Google’un text reklamlar için uyguladığı ve "Akıllı fiyatlandırma" olarak bilinen sistem, çeşitli faktörlerle hesaplanan bir değer tayin ediyor. Değişkenlerin içinde, reklamın yerleştirileceği site ve bu site içinde reklamın yer alacağı bölüm önemli bir yer tutuyor.
Şirket "akıllı fiyatlandırma" uygulamasında, detaylı açıklama yapmıyor birkaç değişkenin gözönüne alınacağını belirtiyor. Reklamverenler bazı tıklamalarda diğerlerine göre daha az ödüyorlar.
Google Ürün Yöneticisi Susan Wojcicki "Reklamverenler fiyat teklifinde bulunuyorlar. Açık arttırma (auction) sonrasında, eğer envanterin cinsi, bir site bölümünün ya da sitenin kendisinin farklı bir değerde olduğunu tespit edersek sözkonusu envantere ve tıklamaya bir düzenleme getiriyoruz. Her tıklama için 'bu tıklamanın değeri ne olmalıdır?' hesaplaması yaparak tıklama başına maliyeti (CPC) ayarlıyoruz" dedi. Bu yeni sistem reklamverenin reklam maliyetini azaltıyor.
Bu sistem Google'ın farklı türlerdeki reklam alanlarını kullanmaya ve tanıtmaya devam etmekteki ve reklamverenler için işlemi basit tutmaktaki kararlılığını ve isteğini gösteriyor. Reklam alan sitelerin reklam alanlarının fiyatlarının ne olacağı kararını, site yerine Google veriyor.
Google sözcüsü "Fotoğraf tüyoları hakkındaki bir web sayfasında yer alan, “dijital kamera reklamı”nın, dijital kamera değerlendirmelerinin yanına konulan aynı reklamdan daha az değerli olduğunu saptayabildiklerini" belirtti.
Bazı reklamverenlerin “ayrı teklif verme”, “ayrı tıklama başına maliyet (CPC)”, “reklamı o sayfada yayınlamak zorunda kalmak istemiyoruz” gibi istekleri olduğunu belirten Wojcicki, ''Amacımız reklamcıların dinamik olarak bunu gerçekleştirmelerini sağlamak. Fiyat teklifinde bulunabilecek durumda olmalılar'' dedi.
Ana rakip Overture'un konuya yaklaşımı ise bir hayli farklı. Firma bu yılın ocak ayında reklamverenlerin, “arama” ve “içerik” reklamları için ayrı ayrı fiyat teklifi vermeleri kararı verdi. Daha önce Google ve Overture, reklamverenlerin içerik reklamlarına, isteğe bağlı dahil olmaları ya da çekilmelerine olanak veriyordu. Ancak iki sisteme birbirlerinden ayrı teklif verilemiyordu.
Google fiyatlandırmanın reklamverenin çıkarlarını gözetecek şekilde değiştirildiğini söylese de, bazı reklamverenler kontrolün kendi ellerinde olmasını tercih ediyorlar
Araştırma pazarlaması şirketi Did-It.com'un genel müdürü Kevin Lee "Reklamveren ve ajansının ödemek istediği fiyatı belirlediği bir durumu, kapalı bir sistemin ortaya koyacağı verimden daha iyi sonuçlar doğuracağını düşündüğü için tercih ettiğini" söylüyor.
Reklamverenler arasında pazarlama araştırması bir hayli popüler. Arama motorları da bunu kullanmak istiyor ve bu nedenle yeni dağıtım metodları ve envanter çeşitleriyle, alanı genişletmeye çalışıyorlar. Reklamcılar açısından zor olan farklı dağıtım araçlarının farklı sonuçlar sağlaması durumu. Bazen, bir sitede görünmek için, diğer siteye göre daha fazla para ödenebiliyor.
Şirket "akıllı fiyatlandırma" uygulamasında, detaylı açıklama yapmıyor birkaç değişkenin gözönüne alınacağını belirtiyor. Reklamverenler bazı tıklamalarda diğerlerine göre daha az ödüyorlar.
Google Ürün Yöneticisi Susan Wojcicki "Reklamverenler fiyat teklifinde bulunuyorlar. Açık arttırma (auction) sonrasında, eğer envanterin cinsi, bir site bölümünün ya da sitenin kendisinin farklı bir değerde olduğunu tespit edersek sözkonusu envantere ve tıklamaya bir düzenleme getiriyoruz. Her tıklama için 'bu tıklamanın değeri ne olmalıdır?' hesaplaması yaparak tıklama başına maliyeti (CPC) ayarlıyoruz" dedi. Bu yeni sistem reklamverenin reklam maliyetini azaltıyor.
Bu sistem Google'ın farklı türlerdeki reklam alanlarını kullanmaya ve tanıtmaya devam etmekteki ve reklamverenler için işlemi basit tutmaktaki kararlılığını ve isteğini gösteriyor. Reklam alan sitelerin reklam alanlarının fiyatlarının ne olacağı kararını, site yerine Google veriyor.
Google sözcüsü "Fotoğraf tüyoları hakkındaki bir web sayfasında yer alan, “dijital kamera reklamı”nın, dijital kamera değerlendirmelerinin yanına konulan aynı reklamdan daha az değerli olduğunu saptayabildiklerini" belirtti.
Bazı reklamverenlerin “ayrı teklif verme”, “ayrı tıklama başına maliyet (CPC)”, “reklamı o sayfada yayınlamak zorunda kalmak istemiyoruz” gibi istekleri olduğunu belirten Wojcicki, ''Amacımız reklamcıların dinamik olarak bunu gerçekleştirmelerini sağlamak. Fiyat teklifinde bulunabilecek durumda olmalılar'' dedi.
Ana rakip Overture'un konuya yaklaşımı ise bir hayli farklı. Firma bu yılın ocak ayında reklamverenlerin, “arama” ve “içerik” reklamları için ayrı ayrı fiyat teklifi vermeleri kararı verdi. Daha önce Google ve Overture, reklamverenlerin içerik reklamlarına, isteğe bağlı dahil olmaları ya da çekilmelerine olanak veriyordu. Ancak iki sisteme birbirlerinden ayrı teklif verilemiyordu.
Google fiyatlandırmanın reklamverenin çıkarlarını gözetecek şekilde değiştirildiğini söylese de, bazı reklamverenler kontrolün kendi ellerinde olmasını tercih ediyorlar
Araştırma pazarlaması şirketi Did-It.com'un genel müdürü Kevin Lee "Reklamveren ve ajansının ödemek istediği fiyatı belirlediği bir durumu, kapalı bir sistemin ortaya koyacağı verimden daha iyi sonuçlar doğuracağını düşündüğü için tercih ettiğini" söylüyor.
Reklamverenler arasında pazarlama araştırması bir hayli popüler. Arama motorları da bunu kullanmak istiyor ve bu nedenle yeni dağıtım metodları ve envanter çeşitleriyle, alanı genişletmeye çalışıyorlar. Reklamcılar açısından zor olan farklı dağıtım araçlarının farklı sonuçlar sağlaması durumu. Bazen, bir sitede görünmek için, diğer siteye göre daha fazla para ödenebiliyor.