İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Tartışma Geçmişten Günümüze Ülkemizde Seo

RDY

0
İyinet Üyesi
Onaylı Üye
Katılım
13 Nisan 2012
Mesajlar
100
Reaction score
0
seo-sekt%C3%B6r%C3%BC.png







Arkadaşlar baştan belirtmemde fayda var, bu konu hassas olduğum ve değer verdiğim bir konudur, biraz özeleştiri, biraz eleştiri, biraz farklı bir bakış açısı ile değişik bir yazı oldu ( beklemediğim ). O sebepten ötürü, yazıdan ders çıkarmak amacı ile birşeyler alacağınızı umuyorum.

- Ya usta, seo ne demek ki ?
-- Diğer yazıları bekleyin lütfen...

- Hocam iyide burda şunu kastetmişsin...
-- Yazıda hiç kimseyi kastetmedim. Tamamı hayal ürünüdür.

- Abi tamamda yazı biraz düz mü olmuş ne?
-- Farkındayım, amacımı en sonda belirttim. Kitabımıza giriş kısmı olsun...



Yıl 2009-2010 ülkemizde internet üzerinde yeni bir sektör yavaş yavaş kendini duyurmaya başlıyor. Seo Sektörü… Her ne kadar yurt dışına göre ülkemizde bu sektör fazlası ile gel-gitli olsa da günümüzün ve geleceğin ölmeyen sektörlerinden birisi olacaktır.


Atalarımızın bir sözü ”geç olsun, güç olmasın.” bu ifade birçok durum için geçerlidir. Lakin internet sektöründeki kişi veyahut kurumlar bu sözü fazlası ile yanlış anlamışlar.(bizler dahil) Şöyle ki yıl 2007-2008 global webmaster forumlarında backlink sektörü BH sektörüne (Black Hat) kadar düşmüş ve kalite durumları git gide azalmaktaydı. ( Bu sektörde hizmet veren kişi sayısının artması, kalite durumu ile her zaman ters orantılı, rekabet ile doğru orantılıdır, ne yazıkki bu sektör için böyledir ) Oysa ülkemize bakacak olursak 2009 senesinin ortalarında bu sektör henüz yeni yeni çıkmaya başlamış, ülkemiz webmaster forumlarında bile bu sektöre dair kategoriler 2011 senesinde açılmaya başlamıştır. ( gecikme durumu malum )




- Hocam iyide sende bu zamanlarda hizmet verdin ?
-- Yazı bir özeleştiri zaten...





Bunu söylemek için biraz geç oldu ama bir düşünceyi yazıya dökerken daldan dala atlama veyahut alakasız gibi görünen fikirleri yazmak gibi bir huyum vardır. Lütfen bu durumun kusuruna bakmayın.






Backlink, seo için kimisine göre buz dağının görünen kısmı, kimisine göre ise ana kısmıdır. Ben üst bölümde backlink piyasasını örnek vermek amacı ile verdim. Aynı örneklemeler seo danışmanlığı, analiz hizmetleri gibi dallar içinde verilebilir elbette.




Uzun süredir bu sektörde olmam sebebiyle ve yaptığım işler gereği piyasadaki birçok sektördaşımla muhabbetim olmuştur. Birçoğu ilede samimiyetim mevcuttur. Arkadaşlar belki bu sözüm biraz ağır olacak ama ” ne yazıkki Seo namına hiçbir referansı olmadan Seo Seminerleri, konferansları, dersleri veren hatta kitap yazan kişilerle aynı ülkede Seo sektöründeyiz .”




- Hocam iyide burda şunu kastetmişsin...
-- Hayır ! Hiç kimseyi kastetmedim. Tamamı hayal ürünüdür.



Zaten ülkemizin en büyük sorunu bu değil miydi ? İşin tozunu yutmuş kişiler teknisyenlikten yükselemezken, bir işin nasıl yapılacağını bilmeyen mühendislerin onlara emir verecek konumda, amirleri olması sanırım bu durumu özetliyor. İnanıyorum ki, Seo sektöründe eğer bu durumu tersine çevirebilirsek gelişme hımızımız ve gelişmişlik oranımız çok daha fazla olacaktır.


