Biliyor muydunuz?
Türkiye’ye gelen ilk Arjantin takımı Club Athletico Lanus’un, beraberinde Eva Peron’un gümüş kupasını da getirdiğini, kupanın takımın gelişinden itibaren, Konak otelinin vitrininde ve bir Arjantin bayrağının ortasında teşhir edildiğini ve üzerinde “Bu gümüş kupa Arjantin Cumhurbaşkanı’nın eşi Eva Peron tarafından Lanus takımının Türkiye’de yapacağı son maçın galibine hediye edileceğinin” yazdığını.. Galatasaray’ı 5-1 gibi bir skorla yenen Lanus takımının futbolcularının Fenerbahçe ile oynayacakları final maçından önceki gece gazetecilere kupayı mutlak kazanmak istediklerini, aksi halde Arjantin’e dönecek yüzleri kalmayacağını söylediklerini… Kupayı Lanus’u 3-2 yenen Fenerbahçe’nin kazandığını ve Lanus takımının maçtan sonra kavga çıkarttığını…
Boğaz kanseri olan Eva Peron için Şişli Camii’nde Fenerbahçe Spor Kulübü üyesi Hafız Fahri Türker tarafından mevlüt okutulduğunu…
***
Fenerbahçe’nin 1929 yılından itibaren stadının kapılarını hava, deniz kuvvetleri mensuplarına ve Darüşşafaka liselilere ücretsiz açık bulundurduğunu ve onları misafir saydığını…
***
Galatasaray Kulübü 1914 Eylül’ünde Parmakkapı’daki lokalini terk edince evrak ve dosyalarının 3 ay kadar Fenerbahçe’nin Altıyol’daki lokalinde muhafaza edildiğini ve Ali Sami Yen Bey’in kulübünü buradan sevk ve idare ettiğini…
***
Fenerbahçe’nin 1930’da Balkan Tenis Şampiyonu olduğunu…
***
Galatasaray Terbiyei Bedeniye Kulübü’nün, 1913’te Galatasaray Lisesi’nden Parmakkapı’daki 91 numaralı binanın ikinci katına taşındığını… Dört oda bir salon olan bu lokalin açılışında Faik ve Ali Sami Bey’den sonra Fenerbahçe adına Hüseyin Zeki Bey’in konuşma yaptığını ve Galatasaray’a bu ilk lokalinde başarılar dilediğini…
***
Ayasofya Camii baş vaizi Abdurrahman Efendi’nin oğlu olan Enver Yetkiner’in St.Joseph Lisesi’nde Türkçe öğretmeni iken Fenerbahçe’nin ilk üyelerinden olduğunu ve Kurtuluş Savaşı yıllarında Sirkeci Gümrük Müdürü iken, alnına dayanan İngiliz tabancalarına rağmen her gün tüccar eşyası adı altında Anadolu’ya sandıklarla silah kaçırdığını ve bu fedakarlığından dolayı Mustafa Kemal imzalı bir takdirname ve “İstiklal Madalyası” aldığını…
***
31 Mart 1912’de sakat defans oyuncumuz Arif’in yerine, Galatasaray’ın bir ve hatta daha fazla oyuncusunu büyük bir centilmenlik yaparak Strugglers maçında oynatması için Fenerbahçe’ye teklif ettiğini… Fakat teklifi kabul etmeyen Fenerbahçe’nin kendi kadro ve oyuncuları ile oynadığını maçı, Sait Selahattin’in attığı golle 1-0 kazandığını…
***
Beşiktaş Kulübü’nün yükselmesinde şüphesiz çok büyük emeği olan Şeref Bey’in, kulübünün halk tarafından tutulma ve sevilmesini ancak Fenerbahçe ile sıkı dostluk kurma politikalarıyla tesis edebileceğini düşündüğünü…
***
Galatasaray Kulübü kurucusu Ali Sami Yen’in hakem olarak Fenerbahçe’nin 14 maçını yönettiğini…
