Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu.Futbolcu yakalanmıştı.Ama karısının cesedi ortada yoktu.Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi.Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu.Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu:'Sayın,jüri,müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum..Buna az sonra sizde inanacaksınız..Neden mi?Bakın.şimdi 1'den 10'a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek..
1'2'3'4'5'6'7'8'9'10...
Bütn jüri kapıya döndü.kimse girmedi içeri.Avukat bir savunma dehasıydı;öldürücü hamlesini yaptı.
-Bakın,sizde kadının öldüğüne inanmıyorsunuz..çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız.İşte kararı verirken bunu düşünmenizi talep ediyorum...
Jüri,ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı..
Mahkeme çıkışında avukat,bayan jüri başkanına yaklaştı:
-10'a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız.Neden böyle bir karara imza attınız?
-Doğru dedi jüri başkanı;Ben de kapıya baktım ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu!"
"Hırs İle Mutluluk Birbirlerini Hiç Görmezler."
ABD'nin New York şehri,trafik yoğunluğu en çok olan dünyanın belli başlı metropollerinden biridir. İşte, New York'un bu oldukça hareketli günlerinin birinde şehrin 5. caddesinde yürüyen bir adama bir otomobil hafifçe çarptı. Bu istenmeyen kazada yayaya bir şey olmamıştı. Otomobilin şoförü yayayla konuştu, özür diledi ve iş tatlıya bağlandı.Fakat yaya düştüğü yerden kalkmaya hazırkanıyordu ki, hadiseyi uzaktan görüp gelen bir aklı evvel, düşen adamın yanına gelerek yerinden kalkmadığı taktirde yaralandığını öne sürerek sigortadan hatırı sayılır miktarda para alabileceğini söyledi. Bir anda emeksiz kazanacağı yeşil dolarları gözünün önünde canlandıran adam, paranın cazibesiyle doğrulduğu yerden yeniden arabanın önüne yattı.Araç sürücüsü ise bütün bu olanlardan habersiz, adamın gittiğini düşünüp, bir an önce hadise mahallinden uzaklaşma telaşıyla arabasını çalıştırıp gaza bastı.Bir anlık hırsa kapılan arabanın altındaki adam, daha ne olduğunu bile anlayamadan hırsının bedelini canıyla ödedi.
ilginc bir hikaye tesekkur ederim dostum1998'de bir Fransız oldukça karmaşık bi intihar girişiminde bulundu.
Bir deniz kıyısında yüksek bir yamacın tepesine çıkıp boynuna bir ip bağladı,
ipi de büyük bir kayaya bağladı. Sonra zehir içti ve kendini ateşe verdi.
Uçurumdan atlarken de tabancayla kafasına ateş etti!
Ama devamı daha ilginç.
Çünkü kurşun onu ıskalayıp ipi kesti, böylece adam suya düştügünde asılı kalmadı. Soguk su yanan elbiselerini söndürmekle kalmadı aynı zamanda onu şoka sokarak yuttugu zehri kusmasını sagladı.
Sudan bi balıkçı tarafından çıkarılıp hastahaneye götürülen adam orada hipotermi (vücut ısısının aşırı düşmesi)den dolayı öldü...