İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Abdulkadir Selvi'ye Açık Mektup: Ayıptır!

ahze21

0
İyinet Üyesi
Katılım
26 Nisan 2008
Mesajlar
14
Reaction score
1
Öğrencilik yıllarıma rastlar, Yeni Şafak gazetesiyle ilk tanışmam. Üniversitedeki bir arkadaşımın "bir çok entellektüel yazar var." demesinden sonra o yazarları kendi gözlerimle de okuyup, arkadaşın sözlerini tasdik ettim. Sözünü ettiğim yıl 1997 idi. bu tarihten sonra sıkı bir takipcisi oldum gazetenin.

Türkiye'de yıllar; yolların, köprülerin, binaların ve insanların dönüşümünü hızlandırdı. Her şey o kadar da çok hızlı değişti ki, insanların yönettiği ve yayına hazırlayıp bastığı kitapları, dergileri ve, maalesef gazeteler de dönüştü. "Dönüştürme" kelimesini özellikle kullanıyorum. çünkü eskiden çok beğendiğiniz ve yayınlarını takdir ettiğiniz bazı gazetelerin dönüşümünü anlatabileceğini düşündüğüm tek kelime bu.

Ee, gazeteler dönüşürken onu bu hale getiren etkenlerden en birincisi yayın politikasını az çok belirleyen yazarlar da dönüşmese olmaz. Bunların içinde şu anda beni en çok kıran ve inkisar-ı hayale uğratan, Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi oldu. Yazılarının büyük çoğunluğunu beğenerek okuduğum, ülkemizin en iyi yazarlarından olan zat-ı şahaneleri, artık kolaycı bir üslupla, popülist bir yaklaşımı tercih eden şovalyeler gibi kalemini savuruyor.

Bugünkü yazısında sayın yazar şöyle diyor: "Dershaneler konusundaki esas strateji ne?" Bir bakayım diyerek tenezzül göstereceklere, adresi vereyim: " http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AbdulkadirSelvi/dershaneler-konusundaki-esas-strateji-ne/42441 "

Sevgili ve pek muhterem yazarımız yazısında bazı komplo teorileri üreterek, okuyucularına anne sütü gibi saf bir bilgi verdiğini zannedip, komplo teorisyenlerinin bile ağızlarını açık bırakacak bir esere imza atmış.

Zat-ı alilerine göre; yılların siyasetten uzak durmuş ve itidali benimsemiş bir camia, belki de kendisine en yakın hissettiği bir partiyi ve başındakini alaşağı etmek ve kendi adamlarını yerleştirip devleti ele geçirmek istemiş. Kahvehane muhabbetine kendini çok kaptırmış bir insanın ağzından dökülebilecek böylesi bir, temelsiz ve ispat edilemez bir teoriyi rahmetli "Einstein" bile düşünmemiştir.

Sayın ve muhteşem yazarımıza sormak isterim, "Cemaatin en kolay anlaşabileceği kişi Başbakan Erdoğan." diye ifade ediyorlar. Acaba,muhafazakar ve mütedeyyin olmaları hasebiyle, kendilerinin en kolay anlaşabileceği ve fikir birliği edebileceği bir kesim cemaat iken neden böylesi bir yazı döşenmiş. Neyin alıp verememezliğidir bu?

Zat-ı Şahanelerinin şahsıyla çok uğrasmadan mevzuya bir bakalım...

Camianın şimdiye kadar kullandığı bütün araçlar meşrudur. Twitter ve gazete yazılarında "Bu yaptığınız yanlıştır, etmeyin ağalar" demenin gayr-i meşruluğuna dair hiç bir kanun yoktur.

Camia, Dershaneleri kendi vücutlarının bir uzvu ve namahremi gibi görüyorsa ve buna rağmen birileri ona dokunmak hatta başındaki yazmasını açmak ve ondan faydalanmak istiyorsa, buna karşı hiç bir meşru yol arama hakkı olamaz mı?

Sayın yazara şunu da sormak isterim, kendi şahsına veya gazetesine yönelik, birisi şöyle ifadelerde bulunsaydı meşru yollarla hakkını aramaz mıydı?

"para tatlı,
kara propaganda,
rantçı,
komplocu,
karşı taraf,
nankör ve
muhalefetin yemi"

Bu sözleri, kendisini araştırmacı yazar olarak gören bir yazar, elbetteki kimin, kime söylediğini hemen hatırlayacaktır.

"...Cemaatin tabanını Başbakan'dan uzaklaştırmak." tabirini kullanırken bir cemaatin içine fitne attığının farkında olduğunu var sayarak ne yapmak istediğini sormak isterim? Bu camia ne zaman partici oldu ki "başbakandan uzaklaştırmaya çalışıyorlar" diyorsunuz? Camianın tabanından bahsederken, bu tabanının dershaneler ve evlerden beslendiğini ve onların da kapatılmak istendiğini ve toplumun çoğunun da bunlardan memnun olduğunu da, siz muhterem yazara belirtmek isterim.

Son söz olarak "Mübarek Yazara" şunları söylemek isterim. "Mümin her zaman hüsn-ü zanna memurdur" sözünün gereği olarak kendisinin bu yazıyı nasıl yazdığı veya neden yazma gereği duyduğuyla alakalı teoriler üretmeyeceğim. Ama bir müslüman kardeşimiz olarak bu sözün muhataplarından biri olduğunu hatırlatmak isterim.

Ahmet Alp Khan
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst