Bir köşe yazarının reçetesi.. Hoşuma gitti, paylaşayım dedim. İlgili haberi okumak isteyen http://www.haber7.com/artikel.php?artikel_id=139843 adresine bakabilir...
Not: |= Bu haber zannımca tartışma içeriği taşımamaktadır. =|
" “Teröre 30 bin can verdik!”
Allah Allah, şu rakama bakın. 30 bin insan!
Hadi bunun 10 bini asker olsun, bu örgüt bu milletin 20 bin evladını nasıl ikna edip kendi saflarına katıyor ve sonra onu içinde, belki kendi kardeşi, amcası, dayısı da bulunan ordunun üzerine gönderebiliyor? Ve o genç de nasıl bir psikoloji ile bu işi seve seve yapıyor?
Bunun sebebini niçin sormuyoruz? Bu gençler, neden bu hale geldiler, biz neyi eksik yaptık ki bu iş bu hale geldi demiyoruz?
13 şehit. Masum 13 insan! Halkı huzur içinde yaşasın diye askere gitmekten başka günahı olmayan
13 genç! Hain bir pusu ile katlediliyorlar. İftar saatinde!
* * *
Artık bu işin adını koyalım. Artık reçetesini yazalım, artık uyanalım.
-PKK kendisini ayrılıkçı bir hareket kabul ediyor mu?
-Evet!
-Benim, onun öyle saymamam neye yarıyor?
-Hadi ben söyleyeyim. Bir; birlik ve beraberlikten yana olan Kürt çoğunluğun erimesine yol açıyor. İki; her gün ölü ve şehit sayısının biraz daha artmasına ve PKK’nın biraz daha itibar kazanmasına hizmet ediyor.
-E peki ne yapacağız?
-Ben aklımın erdiği kadarını söyleyeyim, siz de biliyorsanız ekleyin:
* Türkiye, teröre ayırdığı pay kadar, bölgeye yatırım için pay ayıracak.
* Henüz terörle buluşmamış gençleri kurtarmak için kolları sıvayacak.
* Bölge halkının ihtiyaçlarına uygun (imam hatip de dahil) meslek okullarının açılmasına hız verilecek. Mümkünse eski usul medreselere müsaade edilecek. Ve gençlerin okuması cazip kılınacak!
* Bölgeye mahsus olmak üzere, dini ve müspet bilimlerin birlikte okutulduğu bir iki üniversite açılacak. Bunun nasıl olacağının örneği MEB Hüseyin Çelik’in elinde var…
* Bu hizmetleri devlet adına realize etmek için bölgeye ‘dindar’ valiler gönderilecek!
* Sermayedar ve yatırımcıların bölgede istihdam yaratacak tesisler kurmaları zorunlu hale getirilecek. Nasıl ki memura ve askere zorunlu bölge görevi yaptırılıyor, onlara da öyle hizmet yüklenebilir.
* Bölgeye fedakâr, tahammüllü ve ‘zülcenaheyn’ memurlar gönderilecek. Bölge acilen “sürgün yeri” psikolojisinden çıkarılacak.
* Ve ne pahasına olursa olsun, bölgeye bireysel hürriyet ve demokrasi gerçek manasıyla götürülecek. Esasında, bu hürriyet ve demokrasiye Türkiye’nin her bölgesinin ihtiyacı var..
* Kesinlikle ve acilen bölge halkına şu mesaj verilmelidir ki, laiklik dininizi yaşamanıza mani değildir. Bu görüntü diğer İslam halklar için de geçerlidir. Çünkü Türkiye dışarıdan din değiştirmiş gibi algılanıyor.
* PKK’nın, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatlarıyla iş birliği yaparak tezgahladığı olaylar, eylemler, katliamlar ne kadar sinir bozucu, tahrik ve tahkir edici olursa olsun, Türk devleti, kendisine yakışır bir vakarla, öfkeye kapılmadan, kendi vücudu üzerinde ameliyat yapan bir insan hassasiyetiyle, bölgedeki yaraları saracak. Kangren olmuş uzuvları temizleyecek. 3 bin yıllık Türk devlet geleneği bunu başaramazsa, asıl ayıp bu olur.
* Koruculuk sistemi kaldırılacak ve yerine bölgeye nizami ordu ile ilgisi olmayan ama yine askerin insiyatifi altında örgütlenmiş anti terör teşkilatı gönderilecek.
* Avrupa’ya rağmen, TCK’da bir değişikliğe gidilerek, vatana ihanet suçları için idam cezası getirilecek ve tavizsiz uygulanacak.. Sürekli birilerinin gözünün içine bakmayı esas alan bu ‘hasta adam psikozu’ bize Osmanlıyı kaybettirdi...
Yeni kayıpları göğüsleyecek bir ulus kalmadı artık...
Bilginize…"
Not: |= Bu haber zannımca tartışma içeriği taşımamaktadır. =|
" “Teröre 30 bin can verdik!”
Allah Allah, şu rakama bakın. 30 bin insan!
Hadi bunun 10 bini asker olsun, bu örgüt bu milletin 20 bin evladını nasıl ikna edip kendi saflarına katıyor ve sonra onu içinde, belki kendi kardeşi, amcası, dayısı da bulunan ordunun üzerine gönderebiliyor? Ve o genç de nasıl bir psikoloji ile bu işi seve seve yapıyor?
Bunun sebebini niçin sormuyoruz? Bu gençler, neden bu hale geldiler, biz neyi eksik yaptık ki bu iş bu hale geldi demiyoruz?
13 şehit. Masum 13 insan! Halkı huzur içinde yaşasın diye askere gitmekten başka günahı olmayan
13 genç! Hain bir pusu ile katlediliyorlar. İftar saatinde!
* * *
Artık bu işin adını koyalım. Artık reçetesini yazalım, artık uyanalım.
-PKK kendisini ayrılıkçı bir hareket kabul ediyor mu?
-Evet!
-Benim, onun öyle saymamam neye yarıyor?
-Hadi ben söyleyeyim. Bir; birlik ve beraberlikten yana olan Kürt çoğunluğun erimesine yol açıyor. İki; her gün ölü ve şehit sayısının biraz daha artmasına ve PKK’nın biraz daha itibar kazanmasına hizmet ediyor.
-E peki ne yapacağız?
-Ben aklımın erdiği kadarını söyleyeyim, siz de biliyorsanız ekleyin:
* Türkiye, teröre ayırdığı pay kadar, bölgeye yatırım için pay ayıracak.
* Henüz terörle buluşmamış gençleri kurtarmak için kolları sıvayacak.
* Bölge halkının ihtiyaçlarına uygun (imam hatip de dahil) meslek okullarının açılmasına hız verilecek. Mümkünse eski usul medreselere müsaade edilecek. Ve gençlerin okuması cazip kılınacak!
* Bölgeye mahsus olmak üzere, dini ve müspet bilimlerin birlikte okutulduğu bir iki üniversite açılacak. Bunun nasıl olacağının örneği MEB Hüseyin Çelik’in elinde var…
* Bu hizmetleri devlet adına realize etmek için bölgeye ‘dindar’ valiler gönderilecek!
* Sermayedar ve yatırımcıların bölgede istihdam yaratacak tesisler kurmaları zorunlu hale getirilecek. Nasıl ki memura ve askere zorunlu bölge görevi yaptırılıyor, onlara da öyle hizmet yüklenebilir.
* Bölgeye fedakâr, tahammüllü ve ‘zülcenaheyn’ memurlar gönderilecek. Bölge acilen “sürgün yeri” psikolojisinden çıkarılacak.
* Ve ne pahasına olursa olsun, bölgeye bireysel hürriyet ve demokrasi gerçek manasıyla götürülecek. Esasında, bu hürriyet ve demokrasiye Türkiye’nin her bölgesinin ihtiyacı var..
* Kesinlikle ve acilen bölge halkına şu mesaj verilmelidir ki, laiklik dininizi yaşamanıza mani değildir. Bu görüntü diğer İslam halklar için de geçerlidir. Çünkü Türkiye dışarıdan din değiştirmiş gibi algılanıyor.
* PKK’nın, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatlarıyla iş birliği yaparak tezgahladığı olaylar, eylemler, katliamlar ne kadar sinir bozucu, tahrik ve tahkir edici olursa olsun, Türk devleti, kendisine yakışır bir vakarla, öfkeye kapılmadan, kendi vücudu üzerinde ameliyat yapan bir insan hassasiyetiyle, bölgedeki yaraları saracak. Kangren olmuş uzuvları temizleyecek. 3 bin yıllık Türk devlet geleneği bunu başaramazsa, asıl ayıp bu olur.
* Koruculuk sistemi kaldırılacak ve yerine bölgeye nizami ordu ile ilgisi olmayan ama yine askerin insiyatifi altında örgütlenmiş anti terör teşkilatı gönderilecek.
* Avrupa’ya rağmen, TCK’da bir değişikliğe gidilerek, vatana ihanet suçları için idam cezası getirilecek ve tavizsiz uygulanacak.. Sürekli birilerinin gözünün içine bakmayı esas alan bu ‘hasta adam psikozu’ bize Osmanlıyı kaybettirdi...
Yeni kayıpları göğüsleyecek bir ulus kalmadı artık...
Bilginize…"