Muhalif medyayı susturma girişiminin ilk uyarısı, Ağustos ayının ortalarında kimilerince cin, kimilerince yabancı güçler ve kimilerince de Erdoğan'ın kendisi diye nitelendirilen, müphem şahış FuatAvni tarafından şu sözlerle gelmişti: Seçim öncesi tüm muhalif medyaya el konulacak. Hazret, devamında şunları twitlemişti:
"Günlerdir, İsrafsarayda muhalif medyanın nasıl susturulabileceğine dair toplantılar yapılıyordu. Her şeyi göze alarak, seçim arafesinde muhalif medyaya el konulması kararlaştırıldı. Plan Y ye sunuldu. Onay alınınca devreye sokuldu. Aşamalı olarak muhalif medyaya operasyon yapılacak. 13. Hedefte sırasıyla, Cemaat Medyası, İpek Grubu, Sözcü ve Taraf Gazetesi ile Doğan Medyası var. Gazete ve televizyonlara el konulacak.
Biz, "Yok canım, o kadar da işkembeden sallamamak lazım." diye tepkiler verip hayalimize bile getirmeyi uygunsuz ve totaliter bulurken meğerse arka planda işler planlanmış, rayına çoktan konmuş. İşte, Ekim ayının ortalarını bulmuşken yapılan bu planların tıkır tıkır işlediğini, maalesef ama maalesef müşahede etmekteyiz.
1- DOĞAN MEDYAYA BASKIN
İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı, Güneş gazetesinin manşetini ihbar kabul ederek Doğan Medya Grubu hakkında terör örgütü propagandası yapmaktan soruşturma başlattı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın konuyla ilgili sorulan soruya, Hukuki süreçle ilgili benim yorum yapmam doğru olmaz, bir gerekçelerini görelim cevabını verdi. Sanki her hukuki süreç için "yorum yapmak doğru olmaz, görelim ne çıkacak kısmetimize" demişler gibi.
2- AĞIR SİLAHLARLA DERSHANE BASKINI
Mardinde 14 eğitim kurumuna, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine terörle mücadele polisleri tarafından baskın düzenlendi. Mardinin vergi rekortmenleri arasında yer alan dershane ve okullara yapılan baskının gerekçesinin vergi kaçakçılığı iddiası olduğu belirtildi. Eğitim kurumunun zırhlı araç ve uzun namlulu silahlarla basılmasını çevredeki esnaf şaşkınlıkla izledi.
Deshane ve okulların avukatı Şehmus Taşkın, Baskına gelenler arasında bir tane bile vergi konusunda uzman memur yok diye konuştu.
Özel Sur Fem Dershanesi Müdürü Cemalettin Bal da olanlara fazla dayanamayarak baskına tepki gösterdi ve, Keşke bu gelen ekip 6-7 Ekim olaylarında dershanemiz yakıldığında da gelselerdi. Bizi korusalardı dedi. İş korumaya gelince "İşimiz vardı" ama baskına gelince uzun namlularla eğitimcilere "Eller yukarı" uyarısı. Silahlı kurumlarımızı PKK'ya karşı meydanlarda görelim, lütfen
3- İDRİS BAL'A DARBE SORUŞTURMASI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski AK Parti milletvekili İdris Bal ve danışmanı hakkında darbe soruşturması açtı. Savcılık, Balın iktidar partisini eleştirip Başbakanın iktidardan indirileceğine dair açıklamalar yaptığını ileri sürdü. İdris Bal ise Be*nim ne*yim var da ik*ti*dar par*ti*si*ni dü*şü*re*ce*ğim? dedi. Parti üyesiyken "CİCİ", terkettikten sonra "Tuh Kaka!". Oh ne ala!
4- 25 ARALIK HAKİMİ TUTUKLANDI
25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının hâkimi Süleyman Karaçöl, 2. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi adına Nöbetçi 6. Ağır Ceza Mahkemesince serbest bırakılan Karaçöl için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine ikinci kez yakalama kararı çıkarılmıştı. Başsavcılık, mahkemenin serbest bırakma yetkisinin bulunmaması gerektiğini öne sürerek karara itiraz etmişti. Yani ne alıyoruz: Hakimim deme bugünün yarını da var.
Nihayi Kelam:
Galiba en güzel 'nihayi kelam'ı Konyada hırsızlıktan 180 yıl hapis cezası alan şahsın şikâyeti üzerine tutuklanan eski KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün'ün eşi sarfetmiş. Kulak verelim:
Birsen Atayün, kolejden akademiye geçerken eşinin hukuk fakültesinde okumak gibi bir hayalinin olduğunu belirterek, Zaten mesleğinden dolayı da hukuk bilgisi çok fazla. Bir de ayrıca diploması elinde olursa, hukuksuzluğun yaşandığı böyle bir dönemde kendisi için daha iyi olacağını gördü diye konuştu.
Ahmet Alp HAN
GlobalHaber TV
Twitter: @AhmetAlpHANN
"Günlerdir, İsrafsarayda muhalif medyanın nasıl susturulabileceğine dair toplantılar yapılıyordu. Her şeyi göze alarak, seçim arafesinde muhalif medyaya el konulması kararlaştırıldı. Plan Y ye sunuldu. Onay alınınca devreye sokuldu. Aşamalı olarak muhalif medyaya operasyon yapılacak. 13. Hedefte sırasıyla, Cemaat Medyası, İpek Grubu, Sözcü ve Taraf Gazetesi ile Doğan Medyası var. Gazete ve televizyonlara el konulacak.
Biz, "Yok canım, o kadar da işkembeden sallamamak lazım." diye tepkiler verip hayalimize bile getirmeyi uygunsuz ve totaliter bulurken meğerse arka planda işler planlanmış, rayına çoktan konmuş. İşte, Ekim ayının ortalarını bulmuşken yapılan bu planların tıkır tıkır işlediğini, maalesef ama maalesef müşahede etmekteyiz.
1- DOĞAN MEDYAYA BASKIN
İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı, Güneş gazetesinin manşetini ihbar kabul ederek Doğan Medya Grubu hakkında terör örgütü propagandası yapmaktan soruşturma başlattı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın konuyla ilgili sorulan soruya, Hukuki süreçle ilgili benim yorum yapmam doğru olmaz, bir gerekçelerini görelim cevabını verdi. Sanki her hukuki süreç için "yorum yapmak doğru olmaz, görelim ne çıkacak kısmetimize" demişler gibi.
2- AĞIR SİLAHLARLA DERSHANE BASKINI
Mardinde 14 eğitim kurumuna, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine terörle mücadele polisleri tarafından baskın düzenlendi. Mardinin vergi rekortmenleri arasında yer alan dershane ve okullara yapılan baskının gerekçesinin vergi kaçakçılığı iddiası olduğu belirtildi. Eğitim kurumunun zırhlı araç ve uzun namlulu silahlarla basılmasını çevredeki esnaf şaşkınlıkla izledi.
Deshane ve okulların avukatı Şehmus Taşkın, Baskına gelenler arasında bir tane bile vergi konusunda uzman memur yok diye konuştu.
Özel Sur Fem Dershanesi Müdürü Cemalettin Bal da olanlara fazla dayanamayarak baskına tepki gösterdi ve, Keşke bu gelen ekip 6-7 Ekim olaylarında dershanemiz yakıldığında da gelselerdi. Bizi korusalardı dedi. İş korumaya gelince "İşimiz vardı" ama baskına gelince uzun namlularla eğitimcilere "Eller yukarı" uyarısı. Silahlı kurumlarımızı PKK'ya karşı meydanlarda görelim, lütfen
3- İDRİS BAL'A DARBE SORUŞTURMASI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski AK Parti milletvekili İdris Bal ve danışmanı hakkında darbe soruşturması açtı. Savcılık, Balın iktidar partisini eleştirip Başbakanın iktidardan indirileceğine dair açıklamalar yaptığını ileri sürdü. İdris Bal ise Be*nim ne*yim var da ik*ti*dar par*ti*si*ni dü*şü*re*ce*ğim? dedi. Parti üyesiyken "CİCİ", terkettikten sonra "Tuh Kaka!". Oh ne ala!
4- 25 ARALIK HAKİMİ TUTUKLANDI
25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının hâkimi Süleyman Karaçöl, 2. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi adına Nöbetçi 6. Ağır Ceza Mahkemesince serbest bırakılan Karaçöl için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine ikinci kez yakalama kararı çıkarılmıştı. Başsavcılık, mahkemenin serbest bırakma yetkisinin bulunmaması gerektiğini öne sürerek karara itiraz etmişti. Yani ne alıyoruz: Hakimim deme bugünün yarını da var.
Nihayi Kelam:
Galiba en güzel 'nihayi kelam'ı Konyada hırsızlıktan 180 yıl hapis cezası alan şahsın şikâyeti üzerine tutuklanan eski KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün'ün eşi sarfetmiş. Kulak verelim:
Birsen Atayün, kolejden akademiye geçerken eşinin hukuk fakültesinde okumak gibi bir hayalinin olduğunu belirterek, Zaten mesleğinden dolayı da hukuk bilgisi çok fazla. Bir de ayrıca diploması elinde olursa, hukuksuzluğun yaşandığı böyle bir dönemde kendisi için daha iyi olacağını gördü diye konuştu.
Ahmet Alp HAN
GlobalHaber TV
Twitter: @AhmetAlpHANN