz üniversitelerinin en büyük sorunu intihal ve koltuk sevdası dır diyorum.

Televizyonlarda gördüklerimiz belki de mucitlerimizim 100 de 1 dir. Yazık oluyor bu cevherlere yazık.
 

selim61

0
İyinet Üyesi
Onaylı Üye
Katılım
10 Mayıs 2006
Mesajlar
5,299
Reaction score
11
Konum
<?=selim61?>
Bu tarz yeni buluşları yapan üniversitelerde belli başılı üniversiteler..Üniversitelere gereken önem verilmiyor ülkemizde , bırakın deney vs ortamını oturacak sıra bulmadığımız dersler oluyor..

Umarım buluş gerekli ilgiliyi görür
Katılmıyorum, düzenden kaynaklı sorunlar var.Az önce arkadaşlarla okey oynuyorduk masadaki 4 lüden ben hariç 3 ü Tubitak bursu almakta(1.250 aylık) yaptıkları tek şey notları yüksek tutmak.Akademisyenlerede gerekli destek veriliyor ama genelde bu tür destekler alınırken sadece projeden bahsediliyor alındıktan sonra yatış.Denetleme mekanizması iyi çalışmıyor ama destek veriliyor.
 

MéDicLiFé

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Kasım 2007
Mesajlar
802
Reaction score
0
Konum
Acil Servis
Türkiye'de bilimle ilgilenmediği için devlet büyükleri unutulup gidecektir 2 gün sonra bu hadisede...

3 hafta öncede kan akışını ani olarak durduran özel bitkisel bir karışım keşvedildi TSK konuyla yakından ilgileniyoruz vurulan askerlerin kan kaybından ölmemesi için dedi ama yalan oldu gitti...

Bilim konusunda Türkiye'de ne yazıkki bir orta direk oluşturulamadı. Ya anlamayan ama maşallah motor gibi banane ya şeklinde yorum yapan kısım var yada ne olursa olsun onlara aldırış etmeden ve hız kesmeden kendilerini yırtan gerçek bilim adamları var... Ve sanırım kendimizi geliştirmek için katetmemiz gereken daha çok yolumuz var...
 

Mywedding

1
İyinet Üyesi
Katılım
26 Eylül 2006
Mesajlar
5,893
Reaction score
96
Konum
www.odatv.com
bardağın dolu tarafını görünüz, sayın doktor,

ayrıca TSK nın ne yaptığını yapmadığını nerden biliyorsunuz..
 

gifted

0
İyinet Üyesi
Katılım
5 Ocak 2005
Mesajlar
2,122
Reaction score
1
Konum
NeverLand
Umarım sözde intihar eden mühendisler gibi bu bulan bilim adamlarınında başına bir iş gelmez.Ülkemiz adına sevindirici bir haber...
 

MéDicLiFé

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Kasım 2007
Mesajlar
802
Reaction score
0
Konum
Acil Servis
Çünkü bu tür şeylerle öncelikle sağlık bakanlığı ilgilenir. Sonra denemeler olur ve gerçekten bir yan etkisi olmadığı anlaşıldıktan sonra gereken izinler ve onaylar verilir, numuneler tüm hastanelere gönderilir. Bunlar durumu ağır olan hastalar üzerinde de son bir kez denenir ve kurumlarda oluşturulan kurul kararları toplanarak eleştiri yada öneriler sağlık bakanlığına geri yollanır. Sağlık bakanlığıda bir kurul oluşturur ve ödenek ayırır. Bilimsel araştırmalar devam eder.
Bilimsel araştırmalar devam ederkende bir yandan TSK ile görüşmeler devam eder. Devamlı onlarada bilgilendirme yapılır...
Yani TSK TÜBİTAK gibi bir kurum değildir ve bilimsel çalışma yapamazlar. İş yine hastanelerde biter. Yani TSK aslında hiç bir şey yapmıyor yada yapamıyor diyelim. Sadece olayları takip ediyor.
Ancak GATA Ankara ve İstanbul olayla ilgilenebilir TSK bünyesinde ama bu kurumlarda sonuçta bu çalışmaları diğer sağlık kuruluşlarıyla paslaşma ve sağlık bakanlığına bilgi verme usulüyle gerçekleştirebilir... Ki böyle bir yöntemde de tüm araştırma hastaneleri devamlı olarak fax zincirlerine katılırlar son dakika bilgilerini almak için.

Temennim sizin yorumlarınızın gerçekleşmesi yönündedir.
Tavsiyem ise olaylara objektif bakmanız.

Bende utanıyorum birçok önemli bilim adamı yurt dışında olduğu için.
Ama Türkiye'de bu konuda işler çok zor ilerliyor.


Ama dürüst olmam lazım insanların sizin gibi düşünmesi lazım... Bardağın dolu tarafını görebilmek bile büyük bir çaba gerektiyor... Çünkü halen birçoğumuz banene ya deyip geçiyor bu tür konuşmaları...


Edit:
Evet birde işin o boyutu var.
Kanserin çaresini buldum diyen ünlü prof.umuz amerikaya gitti ve bir daha haber alınamadı.
Türkiyede atom bombasını yapmayı bilen tek insan aniden ortadan yok edildi(!)
En büyük genel cerrahlarımızdan biri atar damarı kesik olarak bulundu ve intihar dendi.
3 önemli ismimiz gittikleri yemekte rahatsızlık geçirdi ve kanlarında siyanür tespit edildi.
Türk bilim adamlarının yarısı İngilterede diğer yarısı ile Amerikada. 2 yerde olmayanlarından tamamı ölü nedense...
Benim hep ilgimi çekmiştir bu konu...
 

Gemlikli

0
İyinet Üyesi
Katılım
17 Mart 2007
Mesajlar
447
Reaction score
0
buda bizim sonsuz enerjiy bulan emekli zevatların bulduğu dönergeçmiydi ne onun gibi bişi olmasın. memlekette bi balon şiiriyolar 3 gün sonra patlıyo
 

mathiaxbars

0
İyinet Üyesi
Katılım
24 Temmuz 2006
Mesajlar
9,530
Reaction score
122
Çünkü bu tür şeylerle öncelikle sağlık bakanlığı ilgilenir. Sonra denemeler olur ve gerçekten bir yan etkisi olmadığı anlaşıldıktan sonra gereken izinler ve onaylar verilir, numuneler tüm hastanelere gönderilir. Bunlar durumu ağır olan hastalar üzerinde de son bir kez denenir ve kurumlarda oluşturulan kurul kararları toplanarak eleştiri yada öneriler sağlık bakanlığına geri yollanır. Sağlık bakanlığıda bir kurul oluşturur ve ödenek ayırır. Bilimsel araştırmalar devam eder.
Bilimsel araştırmalar devam ederkende bir yandan TSK ile görüşmeler devam eder. Devamlı onlarada bilgilendirme yapılır...
Yani TSK TÜBİTAK gibi bir kurum değildir ve bilimsel çalışma yapamazlar. İş yine hastanelerde biter. Yani TSK aslında hiç bir şey yapmıyor yada yapamıyor diyelim. Sadece olayları takip ediyor.
Ancak GATA Ankara ve İstanbul olayla ilgilenebilir TSK bünyesinde ama bu kurumlarda sonuçta bu çalışmaları diğer sağlık kuruluşlarıyla paslaşma ve sağlık bakanlığına bilgi verme usulüyle gerçekleştirebilir... Ki böyle bir yöntemde de tüm araştırma hastaneleri devamlı olarak fax zincirlerine katılırlar son dakika bilgilerini almak için.

Temennim sizin yorumlarınızın gerçekleşmesi yönündedir.
Tavsiyem ise olaylara objektif bakmanız.

Bende utanıyorum birçok önemli bilim adamı yurt dışında olduğu için.
Ama Türkiye'de bu konuda işler çok zor ilerliyor.


Ama dürüst olmam lazım insanların sizin gibi düşünmesi lazım... Bardağın dolu tarafını görebilmek bile büyük bir çaba gerektiyor... Çünkü halen birçoğumuz banene ya deyip geçiyor bu tür konuşmaları...


Edit:
Evet birde işin o boyutu var.
Kanserin çaresini buldum diyen ünlü prof.umuz amerikaya gitti ve bir daha haber alınamadı.
Türkiyede atom bombasını yapmayı bilen tek insan aniden ortadan yok edildi(!)
En büyük genel cerrahlarımızdan biri atar damarı kesik olarak bulundu ve intihar dendi.
3 önemli ismimiz gittikleri yemekte rahatsızlık geçirdi ve kanlarında siyanür tespit edildi.
Türk bilim adamlarının yarısı İngilterede diğer yarısı ile Amerikada. 2 yerde olmayanlarından tamamı ölü nedense...
Benim hep ilgimi çekmiştir bu konu...



türkiyede dalaverlere calışan beyinler olmayınca hileyle gizlice dalaverelerle yapılan şeylerede dayanamıyoruz... Şu dünyada gizli örgüt okadar çokki ve onlar çıkarları için herşeyi yaparlar (bizim duyarsızlığımızda destek sağlamıyor değil)
 

webyazilim

0
İyinet Üyesi
Katılım
12 Haziran 2006
Mesajlar
1,511
Reaction score
0
Konum
Kayseri
Haber çok güzel. Umarım faydasını görürüz.

Ama üniversite okumuş, hocalarımızın bizim projelerimizi kendi üretimleri gibi danışmanlık yaptıkları şirketlere sattıklarını görmüş ve tezlerini internetten indirdikleri makalelerde oynama yaparak hazırlamayı alışkanlıık yapmış bir nesilden gelen birisi olarak, ülkemiz üniversitelerinin en büyük sorunu intihal ve koltuk sevdası dır diyorum.

Televizyonlarda gördüklerimiz belki de mucitlerimizim 100 de 1 dir. Yazık oluyor bu cevherlere yazık.

intihal ve koltuk sevdası inanılmaz boyutlarda. işin kötüsü koltuk sevdasındaki insanlar ve para kazanmak için akademisyen olanlar gerçekten bu işi yapmak isteyenlerden daha çok çaba sarfettiğinden kadroları dolduruyor. trilyonların döndüğü üniversitelerimizde bile böyle onlarca olay gördüm. Akademisyenlikten "kaçarak" uzaklaştım.

http://arxiv.org/new/withdrawals.aug.07.html

adresinde intihal gerekçesi ile makaleleri kaldırılan bilim adamları var. hepsi türk malesef ve odtü'den olanlarda var. çok üzücü bir durum tabi. inşallah bu haber gerçektir. o kadar az umudum kaldı ki türkiye'den bir avuç insan var çabalayan. :(
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst