Japonya Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru Nishikawa, depremle mücadelede ülkesinin izlediği yöntemi amlattı.
Japonya da Türkiye gibi bir deprem ülkesi. Ancak orada yapı denetimini belediyeler yapıyor. Türkiyede müteahhitler, yapı denetimi firmalarına bu işi parayla yaptırırken Japonyada belediyeler tüm denetimi daha proje aşamasından üstleniyor, hatta denetçiler inşaatlara habersiz baskınlar düzenliyor. Ansızın yapılan bu baskınlarda izin iptal edilebiliyor. Milliyet gazetesine konuşan Japonya Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru Nishikawa, depremle mücadelede öncelikle bu konuda adım atılması gerektiğini söylüyor.
Türkiye bir deprem ülkesi, artık bunun bilincine varmalıyız. Marmara depreminden sonra dillere pelesenk olan, Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz sözünü kastetmiyorum. Çünkü yıldan yıla içi boşalan bu söz, Deprem korkusuyla yaşamayı öğrenmeliyize dönüştü. Oysa depremle yaşamayı öğrenmek için, depremde yıkılmayan yapılar yapmayı, eşyalarımızı bu yapılara depremde devrilmeyecek şekilde yerleştirmeyi, bir deprem anında nasıl davranacağımızı öğrenmek gerekiyor önce. Ve itiraf edelim biz bunları bilmiyoruz!
Kanunlarımız, yönetmeliklerimiz var belki ama uygulamada hep sınıfta kalıyoruz. Van depreminde binası yıkılan müteahhidin, aynı binada kendi evinin de olması bunun en çarpıcı örneği. Kendi oturacağımız evi bile sağlam yapmıyoruz, ötesi var mı!
O halde bir bilene sormakta fayda var. Bir başka deprem ülkesi olan Japonyada sarsıntılar ne denli şiddetli olursa olsun neredeyse kimsenin burnu kanamıyor. Depremlerin yaraları hızla sarılıyor, yardımlar hızla ulaştırılıyor, asla kargaşa yaşanmıyor. Bunu nasıl yaptıklarını, Japonya Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru Nishikawaya sordum. Tüm kariyerini afet azaltma üzerine kuran Nishikawanın söyledikleri, Türkiye için gerçekten yol gösterici.
* Söz konusu maalesef insanoğlunu karşısında çaresiz bırakan deprem olunca bizi herhalde en iyi anlayacak insanların başında siz Japonlar geliyorsunuz. Van depremi yüzlerce insanın canına mal oldu...
Tarihi boyunca depremle defalarca yüzleşmiş olan Japonya, Türkiyede depremden etkilenen insanların acısını, üzüntüsünü gerçek anlamda paylaşıyor. Japonya depremin etkilerini azaltmak için bilgi birikimini artırdı ve teknolojiler geliştirdi.
* Arama kurtarma çalışmalarını izlediniz mi? Yeterli miydi sizce çalışmalar?
Japonyada Van depremi haberleri televizyonlarda geniş yer buldu. Genel anlamda arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili olarak bunları televizyonlardan izleyen insanlarda kurtarma çalışmalarının hızı hayal kırıklığı yarattı. Fakat gerçekte, Japonyadaki arama kurtarma deneyimlerimden biliyorum ki deprem mahallindeki lojistik problemler darboğaz yaratır. Şunu vurgulamalıyım ki, hepimiz deprem mahallinde arama kurtarma çalışması yapan takımlara büyük saygı göstermeli ve istekleri doğrultusunda desteğimizi artırmalıyız.
Felaket Önleme Günü
* Doğal afetlerde nasıl onca hızlı organize olup kurtarma çalışmaları yapabiliyorsunuz? Okullarda ders olarak okutup, sürekli uygulama mı yaptırıyorsunuz mesela?
Japonyada eylül ayının ilk haftasını Felaket (Afet) Önleme Haftası ve 1 Eylülü de Felaket Önleme Günü olarak belirledik. 1 Eylül, Tokyonun 1923 Büyük Kanto Depremi ile yerle bir olduğu ve 105 bin insanın hayatını kaybettiği gündür. Her sene, felakete yanıt talimleri, afet farkındalığı programları ulusal ve yerel idari seviyelerde gerçekleştirilir. Ayrıca, ocak ayının üçüncü haftası Afet Yardım Gönüllüleri Haftası olarak belirlendi. Bu haftada yerel yönetimler afete hazırlıklı olmak amacıyla gönüllü grup ağları için talimve seminerler organize ederler.
* Deprem hayatta kalanlar açısından da yıllarca sürecek bir travma bırakıyor ardında. Depremde zarar görenler için nasıl bir program uyguladınız?
Japonyada depremden etkilenen insanlar, özellikle okul çağındaki çocuklar için travma sonrası stres bozukluğu programları geliştirdik. Çok kapsamlı psikolojik yardım hizmeti veriliyor bu programlarda.
9luk depremde ölen yok
* Ülke tecrübelerinize dayanarak iyi yapıldıkları taktirde binaların ne büyüklükte depreme kadar dayanıklı olduğu konusunda bilgi verebilir misiniz?
Japonyada sismik bina kodu (seismic building code) 1981de yükseltildi. 9 büyüklüğündeki Mart 2011 depreminde en güçlü sismik sallantı Miyagideki Kurihara Şehirde gözlemlendi, fakat orada hiçbir bina yıkılmadı ve hiç kimse hayatını kaybetmedi. Lütfen şunu not edin, binaları yok eden depremin ölçülen büyüklüğü değil, yerin sallanma miktarıdır (hız, süre).
Sağlamlığa kredi bonusu
* Van depreminde yan yana duran iki binadan biri yerle bir olmuşken, diğeri ayakta dimdik durdu...Depremleri en az can kaybıyla atlatan ülkelerin başında geliyorsunuz. Bizler için aydınlatıcı olması açısından yapıların denetimi konusunda kurduğunuz sistem hakkında bilgi verebilirseniz çok mutlu olurum... Bu bağlamda; 9 şiddetinde depremlere karşı dahi dayanıklı binalarınızın tasarımı, kullanılan malzeme, sözleşmeler ve özellikle yapı denetimleri konusunda kurduğunuz sistemi anlatır mısınız?
Japonyada sismik bina koduna ulusal hükümet tarafından karar verilir ve yerel yönetimler tarafından uygulanır. Bir bina inşa edileceği zaman, inşa eden, yerel yönetimde kat planı ve inşa planları sunarak onay almalıdır. Yerel yönetimlerdeki profesyonel bina denetçileri (kontrolörler) sunulan planların sismik bina koduna uygun olup olmadığını kontrol ederler. Plan onaylanmazsa, inşaata izin verilmez. Ayrıca, denetçilerin haber vermeden şantiyelere gidip inşaatın onaylanan plana uygun yapılıp yapılmadığını kontrol etme hakkı vardır. Eğer inşaat onaylanan plana uygun değilse, inşaatın durdurulmasını talep edebilir. Ayrıca, ev inşa etmek isteyenlerin bina koduna uymasını sağlayacak güçlü bir mekanizma var. Japonyada bir hane bireyleri düşük faizli ev kredisi almak isterlerse, bina planının onayı kredi başvurusu ile birlikte sunulmalıdır. Bu Japonyada sismik bina kodunu mecbur kılmak için güçlü bir mekanizmadır. Bundan başka, eğer bir bina normal sismik standartların üzerinde saptanmış ve ekstra güçlü olarak belirlenmişse, ek bir düşük faiz uygulanır. Sismik güvenlik hakkında insanları ilgilendiren işte bu sismik bina kodunu zorunlu kılan otoritedir. Japonyada bugünlerde, tüm ev ve apartman reklamları binaların ne kadar depreme dayanıklı olduğunu tarif eder. Bu bilgi tüketiciler tarafından ev alma kararlarını etkileyen en önemli nokta olarak algılanır.
Gayrimenkul reklamları bile farklı
Nishikawa, Japonyada bir bina yapılacağı zaman, müteahhitlerin ellerinde planlarla, projelerle, zemin etütleriyle belediyelere gittiğini, belediyelerde bu projelerin, etütlerin titizlikle incelendiğini ve belediyeden izin çıkmadan hiçbir inşaatın başlayamadığını vurguluyor. Japonyada yapı denetimi, bizdeki gibi özel şirketlerce, müteahhitlerin para vererek yaptırdıkları bir iş değilmiş. Yapı denetimi için belediyelerin içinde özel bölümler bulunuyormuş ve denetçiler sık sık inşaatlara habersiz baskınlar yapıyormuş, uygun bulmadıkları inşaatları durduruyorlarmış.
Bir binanın dayanıklılığı standardın üzerine çıkarsa, o binaya düşük faizli kredi veriliyormuş. Reklamlarda yapıların, Şehre yakın, şehrin karmaşasına uzak oldukları değil, dayanıklılıkları vurgulanıyormuş. Devlet, yapılarını güçlendirmek isteyenleri destekliyormuş. Nishikawanın söylediklerine kulak verirsek, deprem bizim için de sadece bir doğa olayı olarak kalabilir.
