// Sosyal Medya Ve Kişisel Güvenlik & Aile ve Toplum Güvenliği
Sosyal Medya denilince Facebook,twitter gibi siteler akla gelmesine rağmen tam anlamıyla tanım yapacak olursak; çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşamını sağlayan medya sistemlerine sosyal medya siteleri denir..Dolayısıyla çok geniş bir yelpazeye hakim olan sosyal medyayı bir kaç site ile değerlendirmek bir yöntem hatası olur.Bu tanımla sosyal medya kavramına blog ve forum gibi siteleri de çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşamı yapmak koşuluyla ilave edebiliriz.
Bu tanımı da belirttikten sonra küçük&orta boy sosyal medya araçları bir kenara bırakılıp,asıl önemli tehdit olan Facebook,Twitter,FriendFeed gibi dünya çapında birçok ülke nüfusundan fazla üye barındıran ve art niyetli kişilerin de 1 numaralı kullanım aracı olan mega sosyal ağlardan bahsedilecektir.
Birçok insanın hayatının değişmez ve temel parçalarından birisi olan,kopmaya yüz tutmuş insan ilişkilerine yapay bir canlılık getiren,milyonlarca üye barındıran ve hatta haklarında sayısız haberin yanında filmler çekilen bu mega sosyal ağlar;sahip oldukları veri ve bu verilerin erişilebilirliği,insan psikolojisine etkileri,ülke gündemini değiştirebilecek düzeyde etkili olmaları sebebiyle hiçbir ayrıntı gözardı edilmeden incelenmelidir.Bu bölümde bazı sayısal değerlere yer vereceğiz.
Üye Sayıları
1 Facebook 31 508 700 üye
2 Google + 16 974 (En fazla beğenilen sayfanın hayran sayısı)
3 Twitter 2 891 806(En fazla beğenilen sayfanın hayran sayısı)
// Veriler Türkiye için geçerlidir.
Bu sayılar,Türkiye’deki internet kullanımı ile karşılaştırıldığında bir hayli ilginç durum ortaya çıkmaktadır.Yaklaşık 75 milyon nüfusa sahip bir ülkemizin %47,2 hanesinde internet kullanıcısı [2] mevcuttur.Bu rakamla ülkemizin hemen hemen yarısı kendi hanesinde internet kullanmaktadır. Bu orana iş yeri ve kafeler gibi ortak kullanım aları da eklendiğinde internet kullanıcı sayısı daha da artmaktadır.Bu sayıyı en yaygın sosyal ağ Facebook Türkiye üye sayısı ile birlikte değerlendirecek olursak,internet kullananların çok büyük bir kesimi facebook üyesidir..
Intel tarafından ülkemizde 3000 genç ile yapılan araştırmada gençlerimizin günde ortalama 53,5 dakikasını sosyal ağlarda geçirdiği tespit edilmiştir..[3]Aynı araştırmanın devamında ilgi çeken noktalardan birisi ise gençlerin sabah uyanır uyanmaz sosyal ağlara girmesidir.Görüldüğü gibi sosyal ağlar,insan psikolojisini de sabah uyanır uyanmaz kendisini kontrol ettirecek kadar etkilemiştir.
Ülkemizde Facebook ilgili bir diğer gelişme ise sahte hesap sayısında dünya 1. ülke olmamızdır.. Facebook kullanıcıları arasında 83.9 milyonu sahte hesaba sahip ve ülkemiz Endonezya ile birlikte 1. durumda.[4]Diğer sosyal ağlarda da benzer durumlar söz konusu.
Sosyal ağlar,bizimle ilgili bütün bilgilere sahip
Bir sosyal ağ,üye olurken bizden Ad-Soyad,Yaş,Eğitim ve iş durumu,cep telefonu,e-mail,resim gibi birçok bilgiyi istemektedir.Yukarıda belirttiğimiz sahte hesapla ilgili yapılan haberde Facebook yetkilileri bu konuda tek amaçlarının insanların kendi adlarıyla iletişim kurmasını sağlamak olduğu yönünde fikir belirtmiştir.İnsanların kendi adlarıyla iletişim kurması görüldüğü gibi bir strateji ancak gerekli olduğu konusunda birçok tartışma mevcuttur.Bu durumda facebook yada bu ağlara etki edebilen karanlık eller,sizin adınızı,kişisel bilgilerinizi,fotoğraflarınızı,beğenilerinizi,güncel konular hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilmektedir.
Sosyal ağ profillerindeki bilgilerin sosyal ağlar veya onlara hükmedenler tarafından kullanılmayacağını düşünenler için tehlike hala devam etmektedir.Çünkü bilgisayar korsanları,sosyal ağları bir denizde yada gölde balık avlamak gibi bilgi çalmak için kullanmaktadır.Bilgisayar korsanları(heker) bilgilerinizi çalmak için birçok yöntem keşfetmiş,bu yöntemlerin bazıları gün yüzüne çıkmışsa da bir kısmı hala tespit edilememiştir.
Adli olaylarda Sosyal Ağların Rolü
Birçok kişi,kendisinin sosyal ağlarda bilgilerini gizlememekte yada bu ağlar vasıtasıyla şahsına yönelik bir problem oluşacağına inanmamaktadır.Özellikle gençler popülist yaklaşımlarla,bilgilerini ifşa etmekte ve aslında kendisine hiçbir zaman hiçbir faydası dokunmayacak bir düşünceyle sosyal ağları kullanmaktadır.
Art niyetli kişilerin bir numaralı hedefi olan bu insanlar içinde bulundukları tehlikenin farkında değildir.Özellikle son yıllarda son derece yaygınlaşan kontör ve Emniyet Teşkilatı gibi kurumların adlarını kullanarak yapılan para dolandırıcılığı için büyük bir bilgi havuzu olan Facebook,hırsızlara bilgi sağlamanın yanısıra bu hırsızlığı yapabilecekleri bir vasıta olmuştur.
Bu tip hırsızlık olayları toplumun her kesiminden her yaşta ve mevkideki insanın başına gelebilmektedir.Geçtiğimiz temmuz ayında bu tip hırsızlık girişimi Ak Parti Milletvekili Rıfat Sait’in de başına gelmiştir.[5]Vekilin facebook adresi dolandırıcılar tarafından ele geçirilmiş ve vekilin adından zor durumda olduğu gerekçesiyle bir telefon numarasına kontör gönderilmesi istenmiştir. Arkadaşlarının ikazıyla olayın farkına varan vekil,duruma müdahale edebilmiştir.
Dolandırıcılar,bir çok senaryo kullanmaktadır.Bir diğer olay da Balıkesir’de meydana gelmiş ancak kullanıcının dikkati sayesinde önlenmiştir.[6]
Dolandırıcıların yanı sıra,çevrenizde sorunlar yaşadığınız kişiler de size maddi&manevi zararlar vermek için hesabınızı ele geçirebilir ve sizi resim,video ve bilgilerinizi paylaşmakla tehdit edebilir.Bu tip durumlarda vakit geçirilmeden Emniyet ve Jandarma gibi yetkili makamlara başvurarak yasal süreç başlatılmalıdır.
Sosyal ağlarda yapılan bilgi hırsızlığı ile ilgili makro seviyelerde yapılan değerlendirmelerde basit suçların yanında özel öneme sahip olan suçlar da işlenmektedir.Özellikle kadın objesi,bir yem olarak öne sürülmekte ve devletler,kurumlar ve kuruluşlar için stratejik öneme sahip kişilere yakın markaj uygulanmaktadır.Bu konuda medyaya yansıyan olaylar olduğu gibi arka planda da gerçekleşen birçok suç mevcuttur.
Avustralyalı askerleri,sahte kadın profilleri ile arkadaş ağına ekleyen ve bu yolla bilgi çalmaya çalışan Taliban,3 Avustralyalı askerin öldürülmesi olayına karıştı.[7]Bu olayda olduğu gibi asker,polis,siyasetçi gibi kişiler potansiyel birer hedef olarak görülmekte ve bu kişilere yönelik hırsızlıklar yapılmaya çalışılmaktadır.
Bütün bu örnek olaylar göstermektedir ki Sosyal ağlar çok büyük bir kişisel bilgi kaynağıdır.Bunu kanıtlayan bir diğer örnek ise 26 adet ünlü kaçağın yakalanması için Facebook ve diğer sosyal ağlara umut bağlayan Interpol teşkilatıdır.[8]
Toplumsal Olaylarda Sosyal Ağların Rolü
Sosyal ağlar vasıtası ile adli vakaların yanısıra büyük toplumsal olaylar da cerayan etmiştir.Arap baharı denilen halk hareketi,facebook ve twitter üzerinden örgütlenmiştir.
Örneğin Tunuslular kendi özgürlük mücadeleleri esnasında,sosyal ağlarda “Polise yasemin verelim” sloganıyla bir araya gelmiştir.Sosyal ağların özgürlük hareketleri üzerinde en etkili olduğu ülke Mısır olmuştur.Yaklaşık 10 bin siyasi içerikli blogla yapılan örgütlenme sonucu 6 Nisan hareketi gerçekleştirilmiştir.[9]
Ülkemizde de bu konuda önemli olaylar yaşanmakta ve toplum sosyal ağlar vasıtasıyla bir yöne kanalize edilebilmektedir.Bölücü terör örgütü pkk tarafından 10 ağustos 2012’de İzmir Foça’da askeri servis aracının geçisi esnasında patlatılan bomba sonucu bir er şehit olmuştu ve 10 kişi de yaralanmıştı.Olay neticesinde Ege üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından twitter üzerinden yaralılar için 0 rh(-) kana ihtiyaç duyulduğu belirtildi.[10]Bu tweet sonrası sadece 20 dakikada hastanedeki kan ihtiyacı giderildi.
Günümüzde hemen hemen bütün dizi ve televizyon programlarında kullanıcılar belirlenen etiketlerle(tag-hashtag) o konuda yorum yapmaya teşvik edilmektedir.[11]
Sosyal Ağlar Ve Kişisel Güvenlik
Sosyal ağlar hiç şüphesiz ki iletişim kurma anlamında büyük faydalar sağlamıştır.Bu süreçten önce yaygın olarak kullanılan MSN,Skype gibi servislerin yerini hızla sosyal ağlar almış ve kitlesel olarak hareket etmeye daha elverişli hale gelmiştir.Toplumsal örgütlenmeler,siyasi hareketler buna en iyi örneklerdir.Ancak diğer toplumsal olayları da gözardı etmek mümkün değildir.Olayları kişisel güvenlik açısından değerlendirecek olursak,suç unsuru barındıran içerikleri paylaşmanın yanısıra bunlara (Beğen,retweet vs.) destek vermenin de suç olduğu konusunda hukukçular ikiye bölünmüştür.[12]
Sosyal Tehditler
1) Bir diğer tehlike ise gönderilen iletilerle kime hizmet edildiğinin bilinmemesidir.Çünkü öne çıkan konular her zaman bilinçli ve iyi niyetli kişiler tarafından yapılmamaktadır.Bir görüş yada ideolojinin eseri olan etiketlerle ilgili gönderiler yaparak aslında kime hizmet edildiği bilinmeden onlara yardım edilmektedir.Bu noktada toplumun dinamiklerine yöneltilen bilinçli karalama kampanyalarına bilinçsizce destek olmak uygun bir davranış biçimi değildir.
2) Özellikle ergenlik çağındaki çocuk ve gençlerin,ruhsal sıkıntılı kişilerin sanal alemdeki en uğrak mekanları hiç şüphesiz sosyal ağlardır.Özellikle gençler ve çocuklar kişisel bilgilerinin gizliliği hususuna çok fazla riayet etmemekle beraber bu olayın neticeleri konusunda da çok fazla bilgi sahibi değildir.Özellikle ailelerin,çocuklarının geleceği ve gelişimi için sosyal ağlarla olan münasebetlerine hassasiyetle yaklaşması gerekmektedir.Çünkü çeşitli bahanelerle bu genç yaştaki insanları kandırmak ve onlara zarar vermek mümkündür.
3) Sosyal ağlar siyasi ideolojilerin aşılanması için de kullanılmaktadır.İnsanları etkilemek,onların düşünce yapısını değiştirmek,yasadışı örgütlere üye etmek gibi faaliyetler de yapılmaktadır.Kişisel güvenliğinizi temin etmek için tanımadığınız kişilerle etkileşim içerisinde olmamanız gerekir.
4) Sevdiklerinizle sosyal ağlardan görüşmek yerine yapabiliyorsanız yüz yüze görüşmeyi deneyebilirsiniz.Çünkü bu şekilde,sosyal ağlarla yapacağınızdan daha etkili bir iletişim ve etkileşim gerçekleştirebilirsiniz.
(Teknik Tehditler)
5) Gizlilik ayarlarınızı yapmanız gerekmektedir.Ad Soyad,resimleriniz,telefon numaranız gibi hayati öneme sahip bilgilerin korunması için gizlilik ayarlarınızı kesinlikle yapmanız ve çok gerekmiyorsa bu bilgileri sosyal ağlara girmemeniz uygundur.Çünkü sosyal ağlara eklediğiniz bilgiler size fayda yerine zarar getirir.Facebook güvenliğiniz ile ilgili tavsiye edilen ayarlar için bakabilirsiniz:[13]
6) Sosyal ağlarda hizmetinize sunulan uygulamalara dikkat etmeniz gerekmektedir.Çünkü bu uygulamalar,sizden bilgi çalmak,spam mail/ileti v.s. göndermek gibi size zarar verecek amaçlar için üretilir.Bu örnekte [14] görüldüğü gibi görünüşte çok masum bir uygulama aslında sadece hırsızlık için tasarlanmış bir araçtır.
7) Size sosyal medya ağlarından gelmiş gibi gönderilen sahte mailler ulaşabilir.Bu yüzden mail adresinize gelen bağlantılara tıklamamanız gerekir.Gerekli düzenlemeler için üyesi olduğunuz sosyal ağa girerek pishing(oltalama) saldırılarına karşı koyabilirsiniz.
8) Sosyal ağlarda tanımadığınız kişilerden uzak durmanız yararınıza olacaktır.Çünkü yüzyüze görmediğiniz için,sizinle etkileşime geçen kişi,hesabında kendi adını kullanmamış olabilir,bir suçlu olabilir.Bunu anlamanız mümkün değildir.
9) Herhangi bir saldırı ile karşılaştığınızda derhal yetkili makamlara başvurmanız uygun olacaktır.
Bütün bu önlemler sadece bir faktörün etkisinde varlığını gösterebilir.O faktör de hiç şüphesiz bilinçtir.Sosyal ağlardaki varlığınız hakkında yeterli bilince sahip olmanız,sizi ve çevrenizi tehditlerden korumaya yardımcı olur.Henüz gelişim aşamasındaki çocuklarımız için bu bilinç faktörü bilhassa önemlidir.İyi bir ebeveyn,öğretici,yönetici,çalışan olmak için,günümüz dünyasında çok büyük yer kaplayan sosyal ağlar hakkında etki alanınız altındaki kişileri bilinçlendirmeniz çok yerinde bir davranış tarzı olacaktır.
// Sosyal Medya’da İstihbarat
Sosyal Medya ile ilgili istihbarat olayına facebook gibi büyük kitleden başlamasak olmazdı diye düşünüyorum.
Her kullanıcının kendi profili olmasada hayran sayfası, beğen sayfaları v.b gibi sayfaları bulunmaktadır. Aynı esnada oyun için ideal
bir site olduğunu görmekteyiz.Çeşitli Uygulamalarda yanlış veya ilgi çekici reklamların önüne geçilememektedir.
Facebook nasıl kazandığını ve ne için çaba gösterdiğine baktığımızda karşımıza ilginç hikayeler çıkmaktadır.
’hekerın Aklı ’kitabında Facebook sitesi için bir cümle geçiyor.:
“Halen her şeyin terlik giyen Yahudi bir çocuğun (Mark Zuckerberg) parlak fikriyle başladığını düşünüyorsanız,
buradan bakınca iyi niyetiniz oldukça sempatik gözüküyor...”
Aslına baktığımızda facebook’u CIA(Central Intelligence Agency) kurduttuğunu söylüypr. Her ne kadar bunlar bizi ilgilendirmiyor
olsa bile asıl arka planda yapılan işlemler oldukça önemlidir.
Stratejisi insanların üzerine yapıldığı için istenilen bilgiye rahatlıkla ulaşarak,işlemlerini kısa yoldan hallebiliyorlar.
Siteye bağlı kalarak ömürlerini verilmesi,aile bozukluklarını, insanlar arası ilişkileri ve bilinmiş gerçekleri tehdit etmektedir.
Yani anlayacağımız o ki Mark Zuckerberg zeki bir adam, ama Facebook onun kurgulayabileceği bir yapı değil. O, bunu yöneten bir heker.
Zaten dijital istihbarat örgütünü de bir heker yönetir, CIA’in kerli ferli adamları değil. Portre çok ortada. Facebook’un kurucularından biri,veri işlemleriyle ilgili Pentagon’da çalışan birisidir. |
|
|