İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Ders alınası sözler

Yeniçeri

Ne Mutlu Türküm Diyene
İyinet Üyesi
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
9,780
Reaction score
306
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor :

Başbakan İnönü saat 18.00 sularında Florya Köşkü'nde Atatürk'ü ziyaret etmiş:
- Hayırdır İsmet... Habersiz geldin.
- Paşam, azınlıklar meselesi... Konuyu Meclis'e getireceğiz... Ne diyorsunuz?
- İsmet bugün geç oldu... Yarın sabah erkenden gel, konuşalım.
İnönü çıkınca Atatürk "bütün görevlileri" toplamış:
- Sadece laleler kalsın... Bahçedeki diğer bütün çiçekleri sökün, atın... Derhal.
İsmet Paşa sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş:
- Ne oldu böyle?
- Gazi Paşa Hazretleri emrettiler, söktük.
Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün odasına girmiş:
- Paşam, bahçenin durumu nedir?
- Azınlıkları söküp attım İsmet.
İnönü "anladım" dercesine başını öne eğmiş:
Atatürk:
- İsmet, ben "Ne Mutlu Türküm Diyene"
sözünü boş yere söylemedim... Kendini Türk hisseden herkes bu vatanın öz evladı... Ben hayatta olduğum sürece bu böyle bilinsin... Ve sakın azınlıklar ile ilgili bir kanun çıkarılmasın.

Ve günümüzden güzel bir söz daha :

SEVGİLİ KÜRT KARDEŞİM. BURASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ. KANUNLARA UYDUĞUN SÜRECE BU ÜLKEDE, DOKTOR, ÖĞRETMEN, POLİS, ASKER, SAVCI, HAKİM, EMNİYET MÜDÜRÜ, JANDARMA GENEL KOMUTANI, KAYMAKAM, VALİ, MİLLETVEKİLİ, BAKAN, BAŞBAKAN VE HATTA CUMHURBAŞKANI OLDUN. GELECEKTE DE OLMAMAN İÇİN HİÇ BİR ENGEL YOK. ÇÜNKÜ BİZ TEK DEVLETTE BİRÇOK ETNİK KÖKENDEN GELEN KARDEŞLERİZ. BENDEN SAHİP OLDUĞUM HERŞEYİ İSTE. EKMEĞİMİ, SUYUMU, AŞIMI PAYLAŞIRIM SENİNLE. DİĞER ETNİK KÖKENDEN GELEN KARDEŞLERİMLE PAYLAŞTIĞIM GİBİ. ÇÜNKÜ BU ÜLKE HEPİMİZİN. AMA BİR GÜN YAHUDİ VE ERMENİLERİN GAZINA GELİP BENDEN TOPRAK İSTERSEN , MERAK ETME, BENCİLLİK ETMEM. SENİNLE ONUDA PAYLAŞIRIM..AMA... ALTI SENİN OLUR, ÜSTÜ BENİM !..

Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir. Burayı bölmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu böyle biline..


Not : Konu siyasi tartışmalara kapalıdır.
 

ozgurruh

0
İyinet Üyesi
Katılım
28 Eylül 2010
Mesajlar
2,829
Reaction score
32
Konum
ANKARA
Atamızın her lafı her sözü anlam doludur bilindiği üzere. hiçbir kelamını boşa etmemiştir. Bütün sözleri sadece o ana özgü değildir. İleriyi görerek sonraki dönemleri sonraki nesilleri düşünerek hep konuşmuş ve bu yolda da emin adımlar atarak bizlere güzel ÜLKEMİZİ kurmuş ve klişe bir sözdür ama ARMAĞAN etmiştir.

Yeniçeri gerçekten ATAMIZIN güzel sözlerine güzel anektotlarını da bizlerle paylaşmış. TEBRİKLER
 

Ovetto

0
İyinet Üyesi
Onaylı Üye
Katılım
11 Temmuz 2004
Mesajlar
1,398
Reaction score
27
Konum
İstanbul
SEVGİLİ KÜRT KARDEŞİM. BURASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ. KANUNLARA UYDUĞUN SÜRECE BU ÜLKEDE, DOKTOR, ÖĞRETMEN, POLİS, ASKER, SAVCI, HAKİM, EMNİYET MÜDÜRÜ, JANDARMA GENEL KOMUTANI, KAYMAKAM, VALİ, MİLLETVEKİLİ, BAKAN, BAŞBAKAN VE HATTA CUMHURBAŞKANI OLDUN. GELECEKTE DE OLMAMAN İÇİN HİÇ BİR ENGEL YOK. ÇÜNKÜ BİZ TEK DEVLETTE BİRÇOK ETNİK KÖKENDEN GELEN KARDEŞLERİZ. BENDEN SAHİP OLDUĞUM HERŞEYİ İSTE. EKMEĞİMİ, SUYUMU, AŞIMI PAYLAŞIRIM SENİNLE. DİĞER ETNİK KÖKENDEN GELEN KARDEŞLERİMLE PAYLAŞTIĞIM GİBİ. ÇÜNKÜ BU ÜLKE HEPİMİZİN. AMA BİR GÜN YAHUDİ VE ERMENİLERİN GAZINA GELİP BENDEN TOPRAK İSTERSEN , MERAK ETME, BENCİLLİK ETMEM. SENİNLE ONUDA PAYLAŞIRIM..AMA... ALTI SENİN OLUR, ÜSTÜ BENİM !..

çok iyi.
 

ozgurruh

0
İyinet Üyesi
Katılım
28 Eylül 2010
Mesajlar
2,829
Reaction score
32
Konum
ANKARA
İngiliz Kralı VIII. Edward İstanbul’a Atatürk’ü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce:

- Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz!... dedi.

Sonunda İngiliz sofra merasimini bilen bir kişiden öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular... Akşam Kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk’e dönerek:

- Sizi tebrik eder ve size teşekkür ederim. Kendimi İngiltere’de zannettim, diyerek memnuniyetini bildirdi.

Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral’a eğilerek:

- Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim,” dedi. Bütün sofradakiler Atatürk’ün zekasına hayran oldular. Atatürk garsona da “görevine devam et” emrini verdi.
 

ozgurruh

0
İyinet Üyesi
Katılım
28 Eylül 2010
Mesajlar
2,829
Reaction score
32
Konum
ANKARA
Bir gece beraber oturuyorduk. Yanımızda Siirt milletvekili Mahmut Soydan, şimdiki Macaristan elçimiz Ruşen Eşref Onaydın, bir de Soysallı vardı. Atatürk, ertesi günü Büyük Millet Meclisi'nde okuyacağı söylevi hazırlıyordu. Mahmut'la Ruşen Eşref not tutuyorlardı. Atatürk ara sıra bana da, "Ne dersin?" diye soruyordu. Ben ne diyebilirim? Hiç... Sonra Atatürk bana döndü ve dedi ki:
- Bu memleketin efendisi kimdir?
Düşündüm. Karşılığı o verdi:
- Türk köylüsüdür, dedi. Ve devam etti:
- Türk köylüsü "Efendi" yerine getirilmedikçe memleket ve millet yükselmez!...
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst