Ingilizler bize hakaret olsun diye Turkey (hindi) demiyorlar. Bize hindi kusu daha kesfedilmemisken Turkey diyorlardi zaten. Hindi kesfedilence ana vatanini Turkiye sandiklarindan o kusa Turkey dediler. Biz de ana vatanini o zamanlar Hindistan zannedilen Amerika zannettigimiz icin Hİndi diyoruz. Hindistan'a hakaret mi? Degil tabii ki. Sadece tarihin bir oyunu.
Aciklamasi asagida.
Harvard Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Giancarlo Casale “turkey” kelimesinin orijini hakkında bir yazı yazmış. Üşenmedim, çevirdim (bazı yerleri kırparak)
Buyrun:
Konuşan hindi (turkey): Memleketi Amerika olan bu kuşun adını Doğu’daki bir ülkeden nasıl aldığının hikayesi.
Hindi adını nereden aldı acaba? Bu zararsız soru bir sabah aklıma düştü ve noel tatilinin yaklaşmakta olduğunu farkettim. Öncelikle hindi’den daha Amerikan hiçbir şey olmadığını düşündüm. Eti bu kıtaya gelen ingiliz göçmenlerini açlıktan kurtarmıştı. Minnettarlığımızı belirtmek için (eğer buna minnettarlık denilebilirse) her şükran gününde ve noel’de “turkey” yiyoruz, yıl boyunca da sandviç arasında götürüyoruz. Peki nasıl oldu da, bu yaratık adını orta doğu’daki bir ülkeden aldı? “Tesadüf müydü” diye kendime sordum ve araştırmaya başladım.
Bir sonraki gün bunu brezilyalı ev sahibime anlattığımda, bana portekizcede bu hayvana “peru” dediklerini söyledi. Aynı kuş ama farklı bir ülke..
Merakım artmıştı ve olayın kaynağına inmek istedim. Aynı öğleden sonra bir Türk buldum ve bu hayvanın Türkçe’deki adını sordum. “Hindi.. Hindistan’dan geliyor” dedi bana. Hindistan? İşler iyice karışmaya başladı.
Sonraki günlerde bu kuşun adını diğer dillerde aradım ve bulduğum sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı. Araplar “etiyopya kuşu”, yunanlılar “fransız kızı”, iranlılar da “bukalemun” diyorlardı hayvancağıza.
İtalyanlar ise kuşun adının “türk mısırı”‘ndan geldiğini söylüyorlar. Gene Türkiye’ye döndü muhabbet! Türk arkadaşım da mısır kelimesinin kendi dillerinde aynı zamanda bir ülke olduğunu söylemesin mi? İyice kafam karıştı.
Olay çığrından çıkmak üzereydi ama ben araştırmaya devam ettim. Fransızca’da kuşun adı “dinde”, yani “Hindistan’dan gelen” anlamına geliyor, Türkçe’de olduğu gibi. Kelime Almanca ve Rusça’da da benzer anlamlar taşıyor. Sonunda sonuca doğru ilerlediğimi düşündüm ve bir arkadaşımın Hindistan’lı karısını aradım, acaba Hindistan’da bu hayvana ne diyorlardı?
“hmm” dedi, “bizim ülkede hindi (turkey) yoktur. Amerika’dan geliyor, herkes bunu bilir”
dedim “evet, ama bi ismi olması lazım dilinizde. televizyonda film oynarken aktörler hindiler hakkında konuşursa, bunu çevirmeniz gerekir dilinize, öyle değil mi?”
“o zaman sadece amerika’da kullanılan kelimeyi söyleriz, “turkey” deriz heralde”
dedi.
İşte o an anladım ki sonuca tek başıma ulaşmam imkansızdı. Profesyonel yardıma ihtiyacım vardı. Harvard Üniversitesi’nde türkoloji profesörü Şinasi Tekin’le konuyu görüşmek için randevu aldım.
Ofisine doğru gittiğimde pişman olmayacağımı anlamıştım bile. Prof. Tekin ermiş bir yüze ve beyaz bilgili bir sakala sahipti. Odasında bir yığın kitap vardı ve sorumun cevabının burada olduğunu biliyordum. Sorumu sordum ve profesör Tekin’in yanıtını dinlemeye başladım.
“Türkiye’de köylerde bir kuş vardır, adına çulluk denir. Hindiye benzer ama daha ufaktır ve eti çok daha lezizdir. Amerika’nın keşfinden çok zaman önce ingiliz tüccarlar bu leziz çulluğu keşfedip İngiltere’ye götürmüşlerdi ve gayet ilgi gören bu hayvana ‘Türk kuşu’, ya da ‘turkey’ demişlerdi. Daha sonra İngilizler Amerika’ya gidince, oradaki kuşların da çulluk olduğunu düşünüp yanılgıya düşmüşlerdi. Fakat dünyadaki diğer ülkeler bu yanılgıya düşmediler. Onlar bu kuşun Amerika’dan geldiğini biliyorlardı, ve kuşa ‘hint kuşu’, ‘peru kuşu’, ‘etiyopya kuşu’ adını verdiler. O zamanlar ‘hindistan’, ‘peru’ ve ‘etiyopya’ yeni kıta Amerika için verilen isimlerdi, insanların coğrafya bilgisi o zaman gelişmemişti ve ‘Amerika’ isminin yaygınlaşması uzunca bir süre aldi.
Amerikalilar kuşlarını tüm dünyaya ihraç ettiler ve hatta Türkler de hindi’yi yemeye başladılar. Kendi lezzetli çulluklarını çoktan unutmuşlardı. Bu oldukça üzücü, çünkü çulluğun eti çok daha lezzetlidir.”
Alıntıdır..
Kaynak: Canım Grubum mail grubuna OzgurOzkan tarafından yollanan bir mail