BOYNER Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, TÜSİAD İstişare Konseyinde yaptığı açıklamayı Türkiyenin bölünmesini istediği şeklinde yorumlayanlara sert yanıt verdi. Boyner, yaptığı yazılı açıklamada, Özgürlüğün, onurun, hakların ne kadar önemli olduğunu bir başka kutsal örnek üzerinden açıklamak istedim. Bölünmemek ne kadar kutsalsa, özgürlük de en az onun kadar kutsaldır dedim. Bu sözlerimden bölünmeye razı olduğum şeklinde bir anlam çıkarmak;hatta bölünmeyi desteklediğimi düşünmek ancak kötü niyetle veya duyduğunu, okuduğunu anlamamakla açıklanabilir dedi.
Boynerin açıklaması şöyle:
TÜSİAD, genel seçimler sonrasında ülkenin gündemine gelmesi beklenen Anayasa değişiklikleri ile ilgili olarak 22 akademisyen ve fikir önderinin katılımı ve Prof.Ergun Özbudun ile Prof.Turgut Tarhanlının eş koordinatörlüğünde çok değerli bir çalışma yaptı ve bu çalışmanın ana hatları İstişare Konseyinde açıklandı. Türkiyenin kronik hastalıklarına işaret eden ve toplumumuzun hak ettiği demokratik standartlara ulaşması açısından çok değerli tespit ve önerilere değinen bu çalışmayı dikkat ve heyecanla dinledim. Ülkeyi sadece yönetenlerin, yönetmeye talip olanların değil, bireylerin de üzerinde düşünmesi gereken bu çok değerli çalışmanın rafta kalmaması için öneride bulundum. Özgürlüğün, onurun, hakların ne kadar önemli oldu ğunu bir başka kutsal örnek üzerinden açıklamak istedim. Bölünmemek ne kadar kutsalsa, özgürlük de en az onun kadar kutsaldır dedim. Bu sözlerimden bölünmeye razı olduğum şeklinde bir anlam çıkarmak;hatta bölünmeyi desteklediğimi düşünmek ancak kötü niyetle veya duyduğunu, okuduğunu anlamamakla açıklanabilir. Anayasada yapılacak değişikliklerin, ülkemizdeki bireysel hak ve özgürlükleri evrensel standartlara taşımasından başka bir beklentim yok. Değişiklik önerilerini bu bağlamda takip etmenin, hak ve özgürlüklere sahip çıkmanın sadece TÜSİADın ya da diğer sivil toplum örgütlerinin değil, bu ülkede yaşayan herkesin en temel sorumluluğu ve görevi olduğunu düşünüyorum.
Boynerin açıklaması şöyle:
TÜSİAD, genel seçimler sonrasında ülkenin gündemine gelmesi beklenen Anayasa değişiklikleri ile ilgili olarak 22 akademisyen ve fikir önderinin katılımı ve Prof.Ergun Özbudun ile Prof.Turgut Tarhanlının eş koordinatörlüğünde çok değerli bir çalışma yaptı ve bu çalışmanın ana hatları İstişare Konseyinde açıklandı. Türkiyenin kronik hastalıklarına işaret eden ve toplumumuzun hak ettiği demokratik standartlara ulaşması açısından çok değerli tespit ve önerilere değinen bu çalışmayı dikkat ve heyecanla dinledim. Ülkeyi sadece yönetenlerin, yönetmeye talip olanların değil, bireylerin de üzerinde düşünmesi gereken bu çok değerli çalışmanın rafta kalmaması için öneride bulundum. Özgürlüğün, onurun, hakların ne kadar önemli oldu ğunu bir başka kutsal örnek üzerinden açıklamak istedim. Bölünmemek ne kadar kutsalsa, özgürlük de en az onun kadar kutsaldır dedim. Bu sözlerimden bölünmeye razı olduğum şeklinde bir anlam çıkarmak;hatta bölünmeyi desteklediğimi düşünmek ancak kötü niyetle veya duyduğunu, okuduğunu anlamamakla açıklanabilir. Anayasada yapılacak değişikliklerin, ülkemizdeki bireysel hak ve özgürlükleri evrensel standartlara taşımasından başka bir beklentim yok. Değişiklik önerilerini bu bağlamda takip etmenin, hak ve özgürlüklere sahip çıkmanın sadece TÜSİADın ya da diğer sivil toplum örgütlerinin değil, bu ülkede yaşayan herkesin en temel sorumluluğu ve görevi olduğunu düşünüyorum.