İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

4 ayda 22 bin işyeri kapandı

LaTenT

0
İyinet Üyesi
Katılım
8 Kasım 2005
Mesajlar
717
Reaction score
16
Yılın ilk dört ayında kapanan şirket ve işyerlerinin oranı yüzde 73.4 arttı

Ekonomide göstergelerin kötüleştiği bu yılın ilk dört ayında şirket ve işyeri kapanışları hızlandı. İlk dört ayda kapanan şirket ve kooperatifler ile ticaret unvanlı işyerlerinin toplam sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre bir kata yakın artarak 22 bin 294’e ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kurulan ve kapanan şirketlere ilişkin Nisan ayı verilerini açıkladı. Buna göre Nisan ayında, kurulan şirket ve kooperatif sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0.6 azalarak 4 bin 729’dan 4 bin 699’a düştü. Kapanan şirket ve kooperatif sayısı ise yüzde 17.3 artarak 686’ya çıktı. Nisan ayında yeni kurulan şirketlerin; bin 627’si İstanbul, 539’u Ankara, 305’i İzmir ve 2 bin 228’i diğer illerde yer aldı. Nisan ayında kurulan toplam 4 bin 699 şirket ve kooperatifin yüzde 92.5’i limited şirket, yüzde 4.8’i anonim şirket ve yüzde 2.7’si kooperatif oldu.
Nisan ayında kurulan toplam 4 bin 699 şirket ve kooperatifin; bin 342’sinin toptan ve perakende ticaret, motosiklet, kişisel ve ev eşyalarının onarımı, 900’ünün imalat, 694’ünün inşaat, 642’sinin gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri alanında olduğu belirlendi. Geçen ay kurulan şirketlerin 396’sının ulaştırma, depolama ve haberleşme, 198’inin otel ve lokantalar, 116’sının eğitim, 82’sinin sağlık işleri ve sosyal hizmetler, 78’inin madencilik ve taşocakçılığı, 77’sinin diğer toplumsal, sosyal ve kişisel hizmet faaliyetleri, 64’ünün mali aracı kuruluşların faaliyetleri, 59’unun tarım, avcılık ve ormancılık, 48’inin elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi ve dağıtımı ve 3’ünün de balıkçılık sektöründe faaliyet göstereceği belirlendi.

-KAPANAN İŞYERİ SAYISINDA DARAMATİK ARTIŞ

Nisan aylarına göre kurulan ticaret unvanlı işyeri sayısı yüzde 0.5 azalarak 4 bin 495’den 4 bin 471’e düştü. Kapanan ticaret unvanlı işyerleri sayısı ise yüzde 209.2 oranındaki artışla bin 443’den 4 bin 462’ye çıktı. Bu ayda yeni açılan 4 bin 471 ticaret unvanlı işyerinin; bin 537’si İstanbul, 597’si Ankara, 141’i İzmir ve 2 bin 196’sı diğer illerde bulunuyor.
Nisan ayında açılan ticaret unvanlı işyerlerinin; bin 846 ile en büyük bölümünün toptan ve perakende ticaret, motosiklet, kişisel ve ev eşyalarının onarımı alanında faaliyet göstereceği belirlendi.

-DÖRT AYDA 22 BİNDEN FAZLA ŞİRKET VE İŞYERİ KAPANDI

Ocak-Nisan döneminde, kurulan şirket sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.7 artarak 20 bin 450’ye ulaşırken, kapanan şirket sayısı yüzde 4.1 azalarak 3 bin 827’ye indi.
Anılan dönemde kurulan ticaret unvanlı işyerleri yüzde 2.3 artarak 18 bin 432’ye, kapananlar ise yüzde 108.4 artarak 18 bin 467’ye çıktı.
Buna göre dört ayda kapanan şirket, kooperatif ve işyerlerinin toplam sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 73.4 artarak 22 bin 294'e ulaştı.


Kurulan ve kapanan şirketler

Nisan Ocak-Nisan

2007 2008 Değ.(%) 2007 2008 Değ.(%)

Şirket ve kooperatif

Kurulan 4.729 4.699 -0.6 20.301 20.450 0.7

Kapanan 585 686 17.3 3.992 3.827 -4.1

Ticaret unvanlı işyeri

Kurulan 4.495 4.471 -0.5 18.023 18.432 2.3

Kapanan 1.443 4.462 209.2 8.863 18.467 108.4

TOPLAM

Kurulan 9.224 9.170 -0.6 38.324 38.882 1.5

Kapanan 2.028 5.148 153.8 12.855 22.294 73.4


Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=75393&cat=130&dt=2008/05/20
 

mydeli025

0
İyinet Üyesi
Katılım
5 Şubat 2006
Mesajlar
498
Reaction score
0
hım onların hesaplarına görede 38.882 yeni şirket kurulmuş.. Buda rekabeti artırıp coğu şirketin kapanmasına yol açmış..
 

Mehmet

0
İyinet Üyesi
Katılım
30 Eylül 2006
Mesajlar
2,415
Reaction score
0
Konum
Zaağane
DARAMATİK yazmış adamlar. Poroblem diyenler vardır ya o aklıma geldi, darlama otomatı da olabilir.
 

Tuyra

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Kasım 2007
Mesajlar
78
Reaction score
0
Kurulanlar hep büyük firmaların alt şirket ve bayileri (franchising).
Teknosalar, Smile Shop'lar, pizzacılar vs. vs. Bu gibi firmalar çok hızlı yayılıyorlar.
Ağlarını son gaz genişletiyorlar. Kapanansa hep küçük esnaf.
= kapitalizm
 

mydeli025

0
İyinet Üyesi
Katılım
5 Şubat 2006
Mesajlar
498
Reaction score
0
bumu kapitalizm :) allah için her mahallede birtane buyuk şirketin alısveriş merkezi varken sen gelip bu marketin yanına bakkal acarsan tabi kapatmak zorundasın..

nasıl ki internette milyonlarca site var cogu daha haberimiz olmadan kapanıp gidiyor bu interneti kuranlar kapitalizm yapıyor..

örneği marketle verdiysek ozaman senin yapacağında köyde ilçede şubesi olmayan bir yerde market açacaksın..

şimdi şuan da internette milletin aldıgı her bilgisayar ürünü misal 4 gb lık usb bellek 30 ytl iken. bir büyük teknosadada 30 ytl. ama gidip kıyıdaki kucuk işletme bunu 30 satamaz kurtarmaz bu yüzden bunu bile bile gidip teknosanın yanına bilgisayar dükkanı açarsan işler mi? Tabiki kapatmak zorundasın..

Şimdi ben bu yukardakileri yazdım ama mantıken yazdım çunku kapanan dukkan ve açılan dükkanlar hangileri bilmiyorum senin bilmediğin gibi Tuyra.
 

webyazilim

0
İyinet Üyesi
Katılım
12 Haziran 2006
Mesajlar
1,511
Reaction score
0
Konum
Kayseri
yakında bizde iş değişikliğine gidip gıda işine gireceğiz gibi. bilgisayar donanım satışları türkiyenin en çok bilnen markasının bayisi olmamıza rağmen yok gibi birşey. büyük firmalarla rekabet çok çok zor. yapacak bişey yok kepenk indirilir.

emin olun ayda bin lira maaş memur ol desinler esnafa %90'ı hemen memur olmaya razı olur.
 

LaTenT

0
İyinet Üyesi
Katılım
8 Kasım 2005
Mesajlar
717
Reaction score
16
Piyasayla muhatap olanlar zaten kriz olduğunu biliyorlar. Bu istatistiklere yansımış hali. Meslektaşlarımızın bazıları da bu krizden nasiplerini aldılar.
 

Tuyra

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Kasım 2007
Mesajlar
78
Reaction score
0
bumu kapitalizm :) allah için her mahallede birtane buyuk şirketin alısveriş merkezi varken sen gelip bu marketin yanına bakkal acarsan tabi kapatmak zorundasın..

nasıl ki internette milyonlarca site var cogu daha haberimiz olmadan kapanıp gidiyor bu interneti kuranlar kapitalizm yapıyor..

örneği marketle verdiysek ozaman senin yapacağında köyde ilçede şubesi olmayan bir yerde market açacaksın..

şimdi şuan da internette milletin aldıgı her bilgisayar ürünü misal 4 gb lık usb bellek 30 ytl iken. bir büyük teknosadada 30 ytl. ama gidip kıyıdaki kucuk işletme bunu 30 satamaz kurtarmaz bu yüzden bunu bile bile gidip teknosanın yanına bilgisayar dükkanı açarsan işler mi? Tabiki kapatmak zorundasın..

Şimdi ben bu yukardakileri yazdım ama mantıken yazdım çunku kapanan dukkan ve açılan dükkanlar hangileri bilmiyorum senin bilmediğin gibi Tuyra.
Arkadaşım ben esnafım. Gidip büyük firmaların yanında dükkan açmayla falan alakası yok. Ucuz verdikten sonra marsda da açsan kazanan sen olursun. Ucuz vermen için likitinin olması lazım. Toptan ve peşin alım yaparsan sen kazanırsın. Bu da parası olanın kazanması demektir. Parası olanın daha çok parasının olması da kapitalizmdir. Artık mahalli zenginlerin parası bile yetmiyor ulusal zenginlere karşı. Dükkanını nerde açtığınla alakası yok, keza saçma. Biraz ekonomi okursan iktisadi kavramlarla da konuşabiliriz konuyu.
 

ferventboy

0
İyinet Üyesi
Katılım
4 Nisan 2008
Mesajlar
44
Reaction score
0
Tuyra kesinlikle haklıdır.
Ayrıca bunun dışında eklemek isterim, zaten kapitalizm dediğimiz olay;

Yabancı sermayenin kendi hammaddelerimizi sömürerek bizi çarpmasıdır kabaca tanımlanırsa.

Şimdi sorayım sana.

Yediğin Nutella'nın, Kinder'in, Milka'nın fındığı nerden?
Türkiye'den...

Ama götürüp getirip gene önümüze konuyor bizim malımız... Sadece markalarını satın alıyoruz onların hizmet yada ürünlerini de değil...

İçtiğin Lipton Mars'ta yetişmiyor. Karadeniz'de yetişiyor. Ama 10 liraya aldıkları şeyi bir paket 2 etiket yapıp eline veriyorlar markalayıp sen 30 liraya alıyorsun...

Ve adam sistemide oturtmuş. Başkasına da iş yaptırmıyor...

Bugün içtiğin Marlboro A.B.D'den mi geliyor sanıyorsun sen?

Karadeniz tütünü içiyorsun...

Bunların tamamı siyasi oyun...

Milleti çok güzel sövüşlüyor birileri ama işte... Koyunlarda arada meeee meeeliyor sadece herşeyden habersizce...
 

Loi

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Kasım 2006
Mesajlar
6,192
Reaction score
44
Konum
localhost
Bu bilgiler nerden edinilmiş, kaynak neresi, habertürk denen kurumun yalan haber yaptığını defalarca gorduk.. sacmalik ya..
 

ruen

0
İyinet Üyesi
Katılım
4 Mart 2006
Mesajlar
2,019
Reaction score
1
Konum
Kocaeli UNI
Bu kapitalizm olaylarında niçin büyük balıklar suçlanıyor anlamıyorum ki.Dünyadaki yaşamda bile doğal seçilim var ticareti hayatta da olacak.Ne yapsın adam, büyümesin mi? TeknoSA gibi yerler örnek verilmiş,oradan biçelim.Adam zengin,iş kuruyor ve tıkırında gidiyor.İş ahlakına ve müşteriyle olan ilişkisine dikkat ediyor.Müşteriye saygı gösteriyor ve ucuz satıyor.Yaptığı yanlışı söyler misiniz? Tabi ki küçük esnaf zarar görücek, bunda suçlu olan kimse yokki.Adam küçük esnaf zarar görecek diye bünyesini genişletmeyecek mi?

Esnaf olabilirsiniz,ekonomi bilginizde çok olabilir ama bu sizin haklı olduğunuzu göstermez.Zarar gören siz olduğunuz için verdiğiniz tepki budur.Yarın öbürgün size iyi kazandıracak bir TeknoSA bayisi açma fırsatı verseler,bir dakika durmazsınız bunu sizde biliyorsunuz.

Kapitalizm ne kadar küçük balıkları yese de, nüfusu iyice kalabalıklaşan ve ihtiyaçları artan,hızlı tüketen toplum için kaçınılmazdır.
 

Angelo

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Aralık 2004
Mesajlar
9,603
Reaction score
111
Konum
AZ
O zaman akıllı olursun sen fındığın çikolatasını yapıp markalaşıp dünyaya satarsın. Eleştirilmesi gereken yanlışlık düzen değil, ülkenin düzene ayak uyduramamasıdır. Dünya değişti, devletler küçülüyor, ekonomi ulusal boyuttan çok, çok uluslu şirketlerin himayesine girdi. Buna karşı ağ örerek ya da bu kapitalizmdir diyerek bununla savaşılabileceğini zannetmiyorum. Savaşılsaydı çoktan birşeyler olurdu senelerdir.

Küçük meseleler ile uğraşan memleketlerde gelecek vizyonu olmadığı için, buna uygun plan yapmazlar, şekillenmeyi göremeyip dünyayı 100 sene geriden takip eder. Suçlu kapitalizm değil, ayak uyduramamak. Pringil ya da Muz Cumhuriyeti ekonomileri genelde kaynaklarını (yer altı, insan, sermaye vb.) efektif kullanamaz, hiçbirşey üretemez. Herşeyi dışardan alırlar, ondan sonra aradaki farkı kapatmak için çıkardıkları madenleri taş parasına tonla satarlar. Yetmez, turizm ayağına kendi vatandaşlarının tatil yapmayı hayal edemediği yerlerde beş on dolara turiste koyun keserler. Aynı örnek 50 cente dışarı diktiğimiz tshirtlerin üstüne etiket damgalayıp geri 50 dolardan satın almamız da eklenebilir. Hem de onlar bize kota koyarken biz onlardan kotasız mal almaktayız.

Kısacası birileri bu sistemi çok güzel kullanıp kalkınmakta, halklarının refah seviyesini katlamaktadır. Akılsız milletler de saçma sapan işlerle uğraşıp, gelecek nesillerin geleceklerini ipotek altına alacak şeylerle meşgul olmakta. Bizim ülkemiz de ne yazık ki böyle bir ülke. Hiçbir stratejik noktada bir gelecek ülkümüz bulunmuyor ya da en azından Kurtlar Vadisi'ndeki ihtiyar heyeti gibi gizli bir kuruluş bunun planını yapmıyorsa bizim açıkta gördüğümüz bir açılım, gençleri çalışmaya motive edecek bir durum yok.

Armani giymeyelim, Mc Donalds'da yemeyelim gibi bireysel tepkiler hiçbir zaman ulus kalkınmasını sağlamaz. Kendi Armani'ni kendi Mc Donalds'ını üretmedikçe, halk her zaman kola içip double çizburger yemeye devam edecektir.
 

ferventboy

0
İyinet Üyesi
Katılım
4 Nisan 2008
Mesajlar
44
Reaction score
0
O zaman akıllı olursun sen fındığın çikolatasını yapıp markalaşıp dünyaya satarsın. Eleştirilmesi gereken yanlışlık düzen değil, ülkenin düzene ayak uyduramamasıdır. Dünya değişti, devletler küçülüyor, ekonomi ulusal boyuttan çok, çok uluslu şirketlerin himayesine girdi. Buna karşı ağ örerek ya da bu kapitalizmdir diyerek bununla savaşılabileceğini zannetmiyorum. Savaşılsaydı çoktan birşeyler olurdu senelerdir.

Küçük meseleler ile uğraşan memleketlerde gelecek vizyonu olmadığı için, buna uygun plan yapmazlar, şekillenmeyi göremeyip dünyayı 100 sene geriden takip eder. Suçlu kapitalizm değil, ayak uyduramamak. Pringil ya da Muz Cumhuriyeti ekonomileri genelde kaynaklarını (yer altı, insan, sermaye vb.) efektif kullanamaz, hiçbirşey üretemez. Herşeyi dışardan alırlar, ondan sonra aradaki farkı kapatmak için çıkardıkları madenleri taş parasına tonla satarlar. Yetmez, turizm ayağına kendi vatandaşlarının tatil yapmayı hayal edemediği yerlerde beş on dolara turiste koyun keserler. Aynı örnek 50 cente dışarı diktiğimiz tshirtlerin üstüne etiket damgalayıp geri 50 dolardan satın almamız da eklenebilir. Hem de onlar bize kota koyarken biz onlardan kotasız mal almaktayız.

