Vaktidir..
Yazılacak çok şey var bu dünyada; okunmamaya inat
Gözyaşı dökmeden savrulan her kelimeye başkaldırı olmalı, vefayı şiar edinmiş her serde. Bir mum da ben yakayım, elimden gelen budur demenin karşısında güneşleri karanlığa karşı tutuşturmanın vaktidir.
Kalbe düşen aşk ateşiyle yüreklenip, görünmezlerden yardım dilemenin ve cahilliğe yönelip kaçın yangın var diye bağırarak insanları içinde bulundukları karanlık hiçlik mağaralarından can havliyle kaçmalarını sağlamanın vaktidir.
Yok, oluşun derin balçıklı çukurlarında mahzur kalan hiçlik evlatlarına ben varım, tutun elimi. demenin vaktidir.
İnanca insanca bir gözle bakamayanların gözlerindeki kara kataraktı en şiddetli lazer şualarıyla paramparça edip, gördüklerine inandırmanın, inandırıp sevdirmenin vaktidir.
Beşiğindeki bebelerin rabbim tarafından ihsan edilmiş süt depoları olan şefkat kahramanlarına bile sömürü zihniyeti uygulayan ve onları, meydanlarda eski haraç mezat satışlara nispet edercesine şimdi her duvar üstünde ve her evde televizyon aracılığıyla teşhir ettiren ve buna medeniyet diyen medeniyete karşı hanımıyla kocanın sevgilerini artırmanın vaktidir.
En pespaye serseriliği delikanlılık olarak benimseten dizileri seyreden gençliğe gerçek kulluğu ve adam gibi adam olmayı gösterip, küçüklere merhameti, büyüklere en derin saygıyı öğretmenin vaktidir.
Bu halk beni anlamıyor deyip dağlarda inzivaya çekilmenin değil, hakkı hakikati en ali bir söz ile dillendirmenin, dinlenmese de Resulullah, Ebu Cehilin evine kaç kere gitmiş ben gene giderim Ebu Cehil kadar cehalete düşmemiş insanların yanına. demenin vaktidir.
Ne zaman omuzlarda götürülen bir cenaze görse Sen git, biz de geliyoruz. dermiş Ebu Derda Hazretleri. Yazamayacak, anlatamayacak bir hale düştüğümüzde burayı fazla meşgul etmeden önden gidenlerin hemen arkasına takılıp,
bu dünyadan göçüp gitmenin vaktidir.
Ahmet Alp Altay
Yazılacak çok şey var bu dünyada; okunmamaya inat
Gözyaşı dökmeden savrulan her kelimeye başkaldırı olmalı, vefayı şiar edinmiş her serde. Bir mum da ben yakayım, elimden gelen budur demenin karşısında güneşleri karanlığa karşı tutuşturmanın vaktidir.
Kalbe düşen aşk ateşiyle yüreklenip, görünmezlerden yardım dilemenin ve cahilliğe yönelip kaçın yangın var diye bağırarak insanları içinde bulundukları karanlık hiçlik mağaralarından can havliyle kaçmalarını sağlamanın vaktidir.
Yok, oluşun derin balçıklı çukurlarında mahzur kalan hiçlik evlatlarına ben varım, tutun elimi. demenin vaktidir.
İnanca insanca bir gözle bakamayanların gözlerindeki kara kataraktı en şiddetli lazer şualarıyla paramparça edip, gördüklerine inandırmanın, inandırıp sevdirmenin vaktidir.
Beşiğindeki bebelerin rabbim tarafından ihsan edilmiş süt depoları olan şefkat kahramanlarına bile sömürü zihniyeti uygulayan ve onları, meydanlarda eski haraç mezat satışlara nispet edercesine şimdi her duvar üstünde ve her evde televizyon aracılığıyla teşhir ettiren ve buna medeniyet diyen medeniyete karşı hanımıyla kocanın sevgilerini artırmanın vaktidir.
En pespaye serseriliği delikanlılık olarak benimseten dizileri seyreden gençliğe gerçek kulluğu ve adam gibi adam olmayı gösterip, küçüklere merhameti, büyüklere en derin saygıyı öğretmenin vaktidir.
Bu halk beni anlamıyor deyip dağlarda inzivaya çekilmenin değil, hakkı hakikati en ali bir söz ile dillendirmenin, dinlenmese de Resulullah, Ebu Cehilin evine kaç kere gitmiş ben gene giderim Ebu Cehil kadar cehalete düşmemiş insanların yanına. demenin vaktidir.
Ne zaman omuzlarda götürülen bir cenaze görse Sen git, biz de geliyoruz. dermiş Ebu Derda Hazretleri. Yazamayacak, anlatamayacak bir hale düştüğümüzde burayı fazla meşgul etmeden önden gidenlerin hemen arkasına takılıp,
bu dünyadan göçüp gitmenin vaktidir.
Ahmet Alp Altay