Yaşlılık nasıl tanımlanır?
Yaşlılık dönemi 65 yaş ve üzeri olarak kabul edilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1 Ekim, Uluslararası Yaşlılar Günü olarak kutlanmaktadır.
Dünyada yaşlıların nasıl tanımlanır?
Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre günümüzde dünyada 60 yaşın üzerinde 600 milyon kişi yaşadığı bildirilmektedir. Bu sayının 2025 yılına iki katına çıkması ve 2050 yılında ise 2 milyar kişiye varması tahmin edilmektedir. 2050 yılında dünya yaşlı nüfusunun % 80inin az gelişmiş ülkelerde yaşayacağı beklenmektedir. Yüksek gelir gruplarında, yaşam süresinin düşük gelir gruplarına göre 20 yıl kadar fazla olduğu hesaplanmaktadır. Aynı şekilde 2050 yılında ölümlerin % 80inin 60 yaşın üzerindeki kişilerde gerçekleşeceği hesaplanmaktadır.
Türkiyede yaşlıların toplumdaki oranı ne kadardır?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2009 yılı kayıtlarına göre ülkemiz nüfusunun % 7.2sinin, 65 yaşın üstünde olduğu belirlenmiştir. Bu oran dünya istatistiklerine paraleldir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK); doğuşta beklenen yaşam süresinin 2010 yılında erkekler için 71.5 ve kadınlar için 76 iken, 2050 yılında erkekler için 77.3 ve kadınlar için: 80.4 olacağını belirtmektedir. Ortalama yaşam, 1900lerde 50 yıl iken 2000 yılında 75 yıla çıkmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan projeksiyonlar; 2005 yılında, 6.147.000 olan 60 yaş ve üzerindeki kişilerin sayısının, 2015 yılında 8.442.700, 2025 yılında ise 12.055.400 olacağını bildirmektedir. Türkiyede hayatta kalma beklentisi 2005 yılı itibari ile 70.8 yıl iken, 2015 de 72.3 yıl, 2023 de ise 74.1 yıl olacağı ön görülmektedir. Günümüzde bir asır öncesine oranla üç kat daha fazla 70 yaş üstü ve 10 kat daha fazla 80 yaş üstü insan vardır.
Yaşlılar gerektiğinde güvenle ameliyat olabilirler mi?
Halk arasında genel kanı, yaşlı bir kişinin ameliyat sonrası sağlığına kavuşmasının pek mümkün olamayacağı yönündedir. Ancak, günümüz tıbbında bu inanış pek kabul görmemektedir. Ameliyat öncesi dönemde risklerin detaylı ve özenli bir şekilde araştırılması ve ameliyat sonrasında gelişebilecek komplikasyonlar için gerekli önlemlerin alınması durumunda, yaşlılarda gerekli ameliyatların güvenle yapılabildiği kabul edilen bir gerçektir. Burada hasta ile iyi iletişim çok önem kazanır.
Ayrıca, unutulmaması gereken önemli bir nokta da, 80 yaşın üzerindeki bir kişinin, kaza ve yaralanmalar sonucunda gelişen ölümler dışlandığında, o yaşa gelmesi için vücut ve gen yapısının yaşıtlarına göre çok daha sağlam olduğu gerçeğidir. Bu nedenle, 80 yaşına dek sağlıkla gelebilen bir kişinin, olması gereken ameliyatı kendisinden beklenilenin aksine çok daha iyi göğüsleyebildiği gözlemlenmektedir. Son yıllarda yapılan istatistiklerde 75 yaş üzerinde ameliyat olan kişilerde, 1990-2010 yıları arasında, % 10 civarında artış olduğu gözlenmektedir.
Büyük bir karın bölgesi ameliyatı sonrasında yaşlı hastaların toparlanması ne kadar süre alır?
ABDde Lawrence ve ark. 372 60 yaşın üzerindeki 5 cmden fazla bir kesi ile karın ameliyatı geçiren hastaları inceledikleri çalışmalarında ortanca yaşın 69 ± 6 olduğunu belirlemişlerdir. Yaşlı hastaların geçirdikleri başlıca ameliyatlar ise; kalın bağırsağın bir bölümünün alınması, karın duvarı fıtığı, karın şah damarı ameliyatı (abdominal aort anevrizması) olarak belirlenmiştir. Hastaların ortalama 6-12 hafta içinde yardımsız olarak elbiselerini giyme, sandalyeden kalkma ve yürüme gibi eylemleri gerçekleştirebildikleri, ancak buna karşın, altı ayın sonunda, el sıkma ve genel vücut kuvvetinde kısmi olarak azalmanın devam ettiği gözlenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda yaşlı hastaların ameliyat sonrasındaki sağlık durumunu etkileyen başlıca iki neden olduğu belirlenmiştir. Bunlar: 1. Yaşlı hastanın ameliyat öncesindeki sağlık durumu 2. Ameliyat sonrasında gelişen önemli bir komplikasyonun varlığıdır. Bu çalışmadan çıkarılabilecek pratik sonuç: ameliyat öncesinde sağlık durumu iyi olan, yani gücü ve kuvveti yerinde olan yaşlılarda ameliyat sonrasında bir komplikasyon gelişmemesi halinde, gayet başarılı sonuçların alınabildiği gerçeğidir.
Yaşlı hastaların ameliyat sonrası çabuk toparlayabilmeleri için neler yapılabilir?
Yaşlı hastaların ameliyat sonrasında çabuk toparlayabilmeleri ve biran önce günlük aktivitelerine geri dönebilmeleri için bazı önlemler almakta yarar vardır. Burada en önemli nokta ameliyat öncesi dönemde hastanın ameliyata iyi hazırlanmasıdır. Örneğin kalp ameliyatı dışında bir ameliyat geçirecek yaşlı hastalara, beta bloker grubundan kalp ve damar sistemini dengeleyen ilaçlar verilerek ameliyata alınmaları halinde, sonuçların daha başarılı olduğu belirlenmiştir. McGory ve ark. 2005 yılında Surgery dergisinde yayınladıkları çalışmalarında, ameliyat sonrası kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümleri % 12den % 2 düzeyine dek düşürdüklerini vurgulamışlardır. Şeker hastalarında, ameliyat öncesi döneminde şeker seviyelerinin dengelenmesini takiben ameliyat sonuçlarının daha iyi olduğu bulunmuştur.
Genellikle, beslenme yetersizliğinin en sağlıklı ölçüde kandaki albümin (protein) düzeyidir. Ameliyat öncesinde albümin seviyesi düşük olan yaşlı hastaların, ameliyat sonrasındaki başarı oranlarının daha düşük olduğu ve hastada gelişecek hayati risklerin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bakım evlerinde kalan yaşlı hastaların % 25-60ında beslenme yetersizliği olduğu bilinmektedir ve bu nedenle ameliyat öncesi
hastaların yüksek protein içerikli özellikli mamalar ve özel diyetlerle albümin veya protein seviyeleri yükseltildikten sonra ameliyata alınmaları durumunda risklerin azaldığı bilinmektedir.
Yaşlı hastalarda ameliyat sonrası risk oluşturan nedenler nelerdir?
Yaşlı hastalarda ameliyat sonrasında risk faktörü oluşturan genel nedenler: güçsüzlük, beslenme yetersizliği, kas hacminin azalmış olması ve diş yapısının sorunlu olmasıdır. Ayrıca, yaşlılarda sık olarak rastlanılan; şeker hastalığı, yutma yeteneğinin zayıflamış olması nedeniyle yemeklerin akciğerlere kaçması (aspirasyon) ve idrar sondasının varlığı da diğer risk oluşturan nedenler arasında sayılabilir.
Yaşlı hastalarda enfeksiyon önemli midir?
- Hastanede yatan tüm hastalarda enfeksiyonlar önemli iken, yaşlı hastalarda daha fazla risk oluşturduğundan, çok daha dikkatle ele alınmalıdır.
- En sık rastlanılan ameliyat bölgesi veya yara yeri enfeksiyonlarıdır ve bunların da % 15inin ise önlenebildiği bilinen bir gerçektir.
- Enfeksiyon oranının 74 yaş civarında en fazla olduğu belirlenmiştir.
- Vücut ısısının düşmesinin de (hipotermi) enfeksiyon açısından ek risk getirdiği bilindiğinden hastaların ameliyat sürecinde, elektrikli battaniyeler ile ısıtılması önem taşımaktadır.
- Şeker hastalığı da (diyabet) aynı şekilde enfeksiyon riskini arttırmaktadır, bu nedenle yaşlı hastalarda ameliyat öncesi dönemde, şeker seviyesinin 80-110 mg/dl civarında ayarlanması, ameliyat başarısını belirgin şekilde arttırır.
- İdrar sondasının varlığı da mikropların barınmasına uygun ortam yaratarak, enfeksiyon için risk oluşturur.
Yaşlı hastalarda kanser daha sık mı görülür?
Kanser hastalığının ileri yaşla birlikte artış gösterdiği bilinen bir gerçektir. Son yıllarda giderek kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin azaldığı, ancak buna karşın kanser hastalıklarına bağlı ölümlerin arttığı gözlenmektedir. ABDde Baylor College of Medicine kuruluşundan Dr. David H. Berger, 2050 yılına gelindiğinde, 2.6 milyon kişide kanser hastalığı belirleneceğini ve bu sayının 2000 yılında belirlenen kanser hastalığı sayısının iki katı olduğunu hesaplamıştır. Aynı dönemde, 85 yaşın üzerinde kanser belirlenen hasta sayısında dört kat artış olacağını belirlemiştir.
Yaşlılarda kanser sonrasında beş yıllık sağ kalım oranlarının daha düşük olduğu ve bunun da kanser dışındaki kalp, damar hastalıkları ve akciğer hastalıkları gibi nedenlere bağlı olduğu bilinmektedir.
Yaşlı hastalarda kanser açısından tarama testleri yarar sağlar mı?
Yaşlı hastalarda bağırsak kanseri açısından tarama testlerinin yapılması yararlı görülmektedir. Bazı çalışmalar ise yaşlı kişinin yaşam beklentisinin 5 yıl ve üzerinde olması halinde bu tür tarama testlerinin yarar sağlayacağını vurgulamaktadır.
Yaşlı hastalarda kötü alışkanlıklara rastlanır mı?
2011 yılında ABDde Albert Einstein College of Medicineda 100 yaşın üzerindeki 477 hasta üzerinde yapılan bir araştırmada erkeklerin % 43ünün düzenli jimnastik veya spor yaptıkları belirlenmiştir. Aynı gruptaki kadınların % 30unun ve erkeklerin ise % 60ının sigara içtiği belirlenmiştir. 100 yaş üzerindeki erkeklerin sadece % 4.5inde şişmanlık veya obesite belirlenmiştir.
Yaşlı hastalara ameliyat önerildiğinde cevap alınması gereken sorular nelerdir?
Ne sebeple ameliyat gerekiyor?
Mevcut hastalık ameliyat yapılmadan tedavi edilebilir mi?
Ameliyat yapılmazsa ne tür sorunlarla karşılaşılabilir?
Hangi cerrahi teknik uygulanacak?
Ameliyata bağlı olası komplikasyonlar nelerdir?
Cerrahın bu ameliyattaki deneyimi nedir?
Ameliyat nerede gerçekleştirilecek?
Ameliyatın, kullanılacak malzemelerin ve hastanenin maliyeti nedir?
Ne tür anestezi uygulanacak?
Hastanede ne kadar süre ile yatış gerekecek?
Ameliyat sonrası genel seyir nasıl olacak?
Ameliyat hastanın günlük yaşantısını nasıl etkileyecek?
Ameliyat sonrasında bazı aktivitelere kısıtlama gerekecek mi?
Ameliyat sonrası iyileşme süreci ne kadar zaman alacak?
Bir cerrahtan ikinci görüş alınması halinde, ilk cerrahın tanısı ve önerdiği ameliyat tekniğinden bahsetmek ve tüm yapılan tetkikleri göstermek gerekir.
Yaşlılık dönemi 65 yaş ve üzeri olarak kabul edilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1 Ekim, Uluslararası Yaşlılar Günü olarak kutlanmaktadır.
Dünyada yaşlıların nasıl tanımlanır?
Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre günümüzde dünyada 60 yaşın üzerinde 600 milyon kişi yaşadığı bildirilmektedir. Bu sayının 2025 yılına iki katına çıkması ve 2050 yılında ise 2 milyar kişiye varması tahmin edilmektedir. 2050 yılında dünya yaşlı nüfusunun % 80inin az gelişmiş ülkelerde yaşayacağı beklenmektedir. Yüksek gelir gruplarında, yaşam süresinin düşük gelir gruplarına göre 20 yıl kadar fazla olduğu hesaplanmaktadır. Aynı şekilde 2050 yılında ölümlerin % 80inin 60 yaşın üzerindeki kişilerde gerçekleşeceği hesaplanmaktadır.
Türkiyede yaşlıların toplumdaki oranı ne kadardır?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2009 yılı kayıtlarına göre ülkemiz nüfusunun % 7.2sinin, 65 yaşın üstünde olduğu belirlenmiştir. Bu oran dünya istatistiklerine paraleldir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK); doğuşta beklenen yaşam süresinin 2010 yılında erkekler için 71.5 ve kadınlar için 76 iken, 2050 yılında erkekler için 77.3 ve kadınlar için: 80.4 olacağını belirtmektedir. Ortalama yaşam, 1900lerde 50 yıl iken 2000 yılında 75 yıla çıkmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan projeksiyonlar; 2005 yılında, 6.147.000 olan 60 yaş ve üzerindeki kişilerin sayısının, 2015 yılında 8.442.700, 2025 yılında ise 12.055.400 olacağını bildirmektedir. Türkiyede hayatta kalma beklentisi 2005 yılı itibari ile 70.8 yıl iken, 2015 de 72.3 yıl, 2023 de ise 74.1 yıl olacağı ön görülmektedir. Günümüzde bir asır öncesine oranla üç kat daha fazla 70 yaş üstü ve 10 kat daha fazla 80 yaş üstü insan vardır.
Yaşlılar gerektiğinde güvenle ameliyat olabilirler mi?
Halk arasında genel kanı, yaşlı bir kişinin ameliyat sonrası sağlığına kavuşmasının pek mümkün olamayacağı yönündedir. Ancak, günümüz tıbbında bu inanış pek kabul görmemektedir. Ameliyat öncesi dönemde risklerin detaylı ve özenli bir şekilde araştırılması ve ameliyat sonrasında gelişebilecek komplikasyonlar için gerekli önlemlerin alınması durumunda, yaşlılarda gerekli ameliyatların güvenle yapılabildiği kabul edilen bir gerçektir. Burada hasta ile iyi iletişim çok önem kazanır.
Ayrıca, unutulmaması gereken önemli bir nokta da, 80 yaşın üzerindeki bir kişinin, kaza ve yaralanmalar sonucunda gelişen ölümler dışlandığında, o yaşa gelmesi için vücut ve gen yapısının yaşıtlarına göre çok daha sağlam olduğu gerçeğidir. Bu nedenle, 80 yaşına dek sağlıkla gelebilen bir kişinin, olması gereken ameliyatı kendisinden beklenilenin aksine çok daha iyi göğüsleyebildiği gözlemlenmektedir. Son yıllarda yapılan istatistiklerde 75 yaş üzerinde ameliyat olan kişilerde, 1990-2010 yıları arasında, % 10 civarında artış olduğu gözlenmektedir.
Büyük bir karın bölgesi ameliyatı sonrasında yaşlı hastaların toparlanması ne kadar süre alır?
ABDde Lawrence ve ark. 372 60 yaşın üzerindeki 5 cmden fazla bir kesi ile karın ameliyatı geçiren hastaları inceledikleri çalışmalarında ortanca yaşın 69 ± 6 olduğunu belirlemişlerdir. Yaşlı hastaların geçirdikleri başlıca ameliyatlar ise; kalın bağırsağın bir bölümünün alınması, karın duvarı fıtığı, karın şah damarı ameliyatı (abdominal aort anevrizması) olarak belirlenmiştir. Hastaların ortalama 6-12 hafta içinde yardımsız olarak elbiselerini giyme, sandalyeden kalkma ve yürüme gibi eylemleri gerçekleştirebildikleri, ancak buna karşın, altı ayın sonunda, el sıkma ve genel vücut kuvvetinde kısmi olarak azalmanın devam ettiği gözlenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda yaşlı hastaların ameliyat sonrasındaki sağlık durumunu etkileyen başlıca iki neden olduğu belirlenmiştir. Bunlar: 1. Yaşlı hastanın ameliyat öncesindeki sağlık durumu 2. Ameliyat sonrasında gelişen önemli bir komplikasyonun varlığıdır. Bu çalışmadan çıkarılabilecek pratik sonuç: ameliyat öncesinde sağlık durumu iyi olan, yani gücü ve kuvveti yerinde olan yaşlılarda ameliyat sonrasında bir komplikasyon gelişmemesi halinde, gayet başarılı sonuçların alınabildiği gerçeğidir.
Yaşlı hastaların ameliyat sonrası çabuk toparlayabilmeleri için neler yapılabilir?
Yaşlı hastaların ameliyat sonrasında çabuk toparlayabilmeleri ve biran önce günlük aktivitelerine geri dönebilmeleri için bazı önlemler almakta yarar vardır. Burada en önemli nokta ameliyat öncesi dönemde hastanın ameliyata iyi hazırlanmasıdır. Örneğin kalp ameliyatı dışında bir ameliyat geçirecek yaşlı hastalara, beta bloker grubundan kalp ve damar sistemini dengeleyen ilaçlar verilerek ameliyata alınmaları halinde, sonuçların daha başarılı olduğu belirlenmiştir. McGory ve ark. 2005 yılında Surgery dergisinde yayınladıkları çalışmalarında, ameliyat sonrası kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümleri % 12den % 2 düzeyine dek düşürdüklerini vurgulamışlardır. Şeker hastalarında, ameliyat öncesi döneminde şeker seviyelerinin dengelenmesini takiben ameliyat sonuçlarının daha iyi olduğu bulunmuştur.
Genellikle, beslenme yetersizliğinin en sağlıklı ölçüde kandaki albümin (protein) düzeyidir. Ameliyat öncesinde albümin seviyesi düşük olan yaşlı hastaların, ameliyat sonrasındaki başarı oranlarının daha düşük olduğu ve hastada gelişecek hayati risklerin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bakım evlerinde kalan yaşlı hastaların % 25-60ında beslenme yetersizliği olduğu bilinmektedir ve bu nedenle ameliyat öncesi
hastaların yüksek protein içerikli özellikli mamalar ve özel diyetlerle albümin veya protein seviyeleri yükseltildikten sonra ameliyata alınmaları durumunda risklerin azaldığı bilinmektedir.
Yaşlı hastalarda ameliyat sonrası risk oluşturan nedenler nelerdir?
Yaşlı hastalarda ameliyat sonrasında risk faktörü oluşturan genel nedenler: güçsüzlük, beslenme yetersizliği, kas hacminin azalmış olması ve diş yapısının sorunlu olmasıdır. Ayrıca, yaşlılarda sık olarak rastlanılan; şeker hastalığı, yutma yeteneğinin zayıflamış olması nedeniyle yemeklerin akciğerlere kaçması (aspirasyon) ve idrar sondasının varlığı da diğer risk oluşturan nedenler arasında sayılabilir.
Yaşlı hastalarda enfeksiyon önemli midir?
- Hastanede yatan tüm hastalarda enfeksiyonlar önemli iken, yaşlı hastalarda daha fazla risk oluşturduğundan, çok daha dikkatle ele alınmalıdır.
- En sık rastlanılan ameliyat bölgesi veya yara yeri enfeksiyonlarıdır ve bunların da % 15inin ise önlenebildiği bilinen bir gerçektir.
