Evet arkadaşlar gerçekten çok kafam karışık . Kafamın içi dopdolu her an başka birşey hatırlıyorum . Kafam çok karışık nedenini bilmiyorum sadece karışık , yapmak istediklerimi yapmıyor daha doğrusu yapamıyorum . Sadece bir soru veya konu üzerine değil tüm hayatım hakkında kafam allak bullak oldu diyebilirim . Bir an eski arkadaşlarımı hatırlıyorum bir dersi dinliyorum . Bir anda kafamda ki tüm sorular ortaya çıkıyor ve onla beraber gidiyor . Onla derken onun ismi bende kalsın sadece onu düşününce bu olay oluyor hayal gidince hepsi bitiyor sanki mutsuz bir masal sonu gibi . Hiç mutlu bitmiyor her okunduğunda mutsuz ve her okunduğunda hüzünlü fakat hüzünlü olduğu kadarda garip gerçekten çok garip . Açıkçası bazen düşünüyorum da sadece bir kere mutlu bitse o hikaye , bir kere mutlu son olsa ama olmuyor bende hayallerimde bitiriyorum mutlu sonu . Sabah hiç olmamasını ve rüyalarımın hep devam etmesini istiyorum nedenini sormayın bilmiyorum sadece ve sadece seviyorum !
Mutsuz sonlu bir hikaye hiç olmamıştır değil mi? Benim hikayem mutsuz bitiyor , mutsuz ve hüzünlü bitiyor . Artık hüzünlenmemeyi öğrenmeliyim her seferinde aynı üzüntü her seferinde kalbimin aynı yeri acıyor bunu sadece ben anlarım siz anlamazsınız , anlayamazsınız . Gerçekten garip bir duygu hem kalbime camlar batırılıyor hem de kalbim çok hızlı atıyor onu görünce ama hangisi gerçek onu anlayamıyorum . Keşke anlayabilsem hangisinin yalan olduğunu anlayabilsem , bana ikisi de yalan gibi geliyor iki zıt duygu birisi hüzün diğeri mutluluk ne kadar saçma değil mi? Bence de saçma ama bunun adı aşkmış . Aşk dan nefret ediyorum fakat bir o kadarda seviyorum . Aşk hep çelişki mi demektir? Aşk hep mutsuz hikayeler mi demektir? Aşk hep imkansız bir sevgi midir? Aşk buysa gerçekten ben aşık olmuşum . Aşık olmak güzel bir duygu ama yeni bir duygu değil benim için eskiden beri vardı fakat şimdi yeni yeni farkına varmaya başladım . Aşk garip bir duygu hem acı hem mutluluk sanki üzüldüğün için mutlusun . Bence aşk saçma bir duygu . Aşık olanlar hiçbir zaman birbirine kavuşamamıştır Şirinle Ferhat ,
Amasya Sultanı Mehmene Banuya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirini vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. Şehire suyu getir, Şirini vereyim der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
Ferhatın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhata. Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhata ulaşır. Ferhatın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. Nevurursan kayalara böyle hırsla, Şirinin öldü. Bak sana helvasını getirdim der. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. Ferhatın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten ŞİRİN ! seslenişleri yankılanır kayalarda.
Ferhatın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhatın yanına.
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. İkisini de gömerler yan yana. Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış. iki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için.
Daha fazla uzatmayacağım aşk demek hüzün ve acı demek bunu biliyorum artık...
[onay] Onur07 ( Onur Öktem) [/onay]
Orjinal Link: http://onuroktem.com.tr/kafam-karisik
Mutsuz sonlu bir hikaye hiç olmamıştır değil mi? Benim hikayem mutsuz bitiyor , mutsuz ve hüzünlü bitiyor . Artık hüzünlenmemeyi öğrenmeliyim her seferinde aynı üzüntü her seferinde kalbimin aynı yeri acıyor bunu sadece ben anlarım siz anlamazsınız , anlayamazsınız . Gerçekten garip bir duygu hem kalbime camlar batırılıyor hem de kalbim çok hızlı atıyor onu görünce ama hangisi gerçek onu anlayamıyorum . Keşke anlayabilsem hangisinin yalan olduğunu anlayabilsem , bana ikisi de yalan gibi geliyor iki zıt duygu birisi hüzün diğeri mutluluk ne kadar saçma değil mi? Bence de saçma ama bunun adı aşkmış . Aşk dan nefret ediyorum fakat bir o kadarda seviyorum . Aşk hep çelişki mi demektir? Aşk hep mutsuz hikayeler mi demektir? Aşk hep imkansız bir sevgi midir? Aşk buysa gerçekten ben aşık olmuşum . Aşık olmak güzel bir duygu ama yeni bir duygu değil benim için eskiden beri vardı fakat şimdi yeni yeni farkına varmaya başladım . Aşk garip bir duygu hem acı hem mutluluk sanki üzüldüğün için mutlusun . Bence aşk saçma bir duygu . Aşık olanlar hiçbir zaman birbirine kavuşamamıştır Şirinle Ferhat ,
Ferhat ile Şirin'in aşk hikayesi
Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirine sevdalı yiğit bir delikanlıdır. Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirine olan duygularının ifadesi olduğu söylenir.
Amasya Sultanı Mehmene Banuya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirini vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. Şehire suyu getir, Şirini vereyim der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
Ferhatın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhata. Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhata ulaşır. Ferhatın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. Nevurursan kayalara böyle hırsla, Şirinin öldü. Bak sana helvasını getirdim der. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. Ferhatın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten ŞİRİN ! seslenişleri yankılanır kayalarda.
Ferhatın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhatın yanına.
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. İkisini de gömerler yan yana. Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış. iki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için.
Daha fazla uzatmayacağım aşk demek hüzün ve acı demek bunu biliyorum artık...
[onay] Onur07 ( Onur Öktem) [/onay]
Orjinal Link: http://onuroktem.com.tr/kafam-karisik
