İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Ürkütücü eğitim manzarası

hlm-bayrak

0
İyinet Üyesi
Katılım
2 Kasım 2010
Mesajlar
282
Reaction score
4
Konum
Karşıyaka-İzmir
Ülkemizde ki eğitim yapısını özetleyen bir yazıyı paylaşacağız sizlerle…Okullarda çetelerin nasıl rahatça dolaştığı ve kendi kurallarını uyguladığı buna karşı hiç kimsenin bir şey yapmadığı gerçeğini daha iyi anlayacaksınız.

Haberinyeri.net’e ulaşan bir öğrenci yaşadığı ürkütücü olayları bize ulaştırdı.Öğrencinin güvenliği için ismini kısaltarak vereceğiz.Eğer bir kaza ile (!) konu ile ilgilenmek isteyen yetkililer istediği takdirde gerek öğrencinin ismini gerek ise bu olayın gerçekleştiği okulun ismini öğrenebilirler…

İşte o öğrencinin yazısı…


Merhaba,
Ben Begüm, 16 yaşında bir lise öğrencisiyim. İdil adında bir arkadaşımla 28.20.2010 pazartesi günü, okul çıkışı tanımadığımız bir
kız öğrenci tarafından darp edildik. Nedeni belli değil, kızı da tanımıyoruz... Ben kız tarafından hareket halindeki bir aracın önüne atıldım,
saçlarımdan tutularak.Daha sonra yüzüme tekme yedim.Arkadaşım ise yerde tekmelendi dakikalarca.En az 200-300 kişinin gözü önünde yaşandı bunların hepsi.

Aklınızdan şu soru geçiyordur mutlaka; bir insanoğlu yardım etmedi mi? - Etmedi maalesef... Gören kafasını çevirdi.Arkadaşım kollarımda bayıldı, ben
yardım istemek için bağırdım ve eğilip arkadaşımı ayıltmaya tenezzül etmeyen bir öğretmen bana ’’niye bağırıyorsun’’ diye bağırdı. Gerisi malum; hastane,
karakol, hastane karakol... Hayatımızda ilk defa karakola gittik. Hiç öyle dizi filmlerdeki gibi yerler değilmiş gerçekten, özellikle çocuk şube.

Fatih Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldük.Hani çocuk doktoruna gidince etrafta hep oyuncaklar, renkli kağıtlar, balonlar olur ya karakolu da öyle bir şey bekledim aslına bakarsanız aksine kötü, rutubetli, daracık,döküntü bir yer çıktı karşımıza. Oraya akıllı giren kesinlikle deli çıkar...

İfade verdik gece yarılarına kadar. Darp raporumuzu da almıştık, doktor tarafından verilen istirahat raporunu da. Şikayette bulunduktan sonra konuştuğumuz
önemli görevlerde bir kaç insan bize saldıran kızı araştırmıştı, çete üyesi, bir kaç defa yargılanmış, sevgilisi adam öldürmek suçundan yattığı hapishaneden yeni çıkmış olduğu anlaşıldı. Bize bu insanların çok tehlikeli, uğraşılamayacak insanlar olduğu söylenip, şikayetimizi geri çekmemiz yönünde nasihat verildi.

Yapamazdık, hayatımızda ailemizden dayak yememişken bir kız tarafından öldüresiye dayak yemiştik, gururumuzla oynanmıştı... Ayrıca kızın da daha önce tartıştığımız farklı bir kızla bağlantısı olduğu ve o yüzden saldırıya uğradığımız kanısındaydık, polis de avukat da böyle düşünüyordu. Arkadaşımın teyzesi olay
yerindeki esnafla, halkla konuşuncaya kadar... Olayın olduğu yerdeki eczanenin kalfası gördüğünü söylemişti, ’’Niye yardım etmedin?’’ diye sorulduğunda da ;

’’Siz deli misiniz? Yardım edeyim de kendi hayatımı mı tehlikeye atayım.’’ cevabı alınmıştı. Karşı restorant garsonu ise; ’’ Ben bile korktum, çıkamadım’’demişti. Hemen onun yanındaki anadolu lisesinin müdürü ise daha birkaç gün önce kendi öğretmenlerinin dövüldüğünü, ona bile ses çıkaramadıkları, bunların bu bölgede çete faaliyeti gösterdiklerini, can yakarken gözlerinin kimseyi görmediğini, özellikle Fatih Vatan Lisesi’ndeki bu çeteleşmenin kendi okullarına
da sıçradığını ve öğrencilerinin can güvenliklerinin tehlikede olmasından endişelendiklerini söylemişti.

Bize kalsa dava devam ederdi belki fakat aileler... Onların korkularını anlamamak ve tersine hareket etmek mümkün değildi. Ertesi gün şikayetimizi geri alma kararı alındı ve karakola gittik, polis memurları biraz zorluk çıkarsa da şikayetimizi geri almıştık, devamsızlık raporumuzu vermek için okula gittik.

Darp edileli 3 gün olmuştu hala müdürümüzden bir geçmiş olsun telefonu almamanın kırgınlığı vardı. Herkes tarafından da olayın olmasının sebebi olarak görülüyordu. Çünkü okuldaki bu çeteleşmeye son vermiyordu.Bize daha önce saldıran kızın tehdit ettiğini söylediğimiz halde bize ’’Bir şey olmaz, bir şey yapamaz
ben garanti veriyorum, uzatmayın’’ diyerek konuyu kapatmış ve ya üzerini örtmüştü ve gördük garantiyi pazartesi akşamı!.Daha önce bize saldıran kızın üzerinde bıçak bulunmuş fakat okul futbol takımında olduğu için disipline verilmemişti. ’’Sakin ol, böyle davranırsan konuşamayız’’ demiştik kıza. O da bize ’’Ne konuşması, yukarı gelin kavga edeceğiz’’ dediğinde ’’ Dağ başımı burası’’ diye sormuştuk , o da ’’Evet, ve burada benim kurallarım geçerli’’ diye yanıt vermişti.

Ve bu kız canımıza kastetmesine rağmen hala okulda tutuluyordu...Müdür bey odaya girdiğimizde düşmanını görmüş gibi baktı bize, öğrencilerine.

’’Nasılsınız?’’ diye sorduk, ’’iyiyim’’ dedi sadece, bizim halimizi bile sormadı. Durumumuzu anlattığımızda verdiği yanıt ise
gerçekten duyulmaya değerdi; ’’ NE YAPAYIM? ’’... Veliler geldiğinde kendisini odasına kilitleyen bir adamdan ne beklenebilirdi ki başka. Niye bağırıyorsun diyen hocayı anlattığımda da gülerek ’’ Ayyy ne acı bir durum’’ dedi mesela... Evet, vicdan sahibi bir insan için acı bir durum fakat insanlıktan bu kadaruzak, menfaatçi insanların eğitimciyim diye geçiniyor olması daha acı, daha vahim bir durum bana göre! Dalga geçer gibi davrandılar resmen. Arkadaşım sinir
krizi geçirdi okulda. Günlerdir karakol hastane okul üçgeninde psikolojimizin bozulduğu yetmiyormuş gibi bir de okul idaresinden darbe yiyorduk.Öğretmenlerimizle vedalaşmak için odalarına gittik, hepsi durumumuz karşısında şok olmuştu. Tarih hocamız bana sarıldı ve kendimi tutamayıp, ağladım. Hepsi çok üzüldüler.

Çünkü okul değiştiriyorduk, devamı gelmesin diye. Davamızı da geri çekmiştik. Göz göre göre dört öğrencinin hayatı değişiyordu, en çok zor gelen de çok çok sevdiğimiz üç öğretmenimizden ayrılmak oldu. Yemin etmiştik bir daha okula geri dönmemeye.Bu yüzden bazı öğretmenlerimizle de görüşemedik. Neden yaşadık
peki bunları? Ne polis ne müdür ne savcı,hukuk, adalet tarafından önü alınamayan çeteleşme faaliyetinde bulunan 18 yaş altı bir kaç çocuk yüzünden...

EŞİKYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZMIŞ AMA TÜRKİYE’YE OLMUŞ ANLADIĞIM KADARIYLA!
Gözümün morarmasından utanmıyorum ben...
Utanıyorum, şikayetimi geri çektiğim için...
Utanıyorum, korkaklar gibi kaçtığım için...
Utanıyorum, meydanı onlara bıraktığım için...
Utanıyorum, insaniyet namına içlerinde bir şey barındırmayan kimselerin bizim gibi insanları eğitiyor olmalarından...
Utanıyorum, güçlünün haklı olduğu anlayışından...
Utanıyorum, 18 yaş altı çocukların bile adaletten üstün olmasından...
Utanıyorum, şu an bu yazıyı yazıyor olmaktan...
Utanıyorum, memleketimden insan manzaraları durumunun bu kadarından...
Utanıyorum, bu ülkede ölmeden değerimizin olmamasından...
Utanıyorum, öyle insanlarla muhattab olmak zorunda kaldığım için...
Utanıyorum, gençliğin gittiği yönü gördüğüm için...
Utanıyorum, ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa ilkemden ödün verdiğim için...
Utanıyorum ya insanın insana kulluğundan, boyun eğmesinden, UTANIYORUM...

Şu son üç gün içinde birçok şey yaşadık arkadaşımla ama baygınken bile birbirimizin elini bırakmadık.Kenetlendik birbirimize adeta, ayılır ayılmaz
ne annesini gördü gözü ne de bir başkasını, konuşamazken bile beni gösterdi parmağıyla, asla elini bırakmayacağımın sözünü verdim ben ona. İŞTE BÜTÜN
BU UTANÇLARIN HEPSİNE O EL İÇİN KATLANIYORUM BEN. ANCA O ELLER BİRLİKTE OLDUĞU MÜDDETÇE BU ÜLKEDE BAZI SORUNLARIN ÇÖZÜLECEĞİNE İNANDIĞIM İÇİN...

Bu yazımı yaymaya çalışacağım, utancımın azalması için. Eğer gündeme alırsanız bu yazıyı, belki eğitimin büyük bir sorunu olan çeteleşmeye dikkat
çekmeyi başarabilirim diye yolluyorum... Bu sorun vaktinde başı ezilmesi gereken bir yılan . Sizlerin de benim gibi, bizim gibi evlatlarınız vardır zannediyorum ki
Bu yılan onları da sokmadan dikkat çekelim lütfen, büyüyüp beslenmesini engelleyelim, rica ediyorum yayınlayın, bahsedin, bir şeyler yapın O ELLERİN BİRLEŞMESİ İÇİN...
İnanıyorum ki küçük meşalelerle büyük aydınlıklar oluşturacağız... Sevgiyle kalın...

B.K
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst