Detoks tarzı yaşama geçmek ancak zaman içinde ve aşamalarla olabilir. Örneğin sigara ve alkol kullanıyorsak bunları bırakmak zaman ve sabır gerektirir. Aynı anda sert detoks rejimlerine başlamak da tamamen isteğimizi kırabilir.
Bunun için ani değişikliklerden ziyade önce hafif bir detoks diyetine, ardından egzersiz yapmaya başlamak, daha sonra sigarayı bırakmak vb. gibi bir programla detoks sürecini başlatmak, daha sonra orta ve ağır programlara geçmek en iyisidir.
Sağlıklıysak arada sırada et, şeker vb. toksifiye besinleri küçük porsiyonlar hâlinde tabii ki alabiliriz. Fakat ulaşılmak istenen nokta, detoks genel prensiplerini bir hayat tarzı olarak benimsemek ve alışkanlık hâline getirmektir.
Detoks hakkında birkaç öneri:
- Zamanlama: İlkbahar ve sonbahar başlangıçları bunun için ideal bir dönemdir. Çünkü bu dönemlerde stres seviyemiz diğer dönemlere göre daha azdır.
- Egzersiz: Ağır egzersizler vücutta serbest radikal dediğimiz toksinlerin artmasına sebep olabilir. Hafta boyu toplam 2 saatin altında yapılan egzersizler, toksinlerin atılımında çok yararlıdır. Yani günde 15 dakika hafif terleyecek ve nefesiniz kesilecek kadar spor yapmanız sizin için yeterli olacaktır.
- Masaj: Lenf dolaşımını hızlandırır, bu yüzden toksinlerden kurtulmada çok yararlıdır. Bunun için yumuşak bir fırçayla yapacağınız kuru deri masajı veya uzman ellerle yapılan masajları tercih edebilirsiniz.
- Akupunktur: Diyet yapmakta güçlük çekiyorsanız, açlıkla ilgili yan etkiler (hâlsizlik, sinirlilik, baş ağrısı, baş dönmesi, mide ağrısı vb.) hissediyorsanız, sigara bağımlılığınız varsa ya da stresli bir yapıya sahipseniz; akupunktur tüm bu sorunların çözümü için çok etkin ve yararlı bir yöntemdir.
- Sauna: Eğer kalp, yüksek tansiyon, böbrek hastalığınız yoksa ve hamile değilseniz kullanacağınız harika bir detoksifikasyon yöntemidir. Terlediğinizde ağır metaller de dâhil bütün toksinlerinizi atarsınız.
- Deniz tuzları: Toksinleri atıcı bir yöntemdir. Küvetinize bir miktar deniz tuzu atın ve içinde yarım saat dinlenin. Ardından duş alın.
- Yoga: Kan akışını düzenleyen, organlardaki toksinlerin salınımını sağlayan, ruh zindeliğinizi sağlayarak vücut uyumunuzu düzenleyen ve stresi önleyen özellikleriyle detoks programınıza güç katacaktır.
- Takviye gıdalar: Bu ekler, oksijenlenmeyle oluşan serbest radikalleri bağlayıp bu radikallerin vücuttan uzaklaşmasını sağlayan maddelerdir. Bu maddelerin kullanımına küçük dozlarla başlanmalıdır ve her biri birlikte alınmalıdır. Bu ekleri şöyle listeleyebiliriz:
- Vitamin C: 5002000 mg
- Doğal vitamin: 200400 mg
- Vitamin A: 50007500 IU
- Beta karoten: 15000-30000IU
- Bioflavonoid: 200-1000mg
- B vitaminleri: B1, B2, B3, B5, B6, B12, folik asit
- Mineraller: Çinko, manganez, bakır, molibden, selenyum
- Aminoasitler: L-sistein, L-glutatyon, L-metionin
- Bitkiler: Sarımsak, silimarin, deve dikeni sütü, ginko bilboa, kafeinsiz yeşil çay, keten tohumu.
Sakıncalı durumlar
Çocukların ve yaşlıların, ciddi kronik hastalığı olanların, alkol ve madde bağımlısı olanların; ilaç, ağır metal veya radyoaktiviteyle zehirlenmiş olanların ve tabii ki hamile ve emziren kadınların detoks uygulamaları sakıncalıdır.
Peki, yeme alışkanlıklarınızda ne tür değişiklikler yapabilirsiniz?
- Yiyecekleri iyice çiğnedikten sonra yutun.
- Yemek öncesi ve sonrası birkaç dakika dinlenin.
- Yemeğinizi rahat bir oturma pozisyonunda yiyin.
- Buharda pişmiş veya suda kaynatılmış taze sebze ve yeşilliklerden bolca tüketin.
- Akşam yemeğinden sonra sadece bitki çayları tüketin.
- Gerekirse öğleden sonra çok az miktarda protein içeren yiyecekler yenilebilir; balık, tavuk, kuru fasulye ve mercimek gibi.
- Günde en az 10 bardak ılık ya da oda sıcaklığında su tüketilmeli, taze meyve suları yarı yarıya sulandırılmalıdır.
Detoks esnasında kaçınılması gereken yiyecekler
- Şeker
- Süt ürünleri ve yumurta
- Buğday ve glüten içeren yiyecekler
- Mısır
- Kafeinli içecek ve yiyecekler
- Alkol
- Çikolata
- Katı yağlar
Detoks uygulamaları, sağlıklı yaşamanıza katkı sağlamak için bulunmaz fırsatlardır. Ancak, detoksu bir doktor gözetiminde uygulamanız daha doğru olacaktır.