- Örnekleme tam olmamış sanki ?
-- Aksine cuk oturduğunu düşünüyorum... Piyasaya yön veren kişilerin, topraktan gelmesi gerektiğine inanıyorum.





Çok fazla geriye gitmeye gerek yok ; 2 sene öncesine kadar birçok ”Seo Uzmanı” hedef kelimelerin makale içerisindeki yoğunluk oranının %3-7 arasında olması gerektiğini, makalelerin ise minimum 200 kelimeden oluşması gerektiğini, dolayısı ile her makalede kelime / oran bazında 6-14 arasında hedef kelimesinin geçmesi gerektiğini belirtiyor ve bunu ”fazlası ile” destekliyordu. Lakin Google bu arkadaşlara ve bu duruma inanıp o şekilde devam eden arkadaşlara çıkardığı o ”ünlü” güncelleme olan Penguen ile öyle bir darbe vurdu ki , sadece webmaster forumlarında web sitesi olan kişilerin %50 sinin web siteleri yerle bir oldu. Her ne kadar buna daha sonra birçok bahane üretilsede durum böyleydi.
Yine aynı zamanlarda bir mantıksızlık örneğini ise şöyle vermek isterim; Twitter bile karakter sayısını 140 ile sınırlamışken hangi akla mantığa göre bizim uzmanlarımız minimum 200 diye tutturdu ? Önemli olanın ziyaretçileri memnun etmek olması gerekmiyor muydu ? Bu işte çok büyük mantık hatası vardı o zamanlar…




Günümüze tekrar dönecek olursak, üstte de belirttiğim gibi bu durumların tersine çevrilmesi gerektiğine inanıyorum, geçmişte yapılan hatalardan ders alınması gerektiğine inanıyorum. Global pazarda milyon dolarlık Seo şirketleri var iken ülkemizde bu tarz şirketlerin çıkmaması, çıkabilecek olanların batması veyahut ayrılması bizleri derinden üzen konulardır. ( tabii bunun da sebepleri ayrıdır, onun için ayrı konu gerekir )





Yazımın amacı biraz içimi dökmekti, uzun zamandır ilk defa bu konu üzerine bir paylaşım yapıyorum, ileride kısmet olursa alt konular içinde vakit buldukça paylaşım yapmayı düşünüyorum.




Son olarak ufak bir tavsiye:
Web sitesi açarken makinaların programlama dillerine göre değil, hedef kitlenize göre hareket etmeniz gerektiğine inanıyorum.





Okuyan arkadaşlara teşekkür ederim, sürç-i lisan ettiysek affola…


RDY

Kaynak: http://www.wiiv.net/gecmisten-gunumuze-ulkemizde-seo/
 

iyinet

Root
Admin
Hosting Firması
Katılım
2 Eylül 2002
Mesajlar
5,028
Reaction score
66
Konum
Sakarya
Ülkemizde işini bilinçli ve ciddi şekilde yapan seocular çok az, seo konusunu uzun yıllardır bende takip ediyorum, internet sektörünün canlanmaya başladığı ve hazır web tabanlı unix shellerin ortaya çıktığı zamanda oldu ne olduysa. Bu hazır shell'leri kullanmaya başlayanlar ve birtakım kulaktan duyma "web güvenlik açıkları " tabiri ile birşey öğrendiğini sanan kişiler, bir süre bunu gövde gösterisi olarak kullandıktan sonra bu sheller ile kendilerini seo'cu olarak tanıtmaya başladı. Bu seo'cu hikayesi hala günümüzde ( bana göre ) %60 - %70 oranla h*cklink kullanan ve seo mantığını sadece buna bağlayan kişilerden ibaret. Günümüzde seo sektörü bu şekilde gittiği sürece ve bizim insanlarımızın öncelikle işleri hedef değil, ego olduğu sürece bu şekilde gidecektir.

Çok güzel bir konuya değinmişsin, ellerine sağlık.
 

RDY

0
İyinet Üyesi
Onaylı Üye
Katılım
13 Nisan 2012
Mesajlar
100
Reaction score
0
Ülkemizde işini bilinçli ve ciddi şekilde yapan seocular çok az, seo konusunu uzun yıllardır bende takip ediyorum, internet sektörünün canlanmaya başladığı ve hazır web tabanlı unix shellerin ortaya çıktığı zamanda oldu ne olduysa. Bu hazır shell'leri kullanmaya başlayanlar ve birtakım kulaktan duyma "web güvenlik açıkları " tabiri ile birşey öğrendiğini sanan kişiler, bir süre bunu gövde gösterisi olarak kullandıktan sonra bu sheller ile kendilerini seo'cu olarak tanıtmaya başladı. Bu seo'cu hikayesi hala günümüzde ( bana göre ) %60 - %70 oranla h*cklink kullanan ve seo mantığını sadece buna bağlayan kişilerden ibaret. Günümüzde seo sektörü bu şekilde gittiği sürece ve bizim insanlarımızın öncelikle işleri hedef değil, ego olduğu sürece bu şekilde gidecektir.

Çok güzel bir konuya değinmişsin, ellerine sağlık.

Teşekkürler sayın hocam katkınız için,

Sizinde dediğiniz gibi , bizler açık arayan kafada olduğumuz sürece bu böyle gidecektir, oysa açık kapatma amacında olsak... Çok daha farklı olabilir.

Bu arada diğer sitelerde verdiğim twitter örneği yanlış anlaşılmış, onu düzeltmek için buraya ekleme yapmak istiyorum.




Benim orda demek istediğim olay, aslında yazının sonunda verdiğim öğütle bağdaştırmaktı.

''
Son olarak ufak bir tavsiye:
Web sitesi açarken makinaların programlama dillerine göre değil, hedef kitlenize göre hareket etmeniz gerektiğine inanıyorum.
''

yazının ortalarındada belirttiğim gibi, alaksız yerlerde alakasız ifadeler kullanabiliyorum
smile.gif
zamanlama hatası diyelim.Yani orda demek istediğim nokta, minimum 200-300-400 kelime ifadeleri tamamen yalan bir ifadedir. Siteden siteye göre değil, konudan konuya göre değişkenlik gösterir.

Örneğin, bir haber sitesini ele alalım: ''2013 yılında arabalarda en çok tercih edilen renkler''
şimdi bu haberin yazısı bana göre kesinlikle 400 kelimelik falan olmamalı, çünkü hiç birisini okumam, resimlere bakar çıkarım. Kaldı ki 400 kelime ne yazabilirsin ki ? Milletle röportajları falan eklersin, ama dediğim gibi ne yazarlarsa yazsınlar, ''vay vay vay en çok tercih edilen buymuş'' der çıkarım yazıdan.

Ama : ''Atatürk'ün ölüm sebebi! '' Şeklinde bir yazı eğer 400 kelime değilde, 4000 kelime bile olsa oturur okurum. ve eğerbu konu hakkında yazı kısaysa (100 kelime-50 kelime), siteye küfür ederim çıkarım siteden.

Yani demek istediğim mantık, bu işin alt dallara inilerek yapılması gerektiğidir. Twitter örneğinde ise demek istediğim olay ''140 karakterle de demekki insanlara bilgi sağlanabiliyormuş ve mutlu edilebiliyormuş '' idi.


Tabi bütün bunları ele aldığımızda artık Türkiye'de ''Web Psikoloğu'' dalı ortaya çıkması lazım. Bu işi ele alacak kişilerin daha profesyonel olması gerektiğine inanıyorum, tabii bunuda ayrı bir konuda değerlendirmek lazım.


Tekrar belirtiyim orda demek istediğim olay:

''
Son olarak ufak bir tavsiye:
Web sitesi açarken makinaların programlama dillerine göre değil, hedef kitlenize göre hareket etmeniz gerektiğine inanıyorum.
''
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Üst