Arkadaşlar bugün milliyette Hasan Pulur'un kaliminden ATAMIZIN hayalleri ile ilgili yazısını okudum ve çok beğendim sizlerle de paylaşmak istedim okumadan geçmeyiniz.
------------------------------------------------------------------------
Milli Mücadelenin Kurtuluş Savaşının ve tabii Mustafa Kemal Paşanın dramatik hikâyesi, romanı yazılmamış, filmi çevrilmemiştir. Turgut Özakman, Şu Çılgın Türkleri, Şevket Süreyya Aydemir Tek Adamı yazmasa...
Oysa gerçek anılardan kaç senaryo çıkar, kaç film çevrilir.
İşte bunlardan biri...
***
Kurtuluş Savaşının ilk günlerinden, Cumhuriyete kadar Atatürkün yanında olanlardan Mazhar Müfit Kansunun anılarından...
Mazhar Müfit Bey, Mustafa Kemal hareketinin genel sekreteri gibidir, karargâhın her işiyle uğraşır, günlük harcamalara bile o para bulur.
***
Mustafa Kemal Paşa, Mazhar Müfit Beyin günlük olayları not tuttuğunu bilir, der ki:
Şimdi sana söyleyeceklerimi not et, ama sen, ben ve Süreyyadan başka kimse bilmeyecek!
Ve başlar yazdırmaya:
7-8 Temmuz 1919, Erzurum, sabaha karşı...
Devam eder:
Bir, zaferden sonra hükümet biçimi Cumhuriyet olacaktır.
İki, padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır.
Üç, örtünmek kalkacaktır.
Fes kaldırılacak, şapka giyilecektir.
***
Mazhar Müfit Bey Elimdeki kalem düştü der.
Paşa sorar:
Niye durakladın?
Darılma ama paşam, sizin hayal peşinde koşan taraflarınız var!
Bunu zaman gelince gösterir, sen yaz!
***
Beşinci maddeye gelince, Mazhar Müfit Bey, yatmak için izin ister, çünkü bu madde Latin harfleri kabul edilecek diye başlar.
Mazhar Müfit Beyin tahammülü kalmamıştır, gün de ağarmıştır, müsaade ister, yatmaya çıkar, herhalde içinden de Şu bizim paşa amma da hayalperest demiştir.
***
Aradan yıllar geçer, Mustafa Kemal Paşanın o gece not ettirdiği maddelerin hemen hepsi gerçekleşir.
Atatürk Çankaya sofralarından birkaçında bu olayı hatırlatır...
Ama sırada öyle bir olay vardır ki!
***
Mazhar Müfit Kansu anlatır:
Şapka devrimini açıklamış olarak Kastamonudan dönüyordu, hem de eski Meclis binası önünde duruyor, kafileyi seyrediyordum, öyle bir şey gördüm ki gözlerime inanamadım, Atatürkün yanında oturan Diyanet İşleri Başkanının da başında bir şapka vardı, ben bunu hayretle seyrederken, Atatürk, otomobili yavaşlattı, durdurdu, beni çağırdı:
-Azizim Mazhar Bey, notlarına bakıyor musun, kaçıncı maddedeyiz?
***
Milli Mücadeleye, Kurtuluş Savaşına kellelerini koyarak katılanlar, onun hayallerine dahi yetişemezken, bugün, dişili, erkekli şaklabanların onun devrimlerine güçleri yeter mi?
Yel kayadan ne alır?
kaynak: Atatürkün hayalleri - Milliyet.com.tr
------------------------------------------------------------------------
Milli Mücadelenin Kurtuluş Savaşının ve tabii Mustafa Kemal Paşanın dramatik hikâyesi, romanı yazılmamış, filmi çevrilmemiştir. Turgut Özakman, Şu Çılgın Türkleri, Şevket Süreyya Aydemir Tek Adamı yazmasa...
Oysa gerçek anılardan kaç senaryo çıkar, kaç film çevrilir.
İşte bunlardan biri...
***
Kurtuluş Savaşının ilk günlerinden, Cumhuriyete kadar Atatürkün yanında olanlardan Mazhar Müfit Kansunun anılarından...
Mazhar Müfit Bey, Mustafa Kemal hareketinin genel sekreteri gibidir, karargâhın her işiyle uğraşır, günlük harcamalara bile o para bulur.
***
Mustafa Kemal Paşa, Mazhar Müfit Beyin günlük olayları not tuttuğunu bilir, der ki:
Şimdi sana söyleyeceklerimi not et, ama sen, ben ve Süreyyadan başka kimse bilmeyecek!
Ve başlar yazdırmaya:
7-8 Temmuz 1919, Erzurum, sabaha karşı...
Devam eder:
Bir, zaferden sonra hükümet biçimi Cumhuriyet olacaktır.
İki, padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır.
Üç, örtünmek kalkacaktır.
Fes kaldırılacak, şapka giyilecektir.
***
Mazhar Müfit Bey Elimdeki kalem düştü der.
Paşa sorar:
Niye durakladın?
Darılma ama paşam, sizin hayal peşinde koşan taraflarınız var!
Bunu zaman gelince gösterir, sen yaz!
***
Beşinci maddeye gelince, Mazhar Müfit Bey, yatmak için izin ister, çünkü bu madde Latin harfleri kabul edilecek diye başlar.
Mazhar Müfit Beyin tahammülü kalmamıştır, gün de ağarmıştır, müsaade ister, yatmaya çıkar, herhalde içinden de Şu bizim paşa amma da hayalperest demiştir.
***
Aradan yıllar geçer, Mustafa Kemal Paşanın o gece not ettirdiği maddelerin hemen hepsi gerçekleşir.
Atatürk Çankaya sofralarından birkaçında bu olayı hatırlatır...
Ama sırada öyle bir olay vardır ki!
***
Mazhar Müfit Kansu anlatır:
Şapka devrimini açıklamış olarak Kastamonudan dönüyordu, hem de eski Meclis binası önünde duruyor, kafileyi seyrediyordum, öyle bir şey gördüm ki gözlerime inanamadım, Atatürkün yanında oturan Diyanet İşleri Başkanının da başında bir şapka vardı, ben bunu hayretle seyrederken, Atatürk, otomobili yavaşlattı, durdurdu, beni çağırdı:
-Azizim Mazhar Bey, notlarına bakıyor musun, kaçıncı maddedeyiz?
***
Milli Mücadeleye, Kurtuluş Savaşına kellelerini koyarak katılanlar, onun hayallerine dahi yetişemezken, bugün, dişili, erkekli şaklabanların onun devrimlerine güçleri yeter mi?
Yel kayadan ne alır?
kaynak: Atatürkün hayalleri - Milliyet.com.tr