Bunun için ani değişikliklerden ziyade önce hafif bir detoks diyetine, ardından egzersiz yapmaya başlamak, daha sonra sigarayı bırakmak vb. gibi bir programla detoks sürecini başlatmak, daha sonra orta ve ağır programlara geçmek en iyisidir.
Sağlıklıysak arada sırada et, şeker vb. toksifiye besinleri küçük porsiyonlar hâlinde tabii ki alabiliriz. Fakat ulaşılmak istenen nokta, detoks genel prensiplerini bir hayat tarzı olarak benimsemek ve alışkanlık hâline getirmektir.
Detoks hakkında birkaç öneri:
- Zamanlama: İlkbahar ve sonbahar başlangıçları bunun için ideal bir dönemdir. Çünkü bu dönemlerde stres seviyemiz diğer dönemlere göre daha azdır.
- Egzersiz: Ağır egzersizler vücutta serbest radikal dediğimiz toksinlerin artmasına sebep olabilir. Hafta boyu toplam 2 saatin altında yapılan egzersizler, toksinlerin atılımında çok yararlıdır. Yani günde 15 dakika hafif terleyecek ve nefesiniz kesilecek kadar spor yapmanız sizin için yeterli olacaktır.
- Masaj: Lenf dolaşımını hızlandırır, bu yüzden toksinlerden kurtulmada çok yararlıdır. Bunun için yumuşak bir fırçayla yapacağınız kuru deri masajı veya uzman ellerle yapılan masajları tercih edebilirsiniz.
- Akupunktur: Diyet yapmakta güçlük çekiyorsanız, açlıkla ilgili yan etkiler (hâlsizlik, sinirlilik, baş ağrısı, baş dönmesi, mide ağrısı vb.) hissediyorsanız, sigara bağımlılığınız varsa ya da stresli bir yapıya sahipseniz; akupunktur tüm bu sorunların çözümü için çok etkin ve yararlı bir yöntemdir.
- Sauna: Eğer kalp, yüksek tansiyon, böbrek hastalığınız yoksa ve hamile değilseniz kullanacağınız harika bir detoksifikasyon yöntemidir. Terlediğinizde ağır metaller de dâhil bütün toksinlerinizi atarsınız.
- Deniz tuzları: Toksinleri atıcı bir yöntemdir. Küvetinize bir miktar deniz tuzu atın ve içinde yarım saat dinlenin. Ardından duş alın.
- Yoga: Kan akışını düzenleyen, organlardaki toksinlerin salınımını sağlayan, ruh zindeliğinizi sağlayarak vücut uyumunuzu düzenleyen ve stresi önleyen özellikleriyle detoks programınıza güç katacaktır.
- Takviye gıdalar: Bu ekler, oksijenlenmeyle oluşan serbest radikalleri bağlayıp bu radikallerin vücuttan uzaklaşmasını sağlayan maddelerdir. Bu maddelerin kullanımına küçük dozlarla başlanmalıdır ve her biri birlikte alınmalıdır. Bu ekleri şöyle listeleyebiliriz:
- Vitamin C: 5002000 mg
- Doğal vitamin: 200400 mg
- Vitamin A: 50007500 IU
- Beta karoten: 15000-30000IU
- Bioflavonoid: 200-1000mg
- B vitaminleri: B1, B2, B3, B5, B6, B12, folik asit
- Mineraller: Çinko, manganez, bakır, molibden, selenyum
- Aminoasitler: L-sistein, L-glutatyon, L-metionin
- Bitkiler: Sarımsak, silimarin, deve dikeni sütü, ginko bilboa, kafeinsiz yeşil çay, keten tohumu.
Sakıncalı durumlar
Çocukların ve yaşlıların, ciddi kronik hastalığı olanların, alkol ve madde bağımlısı olanların; ilaç, ağır metal veya radyoaktiviteyle zehirlenmiş olanların ve tabii ki hamile ve emziren kadınların detoks uygulamaları sakıncalıdır.
Peki, yeme alışkanlıklarınızda ne tür değişiklikler yapabilirsiniz?
- Yiyecekleri iyice çiğnedikten sonra yutun.
- Yemek öncesi ve sonrası birkaç dakika dinlenin.
- Yemeğinizi rahat bir oturma pozisyonunda yiyin.
- Buharda pişmiş veya suda kaynatılmış taze sebze ve yeşilliklerden bolca tüketin.
- Akşam yemeğinden sonra sadece bitki çayları tüketin.
- Gerekirse öğleden sonra çok az miktarda protein içeren yiyecekler yenilebilir; balık, tavuk, kuru fasulye ve mercimek gibi.
- Günde en az 10 bardak ılık ya da oda sıcaklığında su tüketilmeli, taze meyve suları yarı yarıya sulandırılmalıdır.
Detoks esnasında kaçınılması gereken yiyecekler
- Şeker
- Süt ürünleri ve yumurta
- Buğday ve glüten içeren yiyecekler
- Mısır
- Kafeinli içecek ve yiyecekler
- Alkol
- Çikolata
- Katı yağlar
Detoks uygulamaları, sağlıklı yaşamanıza katkı sağlamak için bulunmaz fırsatlardır. Ancak, detoksu bir doktor gözetiminde uygulamanız daha doğru olacaktır.