Hiç alışık olmamama rağmen ve hatta kanallar sıralamamda ulaşılması en zor yere yerleştirmeme rağmen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın çıkacağını öğrenince A Haber'i açtım. Zor oldu ama buldum yerini. Aşağıda yazacağım bölüm gibi o kadar çok saçmalık vardı ki izlemesem olmazdı.
Soruyorum kendime; bulup, açmaya değer miydi..?
Ne yalan söyleyeyim, değmezdi.
Nabi Avcı, bilmeyen tanımayan yok; Milli Eğitim Kurumumuzun (maarif) başkanı ve bir akademisyen.
Akademisyen deyince lütfen basite almayın, neyi, nerede, nasıl söylemeleri gerektiğini öğrendikleri bir çok ders almış ve kitap okumuşlardır.
Nabi Avcı Beyefendi de aynen bahsettiğimiz kişilerden. Orta Doğu Teknik Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesini bitirdi. Doktorasını Anadolu Üniversitesinde İletişim Bilimleri alanında yaptı. İletişim profesörüdür.
Tekrara gerek var mı bilmem ama "fakir" bir daha yazsın: İletişim profesörüdür.
Aşağıdaki diyaloglar bahsettiğim kanalda, sunucuyla İletişim Profesörü Nabi Avcı arasında geçti:
Düşülen durumu ibretle okuyun...
NABİ AVCI:
- Sınav soruları artık öğretmenlerimiz tarafından sorulacak.
- Okul öğretmenleri sınav sorularını hazırlayacak artık...
Özetle şöyle demek istiyor sanırım:
Hazırlanan sorular o kadar kolay olacak ki dershaneye gitmeye gerek kalmayacak. Yıllardır, hatta yüzyıllardır sınav hazırlayanların düşüne düşüne saçlarını beyazlattığı ve yolmaya kadar gittikleri sorunun çözümü aslında gayet basitmiş. Soruları herkesin yapabileceği kadar kolay hazırlamak.
Sakın gülmeyin! Sizin de çocuğunuz var!
Bunları pek de ciddi mesele olarak bulmayanlar.. peki ya şu alttaki cümlelere ne buyuracaksınız?
NABİ AVCI:
- Dershaneler dönüşmüş olsaydı atama bekleyen öğretmenler atanabilecekti...
Ağzınızı bozmayın dostlar! Reca ediyorum.
Nihayi Kelam:
Maalesef ehliyet sınavında direksiyon testinde bir küçük hatamı affetmeyen hoca: " Go back to school" (yani "Okula geri dön) demişti, elden ne gelirdi ki. Geri dönmüştüm.
Ne dersiniz, iletişim sorunu için okula veya üniversiteye birinin de geri dönmesi gerekmiyor mu? Hatta, hala şanşı varken dershaneler kısa sürede kaliteli bir eğitimi ucuza kendisine verebilir.
Ahmet Alp HAN
GlobalHaber TV
Twitter: @ahmetalpHANN
Soruyorum kendime; bulup, açmaya değer miydi..?
Ne yalan söyleyeyim, değmezdi.
Nabi Avcı, bilmeyen tanımayan yok; Milli Eğitim Kurumumuzun (maarif) başkanı ve bir akademisyen.
Akademisyen deyince lütfen basite almayın, neyi, nerede, nasıl söylemeleri gerektiğini öğrendikleri bir çok ders almış ve kitap okumuşlardır.
Nabi Avcı Beyefendi de aynen bahsettiğimiz kişilerden. Orta Doğu Teknik Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesini bitirdi. Doktorasını Anadolu Üniversitesinde İletişim Bilimleri alanında yaptı. İletişim profesörüdür.
Tekrara gerek var mı bilmem ama "fakir" bir daha yazsın: İletişim profesörüdür.
Aşağıdaki diyaloglar bahsettiğim kanalda, sunucuyla İletişim Profesörü Nabi Avcı arasında geçti:
Düşülen durumu ibretle okuyun...
NABİ AVCI:
- Sınav soruları artık öğretmenlerimiz tarafından sorulacak.
- Okul öğretmenleri sınav sorularını hazırlayacak artık...
Özetle şöyle demek istiyor sanırım:
Hazırlanan sorular o kadar kolay olacak ki dershaneye gitmeye gerek kalmayacak. Yıllardır, hatta yüzyıllardır sınav hazırlayanların düşüne düşüne saçlarını beyazlattığı ve yolmaya kadar gittikleri sorunun çözümü aslında gayet basitmiş. Soruları herkesin yapabileceği kadar kolay hazırlamak.
Sakın gülmeyin! Sizin de çocuğunuz var!
Bunları pek de ciddi mesele olarak bulmayanlar.. peki ya şu alttaki cümlelere ne buyuracaksınız?
NABİ AVCI:
- Dershaneler dönüşmüş olsaydı atama bekleyen öğretmenler atanabilecekti...
Ağzınızı bozmayın dostlar! Reca ediyorum.
Nihayi Kelam:
Maalesef ehliyet sınavında direksiyon testinde bir küçük hatamı affetmeyen hoca: " Go back to school" (yani "Okula geri dön) demişti, elden ne gelirdi ki. Geri dönmüştüm.
Ne dersiniz, iletişim sorunu için okula veya üniversiteye birinin de geri dönmesi gerekmiyor mu? Hatta, hala şanşı varken dershaneler kısa sürede kaliteli bir eğitimi ucuza kendisine verebilir.
Ahmet Alp HAN
GlobalHaber TV
Twitter: @ahmetalpHANN