R
RSS
Misafir
Burson Marsteller’ın medya uzmanlarının ekonomik krizin ve dijital medyanın medya sektörü üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla 27 ülkede 115 basın mensubuyla görüşerek yaptığı araştırmadan ilginç sonuçlar çıktı.
Dünyanın önde gelen iletişim ajanslarından Burson-Marsteller’ın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) ülkelerinde yaptığı geniş çaplı araştırma sonuçlandı. Araştırmadan çıkan en çarpıcı sonuç, medya sektörünün, bir yandan eski çalışma modellerine son darbeyi vuran global ekonomik krizle mücadele ederken, diğer yandan dijital medya kullanımının gittikçe artan rekabetçi ve “yıkıcı” gücü karşısında kaygılı olması...
Burson-Marsteller’ın medya uzmanları, 27 ülkede 115 gazeteciyle konuşarak ekonomik krizin ve dijital devrimin medya sektörüne etkileri hakkındaki görüşlerini aldı, hızla değişen medya alanlarına kendilerini nasıl uyarladıklarını sordu.
Türkiye’nin sadece bir medya mensubu ile temsil edildiği, görüşülenler arasında genel yayın yönetmenleri ve yazı işleri müdürlerinin de bulunduğu araştırmada göze çarpan ortak nokta, EMEA bölgelerindeki medya kuruluşlarının çoğunluğunun editoryal ekiplerini küçültüyor olmaları. Böylece medya sektöründe işsiz sayısı artarken tam gün çalışma şansını elde etmiş olanların da iş yüklerinin arttığı ve farklılaştığı, iş garantilerinin zayıfladığı, kendilerine sayfalarda daha az yer ayrıldığı gözleniyor.
Araştırmada dikkati çeken diğer önemli bir sonuç ise; katılımcıların, gerek “yeni” medyanın patlamasının ve gerekse kemer sıkma politikalarının, gazetecilik mesleğinin kalite ve standardlarını düşürdüğünü düşünmeleri..
Öte yandan, medya sektöründeki dijital devrimin olumlu veya olumsuz olarak algılanması konusunda bir fikir birliği olmasa da, katılımcıların çoğu yeni dijital araçların sınırsız bilgi kaynağını parmak uçlarına kadar ulaştırdığı olgusunu kabul ediyorlar. Ancak, rekabetin artmasını ve “vatandaş gazetecilik” nedeniyle mesleğin profesyonellikten uzaklaşmasını kaygıyla izlediklerini belirtiyorlar.
Bir fransız gazeteci, internetin, “haber”in “gürültü”den ayrılmasını zorlaştırdığını söylüyor!
Halkla İlişkiler şirketlerinin önemi artıyor..
Araştırmaya katılan basın mensuplarının çoğu, haber kaynağı olarak PR şirketlerinin kendileri için hayati önem taşıdığını, haber oluşturma, kaynak sağlama ve yönetme konularında PR şirketlerine eskisinden çok daha fazla güven duyduklarını belirtiyor.
Burson-Marsteller/ EMEA Bölgesi Medya Uygulamaları Başkanı Dennis Landsbert-Noon, “Medya sektöründeki büyük değişimlerin, PR şirketlerine, standartlarını koruma ve yeni dijital araçları kullanarak hem geleneksel gazeteciler hem de dijital medya kullanıcılarıyla iletişimlerini geliştirme fırsatları sunduğu “ konusuna dikkat çekiyor.
Burson-Marsteller EMEA bölgesi başkanı Jeremy Galbraith ise : “Araştırma sonuçlarının, sektördeki dönüşüme rağmen geleneksel medya ilişkilerinde temel becerilerin, başarılı örneklerin ve güven duygusunun değişmediğini, hatta eskisinden daha fazla önem kazandığını gösterdiğini” belirtiyor..
AYRINTILI SONUÇLAR
Ekonomik kriz nedeniyle yazı işleri ekiplerinde kısıntıya gidiliyor mu?
Evet: %81
Hayır: %8
Henüz değil %7
Fikri yok %7
Hangi alanlarda kısıntı yapılıyor?
Freelance personel kullanımı %30
Yazı işleri %22
Yazı işleri st cm %18
Ajans kullanımı (AP, Reuters gibi) %18
Kısıntı yok %6
Diğer (ücret indirimi, seyahat masrafları) %6
Yazı işlerinin hangi bölümlerinde en fazla kısıntı yapılıyor?
Röportaj/İnceleme %28
Haber %20
Fikir yazıları %19
İş/Finans %16
Diğer(aylık dergiler, basım dağıtım, yurtdışı vs) %17
Gelecek 12 ay içinde yazı işleri personel sayısında nasıl bir değişiklik bekliyorsunuz?
Aynı %35
Azalma %28
Artış %18
Fikri yok %19
Ekonomik kriz başladığından beri iş yükünüz arttı mı?
Çeşitlendi (resim çekmek, blog yazmak vs ) %47
Daha fazla haber yapmak %41
Artmadı %11 Azaldı %1
Gider kısıntısının işiniz üzerindeki doğrudan etkisi ne oldu?
Daha az dış görev %20
Daha az st cm %20
Daha az haber araştırma %20
Toplam iş yükünde artış %27
Etkisi olmadı %15
Etkinliklere daha az katılım %13
Bugün kaliteli gazetecilik mesleğine en büyük tehdit nedir?
Deneyimsiz, az maaşlı gazetecilerin işe alınması %40
İçsel gider kısıtlamaları %34
Dijital Medya %17
Diğer ( kalitenin düşmesi, genel yapısal değişiklikler, daha az zaman vs) %7
Tehdit yok %2
İş yükünüzde artış bekliyor musunuz? Hangi alanda?
Haber, ve/veya fikir yazısı yazmak %27
Daha çeşitli haber arayışında olmak %25
Fotoğraf, video çekmek %10
Blog yazmak %10
Yazı redaksiyonu %13
Okuyucu, dinleyici, izleyiciye yanıt vermek %8
İş yüküm artmadı %7
Değişen medya ortamı iş teslim sürelerinizi nasıl etkiledi?
Değişmedi %48
Azaldı %36
Arttı %16
Gazetecilik mesleğini hangi yeni medya araçları geliştirdi?
Yeni teknolojiler %42
Bloglar %19
Şirketlerin kurumsal web siteleri %15
Facebook gibi sosyal siteler %11
Twitter %7
Youtube gibi video siteleri %6
Gazetecilik mesleğine hangi yeni medya araçları zarar verdi?
Bloglar %27
Zarar vermedi %24
Yeni teknolojiler %14
Facebook gibi sosyal siteler %13
Twitter %10
Youtube gibi video siteleri %7
Şirketlerin kurumsal web siteleri %5
Özel hayatın gizliliği ile basının bilgi alma özgürlüğü arasındaki denge hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dengeli %45
Çok fazla koruma var %24
Yeterli koruma yok %31
Halkla ilişkiler ajanslarının rolünü nasıl görüyorsunuz?
İlgili kaynaklara ulaşmada için kanal olarak %28
Bilgi kaynağı olarak %28
Zarar veriyor %17
Haber olabilecek konularda rehber olarak %27
Halkla ilişkiler ajanslarıyla ilişkileriniz son birkaç yılda nasıl değişti?
Daha fazla işbirliği yapıyorum %47
Daha az işbirliği yapıyorum %13
Daha fazla güveniyorum %18
Daha az güveniyorum %13
Değişmedi %9
Bu ekonomik belirsizlik döneminde halkla ilişkiler ajansları sizi nasıl destekledi?
Bilgi/haber/yazı sunmada daha hedefe yönelik çalıştı %29
Çoklu ortam (multi media) içerikli bilgi sağladı %15
Daha az bilgi/haber sağladı %4
Dijital ortamı daha fazla kullandı %7
Dijital ortamı daha az kullandı %2
Diğer %6
Fikri yok %2
Aynı kaldı, yani her zaman profesyonel %4
Haber değeri yaratmada daha aktif %26
Haber değeri yaratmada daha az aktif %5
Değişen medya ortamında halkla ilişkiler şirketleri sizi nasıl destekledi?
Bilgi/haber sunmada daha az hedefe yönelik çalıştı %5
Dijital ortamı daha fazla kullandı %9
Çoklu ortam (multi media) içerikli bilgi sağladı %19
Diğer %5
Fikri yok %2
Desteklemedi %3
Haber değeri yaratmada daha aktif %23
Haber değeri yaratmada daha az aktif %4
Bilgi/haber/yazı sunmada daha hedefe yönelik çalıştı %30
GELECEKTE NE OLACAK?
Medya sektörünün geleceğiyle ilgili tahminde bulunmak genelde zor olsa da bu araştırma sonuçlarına göre bazı eğilimler tanımlanabilir.
Eskiden editörler için muhabirlerin getirdiği haberlerin doğruluğunu birden fazla kaynaktan soruşturmak, konu hakkında kesin sonuçlar elde etmenin ön koşulu idi.
Oysa günümüzde yoğun rekabet ortamı, haberde ilk olma isteği, çok kısa terminler ve az sayıda eleman üzerinde çok fazla iş yükü bulunması gibi nedenlerle araştırmacı gazeteciliğin ölmekte olduğunu söyleyebiliriz. Birkaç istisna dışında “söylenti” ve “varsayım”, bir haberin kullanılması için yeterli olmakta. Hatta bazı durumlarda basın bülteninin, içeriği kontrol edilmeksizin “kopyala/yapıştır” yöntemiyle kullanılmakta olduğu gözleniyor.
