İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Muhammed İkbal'in Atatürk'e bakışı

wwwxxxyyy

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Ekim 2005
Mesajlar
1,005
Reaction score
7
2007 yılında, Muhammed İkbal’in oğlu Cavit İkbal ile yapılmış çok anlamlı bir röportaj yayınlandı. İkbal’in, ana eseri Cavidnâme’ye adını verdiği küçük oğlu Cavit, anılan röportajda İkbal - Atatürk düşüncesindeki paralellikler konusunda hayatî bilgiler vermektedir. İşte bazı paragraflar:

“Babama göre, Peygamber ve ilk dört halife döneminde İslam devleti bir cumhuriyetti. Babam, Mustafa Kemal’in yaptığı devrimi, içtihat gücünün halifeden alınıp Millet Meclisi’ne devredilmesi olarak görüyordu. Bu sistemde Meclis artık halife hükmündedir. Ulema sözlerinin üstündeki içtihat gücünün, hilafet makamından alınarak Meclis’e verilmesi, İkbal’e göre çok yeni bir olgudur. Babamın Mustafa Kemal’i çok sevmesinin sebebi de budur. Fakat büyük insanların birbirlerinin fikirlerinden etkilenmeleri ne kadar doğalsa, bazı konularda ayrı düşünmeleri de o kadar normaldir. Babam, Mustafa Kemal’in geleneklerle bağlarını gereksiz yere kopardığı kanaatinde idi.”

“Güney Afrika Müslümanları 1933’te babama gelip, uzun ömürlü olması için dua ettiklerinde, babam onlara şöyle demişti: ‘Ben yapacaklarımı yaptım. Artık benim için değil, Mustafa Kemal ve Muhammed Ali Cinnah için dua edin.”

Dikkat edilirse, İkbal, aynen Mehmet Akif gibi; Allah’tan ve insanlardan, Atatürk’ün ömrünün uzun olmasına yardımcı olmalarını istiyor. Çünkü, yapılması gerekeni artık sadece Atatürk yapıyor. Cavit İkbal, ölümsüz babasını anlatmaya şöyle devam ediyor:

“İkbal’in zihnindeki devlette demokrasi olmalıydı. İnsan hakları garanti altına alınmalıydı. İkbal, bunların İslam’da esasen var olduğu kanaatinde idi. Bu konudan söz edildiğinde ‘Reform yapmıyorum, İslamiyet’i özüne çeviriyorum’ derdi. İkbal’e göre, laiklik de İslam’ın özünde vardı. Bana kalırsa, İslam’da hukukun üstünlüğünün kanıtı Kur’an’dır ve Peygamber bile hukukun üstünlüğüne tâbidir. Babam, bütün örfî hukukun içtihatla değişime tâbi olması gerektiğini düşünüyordu. Özellikle kadının durumuna vurgu yapıyordu.” (Aksiyon Dergisi, sayı: 48; tarih: 28 Mayıs 2007)

ATATÜRKSÜZ OLMAZ!
Son yedi yüz yılın en büyük İslam düşünürü olarak kabul edilen Muhammed İkbal, bütün bu düşünceleri hayata geçirme güç ve dehasına sahip bir tek Müslüman önder tanıyordu: Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bunu gördüğü, buna inandığı için Atatürk’ü hep tebcil ve tâzimle anmış, ona hep dualar etmiş, onu hep Müslümanların umudu ve ufku olarak göstermiştir.

Müslüman dünya, ne Muhammed’in kıymetini bildi ne de Mustafa’nın. İkisine de nankörlük etti. Tarihin diyalektiği bu nankörlüğün faturasını çok ağır ödetecektir. Ödetmeye başlamıştır da… Bakın, Muhammed İkbal’in Pakistanına. İkbal’in bıraktığı yerden yüz yıl geridedir. Ve bakın Mustafa Kemal’in Türkiyesine. Mustafa Kemal aydınlığı ve cumhuriyeti, Mustafa Kemal mirasının bütün nimetlerinden en ileri derecede yararlanan gözü dönmüş hainler ile aldatılmış gafiller tarafından yerle bir ediliyor. Mustafa Kemal’in kurduğu cumhuriyeti kutlamanın suç ilan edildiği bir Türkiye var artık.

Tarih, bir eşini görmediği bu nankörlük ve hıyaneti, bizim bir eşini görmediğimiz bir ceza ile cezalandıracaktır elbette. Bu âlemde ‘hakikat ve adalet’ diye bir şey varsa; Atatürk mirasına yapılan hıyanet, Tanrı ve Tanrı tarafından mutlaka ve muhakkak cezalandırılacaktır. Gayret ve himmetimizi seferber edelim ve sabırlı olalım! Ölümsüz Akif’in ölümsüz marşımızda söylediğini unutmayalım:

“Doğacaktır sana vaadettiği günler Hakk’ın;
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın!”


kaynak
 

kuzgun

İyinet Üyesi
Onaylı Üye
Katılım
19 Temmuz 2008
Mesajlar
12,395
Reaction score
256
paylaşım yaparken konunun tam olarak paylaşıldığından emin olun lütfen.
röportajı ekledim
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Üst