Hiç olmadığımız kadar baskı ve ceberrutun hakim olduğu bir döneme girdik ki, halimize alem ağlıyor. Ne yapsak, ne etsek bu durumdan kurtulamıyoruz. Tefrika, elvan kokan mahallemizin tek sakini oluvermiş.
Reddi muhal, medyaya sunulan tapelere ve görüntülere rağmen Velev ki doğru olsun; ben inanmam! diyenler bile mevcut. Ne zaman inanırsınız? diye soranlara kıvırmacı bir yaklaşımla cevap verenler ise gemi azıya almışlar.
Şeçimler yaklaşırken akıllar gibi kalplerde çok karışık. İnanmasam da, doğruyu yanlıştan ayıracak bir gurubu bırakın, sanki bir tek nefer bile kalmamış gibi gösteriliyor. Halbuki dik duran insanlara o kadar muhtacız ki. www.globalhaber.tv
Medya, dili çatallaşmış, yalan üstüne yalan ve tekzip yazılarını yayınlamakla meşgulken kimi dinleyeceğiz? Başbakanımızın Göndermeyin çocuklarınızı bunların okullarına, dershanelerine. Sözü aklıma geliyor, sersemliyorum! Cemaatler ve camialar gibi bağımsız ve devletin eline bakmayan insanlardan kurulu topluluklara da güvenmeyecek ve evladımızı emanet etmeyeceksek, devletin eline bakan ve ona hesap vermek zorunda olan kurumlara nasıl emanet edeceğiz?
Hal böyleyken umut vaadeden bir ışık görenlere tavsiyem; yönelin o ışığa ve bir yol edinin. Yolsuzluktan kat be kat iyidir. Çünkü Yönünü bilmeyen bir gemiye hiçbir rüzgar fayda etmez. düsturu geçer akçedir günümüzde.
SÖYLERKEN KORKULMASI GEREKENLER
Söylerken korkulması gerekenler konusuna gelecek olursam, çok dikkatli olmam gerektiğini size ifade etmek zorundayım. Maddeleri ve açıklamaları aşağıda sayayım müsaadenizle
Ayakkabı Kutusu: Başbakana, evinin balkonundan ayakkabı kutusu gösteren bir bayan polislerin kapıyı kıracak gibi zorlaması sonucu açmış ve ifade vermek için emniyete götürülmüş.
Hırsız Var: Başbakanın bir mitinginde halkın içinden birisi Hırsız var! pankartı açınca linç edilmekten polisin yardımlarıyla kurtuldu. Ve yine bir Galatasaray maçında Hırsız var! pankartı açan tribünlerdeki taraftarları bulabilmek için polis seferber oldu.
Zengin olmak istiyorsanız ticarete atılın: Tuskon Başkanı Rızanur Meralin Başbakanın muhalefet etmek istiyorsanız parti kurun, siyasete atılın. sözüne karşı ifade ettiği bu cümle hükümet yanlılarının çok canını sıkmışken söylenmesinden korkulması gerekenler listesine girdi bile.
Alo Fatih: Başbakanımızın, Fastayken bir televizyon kanalında hoşlanmadığı bir görüntüye karşın telefon etmesi sonucu ortaya çıkan ve telefon operatörlerinin yeni rakibi olan bir cümle: Alo Fatih! Meydanlarda ve medyada dalga geçmek için çok kullanıldığından dikkat edilmesi gerekli olanlar listesinde zirveyi zorluyor.
Ve nihayetinde o cümle! En tehlikelisini en sona sakladım:
Cemaat veya Camia Üyesiyim: Camiaya gönül bağı olan yüzbinlerce kişi Başbakanın tehdit ve hakaret içeren sözleriyle öyle bir töhmet altında kaldılar ki onu ancak yaşayanlar bilir.
Bu cümleyi kurmuş ve Milletvekiliyseniz partiden istifanızı istemeniz için fazla bir zamanınız yok anlamına gelir. Ayrıca, yine Başbakanımızın ifadesiyle, Bu parlamentoya bizle girdiniz, milletvekilliğinden de istifa et. sözüyle de karşı karşıyasınız anlamına da geldiğinden açıklama metninizi dikkatli ve özenli seçilmiş cümlelerden kurmak zorundasınız demek anlamına gelebilir.
Bu cümleyi kurmuş ve savcı iseniz tenzili rütbe ile düz savcı olarak farklı yerlere tayin edilmenin veya üniversitenizin hukuk bölümüne kadar gönderilmenin dayanılmaz ağırlığını hissetmeye başlamışsınız demek anlamına gelebilir.
Bu cümleyi kurmuş ve eğer memursanız Türkiyenin herhangi bir yerinden tasfiyeniz için yer beğenmeye başlamanız anlamına gelebilir.
Yok eğer sade vatandaşsanız daha ne olduğunu anlamayamadan örgüt üyeliği, haşhaşilik, rantçılık ve sülüklük iddialarından nasıl sıyrılıp tekrar düz ve sade bir vatandaş nasıl olabilirim diye düşünmeye başlamışsınız demek olabilir.
Beni hiç kınamayın lakin şu halimize göktekiler bile bakıp acımıyorlar ve veyl olsun size demiyorlar mıdır?
