Masraf ya da komisyon adı altında alınan para faizi de geride bırakıyor
Bankların yılbaşı kredilerindeki yarışta faiz oranları yüzde 0,49'a kadar gerilerken ''masraf ya da komisyon'' adı altında alınan para, faizi geride bırakıyor.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Prof. Dr. Serdar Altınok, yılbaşı öncesi çeşitli ihtiyaçlar için paranın daha fazla gerekli olduğu bugünlerde televizyonlarda en çok bankaların kredi reklamlarının görüldüğünü belirtti.
Bu televizyon reklamlarında faiz oranlarının ''0,50'nin bile altına düştüğü'' konusunun önemle vurgulandığını ifade eden Altınok, şunları kaydetti:
''Gerçekten de bankalar, tüketici kredisi faiz oranlarını indirdiler. Bir yıl önce yüzde 1'in üzerinde olan faiz oranları Merkez Bankasının açıkladığı faiz oranları doğrultusunda yarı yarıya düşüş gösterdi. Bankaların kendi aralarında girdikleri bu yarışta faiz oranları 0,49'a kadar geriledi, ancak 'masraf ya da komisyon' adı altında alınan paralar faizden kat kat fazla... Merkez Bankası yıllık faiz oranını 6,5 olarak açıkladı ancak bankalar, 'masraf veya komisyon' adı altında aldığı paralarla vatandaştan bunun birkaç katı faiz alıyor. Milleti kandırmak doğru değil... Örneğin bin lira kredi alan kişi bir yılda toplam 35 lira faiz, 200-250 lira 'komisyon' ödüyor. Yani faizler indi ancak bu durum vatandaştan çok bankacıya yaradı. Bu faiz oranı bankalar için oldukça karlı, şimdi daha fazla kazanıyorlar.''
Şubat ayından bu yana piyasada talebin ekonomik krizin etkileri nedeniyle oldukça düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Altınok, firmaların mallarını satamamaya başladığını, işsizlik oranını yüzde 13'e çıktığını, böyle bir ortamda bireylerde nakit sıkışıklığının da arttığını vurguladı.
''FAİZLER DÜŞTÜ'' DİYE HESAPSIZ KREDİ ÇEKMEK DOĞRU DEĞİL
Prof. Dr. Altınok, bugünlerde sunuların kredilerin, halkın büyük kısmının birikmiş taleplerini karşılamaya yönelik olduğunu, sadece yılbaşı harcamalarıyla açıklamanın doğru olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
''Şuan vatandaşın alım gücü düşük, krediye ihtiyaç duyuluyor. Ancak henüz daha ekonominin düze çıktığı kesin değil. 'Faizler aşağı düştü' diye hesapsız kredi çekmek doğru değil. Herkes bu dönmede ayağını yorganına göre uzatmalı... Bir ekonomist olarak benim tavsiyem, kredi çekecek kişinin, kendisini sağlama alarak hareket etmesidir.''
kaynak
Bankların yılbaşı kredilerindeki yarışta faiz oranları yüzde 0,49'a kadar gerilerken ''masraf ya da komisyon'' adı altında alınan para, faizi geride bırakıyor.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Prof. Dr. Serdar Altınok, yılbaşı öncesi çeşitli ihtiyaçlar için paranın daha fazla gerekli olduğu bugünlerde televizyonlarda en çok bankaların kredi reklamlarının görüldüğünü belirtti.
Bu televizyon reklamlarında faiz oranlarının ''0,50'nin bile altına düştüğü'' konusunun önemle vurgulandığını ifade eden Altınok, şunları kaydetti:
''Gerçekten de bankalar, tüketici kredisi faiz oranlarını indirdiler. Bir yıl önce yüzde 1'in üzerinde olan faiz oranları Merkez Bankasının açıkladığı faiz oranları doğrultusunda yarı yarıya düşüş gösterdi. Bankaların kendi aralarında girdikleri bu yarışta faiz oranları 0,49'a kadar geriledi, ancak 'masraf ya da komisyon' adı altında alınan paralar faizden kat kat fazla... Merkez Bankası yıllık faiz oranını 6,5 olarak açıkladı ancak bankalar, 'masraf veya komisyon' adı altında aldığı paralarla vatandaştan bunun birkaç katı faiz alıyor. Milleti kandırmak doğru değil... Örneğin bin lira kredi alan kişi bir yılda toplam 35 lira faiz, 200-250 lira 'komisyon' ödüyor. Yani faizler indi ancak bu durum vatandaştan çok bankacıya yaradı. Bu faiz oranı bankalar için oldukça karlı, şimdi daha fazla kazanıyorlar.''
Şubat ayından bu yana piyasada talebin ekonomik krizin etkileri nedeniyle oldukça düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Altınok, firmaların mallarını satamamaya başladığını, işsizlik oranını yüzde 13'e çıktığını, böyle bir ortamda bireylerde nakit sıkışıklığının da arttığını vurguladı.
''FAİZLER DÜŞTÜ'' DİYE HESAPSIZ KREDİ ÇEKMEK DOĞRU DEĞİL
Prof. Dr. Altınok, bugünlerde sunuların kredilerin, halkın büyük kısmının birikmiş taleplerini karşılamaya yönelik olduğunu, sadece yılbaşı harcamalarıyla açıklamanın doğru olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
''Şuan vatandaşın alım gücü düşük, krediye ihtiyaç duyuluyor. Ancak henüz daha ekonominin düze çıktığı kesin değil. 'Faizler aşağı düştü' diye hesapsız kredi çekmek doğru değil. Herkes bu dönmede ayağını yorganına göre uzatmalı... Bir ekonomist olarak benim tavsiyem, kredi çekecek kişinin, kendisini sağlama alarak hareket etmesidir.''
kaynak