***
Fenerbahçe’nin İsrail’de ilk maçını 11 Mart 1950’de, lig şampiyonu Tel Aviv Hapoel’e karşı Yafa Stadı’nda oynadığını, 8 Türk lirasına satılan biletlerin, 5 misline alıcı bulduğunu, stada girmek için Fenerbahçeli futbolcuların yaklaşık 20.000 kişiyi yarmak zorunda kaldıklarını, sonrasında stadın duvarlarının izdihama dayanamayıp yıkıldığını, maçın başlaması için halatlar gerildiğini ve müsabakanın ancak böyle başlayabildiğini… Maç 3-0 devam ederken maçın tatil edildiğini ve o akşam toplanan şehir meclisinin 40.000 kişilik yeni stadyum inşası kararı aldığını ve bunu bir buçuk yılda tamamladığını ve İsrail spor teşkilatının bu sebeple Fenerbahçe’ye olan şükran duygularını her fırsatta açıkladıklarını…
***
Av sporunun kulüplerimiz içinde ilk olarak 1913’de Fenerbahçe’de örgütlendiğini ve 1925 yılında şubeleştirildiğini… Şubenin kurucusunun olan Sait Selahattin Cihanoğlu’nun Afrika’da aslan avlayan ilk Türk olduğunu…
***
Fenerbahçe’nin 1919’da “Fikir ve Sahne Şubesi” kurduğunu ve bu şubenin İşgal Orduları Başkumandanlığı’nın toplantı yasağını ilan etmesiyle faaliyetlerine son verdiğini…
***
1932’deki yangından sonra her şeyini kaybeden Fenerbahçe’nin, bütün malzemelerini borçla alıp çıktığı ilk maçın 912 lira tutan gelirini yoksul vatandaşlara dağıtılmak üzere “Hilal-i Ahmer”e bağışladığını…
Biliyor muydunuz?
Kaynak : Antu
Bu konuyu benim takımım seninkini dover demek icin degil. Eskiden takımlarımız arasında nasıl bir ilişki ve centilmenlik oldugunu gostermek actım. Umarım yanlıs yerlere gitmez.
Türkiye’ye gelen ilk Arjantin takımı Club Athletico Lanus’un, beraberinde Eva Peron’un gümüş kupasını da getirdiğini, kupanın takımın gelişinden itibaren, Konak otelinin vitrininde ve bir Arjantin bayrağının ortasında teşhir edildiğini ve üzerinde “Bu gümüş kupa Arjantin Cumhurbaşkanı’nın eşi Eva Peron tarafından Lanus takımının Türkiye’de yapacağı son maçın galibine hediye edileceğinin” yazdığını.. Galatasaray’ı 5-1 gibi bir skorla yenen Lanus takımının futbolcularının Fenerbahçe ile oynayacakları final maçından önceki gece gazetecilere kupayı mutlak kazanmak istediklerini, aksi halde Arjantin’e dönecek yüzleri kalmayacağını söylediklerini… Kupayı Lanus’u 3-2 yenen Fenerbahçe’nin kazandığını ve Lanus takımının maçtan sonra kavga çıkarttığını…
Boğaz kanseri olan Eva Peron için Şişli Camii’nde Fenerbahçe Spor Kulübü üyesi Hafız Fahri Türker tarafından mevlüt okutulduğunu…
***
Fenerbahçe’nin 1929 yılından itibaren stadının kapılarını hava, deniz kuvvetleri mensuplarına ve Darüşşafaka liselilere ücretsiz açık bulundurduğunu ve onları misafir saydığını…
***
Galatasaray Kulübü 1914 Eylül’ünde Parmakkapı’daki lokalini terk edince evrak ve dosyalarının 3 ay kadar Fenerbahçe’nin Altıyol’daki lokalinde muhafaza edildiğini ve Ali Sami Yen Bey’in kulübünü buradan sevk ve idare ettiğini…
***
Fenerbahçe’nin 1930’da Balkan Tenis Şampiyonu olduğunu…