Aslında, veyl olsun canım Türkiyemi ve insanlarını, düşmanımız için bile düşünemeyeceğimiz bu hallere düşürenlere. Allah ıslah etsin!
Ahmet Alp HAN
Reddi muhal, medyaya sunulan tapelere ve görüntülere rağmen Velev ki doğru olsun; ben inanmam! diyenler bile mevcut. Ne zaman inanırsınız? diye soranlara kıvırmacı bir yaklaşımla cevap verenler ise gemi azıya almışlar.
Şeçimler yaklaşırken akıllar gibi kalplerde çok karışık. İnanmasam da, doğruyu yanlıştan ayıracak bir gurubu bırakın, sanki bir tek nefer bile kalmamış gibi gösteriliyor. Halbuki dik duran insanlara o kadar muhtacız ki. www.globalhaber.tv
Medya, dili çatallaşmış, yalan üstüne yalan ve tekzip yazılarını yayınlamakla meşgulken kimi dinleyeceğiz? Başbakanımızın Göndermeyin çocuklarınızı bunların okullarına, dershanelerine. Sözü aklıma geliyor, sersemliyorum! Cemaatler ve camialar gibi bağımsız ve devletin eline bakmayan insanlardan kurulu topluluklara da güvenmeyecek ve evladımızı emanet etmeyeceksek, devletin eline bakan ve ona hesap vermek zorunda olan kurumlara nasıl emanet edeceğiz?
Hal böyleyken umut vaadeden bir ışık görenlere tavsiyem; yönelin o ışığa ve bir yol edinin. Yolsuzluktan kat be kat iyidir. Çünkü Yönünü bilmeyen bir gemiye hiçbir rüzgar fayda etmez. düsturu geçer akçedir günümüzde.
SÖYLERKEN KORKULMASI GEREKENLER
Söylerken korkulması gerekenler konusuna gelecek olursam, çok dikkatli olmam gerektiğini size ifade etmek zorundayım. Maddeleri ve açıklamaları aşağıda sayayım müsaadenizle
Ayakkabı Kutusu: Başbakana, evinin balkonundan ayakkabı kutusu gösteren bir bayan polislerin kapıyı kıracak gibi zorlaması sonucu açmış ve ifade vermek için emniyete götürülmüş.
Hırsız Var: Başbakanın bir mitinginde halkın içinden birisi Hırsız var! pankartı açınca linç edilmekten polisin yardımlarıyla kurtuldu. Ve yine bir Galatasaray maçında Hırsız var! pankartı açan tribünlerdeki taraftarları bulabilmek için polis seferber oldu.
Zengin olmak istiyorsanız ticarete atılın: Tuskon Başkanı Rızanur Meralin Başbakanın muhalefet etmek istiyorsanız parti kurun, siyasete atılın. sözüne karşı ifade ettiği bu cümle hükümet yanlılarının çok canını sıkmışken söylenmesinden korkulması gerekenler listesine girdi bile.
Alo Fatih: Başbakanımızın, Fastayken bir televizyon kanalında hoşlanmadığı bir görüntüye karşın telefon etmesi sonucu ortaya çıkan ve telefon operatörlerinin yeni rakibi olan bir cümle: Alo Fatih! Meydanlarda ve medyada dalga geçmek için çok kullanıldığından dikkat edilmesi gerekli olanlar listesinde zirveyi zorluyor.
Ve nihayetinde o cümle! En tehlikelisini en sona sakladım:
Cemaat veya Camia Üyesiyim: Camiaya gönül bağı olan yüzbinlerce kişi Başbakanın tehdit ve hakaret içeren sözleriyle öyle bir töhmet altında kaldılar ki onu ancak yaşayanlar bilir.
Bu cümleyi kurmuş ve Milletvekiliyseniz partiden istifanızı istemeniz için fazla bir zamanınız yok anlamına gelir. Ayrıca, yine Başbakanımızın ifadesiyle, Bu parlamentoya bizle girdiniz, milletvekilliğinden de istifa et. sözüyle de karşı karşıyasınız anlamına da geldiğinden açıklama metninizi dikkatli ve özenli seçilmiş cümlelerden kurmak zorundasınız demek anlamına gelebilir.
Bu cümleyi kurmuş ve savcı iseniz tenzili rütbe ile düz savcı olarak farklı yerlere tayin edilmenin veya üniversitenizin hukuk bölümüne kadar gönderilmenin dayanılmaz ağırlığını hissetmeye başlamışsınız demek anlamına gelebilir.
Bu cümleyi kurmuş ve eğer memursanız Türkiyenin herhangi bir yerinden tasfiyeniz için yer beğenmeye başlamanız anlamına gelebilir.
Yok eğer sade vatandaşsanız daha ne olduğunu anlamayamadan örgüt üyeliği, haşhaşilik, rantçılık ve sülüklük iddialarından nasıl sıyrılıp tekrar düz ve sade bir vatandaş nasıl olabilirim diye düşünmeye başlamışsınız demek olabilir.
Beni hiç kınamayın lakin şu halimize göktekiler bile bakıp acımıyorlar ve veyl olsun size demiyorlar mıdır?
Aslında, veyl olsun canım Türkiyemi ve insanlarını, düşmanımız için bile düşünemeyeceğimiz bu hallere düşürenlere. Allah ıslah etsin!
Ahmet Alp HAN