İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Biliyor muydunuz?

Zanza

0
İyinet Üyesi
Katılım
15 Eylül 2006
Mesajlar
1,760
Reaction score
1
Biliyor muydunuz?

Türkiye’ye gelen ilk Arjantin takımı Club Athletico Lanus’un, beraberinde Eva Peron’un gümüş kupasını da getirdiğini, kupanın takımın gelişinden itibaren, Konak otelinin vitrininde ve bir Arjantin bayrağının ortasında teşhir edildiğini ve üzerinde “Bu gümüş kupa Arjantin Cumhurbaşkanı’nın eşi Eva Peron tarafından Lanus takımının Türkiye’de yapacağı son maçın galibine hediye edileceğinin” yazdığını.. Galatasaray’ı 5-1 gibi bir skorla yenen Lanus takımının futbolcularının Fenerbahçe ile oynayacakları final maçından önceki gece gazetecilere kupayı mutlak kazanmak istediklerini, aksi halde Arjantin’e dönecek yüzleri kalmayacağını söylediklerini… Kupayı Lanus’u 3-2 yenen Fenerbahçe’nin kazandığını ve Lanus takımının maçtan sonra kavga çıkarttığını…

Boğaz kanseri olan Eva Peron için Şişli Camii’nde Fenerbahçe Spor Kulübü üyesi Hafız Fahri Türker tarafından mevlüt okutulduğunu…

***

Fenerbahçe’nin 1929 yılından itibaren stadının kapılarını hava, deniz kuvvetleri mensuplarına ve Darüşşafaka liselilere ücretsiz açık bulundurduğunu ve onları misafir saydığını…

***

Galatasaray Kulübü 1914 Eylül’ünde Parmakkapı’daki lokalini terk edince evrak ve dosyalarının 3 ay kadar Fenerbahçe’nin Altıyol’daki lokalinde muhafaza edildiğini ve Ali Sami Yen Bey’in kulübünü buradan sevk ve idare ettiğini…

***

Fenerbahçe’nin 1930’da Balkan Tenis Şampiyonu olduğunu…

***

Galatasaray Terbiyei Bedeniye Kulübü’nün, 1913’te Galatasaray Lisesi’nden Parmakkapı’daki 91 numaralı binanın ikinci katına taşındığını… Dört oda bir salon olan bu lokalin açılışında Faik ve Ali Sami Bey’den sonra Fenerbahçe adına Hüseyin Zeki Bey’in konuşma yaptığını ve Galatasaray’a bu ilk lokalinde başarılar dilediğini…

***

Ayasofya Camii baş vaizi Abdurrahman Efendi’nin oğlu olan Enver Yetkiner’in St.Joseph Lisesi’nde Türkçe öğretmeni iken Fenerbahçe’nin ilk üyelerinden olduğunu ve Kurtuluş Savaşı yıllarında Sirkeci Gümrük Müdürü iken, alnına dayanan İngiliz tabancalarına rağmen her gün tüccar eşyası adı altında Anadolu’ya sandıklarla silah kaçırdığını ve bu fedakarlığından dolayı Mustafa Kemal imzalı bir takdirname ve “İstiklal Madalyası” aldığını…

***

31 Mart 1912’de sakat defans oyuncumuz Arif’in yerine, Galatasaray’ın bir ve hatta daha fazla oyuncusunu büyük bir centilmenlik yaparak Strugglers maçında oynatması için Fenerbahçe’ye teklif ettiğini… Fakat teklifi kabul etmeyen Fenerbahçe’nin kendi kadro ve oyuncuları ile oynadığını maçı, Sait Selahattin’in attığı golle 1-0 kazandığını…

***

Beşiktaş Kulübü’nün yükselmesinde şüphesiz çok büyük emeği olan Şeref Bey’in, kulübünün halk tarafından tutulma ve sevilmesini ancak Fenerbahçe ile sıkı dostluk kurma politikalarıyla tesis edebileceğini düşündüğünü…

***

Galatasaray Kulübü kurucusu Ali Sami Yen’in hakem olarak Fenerbahçe’nin 14 maçını yönettiğini…

***

Fenerbahçe’nin İsrail’de ilk maçını 11 Mart 1950’de, lig şampiyonu Tel Aviv Hapoel’e karşı Yafa Stadı’nda oynadığını, 8 Türk lirasına satılan biletlerin, 5 misline alıcı bulduğunu, stada girmek için Fenerbahçeli futbolcuların yaklaşık 20.000 kişiyi yarmak zorunda kaldıklarını, sonrasında stadın duvarlarının izdihama dayanamayıp yıkıldığını, maçın başlaması için halatlar gerildiğini ve müsabakanın ancak böyle başlayabildiğini… Maç 3-0 devam ederken maçın tatil edildiğini ve o akşam toplanan şehir meclisinin 40.000 kişilik yeni stadyum inşası kararı aldığını ve bunu bir buçuk yılda tamamladığını ve İsrail spor teşkilatının bu sebeple Fenerbahçe’ye olan şükran duygularını her fırsatta açıkladıklarını…

***

Av sporunun kulüplerimiz içinde ilk olarak 1913’de Fenerbahçe’de örgütlendiğini ve 1925 yılında şubeleştirildiğini… Şubenin kurucusunun olan Sait Selahattin Cihanoğlu’nun Afrika’da aslan avlayan ilk Türk olduğunu…

***

Fenerbahçe’nin 1919’da “Fikir ve Sahne Şubesi” kurduğunu ve bu şubenin İşgal Orduları Başkumandanlığı’nın toplantı yasağını ilan etmesiyle faaliyetlerine son verdiğini…

***

1932’deki yangından sonra her şeyini kaybeden Fenerbahçe’nin, bütün malzemelerini borçla alıp çıktığı ilk maçın 912 lira tutan gelirini yoksul vatandaşlara dağıtılmak üzere “Hilal-i Ahmer”e bağışladığını…

Biliyor muydunuz?

Kaynak : Antu

Bu konuyu benim takımım seninkini dover demek icin degil. Eskiden takımlarımız arasında nasıl bir ilişki ve centilmenlik oldugunu gostermek actım. Umarım yanlıs yerlere gitmez.
 

Cafo

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Haziran 2006
Mesajlar
314
Reaction score
0
Konum
Nazilli
eskiden spor spordu.

fakat günümüzde endüstriyel spor etkinlikleri arttıkça artık spor spor olmaktan çıkıp bir rant kapısı ve gelir kaynağı haline dönüştürülmeye çalışıyor. zira bu kurala uymayan kulüplerde birer birer yokoluyor. örnek : göztepe.
 
G

gncytnk

Misafir
Spor Eskiden Spordu Şimdi Spor dendimi küfür , kavga aklıma geliyor :) sizin ?
 

pascha

0
İyinet Üyesi
Katılım
17 Temmuz 2005
Mesajlar
101
Reaction score
0
keşke şimdide böyle olsa... teşekkürler Zanza...
 

Zanza

0
İyinet Üyesi
Katılım
15 Eylül 2006
Mesajlar
1,760
Reaction score
1
Fenerbahçe - Galatasaray beraberliği çok eski yıllara dayanır. 1911'de Galatasaray, ilk Avrupa turnesine çıkarken, Fenerbahçe'den Galip ve Bekir ile takviye lüzumunu hissediyordu. 1921'deki 2. Avrupa gezisinde ise, Fenerbahçe'den şu oyuncuları alıyordu: Nedim Kaleci, Cafer Çağatay, Galip Kulaksızoğlu, Zeki Rıza Sporel, Bekir Refet.

Bu dostluk ve beraberlik, 1934 yılına kadar devam etti. İki kulüp, getirdikleri yabancı takımlarla birer defa karşılaştıktan sonra, 3. maça Fenerbahçe - Galatasaray karması halinde çıkarlardı. Giydikleri forma ise, ortası sarı, bir yanı lacivert, diğer yanı kırmızı olmak üzere 3 renkten oluşuyordu.
Slavia, 1927 yılında İstanbul'a 2.kez geldi. İlk maçında Fenerbahçe'ye Bekir'in attığı kafa golü ile 1-0 yenildi. İkinci karşılaşmada Slavia'nın karşısına Fenerbahçe - Galatasaray karması çıktı. Alaattin Baydar bu maçı bir anısına şöyle anlatır:

"Çekoslavakya'nın ünlü Slavia takımının İstanbul'a ikinci gelişiydi. Zamanın Slavia'sı, bugünün Real Madrid'i gibi bir şeydi. İlk maçta Fenerbahçe, Slavia'yı 1-0 yenmişti. İkinci maçta Slavia'nın karşısına Fenerbahçe - Galatasaray karması çıktık. Forvette bir Galatasaraylı, dört Fenerbahçeli vardı: Leblebi Mehmet, ben, Zeki, Bekir, Bedri. Oyunun ikinci yarısında rakip haf hattından kaptığım topla önce sol haf Ploder'i, sonra da üzerime gelen solbek Nietel'i çalımlayarak topu kaleci Chane'nin sağından kaleye yolladım. Kale ağları zayıf veya delik olmalı ki, top ağlardan dışarı kale arkasındaki duvara vurdu. Chane koştu, topu aldı ve aut atışına hazırlanırken, hakem santrayı gösteriyordu. O anda sanki yer yerinden oynuyordu. Seyircilerin büyük tezahüratını hâlâ duyar gibiyim."

Karma takım maçları, bir taraftan Fenerbahçe - Galatasaray dostluğunu pekiştirirken, diğer taraftan da Türk futbolunun gelişmesini sağlıyordu. Karma takımlarda daha çok Fenerbahçe - Galatasaray ile eşleşirdi. Nedense Beşiktaş bir kenara itilir, gelenek haline gelen bu birleşme sürdürülürdü. Bu maçlara seyirci büyük ilgi gösterirdi. 7 - 8 bin kişiden elde edilen gelirle hem misafir takımın masrafları karşılanır, hem de taraflar memnun edilirdi.
Bu birleşme, bu yakınlık, maalesef 1934 Şubat'ında oynanan ve üzücü olaylar yüzünden yarıda kalan kavgalı maç ile son buldu.
 

NightPrince2

0
İyinet Üyesi
Katılım
26 Ocak 2006
Mesajlar
201
Reaction score
0
Konum
Adapazari
Şerefli yıLLar vardı zamanında. yerini şaibeye bıraktı., çirkefliğe bıraktı.. FutboL deniLen bu dünyada..
 

Rapmaster

0
İyinet Üyesi
Katılım
10 Aralık 2006
Mesajlar
903
Reaction score
0
Konum
İstanbul
ülkemizde neler oluyor kiminjın kafası yarılır bilmem ne..
bide ingiltereye bakın ;
Fulham - Chelsea (maçıydı sanırım)
fulhamın kendi edınde yenıyor ve müthiç golle 2 - 1 oluyo skor..Teknik direktör taraftarı kışkırtıyor ama taraftarlardan ses yok , bu bilinç olmalı bi kere bu yüzden türk futbolu gelişmiyoır
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst