Erdoğan Bekir COŞKUN' u kurtardı.

Devlet bahçeli olmasa ne olacaktı peki, bunu düşündün mü? Sorunlar var, ama bu sorunları sadece chp yaratmıyor komple el birliğiyle yaratıyorlar, hiçbiri birbirinden iyi değil, hepsini sürgüne göndermek lazım İmralı'ya.

30 kupona aydin olunan bir ulkedeyiz. (Daha da kolaylasmis olabilir) Hersey normaldir. Bekir Coskunun aydin oldugu, Zekeriya Beyazin Hoca oldugu yerde anormal olan biz vatandaslar oluyoruz. Nasilki tarafsiz tavir sergilememesine ragmen bu millet A. Necdet Sezer'e sabrettiyse, Gul'u sevmeyenlerde 7 sene dislerini sikacaklar. Kaldiki su anda cankayada son gunlerini yasayan muhterem zat'ada ben pek isinamadim. Ama terbiyesizlik edip benim cumhurbaskanim degilsin lafini etmedim. Sebebi ise gayet basit, en kotu secilmis bile atanmislardan iyidir. Demokratik, Laik, Sosyal ..vs diye suregelen klise cumleleri kurarken replik ezberleyen musamere cocuklarindan bir adim oteye gecip dusunme, yorumlama ve mantik gibi nimetleri kullanmak gerekir.. Bir tek laiklik karin doyurmuyor. Sahsen ben aday olsaydim, ve Bekir Coskun boyle dengesiz bir lafi bana soyleseydi cevap bile vermezdim. Sonucta atalarimiz Orta Asya bozkirlarinda cadirlarda otururken guzel guzel sozler miras birakmislar. Bunlardan biride "it urur kervan yurur"dur. Bekir Coskun'ada bu atasozunu danismanlarim araciligiyla iletirdim. Birde Yilmaz Ozdil diye bir super zeka kose yazarimiz var. Ben ondan beklerdim bu performansi aslinda. Iyi yada kotu milletin yarisi secimde tercihini yapmis. Yilmaz efendi de kendi tercihi disinda partiye oy verildi diye iclenip, suraya oy verenler gerizekalidir anafikrine hizmet eden yazilari yazmakla en buyuk gerizekaliligi yapmistir. Bu aydin yazar arkadaslara hazimsizlik sorunu yada sindirme problemleri icinde gazete koseleri yerine bir dahiliye mutehassisina ugramasini salik veririm.

Yukaridaki satirlari yazmistim ama polemik olabilecek konulara dahil olmak istemedigim icin kenarda dursun demistim. @Angelo'nun yazisini okuyunca sevindim acikcasi. Yazma istegim kabardi birden Muhalefet yaparken bile cozum uretmeli insan. Yada en azindan neden muhalefet yaptigini bilmeli. At gozlugu takip bir ideoloji arkasina gecip, digerlerine tukaka demek beyinden ve zekadan tasarruftur. Zira degismeyen tek sey degisimdir derler. Bugun dunyaya hukmeden ulkelerin basarisida budur, Degisen sartlara gore degisik stratejiler ve fikirler gelistirdikleri icin hukmetme sureleri halen devam ediyor. Bekir Coskun kendini 1940'larda saniyor. Ama cok partili sisteme gecildi Turkiyede. Birileri haber etse iyi olur

aynen dediğin gibi bu ülkede bir günde zengin, bir günde fakir, bir günde gazeteci, bir günde başbakan olabilirsiniz. Sezer'e de katlandık, Gül'e de katlanacağız. Başbakan vatandaşına "ananı da al git", gazetecisi de cumhurbaşkanına "içime sindiremiyorum" diyecektir.
demokrasi budur işte..

gece gece bu yazılar okumak gerçekten bu ülkede birilerinin neler olduğunu bildiğini bilmek iyi geldi seviyorum bu forumu

Angelo' Alıntı:

Ben muhalif yazı yazanları Amerikan yanlısı olmakla suçlayan arkadaştan bu kafamdaki soru işaretlerini aydınlatmasını rica edeceğim.

Genişletmek için tıkla ...

Amerikan yanlısı değil kastım, onlar gibi rahat bir toplum yapmaya çalışıyorlar bizi. Bush a çizilen karikatürlerin daha da beteri yapılmadımı tayyip erdoğan için? Çevrenizde ya da kulaktan dolma olarak bunlara oy vermeyin diye küfür edildiğini duymadınız mı? Ben hiçbir parti için görmedim böyle birşey şimdiye kadar. Öyle ya da böyle seviyesi düştü herşeyin. Kötü olan bu. Yoksa kimseye lafım yok..

Abi korelasyonu göremiyorum ben, karikatür çizilmiş seviye bozulmuş ona bir lafım yok. AKP'ye karşı çıkmayı Amerika yanlısı olmakla bağdaştıramadım hepsi bu. Amerika yanlısı kim varsa alnının çatına koyayım bu ingiliz anahtarını demek istiyorum. Amerika'dan sesleniyorum haha

Angelo peki hepimizin istekleri aynı, düşünceleri aynı, hepimiz Türkiye daha iyi olsun, insanlarımız daha iyi yaşasın istiyoruz neden peki hiç birbirimizi anlayamıyoruz?
Karşıt düşünce bile olmadan burada bile sadece aynı görüşü paylaşmıyorum, katılmıyorum dediğimizde insanlara türlü hakaretlere varan sözlerle karşılaşıyoruz bunları kim soktu içimize böyle? Niye anlamıyoruz birbirimizi hiç? Varmı fazladan keser sapı falan

Evet, belli kesimden bir şeyi, birini eleştirince vatan haini ve demokrasi karşıtı oluyoruz ,,.....................diyorsunuz

gülerim bu legalparaya , nerde savunduğunuz demokrasi rafamı kalktı, demokrasiden anlaşılan, hep bana, hep bana, sadece banaaa değildir...

lafı başka konulara çekmeden, parti karıştırmadan tartışabiliyorsanız ne ala,

yoksa karşı olarak eleştirenleri, chp li, mhp li, ihtilalci, bölücü, terörist, vatan haini diye nitelendirmeye hakkınız yok.. hemde hiç yok,

aşağıdaki yazıya bakarmısınız ,

osahin' Alıntı:

A yada B partisi diye söylemiyorum madem bu ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan adamı cumhurbaşkanı olarak görmüyorsa bu ülkeye ihanet ediyor demektir, bölücülüğün alasını yapıyor demektir, dağdaki teröristten, imralıdaki köpekten farkı yok demektir bu düşüncenin. Bakın terörü inceleyin terörün geçmişin, eşkiyalığı inceleyin hep bir başkaldırış vardır o yada bu sebepten.... Eğer bu başkaldırış ben 1 kişiyim 1000 kişi istediğimi yapacak gerekirse zorla , silahla, hakaretle deniliyorsa buna terör diyoruz ama biz 1000 kişiyiz 1 kişi bizim istediğimizi yapacak toplumsal hak ve demokrasi bunu gerektiriyor deniliyorsa buda hak ve demokrasi oluyor bunları birbirinden ayırt edemiyorsak boşa yaşıyoruz demektir zaten...

Genişletmek için tıkla ...

ne kadar hiddetli, ne kadar kızgın yazılmış bir yazı,.....yazık , anlaşılıyorki, hiçbir eleştiriye tahammül yok..

ahmet hakan köşesinde yazmış,
BİR: Cumhurbaşkanlığı makamı eleştiriden muaf değildir... Bakınız: Vakit gazetesinin kinayeler, dokundurmalar ve hatta hakaretlerle dolu Sezer aleyhine yayınları...


İKİ: Abdullah Gül için, "Benim Cumhurbaşkanım değil" diyen Bekir Coşkun’un vatandaşlıktan çıkması gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Sezer bizim cumhurbaşkanımız değil" havası estiren yayın organının en küfürbaz adamını defalarca uçağına alarak taltif etmişti.


ÜÇ: Vakit’in Sezer için estirdiği "Sezer bizim cumhurbaşkanımız değil" havası ile Bekir Coşkun’un "Abdullah Gül benim cumhurbaşkanım olmayacak" cümlesi arasında pek bir fark yok. İkisi de fazlasıyla duygusal... İkisi de seçilmiş ya da seçilecek cumhurbaşkanını gayri meşru ve gayri kanuni ilan etme hevesinde... Bunun da kabul edilebilir tarafı yok.


DÖRT: Mağduriyetlerden, hapislerden falan gelen bir Başbakan’ın, "Kabul edilebilir" olmayan bir eleştiri karşısında bile hazımlı olmasını bekleriz. Bekir Coşkun’un duygusal davranma hakkı vardır ama Başbakan’ın yoktur.


BEŞ: Sürekli "Tarafsız olacağım, herkesin hakkını koruyacağım" diye vaatlerde bulunan Abdullah Gül için işte büyük fırsat... Çıksın ve "Tayyip Bey’in tepkisi yanlıştır" desin... Belki o zaman Bekir Coşkun’un da cumhurbaşkanı olma fırsatını yakalamış olur.


beklerdimki aynı demokrasi anlayışını A.N.Sezer e de gösterseydi , yazıya düşünceye karşı çıkan fikir..

ve son olarak , Cumhurbaşkanı A.N.Sezer e Bekir Coskun un yazdığından, 1000000 misli daha, kötüleyen, hedef yapan, belgeler,

http://www.karacanakademi.com/showhaber.aspx?HaberId=0604171237027336638922064

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=86633

http://detech.free.fr/BLOG/index.php?2007/02/06/134-sezer-laiklik-din-ve-vicdan-ozgurluu-deil

http://www.milliyet.com.tr/2006/04/17/son/sonsiy10.asp

daha bir sürü var,

Ne sanıyorsunuz anlamıyorum, siz taraflısınız Mywedding sen bir partinin kuyruğuna sürüklenmiş gidiyorsun ben o gözle bakmıyorum kusura bakma, bugün senin partini kötülerken görebilirsin beni bu çok doğal çünkü karşı çıktığım birşeyler var demektir, farklı birgünde senin yanında olabilirim ama bunlar demek değildirki ben herkesin her kuralına uyar, her düşüncesini onaylarım, yok böyle birşey bu tutumunuz doğuda çok meşhurdur mesela... Ağa derki bu böyle bitmiştir ötesi berisi yok, yanlış olduğunu düşünsenizde savunursunuz ben arada bir fark göremiyorum...
Atatürk' e karşı çıkarttınız beni, e yuh yani... Ben Ahmet Nejdet SEZER' e de Gül' e söylenmesini istemediğim hiçbirşey söylenmesini istemem, söyleyeni belirttiğim gibi vatan haini olarak görürüm bu çok doğal bir dengedir. Ahmet yada Mehmet diye değil, orada bir koltuk var sen ona saygı duymak zorundasın ha duymuyorsan bende seni bırakta vatan haini olarak göreyim.
Sen at koştururken burnumdan kıl alınmasın istiyorsan öyle biryer bulursan banada söylersin bende gelirim... Çünkü ben söylediğin gibi belirli bir kesime karşı çıkıldığında olan tepkimi söylemiyorum sadece ama görmek istediğiniz bu kadar her defasında söylüyorum

osahin' Alıntı:

Ben istedimki bu ülkenin bu kadar karıştırılmasına mahal vermeden baştaki iktidar başka birini seçsin toplumu birbirine düşşürmelerine izin vermesinler, kutuplaşmayı önlesinler... Belki buda onların işine geliyor, kutuplaşma sağlayarak gelecekteki oylarını arttırmayı planlıyor olabilirler buda onların ihaneti ve iki yüzlülüğüdür...

