Bel fıtığı artık nerede ise gün içerisinde bile yakın çevremizin, akrabalarımızın hatta bizim bile problemimiz haline gelebilecek olan, gelmiş olan bir rahatsızlıktır.
Bel fıtığı ameliyatsız da tedavi edilebilir. Bel fıtığının birçok olgusunda ameliyatta aslında pek gerekli durum değildir. Traksiyon cihazları, fizik tedavi, istirahat ve bel okul gibi uygulamalar sayesinde de ameliyatsız bir şekilde tedavisi gerçekleşir. Tıp eğitimi fazla almamış kişiler tarafından gerçekleştirilecek olan tedavilerden kesinlikle kaçınılmak gereklidir.
Bel fıtığında, yürüme bozukluğu, güç kaybı, dayanılmaz ağrı idrar kaçırma ve cinsel sorunlar eğer baş göstermeye çok başlıyor ise ameliyat olmanız gerekmektedir. Çünkü belden aşağı tüm fonksiyonları etkileyen bir hal almıştır. Hasta, ne zaman ameliyat olacağını da uzman bir kişiye başvurarak kararını vermelidir.
Hastanın tek problemi eğer bel fıtığı ise, ameliyatları yaklaşık olarak 20-30 dakika kadar sürebilmektedir. Son derece de küçük cilt kesikleri ve deliklerden tedavisi gerçekleştirilir. Hastanın kendisine gelmesi hatta ayağa kalkması bile o gün içerisinde olur. İsteyen hastalar aynı gün içerisinde bile taburcu edilebilmekte. Fıtığa ek patolojiler var ise tedavi süresi daha da uzun sürebilir.
Kilo dengelerinde ve kilo alıp vermeler ile kaldırdığınız ağır yükler belinizi direkt etkilemektedir. Orta yaş ve üzeri olan erişkinlerde, herhangi bir şikâyet olmasa bile, bel omurları MR ile incelendiğinde bu yapılardaki yıpranma ve yılların izleri kolayca görülebilmektedir. Bu nerede ise diş çürüğü kadar yaygın durumdur, doğal süreçtir, hastalıkta kabul edilmemektedir. Fakat bu yıpranmanın bel fıtıklarına zemin hazırladığı da bilinmesi gereken durumdur.
Fizik tedavi, son derece vazgeçilmez ve önemli bir tedavidir. Bu yönteme uyan hastalar nerede ise ameliyat olan hastalardan daha fazladır. Fizik tedavi, çoğunluk ile fıtığı değil, fıtığa bağlı olan ağrıyı da ortadan kaldırmaya yaramaktadır. Büyük bir bel fıtığı var ise fizik tedavi ve diğer yöntemler kalıcı çözüm olmayabilir. Cerrahi ile temizlenmesi de gerekebilir. Ameliyatı gerektirmeyen kişilerde, fizik tedaviye ek bazı yöntemler de kullanılmaktadır. Fıtığın sinirlere baskı yaptığı ve zarar gösterdiği kişilerde ise dışarıdan uygulanan tedavilerin yeri yoktur, üstelik zararlı da olabilir. Ameliyat gerektiren bir durumda iseniz, fıtık siniri sıkıştırıyor demektir. Böyle bir durumda fıtığı temizlemektir.
Fizik tedavi programları birkaç günden bir aya kadar uzayabilir. Bu program tamamlandığı zaman hastalarda genelde bir rahatla söz konusudur. Fıtıkta bir gerileme oluşmuyor ise ağrı yeniden kendisini hissettirecektir. Ağrılar da azalma olur ise fizik tedavi tekrarını da gerektirmeyebilir.
Temel şikâyetler arasında belde ağrı ve belden aşağıya buran şiddetli ağrılar vardır. Başlangıç aşamasında ise sızlamalar, ayakta uyuşmalar gibi şikâyetlere de rastlanmaktadır. Çok büyük fıtıklarda ise yürüyememe ve idrarını kaçırmaya kadar varabilen sonuçlar doğabilir.
Doktorun önerileri her zaman dikkate alınmalıdır. Ağırlık kaldırma ve oturmada olan yanlışlıklar, sigara içimi de hastalığı ilerletici unsurların başlarında bulunmaktadır.