Ücretsiz yapı denetimi sistemi
* Sizce Türkiyenin eksiği nerede?
Anladığım kadarıyla, Türkiyede sismik bina kodu Japonyada olduğu kadar iyi. Belli başlı üniversitelerde bulunan sismik mühendislik (deprem mühendisliği) Japonyadaki ile aynı. Türkiyedeki problemin (zor noktanın) eski zayıf binaları güçlendirmek olduğunu anlıyorum. Biz de benzer problemlere sahibiz Japonyada. 1981 sismik bina kodu revizyonundan önce inşa edilmiş eski evler var. Son 10 yılda, hükümet olarak binaların depreme dayanıklı hale gelmesi için denetlenmesi, güçlendirilmesi ya da tekrar inşa edilmesi gerekliliğini tekrar tekrar halka duyurduk. Bazı yerel yönetimler bina denetimi servislerini ücretsiz hale getirdi ve güçlendirme/yeniden inşa için sübvansiyon sağladı. Devlet insanları evlerinin sağlamlığını araştırmaları ve yerel yönetimlere danışmaları noktasında teşvik etme amacıyla kampanyalar düzenliyor. Bu politikalar Türkiye için de iyi bir tavsiye ve ipucu olabilir.
Ömrünü afete adamış bir isim
* Japonyada depremle mücadelenin en tepesindeki isimsiniz. Son olarak bana geçmiş görevleriniz hakkında biraz bilgi vermenizi rica edeceğim...
Japonya Kabinesinde Afet Hazırlık, Halkla İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Direktörlüğü yaptım. Daha önce Asya Afet Azaltma Merkezi yönetici direktörüydüm. 1992de Birleşmiş Milletler İnsani Yardım İşleri Departmanı Kıdemli Destek Koordinasyonu sorumlusuydum. 1995te Kobe depremi olduğunda BM şube sorumlusuydum. 2004 Niigata Chuetsu depreminde olay yeri ulusal koordinasyon merkezinin lideriydim. Halen Dünya Ekonomik Forumunda Katastrofik Risk Global Gündem Kurulu Başkanlığını da yürütüyorum.
Kaynak: Onlar nasıl başardı? CNNTurk.com
Japonya da Türkiye gibi bir deprem ülkesi. Ancak orada yapı denetimini belediyeler yapıyor. Türkiyede müteahhitler, yapı denetimi firmalarına bu işi parayla yaptırırken Japonyada belediyeler tüm denetimi daha proje aşamasından üstleniyor, hatta denetçiler inşaatlara habersiz baskınlar düzenliyor. Ansızın yapılan bu baskınlarda izin iptal edilebiliyor. Milliyet gazetesine konuşan Japonya Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru Nishikawa, depremle mücadelede öncelikle bu konuda adım atılması gerektiğini söylüyor.
Türkiye bir deprem ülkesi, artık bunun bilincine varmalıyız. Marmara depreminden sonra dillere pelesenk olan, Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz sözünü kastetmiyorum. Çünkü yıldan yıla içi boşalan bu söz, Deprem korkusuyla yaşamayı öğrenmeliyize dönüştü. Oysa depremle yaşamayı öğrenmek için, depremde yıkılmayan yapılar yapmayı, eşyalarımızı bu yapılara depremde devrilmeyecek şekilde yerleştirmeyi, bir deprem anında nasıl davranacağımızı öğrenmek gerekiyor önce. Ve itiraf edelim biz bunları bilmiyoruz!
Kanunlarımız, yönetmeliklerimiz var belki ama uygulamada hep sınıfta kalıyoruz. Van depreminde binası yıkılan müteahhidin, aynı binada kendi evinin de olması bunun en çarpıcı örneği. Kendi oturacağımız evi bile sağlam yapmıyoruz, ötesi var mı!
O halde bir bilene sormakta fayda var. Bir başka deprem ülkesi olan Japonyada sarsıntılar ne denli şiddetli olursa olsun neredeyse kimsenin burnu kanamıyor. Depremlerin yaraları hızla sarılıyor, yardımlar hızla ulaştırılıyor, asla kargaşa yaşanmıyor. Bunu nasıl yaptıklarını, Japonya Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru Nishikawaya sordum. Tüm kariyerini afet azaltma üzerine kuran Nishikawanın söyledikleri, Türkiye için gerçekten yol gösterici.
