Takımın geçen haftaki İBB maçından ders aldığı kesin. Tempoyu yükseltik ama tabii ki yine 90 dakikaya yayamadık. Maça hızlı başladık. Alex’in kalecide kalan topundan sonra bu kez gol için değil asist için sahadaydı. Hazırlanış açısından gerçekten güzel bir gol izledik. Cristian Mehmet’e yolladı, Mehmet Alex’e gönderdi, Alex topuğuyla Kazım’ın önüne bıraktı ve Kazım da güzel bir vuruşla durumu 1-0 yaptı. Maçın kontrolünü ele geçireceğiz derken bu sene yedeğimiz komik gollerden birini daha yedik. Andre Santos topu kaptırdı ve kapan futbolcu topu diğer kanada gönderdi, Gökhan da ne olduğunu anlayamadı ve kademe hatası yaptı, arkasındaki Ali Zitouni’ye topu vurdurdu ve durum 1-1 oldu. Allah’tan oyuncularımız disiplinden kopmadılar ve oyunumuzu sürdürdük. Zaman zaman hatalar da yaptık ancak en azından geçen haftadaki görüntüden uzaktık. Cristian kendini toplamış. Mehmet henüz alışma evresinde olduğu için pek ortalarda gözükmedi, kaldı ki kendi mevkisinde değildi, önliberodaydı. Cristian defanstan aldığı topları sağ ve sol kanada atıyor ancak ne Kazım ne de Andre Santos bunları değerlendiriyordu. Özellikle Andre Santos aldığı bütün topları ezdi, top onda değilken de zaten ayakta dikiliyordu. Kazım da kendini toplamış gibi sanki ama yine çok savruk ve rakiple karşı karşıya kaldığında ne yapacağını şaşırıyor. Yanında ona yardıma gelen bir sürü futbolcu var ama kahraman olmak için ne pas atıyor ne de top başkasındayken gidip pas alıyor. Bu yüzden ne sağdan ne soldan bir orta gelmedi. Cristian da bu durumun fakrına varmış olmalı ki aldığı topları genelde Alex‘e pas atarak kullanıyor, ataklar Alex‘in ayağında pişiyor. Ki oldu. Alex sayesinde birçok atak bulduk ancak Güiza yine değerlendiremedi. Güiza‘nın gol atması için ne yapılması gerekiyor anlamıyorum. İki defa kaleciyle karşı karşıya kalıyor atamıyor, sağdan yerden orta geliyor atamıyor, soldan orta geliyor atamıyor, Alex‘in müthiş pasları geliyor atamıyor. Böyle forvet mi olur? Tamam şanssızsındır, o gün günün değildir, kafana takılan bir şeyler vardır ancak bu kadar beceriksiz bir forvet ben hayatımda görmedim. 30 yaşına gelmiş ve İspanya’da 27 golle gol kralı olmuş birinin bu kadar saçma goller kaçırmasına aklım anlam veremiyor. Kaldı ki İspanya’da nasıl gol kralı oldu onu da bilmiyoruz ya neyse… Takımda eksikler var. Emre‘nin eksikliği ortasahada büyük boşlukların oluşmasına neden oluyor. Mehmet Topuz da aman hata yapmıyayım diye hiç hücuma çıkmıyor ve Emre‘nin yerinde sırıtıyor. Defanstan düşen ikinci toplar hep Cristian ve Alex ikilisinin ayağına geliyor. Ancak önde basan güçlü bir rakibe karşı ciddi derecede zorlanırız bu ortasahayla. Tabii ki bunda Kazım ve Andre Santos‘un takım savunmasına hiçbir katkı yapmaması da ciddi bir etken. Top rakipteyken hiçbir baskı kurmuyorlar. E Alex‘in de defansının olmadığını düşünürsek top rakipteyken Fenerbahçe 4 kişi eksik oynuyor. (Güiza, Alex, Kazım, Andre Santos). Bu durumda bütün gözler Mehmet ve Cristian‘a bakıyor. Mehmet o bölgede sırıttı. Emre o açığı kapatır diye düşünüyorum ancak bu adam robot değil. Kazım ve Andre Santos kendilerini düzeltmezlerse ciddi rakiplere karşı büyük sorunlar yaşarız. Bilica ile Lugano uyum sorunlarını aşmışlar ancak Bilica yine gereksik risklere giriyor. Kendini düzeltecektir. Önceden çok fazla hücuma çıkıyordu, bu huyunu düzelttiğine göre kendini düzeltecektir diğer konularda da. Carlos’un yerine Vederson’u izledik ve en azından saç-baş yoldurtmadı. Sürekli oynayan bir Vederson Carlos’u aratmaz diyorum ben. Gökhan Gönül yıpranmış. Hem fiziksel anlamda hem de psikolojik anlamda. Kendisini 3 yıldır izliyoruz ve son 1 aydır oynadığı futbol hepimizi üzüyor. Gerçi daha önce önünde daha iyi anlaştığı Deivid vardı, kesinlikle Kazım kendisini de etkiliyor ancak kendisinin de ciddi eksikleri var, umarım düzeltir.
Uzun lafın kısası İBB maçından sonra daha iyi bir Fenerbahçe izlediğimiz için mutluyuz ancak eksiklerimiz var. Daha ligin başı olduğu için çok fazla üzerine gitmeyelim Daum’un ve oyuncularımızın. Bu takım daha iyi olacak.
Şu Güiza'nın kaçırdığı gole bakın: