Cep telefonlarında hızlı ve görüntülü iletişim olarak bilinen üçüncü nesil (3G) şebeke lisansları konusunda geçen yıl bir adım atılmadı, 2008’in de boş geçmesi sürpriz olmaz
Geniş bant internet erişimi sayesinde mevcut birçok iş alanında rekabetin artması, iş yapış şekillerinin hızlanması ve beraberinde getirdiği yeni iş alanları, 3G’nin avantajları. Böylesine önemli bir teknolojinin Türkiye’de numara taşınabilirliğiyle kıyaslanması ise, 3G’nin önündeki en temel sorun. Ama sorun bununla da bitmiyor.
Numara taşınabilirliği uygulaması devreye girse bile 3G için Ulaştırma Bakanlığı etkili bir adım atmayabilir. İşte kısa bir liste halinde bunun gerekçeleri: Telekom’un ortaklık yapısı, Avea’nın durumu, Vodafone’un pazara yeni girişi ve Turkcell’in açtığı dava... Liste gerçekten de uzun.
Geniş bant fırsatı kaçmasın
Geçen hafta İspanya’da düzenlenen Dünya GSM Kongresinde 3.5G hatta 4G gibi konular tartışılırken, dünya devi Vodafone globaldeki grup stratejisini “geniş bant internet” üzerine oturturken, Türkiye’de 3G lisanslarının hâlâ dağıtılmamış olması, GSM’de etkin rol oynayan Türkiye için gelecekte ciddi sorun oluşturabilir. Bugünlerde pek konuşulmuyor olsa da hatırlatmakta fayda var: Üçüncü nesil erişim konusu Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerinde alt başlıklardan birini oluşturuyor. AB gündemden düştü, tabii bu da unutuldu.
Türk Telekom’un yaptığı yatırımların ardından internetin hızlanması kullanıcılara nasıl ki yeni bir dünyanın kapılarını araladıysa, hiç kuşkusuz 3G için atılacak adamlar da mobil dünyada yeni bir dünyaya açılmamıza yol açacak. Buna karşın 3G konusunda piyasadaki iyimser tahmin 2009, kötümser tahmin 2011’de birleşiyor. Bu gidişle olmayan alternatiflere bakmakta yarar var gibi duruyor!