* Söz konusu maalesef insanoğlunu karşısında çaresiz bırakan deprem olunca bizi herhalde en iyi anlayacak insanların başında siz Japonlar geliyorsunuz. Van depremi yüzlerce insanın canına mal oldu...
Tarihi boyunca depremle defalarca yüzleşmiş olan Japonya, Türkiyede depremden etkilenen insanların acısını, üzüntüsünü gerçek anlamda paylaşıyor. Japonya depremin etkilerini azaltmak için bilgi birikimini artırdı ve teknolojiler geliştirdi.
* Arama kurtarma çalışmalarını izlediniz mi? Yeterli miydi sizce çalışmalar?
Japonyada Van depremi haberleri televizyonlarda geniş yer buldu. Genel anlamda arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili olarak bunları televizyonlardan izleyen insanlarda kurtarma çalışmalarının hızı hayal kırıklığı yarattı. Fakat gerçekte, Japonyadaki arama kurtarma deneyimlerimden biliyorum ki deprem mahallindeki lojistik problemler darboğaz yaratır. Şunu vurgulamalıyım ki, hepimiz deprem mahallinde arama kurtarma çalışması yapan takımlara büyük saygı göstermeli ve istekleri doğrultusunda desteğimizi artırmalıyız.
Felaket Önleme Günü
* Doğal afetlerde nasıl onca hızlı organize olup kurtarma çalışmaları yapabiliyorsunuz? Okullarda ders olarak okutup, sürekli uygulama mı yaptırıyorsunuz mesela?
Japonyada eylül ayının ilk haftasını Felaket (Afet) Önleme Haftası ve 1 Eylülü de Felaket Önleme Günü olarak belirledik. 1 Eylül, Tokyonun 1923 Büyük Kanto Depremi ile yerle bir olduğu ve 105 bin insanın hayatını kaybettiği gündür. Her sene, felakete yanıt talimleri, afet farkındalığı programları ulusal ve yerel idari seviyelerde gerçekleştirilir. Ayrıca, ocak ayının üçüncü haftası Afet Yardım Gönüllüleri Haftası olarak belirlendi. Bu haftada yerel yönetimler afete hazırlıklı olmak amacıyla gönüllü grup ağları için talimve seminerler organize ederler.
* Deprem hayatta kalanlar açısından da yıllarca sürecek bir travma bırakıyor ardında. Depremde zarar görenler için nasıl bir program uyguladınız?
Japonyada depremden etkilenen insanlar, özellikle okul çağındaki çocuklar için travma sonrası stres bozukluğu programları geliştirdik. Çok kapsamlı psikolojik yardım hizmeti veriliyor bu programlarda.
9luk depremde ölen yok
* Ülke tecrübelerinize dayanarak iyi yapıldıkları taktirde binaların ne büyüklükte depreme kadar dayanıklı olduğu konusunda bilgi verebilir misiniz?
Japonyada sismik bina kodu (seismic building code) 1981de yükseltildi. 9 büyüklüğündeki Mart 2011 depreminde en güçlü sismik sallantı Miyagideki Kurihara Şehirde gözlemlendi, fakat orada hiçbir bina yıkılmadı ve hiç kimse hayatını kaybetmedi. Lütfen şunu not edin, binaları yok eden depremin ölçülen büyüklüğü değil, yerin sallanma miktarıdır (hız, süre).
Sağlamlığa kredi bonusu
* Van depreminde yan yana duran iki binadan biri yerle bir olmuşken, diğeri ayakta dimdik durdu...Depremleri en az can kaybıyla atlatan ülkelerin başında geliyorsunuz. Bizler için aydınlatıcı olması açısından yapıların denetimi konusunda kurduğunuz sistem hakkında bilgi verebilirseniz çok mutlu olurum... Bu bağlamda; 9 şiddetinde depremlere karşı dahi dayanıklı binalarınızın tasarımı, kullanılan malzeme, sözleşmeler ve özellikle yapı denetimleri konusunda kurduğunuz sistemi anlatır mısınız?
Japonyada sismik bina koduna ulusal hükümet tarafından karar verilir ve yerel yönetimler tarafından uygulanır. Bir bina inşa edileceği zaman, inşa eden, yerel yönetimde kat planı ve inşa planları sunarak onay almalıdır. Yerel yönetimlerdeki profesyonel bina denetçileri (kontrolörler) sunulan planların sismik bina koduna uygun olup olmadığını kontrol ederler. Plan onaylanmazsa, inşaata izin verilmez. Ayrıca, denetçilerin haber vermeden şantiyelere gidip inşaatın onaylanan plana uygun yapılıp yapılmadığını kontrol etme hakkı vardır. Eğer inşaat onaylanan plana uygun değilse, inşaatın durdurulmasını talep edebilir. Ayrıca, ev inşa etmek isteyenlerin bina koduna uymasını sağlayacak güçlü bir mekanizma var. Japonyada bir hane bireyleri düşük faizli ev kredisi almak isterlerse, bina planının onayı kredi başvurusu ile birlikte sunulmalıdır. Bu Japonyada sismik bina kodunu mecbur kılmak için güçlü bir mekanizmadır. Bundan başka, eğer bir bina normal sismik standartların üzerinde saptanmış ve ekstra güçlü olarak belirlenmişse, ek bir düşük faiz uygulanır. Sismik güvenlik hakkında insanları ilgilendiren işte bu sismik bina kodunu zorunlu kılan otoritedir. Japonyada bugünlerde, tüm ev ve apartman reklamları binaların ne kadar depreme dayanıklı olduğunu tarif eder. Bu bilgi tüketiciler tarafından ev alma kararlarını etkileyen en önemli nokta olarak algılanır.
Gayrimenkul reklamları bile farklı
Nishikawa, Japonyada bir bina yapılacağı zaman, müteahhitlerin ellerinde planlarla, projelerle, zemin etütleriyle belediyelere gittiğini, belediyelerde bu projelerin, etütlerin titizlikle incelendiğini ve belediyeden izin çıkmadan hiçbir inşaatın başlayamadığını vurguluyor. Japonyada yapı denetimi, bizdeki gibi özel şirketlerce, müteahhitlerin para vererek yaptırdıkları bir iş değilmiş. Yapı denetimi için belediyelerin içinde özel bölümler bulunuyormuş ve denetçiler sık sık inşaatlara habersiz baskınlar yapıyormuş, uygun bulmadıkları inşaatları durduruyorlarmış.
Bir binanın dayanıklılığı standardın üzerine çıkarsa, o binaya düşük faizli kredi veriliyormuş. Reklamlarda yapıların, Şehre yakın, şehrin karmaşasına uzak oldukları değil, dayanıklılıkları vurgulanıyormuş. Devlet, yapılarını güçlendirmek isteyenleri destekliyormuş. Nishikawanın söylediklerine kulak verirsek, deprem bizim için de sadece bir doğa olayı olarak kalabilir.
Ücretsiz yapı denetimi sistemi
* Sizce Türkiyenin eksiği nerede?
Anladığım kadarıyla, Türkiyede sismik bina kodu Japonyada olduğu kadar iyi. Belli başlı üniversitelerde bulunan sismik mühendislik (deprem mühendisliği) Japonyadaki ile aynı. Türkiyedeki problemin (zor noktanın) eski zayıf binaları güçlendirmek olduğunu anlıyorum. Biz de benzer problemlere sahibiz Japonyada. 1981 sismik bina kodu revizyonundan önce inşa edilmiş eski evler var. Son 10 yılda, hükümet olarak binaların depreme dayanıklı hale gelmesi için denetlenmesi, güçlendirilmesi ya da tekrar inşa edilmesi gerekliliğini tekrar tekrar halka duyurduk. Bazı yerel yönetimler bina denetimi servislerini ücretsiz hale getirdi ve güçlendirme/yeniden inşa için sübvansiyon sağladı. Devlet insanları evlerinin sağlamlığını araştırmaları ve yerel yönetimlere danışmaları noktasında teşvik etme amacıyla kampanyalar düzenliyor. Bu politikalar Türkiye için de iyi bir tavsiye ve ipucu olabilir.
Ömrünü afete adamış bir isim
* Japonyada depremle mücadelenin en tepesindeki isimsiniz. Son olarak bana geçmiş görevleriniz hakkında biraz bilgi vermenizi rica edeceğim...
Japonya Kabinesinde Afet Hazırlık, Halkla İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Direktörlüğü yaptım. Daha önce Asya Afet Azaltma Merkezi yönetici direktörüydüm. 1992de Birleşmiş Milletler İnsani Yardım İşleri Departmanı Kıdemli Destek Koordinasyonu sorumlusuydum. 1995te Kobe depremi olduğunda BM şube sorumlusuydum. 2004 Niigata Chuetsu depreminde olay yeri ulusal koordinasyon merkezinin lideriydim. Halen Dünya Ekonomik Forumunda Katastrofik Risk Global Gündem Kurulu Başkanlığını da yürütüyorum.
Kaynak: Onlar nasıl başardı? CNNTurk.com