***
Galatasaray Terbiyei Bedeniye Kulübü’nün, 1913’te Galatasaray Lisesi’nden Parmakkapı’daki 91 numaralı binanın ikinci katına taşındığını… Dört oda bir salon olan bu lokalin açılışında Faik ve Ali Sami Bey’den sonra Fenerbahçe adına Hüseyin Zeki Bey’in konuşma yaptığını ve Galatasaray’a bu ilk lokalinde başarılar dilediğini…
***
Ayasofya Camii baş vaizi Abdurrahman Efendi’nin oğlu olan Enver Yetkiner’in St.Joseph Lisesi’nde Türkçe öğretmeni iken Fenerbahçe’nin ilk üyelerinden olduğunu ve Kurtuluş Savaşı yıllarında Sirkeci Gümrük Müdürü iken, alnına dayanan İngiliz tabancalarına rağmen her gün tüccar eşyası adı altında Anadolu’ya sandıklarla silah kaçırdığını ve bu fedakarlığından dolayı Mustafa Kemal imzalı bir takdirname ve “İstiklal Madalyası” aldığını…
***
31 Mart 1912’de sakat defans oyuncumuz Arif’in yerine, Galatasaray’ın bir ve hatta daha fazla oyuncusunu büyük bir centilmenlik yaparak Strugglers maçında oynatması için Fenerbahçe’ye teklif ettiğini… Fakat teklifi kabul etmeyen Fenerbahçe’nin kendi kadro ve oyuncuları ile oynadığını maçı, Sait Selahattin’in attığı golle 1-0 kazandığını…
***
Beşiktaş Kulübü’nün yükselmesinde şüphesiz çok büyük emeği olan Şeref Bey’in, kulübünün halk tarafından tutulma ve sevilmesini ancak Fenerbahçe ile sıkı dostluk kurma politikalarıyla tesis edebileceğini düşündüğünü…
***
Galatasaray Kulübü kurucusu Ali Sami Yen’in hakem olarak Fenerbahçe’nin 14 maçını yönettiğini…
***
Fenerbahçe’nin İsrail’de ilk maçını 11 Mart 1950’de, lig şampiyonu Tel Aviv Hapoel’e karşı Yafa Stadı’nda oynadığını, 8 Türk lirasına satılan biletlerin, 5 misline alıcı bulduğunu, stada girmek için Fenerbahçeli futbolcuların yaklaşık 20.000 kişiyi yarmak zorunda kaldıklarını, sonrasında stadın duvarlarının izdihama dayanamayıp yıkıldığını, maçın başlaması için halatlar gerildiğini ve müsabakanın ancak böyle başlayabildiğini… Maç 3-0 devam ederken maçın tatil edildiğini ve o akşam toplanan şehir meclisinin 40.000 kişilik yeni stadyum inşası kararı aldığını ve bunu bir buçuk yılda tamamladığını ve İsrail spor teşkilatının bu sebeple Fenerbahçe’ye olan şükran duygularını her fırsatta açıkladıklarını…
***
Av sporunun kulüplerimiz içinde ilk olarak 1913’de Fenerbahçe’de örgütlendiğini ve 1925 yılında şubeleştirildiğini… Şubenin kurucusunun olan Sait Selahattin Cihanoğlu’nun Afrika’da aslan avlayan ilk Türk olduğunu…
***
Fenerbahçe’nin 1919’da “Fikir ve Sahne Şubesi” kurduğunu ve bu şubenin İşgal Orduları Başkumandanlığı’nın toplantı yasağını ilan etmesiyle faaliyetlerine son verdiğini…
***
1932’deki yangından sonra her şeyini kaybeden Fenerbahçe’nin, bütün malzemelerini borçla alıp çıktığı ilk maçın 912 lira tutan gelirini yoksul vatandaşlara dağıtılmak üzere “Hilal-i Ahmer”e bağışladığını…
Biliyor muydunuz?
Kaynak : Antu
Bu konuyu benim takımım seninkini dover demek icin degil. Eskiden takımlarımız arasında nasıl bir ilişki ve centilmenlik oldugunu gostermek actım. Umarım yanlıs yerlere gitmez.