Genişletmek için tıkla ...

Dahada Türkçe si bu tarz düşüncelerin amacı ülkeyi nasıl daha iyi bir hale getiririm, insanlarımız nasıl daha iyi bir yaşam standardına oturur değil, Ahmet in Mehmet in sözlerinden asla çıkmam, kafamı bozmayın gerekirse küfürümü hakaretimide eder, kafada atarım olarak görüyorum...

Onlar yaptı, şimdi sıra bizde, neyimiz eksik bizde yapalım mantığı bizi ileriye götürmez.
Buradaki herkesin istediği kavga olmasın ülke iyiye doğru gitsin değilmidir.
Yapılan yanlışı, eskiden yapılmış olan yanlış davranışlarla savunmak pek mantıklı değil.
Başbakan ülkeden kimseyi kovma hakkına sahip değildir, ülkenin aydın kesimi de Cumhurbaşkanı na hakarete varan yazılar yazmamalı, o makamı ayaklar altına almamalıdır.

osahin neden mi? 80'de milliyetçilerle solcular neden birbirlerine girdiyse yine aynı sebepten dolayı. Türkiye Türkler'e bırakılamayacak kadar değerli olduğundan dolayı. Türkler bu tip dangalaklıklarla uğraşıp birbirlerini yerken, bazı soyları değişikler milyar dolarlarla ceplerini doldurup ülkeyi kanla ve nefretle besleyerek yönetsin diye. Japonya'nın milli gelirin bizimkinin bilmem kaç katı ama dolar milyarderi sayısında berabereyiz. Biri beri gelip anlatsın bana bunu. Dünyanın ilk 15 güçlü ülkesinden biriyiz ekonomi ve askeri anlamda, ama gelişmişlik endeksinde ilk 100 e foto finishten girmeye çalışıyoruz.

Çünkü bu işler şirketleri yabancılara pazarlamayla, düşük kur yüksek faizle dolar köprüsü oluşturmakla olmuyor. Milli politika, strateji ve vizyonla oluyor. Televizyona çıkıp bol keseden laf anlatmakla olmuyor. Biri çıkıp Türkiye'nin eğitimde 10 senelik projeksiyonu nedir bir söylesin bize. İmam hatipler, meslek liseler olsun mu, sınav 2 tane mi olsun 4 tane mi olsunla olmuyor, eğitimin sınav sayısında ya da insanın başındaki örtüde tıkandığını sanıyorsan olmaz o iş. Mal satarak borç ödemekle olmaz o iş. Atılımla olur, çalışıp üretmekle olur. Gülerek Türkiye'yi kime olursa pazarlarım demekle olmaz. Elalem iki askeri için koca ülkeyi yıkarken, sen 30.000 insanına karşı onun bunun soytarısı haline geliyorsan zaten eğitimi filan bırak sen onursuz bir ülkesin. Ve de onursuz ülkeler, fakir ülkelerden çok daha kötü durumdadır, kimse onlara saygı duymaz. İşte anca böyle Avrupa'da fotoğraf çektirip geri dönersin. Çok anlatacak şey var, herşey yanlış. Hiçbirşey doğru değil.

Evet işte anlamadığımda bu, sokağa çıkalım taksim meydanında bu soruları vatandaşa soralım, her 100 kişiden eminim 95' i aynı görüşleri paylaşacaktır ama bu durumu nasıl çözeriz denildiğinde neden fanatikleşmiş bir biçimde siyasetçilerin peşinden koşuyoruz? Burasını anlayamıyorum, diyorlarki ülkede konuşamıyorsun konuşsanda birşey olmuyor ben inanmıyorum... Bizim adam gibi sivil toplum hareketi oluşturacak 2 tane adamımız bile yok, sivil toplum kuruluşlarının çoğu devlet aleyhine iş yapıyor ne bileyim işte iğrençlikler içinde yaşamaya çalışıyoruz...

Öyle bir kültür yok. Devletin stratejisi olmadığı gibi sokaktaki adamın da yok. O da gün peşinde. Yani aslında bizi yöneten bizim gibi. Diyorum ya lan deyince biz severiz o adamı, sıçtı altına dese oylar patlar %90 a çıkar. Çünkü biz de öyleyiz. Biz geçmişle övünüp, gelecek için hiçbirşey yapmayan bir millet olduk. Rahatımıza da bu geliyor, uyandırmayın uykudayız. Bir şiir vardı Atam İzin'deyiz. diye. bişeyler oluyor ama sen rahat ol atam izne çıktık, izindeyiz.

Birkaç kişi forumda sürekli olarak siyasi görüşlerini alttan alttan vurgulamak istesede bazılarının damarına basacak kadar dıştan gözükebiliyor. (sağ sol yan yön bu kimseyi ilgilendirmez)
Sizlerden rica ediyorum tartışmalarınızda kendi görüşlerinizi ön plana attıgınız kadar diger kişilerinde görüşlerini göz önünde bulundurarak tartışmalarınızı sürdürünüz.

% 47 oy almis bir parti istedigi adami cumhurbaskani yapamiyorsa ve iki densiz cikip biz bu adami cumhurbaskani goremiyoruz diyecek kadar kendinden gecmis sekilde yazi yaziyorsa o ulkede demokrasi,özgürlük,eşitlik vs gibi soylemler sadece lafta kalir

KalpChat' Alıntı:

Birkaç kişi forumda sürekli olarak siyasi görüşlerini alttan alttan vurgulamak istesede bazılarının damarına basacak kadar dıştan gözükebiliyor. (sağ sol yan yön bu kimseyi ilgilendirmez)
Sizlerden rica ediyorum tartışmalarınızda kendi görüşlerinizi ön plana attıgınız kadar diger kişilerinde görüşlerini göz önünde bulundurarak tartışmalarınızı sürdürünüz.

Genişletmek için tıkla ...

insanların düşüncelerini vurgulaması damarınıza basıyorsa okumazsınız yazıları. sizin damarınıza basılıyor diye olayları kişiselleştirmeyin, varsa uygun bir dille düşüncenizi yazın. herkes kişisel saldırı yapmadan, düşünceleri yazarken süsleyerek damara basmaya çalışıyor zaten. "karşındakinin görüşlerini göz önünde" bulundurarak tartışma yapılmaz. farklı düşünceler var ki tartışma oluyor.
düşünceleri tartışalım, hazmedelim

toplum olarak önce demokrasi, hakaret, eleştiri nedir, neleri kapsar? bunların ve çizgilerinin öğrenilmesi ya da sunulması gerek.
"densiz ve kendinden geçerek yazma" gibi sıfatlar "demokrasi,özgürlük,eşitlik ve eleştiri" söylemlerinin hiçbir yerinde yoktur sanıyorum. bunlar, hukuk dahil bazı insanlara ya da kesimlere özel imtiyazlar sağlamaz, herkes için aynı işler. birisi bu çizgileri çiğnediğinde hepimiz çizginin dışına çıkmayı meşru görerek aynı yerden tartışmaya katılıyoruz.

Bekir Coşkun, "Arabistan'a gidin" demiş

Bekir Coşkun, "Arabistan'a gidin" demiş http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=579525

Çok seviyorsunuz ya hatırlatıyım, demokraside görüşler damarınıza basmaz, onları dinlersiniz.
Neyse beni pek ilgilendirmiyor.

Biz ne zaman birbirimizi biryerlere göndermeden, birbirimizi sindirerek hazmederek yaşamayı öğreniriz. O zaman gelişmeye hazır bir toplum oluruz.

AKP başa gelmesin diye CHP ye oy verenler, CHP başa gelmesin diye AKP ye verenler.. Memleket olarak legalpara oynamaya okadar alıştıkki karşımıza çıkan tüm sorunlarda bunu model alır olduk. Galibi bilmeye çalışıyoruz sanki.