Kaynak
Bel fıtığı ameliyatsız da tedavi edilebilir. Bel fıtığının birçok olgusunda ameliyatta aslında pek gerekli durum değildir. Traksiyon cihazları, fizik tedavi, istirahat ve bel okul gibi uygulamalar sayesinde de ameliyatsız bir şekilde tedavisi gerçekleşir. Tıp eğitimi fazla almamış kişiler tarafından gerçekleştirilecek olan tedavilerden kesinlikle kaçınılmak gereklidir.
Bel fıtığında, yürüme bozukluğu, güç kaybı, dayanılmaz ağrı idrar kaçırma ve cinsel sorunlar eğer baş göstermeye çok başlıyor ise ameliyat olmanız gerekmektedir. Çünkü belden aşağı tüm fonksiyonları etkileyen bir hal almıştır. Hasta, ne zaman ameliyat olacağını da uzman bir kişiye başvurarak kararını vermelidir.
Hastanın tek problemi eğer bel fıtığı ise, ameliyatları yaklaşık olarak 20-30 dakika kadar sürebilmektedir. Son derece de küçük cilt kesikleri ve deliklerden tedavisi gerçekleştirilir. Hastanın kendisine gelmesi hatta ayağa kalkması bile o gün içerisinde olur. İsteyen hastalar aynı gün içerisinde bile taburcu edilebilmekte. Fıtığa ek patolojiler var ise tedavi süresi daha da uzun sürebilir.
Kilo dengelerinde ve kilo alıp vermeler ile kaldırdığınız ağır yükler belinizi direkt etkilemektedir. Orta yaş ve üzeri olan erişkinlerde, herhangi bir şikâyet olmasa bile, bel omurları MR ile incelendiğinde bu yapılardaki yıpranma ve yılların izleri kolayca görülebilmektedir. Bu nerede ise diş çürüğü kadar yaygın durumdur, doğal süreçtir, hastalıkta kabul edilmemektedir. Fakat bu yıpranmanın bel fıtıklarına zemin hazırladığı da bilinmesi gereken durumdur.
Fizik tedavi, son derece vazgeçilmez ve önemli bir tedavidir. Bu yönteme uyan hastalar nerede ise ameliyat olan hastalardan daha fazladır. Fizik tedavi, çoğunluk ile fıtığı değil, fıtığa bağlı olan ağrıyı da ortadan kaldırmaya yaramaktadır. Büyük bir bel fıtığı var ise fizik tedavi ve diğer yöntemler kalıcı çözüm olmayabilir. Cerrahi ile temizlenmesi de gerekebilir. Ameliyatı gerektirmeyen kişilerde, fizik tedaviye ek bazı yöntemler de kullanılmaktadır. Fıtığın sinirlere baskı yaptığı ve zarar gösterdiği kişilerde ise dışarıdan uygulanan tedavilerin yeri yoktur, üstelik zararlı da olabilir. Ameliyat gerektiren bir durumda iseniz, fıtık siniri sıkıştırıyor demektir. Böyle bir durumda fıtığı temizlemektir.
Fizik tedavi programları birkaç günden bir aya kadar uzayabilir. Bu program tamamlandığı zaman hastalarda genelde bir rahatla söz konusudur. Fıtıkta bir gerileme oluşmuyor ise ağrı yeniden kendisini hissettirecektir. Ağrılar da azalma olur ise fizik tedavi tekrarını da gerektirmeyebilir.
Temel şikâyetler arasında belde ağrı ve belden aşağıya buran şiddetli ağrılar vardır. Başlangıç aşamasında ise sızlamalar, ayakta uyuşmalar gibi şikâyetlere de rastlanmaktadır. Çok büyük fıtıklarda ise yürüyememe ve idrarını kaçırmaya kadar varabilen sonuçlar doğabilir.
Doktorun önerileri her zaman dikkate alınmalıdır. Ağırlık kaldırma ve oturmada olan yanlışlıklar, sigara içimi de hastalığı ilerletici unsurların başlarında bulunmaktadır.
Kaynak