Ahmet Alp Han Rahmet Yok, Manidar Değil Mi?
İşim dolayısıyla sık sık yurt dışına çıkmak zorunda kalıyorum. Kolay iş değil; eğer uçağı kaçırmak ve havaalanında saatlerce, elinizde pasaportunuz, gözünüzde sağa sola koşuşturan yabancı uyruklu vatandaşlar olsun istemezseniz erken kalkmalı ve yorucu bir gün için sağlam bir kahvaltı yapmalısınız.
Bir kaç gün önce bindiğim uçakta ellili yaşlarda, saçı sakalı beyazlamış bir İngiliz'le ahbap oluverdik. O soruyor ben cevaplıyor, ben soruyor o cevaplıyordu. Yalnız şunu belirtmeden edemeyeceğim; en çok soru soran o oluyordu.
Neden diyecek olursanız cevabı yine ona havale edeyim: "Bizim ülkemiz havası gibi çok sıkıcı, her şey aynı." Türkiye'de bir gün içerisinde olup biten her şeyi hiç kimsenin takip edemeyeceğini iddia ederek ülkemizin ne kadar heyecan verici olduğundan filan bahsetti...
Uzun uzadıya muhabbetimizden bahsetmeyeyim ama size beni en çok şaşırtan sorusunu söyleyerek çekileyim bir kenara: " "Manidar" ne demek?
Bu günlerin belki de en popüler kelimesi "Manidar" olsa gerek.
Daha geçen gün Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı artık dayanamayarak "Bugünlerde çok kullanılıyor.." diyerek isyan etti.
İma edercesine, anlamlı ve düşündürücü anlamında kullanılan ve genellikle eskilerin kullandığı bir kelimedir "manidar".
Yeni neslin bu kelime yerine "anlamlı"yı tercih ediyor olması popülaritesinden bir şey kaybettirmemiş olduğunu, son günlerde devletimizin üst yetkilileri tarafından defaatle kullanılıyor olmasıyla anlayabiliyoruz.
Şimdi isterseniz gelin, hep beraber büyüklerimizin bu kelimeyi nerede kullandıklarını inceleyelim:
a - Binali Yıldırım:
"Ulaştırma Denizcilik Haberleşme eski Bakanı, Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, TCDD'ye bağlı İzmir Liman İşletmesi'ne yönelik operasyonu yorumlarken, "Zamanlaması manidar" dedi." Radikal Gazetesi
b - Nabi Avcı:
"Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Seviye Belirleme Sınavıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Velilerin ve öğrencilerin endişe etmemesi gerektiğini belirten Bakan Avcı, 'Zamanlama manidar mı' sorusuna "Bu söz bu aralar çok kullanılıyor. Söylemek istemiyorum ama dava Temmuz'da açılmış. Aradan aylar geçmiş. Yerleştirme yapılmış. Böyle bir karar verilmiş' yanıtını verdi." Hürriyet Gazetesi
c - Ve nihayetinde Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay'ın Şike Davasında verdiği karar hakkında, "Zamanlaması itibariyle bunları ben anlamlı buluyorum." dedi." AA
Önümüzde çok manidar üç örnek varken diğerlerine değinmeye gerek yoktu belki ama şu ikisini de özellikle zikretmeden geçemeyeceğim:
1- On yedi Aralık'ta başlatılan ve üç bakan ve içerisinde binlerce polis, onlarca emniyet amiri ve savcının başını fena halde ağrıtan operasyonlar da bazı politikacılarımız tarafından, tarih itibariyle gayet "manidar" bulunmuştu.
2- Artık operasyonların bir nevi sembolü haline gelmiş olan "ayakkabı kutusu" da "manidarlar listesine dahil olmuştu.
Şu suali zat-ı şahaneleri, siyasilerimize tevcih etmek isterim: " Savcılar ve emniyet mensupları siyasilere "Efendim, sizin için hangi tarih müsaaittir?" sorusunu sormak zorundalar mı?
Bütün bu söylemlerin arkasında yatan ve "manidar" bulunan mevzunun, yaklaşmakta olan "yerel seçimler" olduğunu herkes anlıyor anlamasına da, yine hükumet tarafından başlatılan "dershanelerin dönüştürülmesi" meselesi neden manidar bulunmaz anlamış değilim.
Hangi parti seçimler öncesi oy kaybetmeyi göze alacak kadar hırsla, milyonlarca öğrenci ve velisini etkileyecek bir karara imza atmak ister?
Bunun yanında, belki milyonlarca insanın oyunu cezbedecek ve Türkiye'nin makus kaderini değiştirecek "Anayasa Değişikliği" çalışmalarında aynı cehd ve gayreti göstermez?
Referandumun belki de en büyük kazanımlarından olan ve bizzat halk tarafından onaylanan yeni HSYKnın yapısını, halka rağmen değiştirmeye çalışmak nedendir?
Referandum halkın istedikleriyse, onu değiştirmeye çalışmak yine seçim öncesi halkı karşı tarafa koymak gibi manidar bir durum olmaz mı?
Kazanımlar tek tek değiştiriliyorsa yine bir referandumla belirlenen Cumhurbaşkanını halkın seçmesi maddesi de değiştirilecek gibi görünüyor. Saçma bulmayın lütfen, durum o yöne doğru kaymaya çok başladı bile.
Fazla uzattığımın farkında olarak konuyu bağlama sadedinde şunu ifade etmek isterim...
Bugün edilen bir takım düşüncesiz lakırdıların yarın utanmanıza ve "keşke ..." demenize yol açabileceğini belirtmek isterim. Allah utanılacak kelam ve eylemlerden bizi uzak tutsun www.globalhaber.tv
Not: Kışın ortasında baharı yaşıyoruz. barajlardaki su oranı tehlikeli seviyelerde. İnsanın mahiyetini tam olarak anlayamadığı nam-ı diğer "rahmet", yani "yağmur"un ve karın yağmaması gayet "manidar" değil mi?
Ahmet Alp Han
İşim dolayısıyla sık sık yurt dışına çıkmak zorunda kalıyorum. Kolay iş değil; eğer uçağı kaçırmak ve havaalanında saatlerce, elinizde pasaportunuz, gözünüzde sağa sola koşuşturan yabancı uyruklu vatandaşlar olsun istemezseniz erken kalkmalı ve yorucu bir gün için sağlam bir kahvaltı yapmalısınız.
Bir kaç gün önce bindiğim uçakta ellili yaşlarda, saçı sakalı beyazlamış bir İngiliz'le ahbap oluverdik. O soruyor ben cevaplıyor, ben soruyor o cevaplıyordu. Yalnız şunu belirtmeden edemeyeceğim; en çok soru soran o oluyordu.
Neden diyecek olursanız cevabı yine ona havale edeyim: "Bizim ülkemiz havası gibi çok sıkıcı, her şey aynı." Türkiye'de bir gün içerisinde olup biten her şeyi hiç kimsenin takip edemeyeceğini iddia ederek ülkemizin ne kadar heyecan verici olduğundan filan bahsetti...
Uzun uzadıya muhabbetimizden bahsetmeyeyim ama size beni en çok şaşırtan sorusunu söyleyerek çekileyim bir kenara: " "Manidar" ne demek?
Bu günlerin belki de en popüler kelimesi "Manidar" olsa gerek.
Daha geçen gün Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı artık dayanamayarak "Bugünlerde çok kullanılıyor.." diyerek isyan etti.
İma edercesine, anlamlı ve düşündürücü anlamında kullanılan ve genellikle eskilerin kullandığı bir kelimedir "manidar".
Yeni neslin bu kelime yerine "anlamlı"yı tercih ediyor olması popülaritesinden bir şey kaybettirmemiş olduğunu, son günlerde devletimizin üst yetkilileri tarafından defaatle kullanılıyor olmasıyla anlayabiliyoruz.
Şimdi isterseniz gelin, hep beraber büyüklerimizin bu kelimeyi nerede kullandıklarını inceleyelim:
a - Binali Yıldırım:
"Ulaştırma Denizcilik Haberleşme eski Bakanı, Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, TCDD'ye bağlı İzmir Liman İşletmesi'ne yönelik operasyonu yorumlarken, "Zamanlaması manidar" dedi." Radikal Gazetesi
b - Nabi Avcı:
"Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Seviye Belirleme Sınavıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Velilerin ve öğrencilerin endişe etmemesi gerektiğini belirten Bakan Avcı, 'Zamanlama manidar mı' sorusuna "Bu söz bu aralar çok kullanılıyor. Söylemek istemiyorum ama dava Temmuz'da açılmış. Aradan aylar geçmiş. Yerleştirme yapılmış. Böyle bir karar verilmiş' yanıtını verdi." Hürriyet Gazetesi
c - Ve nihayetinde Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay'ın Şike Davasında verdiği karar hakkında, "Zamanlaması itibariyle bunları ben anlamlı buluyorum." dedi." AA
Önümüzde çok manidar üç örnek varken diğerlerine değinmeye gerek yoktu belki ama şu ikisini de özellikle zikretmeden geçemeyeceğim:
1- On yedi Aralık'ta başlatılan ve üç bakan ve içerisinde binlerce polis, onlarca emniyet amiri ve savcının başını fena halde ağrıtan operasyonlar da bazı politikacılarımız tarafından, tarih itibariyle gayet "manidar" bulunmuştu.
2- Artık operasyonların bir nevi sembolü haline gelmiş olan "ayakkabı kutusu" da "manidarlar listesine dahil olmuştu.
Şu suali zat-ı şahaneleri, siyasilerimize tevcih etmek isterim: " Savcılar ve emniyet mensupları siyasilere "Efendim, sizin için hangi tarih müsaaittir?" sorusunu sormak zorundalar mı?
Bütün bu söylemlerin arkasında yatan ve "manidar" bulunan mevzunun, yaklaşmakta olan "yerel seçimler" olduğunu herkes anlıyor anlamasına da, yine hükumet tarafından başlatılan "dershanelerin dönüştürülmesi" meselesi neden manidar bulunmaz anlamış değilim.
Hangi parti seçimler öncesi oy kaybetmeyi göze alacak kadar hırsla, milyonlarca öğrenci ve velisini etkileyecek bir karara imza atmak ister?
Bunun yanında, belki milyonlarca insanın oyunu cezbedecek ve Türkiye'nin makus kaderini değiştirecek "Anayasa Değişikliği" çalışmalarında aynı cehd ve gayreti göstermez?
Referandumun belki de en büyük kazanımlarından olan ve bizzat halk tarafından onaylanan yeni HSYKnın yapısını, halka rağmen değiştirmeye çalışmak nedendir?
Referandum halkın istedikleriyse, onu değiştirmeye çalışmak yine seçim öncesi halkı karşı tarafa koymak gibi manidar bir durum olmaz mı?
Kazanımlar tek tek değiştiriliyorsa yine bir referandumla belirlenen Cumhurbaşkanını halkın seçmesi maddesi de değiştirilecek gibi görünüyor. Saçma bulmayın lütfen, durum o yöne doğru kaymaya çok başladı bile.
Fazla uzattığımın farkında olarak konuyu bağlama sadedinde şunu ifade etmek isterim...
Bugün edilen bir takım düşüncesiz lakırdıların yarın utanmanıza ve "keşke ..." demenize yol açabileceğini belirtmek isterim. Allah utanılacak kelam ve eylemlerden bizi uzak tutsun www.globalhaber.tv
Not: Kışın ortasında baharı yaşıyoruz. barajlardaki su oranı tehlikeli seviyelerde. İnsanın mahiyetini tam olarak anlayamadığı nam-ı diğer "rahmet", yani "yağmur"un ve karın yağmaması gayet "manidar" değil mi?
Ahmet Alp Han