Haberler, uydurma hikayeler, bir anda büyük bir hızla yayılarak tartışılmaz olgulara dönüşüyor, üstelik geri çekilmesi ve doğrulanması mümkün olmayan bir biçimde..Yalan/yanlış haberler bir kez yayınlandıktan sonra, web dünyasının siber alemi içinde yaşamını sonsuza dek sürdürüyor..
Bu olgu da halkla ilişkiler profesyonellerinin ve müşterilerinin üzerine çok daha fazla sorumluluk yüklüyor, gönderdikleri haberlerin doğru ve tartışılmaz olduğundan emin olmalarını gerekli kılıyor.
Bu durum aynı zamanda medya ilişkileri profesyonellerine, yayınlanmış olan haberleri düzeltme fırsatı da veriyor.
SONUÇ
Önümüzdeki bir/bir buçuk yıl içinde medya sektörü, ekonomik krizi fırsat bilen müteşebbislerin veya mevcut medya gruplarının cesur ataklarına, yeni girişimlerine sahne olacak. Şüphesiz bu durum, geleceği tahmin edemeyen medya mensupları üzerinde bir şok etkisi yapacaktır..
Medyanın bu hızlı gelişmesi karşısında hakla ilişkiler ve medya ilişkilerinin geleceğini tahmin etmek de zorlaşıyor. Ancak, yeni medya modelleri ve ortaya çıkan yeni teknolojiler sayesinde yaratıcı PR modelleri için yeni fırsatların ortaya çıkacağını da söylemek yanlış olmaz..
Bugün medya ilişkilerinin her yüzü dijital… İleride bu ortam daha da gelişecek, bilgi alışverişi çok daha fazla ve hızlı olacak. Bu nedenle medyaya diğerlerinden farklı içerik ve özellikte bilgi gönderen halkla ilişkiler profesyonelleri bir fırsat yakalamış olacak.
Eskimiş, denenmiş yöntemler yerine yeni, yaratıcı ve dijital teknolojileri kullanarak bilgi dağıtımı yapan PR profesyonelleri yükselişte olacak.
Araştırmaya katılan birçok gazeteci, haber gündemlerini oluşturmak için artık haber ajanslarına bakmadıklarını, Twitter ve birinci sıradaki bloglara baktıklarını söylüyorlar!
Ancak; gazetecilerle yapılan görüşmelerden, sektördeki dönüşüme rağmen medya ilişkilerinde temel becerilerin ve başarılı örneklerin değişmediği, hatta eskisinden daha fazla önem kazandığı sonucunu çıkarmak da mümkündür.
Gelecek günlerde medyanın dikkatini çekebilmek için yaratıcı, hünerli çalışmaların gerekeceğini ve gazetecilerle dostça ilişkilerin her zamankinden çok daha önemli olacağını söyleyebiliriz. Medya ilişkileri profesyonellerinin, gazetecilerin yüzünü görmeden, onları tanımadan kurdukları ilişkinin çok verimli olduğu söylenemez. Oysa muhabirlerin modası geçmiş “geyik muhabbeti”, bilgi bombardımanı bariyerlerini aşarak gazeteciye ulaşmanın anahtarı olacaktır. Ancak bu ilişkiyi profesyonel düzeyde yürütmek ve kişisel çıkarlarla karıştırmamak gerekir. Gazeteci, kendisine haber sağlayan, işini iyi yapmasına yardımcı olan, son tarihlere uyan medya ilişkileri profesyonellerinin her zaman yanında yer alır.
Bu araştırmadan çıkan en önemli sonuçlardan birisi de yeni medyanın rolü konusunda medya sektöründe birbirinden farklı yorumlar ve zihin karışıklığı bulunduğudur....İşin aslı, yeni medyanın bu çok hızlı ve radikal değişimi karşısında hiç kimse ne olacağını nasıl gelişeceğini ve nereye varacağını bilmiyor.
Görüşülen gazeteciler yeni medyanın sektör üzerindeki muhtemel etkilerini hem korku ve hem de cazibe unsuru olarak görüyorlar!
Yeni medyanın PR sektörü ve özellikle medya ilişkileri uzmanları için bir fırsat oluşturduğunu söyleyebiliriz. Böylece yıllardır kullanılan medya ortamları dışına taşarak geleceklerini şekillendirebilme şansı yakalıyorlar.
Yeni medyayı ilk kilometreleri döşenmiş, ancak henüz tamamlanmamış uzun bir otoyol olarak düşünün. Hiç kimse bu yolun nereye gittiğini, ne zaman biteceğini hatta bitip bitmeyeceğini bile bilmiyor. Ancak, inşa sürecini etkileme fırsatına sahip olduğumuzu biliyoruz. Onu istediğimiz tarafa yönlendirmek bizim elimizde.
Sonuç olarak PR profesyonellerinin, medyanın geleceğini tahmin etmek yerine bu geleceğin şekillenmesine katkıda bulunmak gibi eşsiz bir fırsata sahip olduklarını söyleyebiliriz.
Kaynak: Veteknoloji