Heryerde AKP den nefret ettiğini söylemek prim yapar oldu. Ama bir kişi bile CHP den nefret ediyorum dedi mi hiç yüksek sesle ? Ben duymadım.. Okadar çok yükseldiki bu sesler bu seçimlerde herkes CHP nin tek başına iktidar olacağını düşünüyordu. DSP bile yanlarındaydı. Neden olmasınlarki? yıllardır hayalini kurdukları sol birleşmişti. Ama işler umdukları gibi gitmedi. Sonuçlar rezaletti ama yinede pişkin bir şekilde oyumuzu arttırdık diye açıklama yapabildiler. %47 herkes bağırırken susanlarmış meğer. Çok konuşmak boş konuşmakmış herzamanki gibi. Ama ne oldu? hiç akıllanmadılar. Aynı politika devam ediyor. Düşmanca muhalefet yapanları sevmiyorum.

Hem neyi tartışıyoruzki? millet birbirini yerken, zıt kutuplardaki parti mensubu pek sayın milletvekillerimiz taraf değiştirmiyormu? Hemşerim diye ağar a oy verdim. Adam istifa etti. Gereksiz siyaseti tartışmak. Adamların kendi içinde tutarlılıkları yok bikere.. Yani bir 5 sene daha uzaklaşmaya devam edeceğiz birbirimizden. Ne diyelim Allah sonumuzu hayır etsin.

Birde bugün gelen bir maili kopyalayayım dedim..

19.yüzyilda Almanya'nin Mülhaym sehrindeki Ren nehrinin bir yakasinda Almanlar, öbür yakasinda da Fransizlar oturuyordu.
Fransizlar, her sene nehrin Almanlardaki kismina geçip mahsulün tümünü toplayip götürüyorlardi. O siralar, birligini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çikaramiyorlardi tabi.
Her sene böyle olunca çareyi Osmanli Sultanina durumu yazip, imdat istemekte bulurlar. Mektupta söyle demektedir:'Fransizlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden aliyorlar. Siz ki, dünyaya adalet dagitan bir imparatorlugun sultani, Islamiyetin de halifesisiniz. Bizi bu zulümden kurtarin.Asker gönderin.Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkani saglayin.'
Çöküs faslina girildigi bir zamana denk gelen yardim istegini inceleyen padisah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnizca asker elbisesi göndermeyi kafi bulur ve cevabi bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanir.
Saskina dönen Almanlar, çuvali alip mektubu okurlar: 'Fransizlar korkak adamlardir. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur.Yeniçerimizin kiyafetini görmeleri kafidir. Çuval içindeki Osmanli askerinin elbiselerini adamlariniza giydirin. Mahsul zamani, nehrin görülecek yerlerinde dolastirin. Karsidan gören Fransizlar için bu kafidir.'
Bag bahçe sahipleri hemen Osmanli askerinin kiyafetini kapisirlar.Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kiyafetinde, nehirkiyisinda dolasmaya baslarlar. Ertesi gün, karsidan gelen haber,Almanlarin sevinç çigliklari atmalarina sebep olur:'Osmanlilardan imdat geldigini düsünen Fransizlar, korkudan köylerini de terkederek iç kisimlara dogru kaçmaktalar.Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermistir.'
Bu olay,Mülhaymlilarin gönüllerinde taht kurmustur.Giydikleri yeniçeri kiyafetlerini, daha sonra Mülhaym'a bagli Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar. Sehrin en yüksek binasina da Osmanli bayragi asarlar.Ayrica,halen olayin yildönümünde de sehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi temsilen kutlarlar.
Bu olay Osmanli'nin sadece bir yeniçeri kiyafetiyle Almanlari Fransizlarin elinden ve talanindan nasil kurtardigini gösteren maziden elmas bir tablo olarak kalmaktadir...
Bir de simdi ki Türkiye ye bakin, bizi ne hale getirmisler

Genişletmek için tıkla ...