- Enfeksiyon oranının 74 yaş civarında en fazla olduğu belirlenmiştir.
- Vücut ısısının düşmesinin de (hipotermi) enfeksiyon açısından ek risk getirdiği bilindiğinden hastaların ameliyat sürecinde, elektrikli battaniyeler ile ısıtılması önem taşımaktadır.
- Şeker hastalığı da (diyabet) aynı şekilde enfeksiyon riskini arttırmaktadır, bu nedenle yaşlı hastalarda ameliyat öncesi dönemde, şeker seviyesinin 80-110 mg/dl civarında ayarlanması, ameliyat başarısını belirgin şekilde arttırır.
- İdrar sondasının varlığı da mikropların barınmasına uygun ortam yaratarak, enfeksiyon için risk oluşturur.
Yaşlı hastalarda kanser daha sık mı görülür?
Kanser hastalığının ileri yaşla birlikte artış gösterdiği bilinen bir gerçektir. Son yıllarda giderek kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin azaldığı, ancak buna karşın kanser hastalıklarına bağlı ölümlerin arttığı gözlenmektedir. ABDde Baylor College of Medicine kuruluşundan Dr. David H. Berger, 2050 yılına gelindiğinde, 2.6 milyon kişide kanser hastalığı belirleneceğini ve bu sayının 2000 yılında belirlenen kanser hastalığı sayısının iki katı olduğunu hesaplamıştır. Aynı dönemde, 85 yaşın üzerinde kanser belirlenen hasta sayısında dört kat artış olacağını belirlemiştir.
Yaşlılarda kanser sonrasında beş yıllık sağ kalım oranlarının daha düşük olduğu ve bunun da kanser dışındaki kalp, damar hastalıkları ve akciğer hastalıkları gibi nedenlere bağlı olduğu bilinmektedir.
Yaşlı hastalarda kanser açısından tarama testleri yarar sağlar mı?
Yaşlı hastalarda bağırsak kanseri açısından tarama testlerinin yapılması yararlı görülmektedir. Bazı çalışmalar ise yaşlı kişinin yaşam beklentisinin 5 yıl ve üzerinde olması halinde bu tür tarama testlerinin yarar sağlayacağını vurgulamaktadır.
Yaşlı hastalarda kötü alışkanlıklara rastlanır mı?
2011 yılında ABDde Albert Einstein College of Medicineda 100 yaşın üzerindeki 477 hasta üzerinde yapılan bir araştırmada erkeklerin % 43ünün düzenli jimnastik veya spor yaptıkları belirlenmiştir. Aynı gruptaki kadınların % 30unun ve erkeklerin ise % 60ının sigara içtiği belirlenmiştir. 100 yaş üzerindeki erkeklerin sadece % 4.5inde şişmanlık veya obesite belirlenmiştir.
Yaşlı hastalara ameliyat önerildiğinde cevap alınması gereken sorular nelerdir?
Ne sebeple ameliyat gerekiyor?
Mevcut hastalık ameliyat yapılmadan tedavi edilebilir mi?
Ameliyat yapılmazsa ne tür sorunlarla karşılaşılabilir?
Hangi cerrahi teknik uygulanacak?
Ameliyata bağlı olası komplikasyonlar nelerdir?
Cerrahın bu ameliyattaki deneyimi nedir?
Ameliyat nerede gerçekleştirilecek?
Ameliyatın, kullanılacak malzemelerin ve hastanenin maliyeti nedir?
Ne tür anestezi uygulanacak?
Hastanede ne kadar süre ile yatış gerekecek?
Ameliyat sonrası genel seyir nasıl olacak?
Ameliyat hastanın günlük yaşantısını nasıl etkileyecek?
Ameliyat sonrasında bazı aktivitelere kısıtlama gerekecek mi?
Ameliyat sonrası iyileşme süreci ne kadar zaman alacak?
Bir cerrahtan ikinci görüş alınması halinde, ilk cerrahın tanısı ve önerdiği ameliyat tekniğinden bahsetmek ve tüm yapılan tetkikleri göstermek gerekir.