- Katılım
- 12 Haziran 2016
- Mesajlar
- 8
- Reaction score
- 0
On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Ramazan ayında tuttuğumuz oruç ile birlikte günlük yaşantımızda önemli değişiklikler yaşamaktayız. Bu değişikliklerin en önemlisi beslenme düzenimizin ortalama 3-4 öğünden 2 öğüne düşmesidir. Ancak değişiklik öğün sayısının değişmesi ile de sınırlı kalmamaktadır. Ramazan ayında tüketimi artan hamur işi, tatlı, pilav, makarna, pide gibi gıdalar sağlığımızı ve yaşantımızı önemli ölçüde etkilemektedir. Oysa Ramazan ayında, Ramazan ayının felsefesine uygun olarak yeterli, ölçülü ve dengeli beslenmemiz durumunda hem orucun vücudumuzda yaratacağı olumlu değişimi daha iyi hissedebiliriz hem de daha sağlıklı ve dinç bir vücuda sahip olabiliriz.
Günlük olarak vücudumuzun ihtiyaç duyduğu enerji miktarı, vitamin miktarı, karbonhidrat ve protein miktarı, su ve mineral miktarı Ramazan ayında farklılık göstermez. Yani oruç tutmadığımız bir gün vücudumuzun çalışması için gerekli olan tüm maddeler, oruç tuttuğumuz bir gün içinde aynıdır, değişmez. Ramazan ayında günün büyük bir çoğunluğu gıda ve sıvı tüketmeden geçirildiği için günün geri kalan bölümünde vücudun ihtiyaç duyduğu enerji, su ve diğer besin maddelerini almak durumundayız. Hal böyle olunca ihtiyaç duyduğumuz gıda maddelerini iftar ile sahur arasında ki zaman dilimine eşit ve dengeli bir şekilde dağıtmamız gerekmektedir. (Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu günlük enerji miktarını Tablo 5 52de, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu günlük su miktarını Tablo 5 31de, vücudumuzun günlük olarak ihtiyaç duyduğu diğer besin öğeleri miktarlarını Besin Öğeleri başlığı altında inceleyebilirsiniz.)
Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenip, vücut sağlığımızı korumak ve devam ettirmek için günün oruçlu olmadığımız bölümünde en az 3 öğün yemek yemeliyiz. İftar ve sahur arasında mutlaka en az bir ara öğün daha yapılmalıdır. Ramazan ayı boyunca her gün yalnızca iftar ve sahurda yemek çok sağlıklı bir durum değildir. Hatta bazı kişiler sahuru da yapmayarak tüm Ramazan ayı boyunca neredeyse sadece iftarlarda yemek yiyerek oruç tutmaktadır. Günde 1 ya da 2 öğün yemek yiyerek oruç tutmak sağlığımız açısından çok yanlış bir durumdur. Ramazan ayında sağlıklı olmak için yeterli ve dengeli beslenmek şarttır. Her gün mutlaka sahur, iftar ve en az bir ara öğün yemek yenilmelidir. Özellikle sıcak yaz aylarında sahur yapmadan oruç tutan kişilerin kan şekeri gün içerisinde düşer ve günü uykulu, yorgun, halsiz bir şekilde geçirmelerine neden olur. Sahurda hiç yemek yemeyenlerin aksinde sahurda çok fazla gıda tüketen kişiler ve sahurda ağır gıdalar ve yemekler yiyen kişilerin metabolizmasında da sıkıntılar ortaya çıkar. Vücutta yaşanan bu sıkıntılar vücutta bulunan hayati derecede önemli olan hormon seviyelerinin değişmesine ve vücudun yağ depolamasına sebebiyet verir. Normal seviyenin altına ya da üstüne çıkan hormonlar, vücutta obezite, yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi birçok sağlık sorununun ortaya çıkmasına neden olur. Bu sebeple sahur mutlaka yapılmalı, es geçilmemelidir.
Ramazan ayında iftar sofralarımız bol çeşit ve zengin olur. Bu zengin ve bol çeşitli sofraya otururken dikkat etmemiz gereken husus şu olmalıdır: Gün boyunca aç kalan vücudumuz için beynimiz iftarda daha çok şey yememiz gerektiği yönünde veya daha çok yemelisin yönünde sinyal vermektedir. Bu nedenle iftarda hızlı yemek yeme gibi bir alışkanlık ortaya çıkmaktadır. Beynimiz ile midemizin iletişim kurma süresi ortalama 15-20 dakikadır. Bu demek oluyor ki beynimiz doyduğumuzu 15-20 dakika sonra anlamaktadır. Hal böyle olunca doymadığımızı düşünerek daha çok ve daha hızlı yemek yiyerek midemizi doyurmaya çalışırken midemizin alacağından çok daha fazlasını yemiş oluyoruz. Sonuç olarak aşırı miktarda yediğimiz yemeklerden dolayı kan şekerimiz normale göre daha hızlı yükselecek, midemizin aşırı dolu olmasından ötürü midemiz normal çalışmasını rahat bir şekilde yapamayacaktır. Bu durum vücudumuzun anormal şekilde yağlanmasına, kilo almamıza ve zaman içerisinde sindirim sistemimizin sağlıklı işlememesine neden olacaktır.
Ramazan ayında oruç tutan sağlıklı bir insanın yeterli ve dengeli bir şekilde sahur ve iftar yapması durumunda sindirim sisteminin de daha sağlıklı çalışacağını unutmayalım. Unutmayalım Ramazan ayında vücudumuzun işleyiş düzenini bozan oruç değil, iftar ve sahurda tükettiğimiz gıdalar ve bu gıdaların miktarlarıdır.
Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan kişilerin, hipertansiyon ve kalp hastalarının, sindirim sistemi rahatsızlığı olanların (ülser, gastrit, kolit), diyabetlilerin, gebe ve emziren kadınların, gelişme çağındaki çocuk ve gençlerin Ramazan ayında oruç tutmamaları genel sağlık durumları açısından daha doğru olacaktır. Kronik hastalığı olan kişilerinde Ramazan ayında oruç tutup tutamayacaklarına ilişkin ilgili uzman hekimlere danışarak karar vermeleri daha doğru olacaktır.
Kaynak : http://yemekkulubum.com/icerik_sayfa/ramazan-ayinda-beslenmemizde-nelere-dikkat-etmeliyiz
Günlük olarak vücudumuzun ihtiyaç duyduğu enerji miktarı, vitamin miktarı, karbonhidrat ve protein miktarı, su ve mineral miktarı Ramazan ayında farklılık göstermez. Yani oruç tutmadığımız bir gün vücudumuzun çalışması için gerekli olan tüm maddeler, oruç tuttuğumuz bir gün içinde aynıdır, değişmez. Ramazan ayında günün büyük bir çoğunluğu gıda ve sıvı tüketmeden geçirildiği için günün geri kalan bölümünde vücudun ihtiyaç duyduğu enerji, su ve diğer besin maddelerini almak durumundayız. Hal böyle olunca ihtiyaç duyduğumuz gıda maddelerini iftar ile sahur arasında ki zaman dilimine eşit ve dengeli bir şekilde dağıtmamız gerekmektedir. (Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu günlük enerji miktarını Tablo 5 52de, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu günlük su miktarını Tablo 5 31de, vücudumuzun günlük olarak ihtiyaç duyduğu diğer besin öğeleri miktarlarını Besin Öğeleri başlığı altında inceleyebilirsiniz.)
Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenip, vücut sağlığımızı korumak ve devam ettirmek için günün oruçlu olmadığımız bölümünde en az 3 öğün yemek yemeliyiz. İftar ve sahur arasında mutlaka en az bir ara öğün daha yapılmalıdır. Ramazan ayı boyunca her gün yalnızca iftar ve sahurda yemek çok sağlıklı bir durum değildir. Hatta bazı kişiler sahuru da yapmayarak tüm Ramazan ayı boyunca neredeyse sadece iftarlarda yemek yiyerek oruç tutmaktadır. Günde 1 ya da 2 öğün yemek yiyerek oruç tutmak sağlığımız açısından çok yanlış bir durumdur. Ramazan ayında sağlıklı olmak için yeterli ve dengeli beslenmek şarttır. Her gün mutlaka sahur, iftar ve en az bir ara öğün yemek yenilmelidir. Özellikle sıcak yaz aylarında sahur yapmadan oruç tutan kişilerin kan şekeri gün içerisinde düşer ve günü uykulu, yorgun, halsiz bir şekilde geçirmelerine neden olur. Sahurda hiç yemek yemeyenlerin aksinde sahurda çok fazla gıda tüketen kişiler ve sahurda ağır gıdalar ve yemekler yiyen kişilerin metabolizmasında da sıkıntılar ortaya çıkar. Vücutta yaşanan bu sıkıntılar vücutta bulunan hayati derecede önemli olan hormon seviyelerinin değişmesine ve vücudun yağ depolamasına sebebiyet verir. Normal seviyenin altına ya da üstüne çıkan hormonlar, vücutta obezite, yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi birçok sağlık sorununun ortaya çıkmasına neden olur. Bu sebeple sahur mutlaka yapılmalı, es geçilmemelidir.
Ramazan ayında iftar sofralarımız bol çeşit ve zengin olur. Bu zengin ve bol çeşitli sofraya otururken dikkat etmemiz gereken husus şu olmalıdır: Gün boyunca aç kalan vücudumuz için beynimiz iftarda daha çok şey yememiz gerektiği yönünde veya daha çok yemelisin yönünde sinyal vermektedir. Bu nedenle iftarda hızlı yemek yeme gibi bir alışkanlık ortaya çıkmaktadır. Beynimiz ile midemizin iletişim kurma süresi ortalama 15-20 dakikadır. Bu demek oluyor ki beynimiz doyduğumuzu 15-20 dakika sonra anlamaktadır. Hal böyle olunca doymadığımızı düşünerek daha çok ve daha hızlı yemek yiyerek midemizi doyurmaya çalışırken midemizin alacağından çok daha fazlasını yemiş oluyoruz. Sonuç olarak aşırı miktarda yediğimiz yemeklerden dolayı kan şekerimiz normale göre daha hızlı yükselecek, midemizin aşırı dolu olmasından ötürü midemiz normal çalışmasını rahat bir şekilde yapamayacaktır. Bu durum vücudumuzun anormal şekilde yağlanmasına, kilo almamıza ve zaman içerisinde sindirim sistemimizin sağlıklı işlememesine neden olacaktır.
Ramazan ayında oruç tutan sağlıklı bir insanın yeterli ve dengeli bir şekilde sahur ve iftar yapması durumunda sindirim sisteminin de daha sağlıklı çalışacağını unutmayalım. Unutmayalım Ramazan ayında vücudumuzun işleyiş düzenini bozan oruç değil, iftar ve sahurda tükettiğimiz gıdalar ve bu gıdaların miktarlarıdır.
Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan kişilerin, hipertansiyon ve kalp hastalarının, sindirim sistemi rahatsızlığı olanların (ülser, gastrit, kolit), diyabetlilerin, gebe ve emziren kadınların, gelişme çağındaki çocuk ve gençlerin Ramazan ayında oruç tutmamaları genel sağlık durumları açısından daha doğru olacaktır. Kronik hastalığı olan kişilerinde Ramazan ayında oruç tutup tutamayacaklarına ilişkin ilgili uzman hekimlere danışarak karar vermeleri daha doğru olacaktır.
Kaynak : http://yemekkulubum.com/icerik_sayfa/ramazan-ayinda-beslenmemizde-nelere-dikkat-etmeliyiz