Kısacası birileri bu sistemi çok güzel kullanıp kalkınmakta, halklarının refah seviyesini katlamaktadır. Akılsız milletler de saçma sapan işlerle uğraşıp, gelecek nesillerin geleceklerini ipotek altına alacak şeylerle meşgul olmakta. Bizim ülkemiz de ne yazık ki böyle bir ülke. Hiçbir stratejik noktada bir gelecek ülkümüz bulunmuyor ya da en azından Kurtlar Vadisi'ndeki ihtiyar heyeti gibi gizli bir kuruluş bunun planını yapmıyorsa bizim açıkta gördüğümüz bir açılım, gençleri çalışmaya motive edecek bir durum yok.

Armani giymeyelim, Mc Donalds'da yemeyelim gibi bireysel tepkiler hiçbir zaman ulus kalkınmasını sağlamaz. Kendi Armani'ni kendi Mc Donalds'ını üretmedikçe, halk her zaman kola içip double çizburger yemeye devam edecektir.

Amerika seni bozmuş Araz... Eskiden olsa biri senin bu yazdıklarını yazmış olsaydı;

"Türkiye'de kalkınmaya izin veriyorlar sanki de böyle söylüyorsunuz..." derdin...

Şimdi ne oldu aniden anlayamadım ama üzüldüm açıkçası...

Sende biliyorsun Amerikalı =)

Türkiye'de kalkınmaya izin verilmiyor. Sen 1 şey açtığın an 1001 türlü ambargoya maruz kalıyorsun ve önün tıkanıyor... Bir kere devletin otoriter yapısı ve işleyişi bu devleşme ve genişlemeye elverişli değil...

Sanayi alanında alınan vergiler ve aptal salakça konulan fiyatlarla emek ve işçilik üzerine kurulu olan Türk sermayesi dış bir kaynak olmadan baş edebilecek durumda değil...

Sabancıların, Koçların sarsıldığı ve işçi çıkardığı bir dönemde bunları nasıl söylediğini anlayamadım açıkçası...



-----------------------------------------




Hatırlarmısın bilmiyorum. Bir zamanlar İmza markası ile bir Türk arabası çıkmıştı...

Ve gerçekten çok kaliteli bir arabaydı... Alfa Romeo ve Fiat klasmanlarında yarışan bir araçtı ve %100 Türk ürünüydü...

Ne oldu sonra biliyormusun?

Almanya ve İtalya'nın baskısına dayanamayan zamanın hükümeti arabaya trafik izni vermedi...

Ve imza marka araba yalan oldu gitti...

Ve tarihlar Araz 2008...

Bugün ne oldu biliyormusun?

Yeni Fiat Bravo, ambargo koyarak engelledikleri İmza marka otomobilin projeleri üzerinde oynanarak yaratıldı...


Welcome to Turkey Amerikalı ;)



Verilecek tek örnek bu da değildir Amerikalı...
http://www.bildirgec.org/yazi/devrim-turkiye-nin-otomobili
Bak bu linki sonuna kadar oku. Eminim ilgini çeker... Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Devriminide yine komplolar bitirmiştir =)
Ve o zamanın arabası olan Devrim'in Mercedes ile yarıştığı bilinen bir gerçektir.
 

Darkart

0
İyinet Üyesi
Katılım
1 Temmuz 2005
Mesajlar
7,037
Reaction score
54
İmza markalı arabanın sadece dış ilişkilerle afaroz edildiğini düşünmen çok garip. Sade bir vatandaş olan bende o arabanın afaroz edilmesine çok sevindim. çünkü kedimize ait bir marka savunurken gelen paranın kalkınmaya değil farklı yerlere gideceğine adım gibi emindim...Hala da eminim, çünkü öyle oluyor. Kaldı ki tüm malzemesi malezya'da üretilen burada sadece montajı yapılacak bir araçtı (böyle hatırlıyorum)...Aynen toyota vs. de oldugu gibi.

Ancak gerçekten kendi parasını kendisi kazananlar varsa aranızda iyi bileceklerki piyasada ciddi bir kriz yaklaşık 8-10 aydır var. Heleki 3-5 aylık son dönemde bu artık zirve yapmış durumda. Esnafın kapatıyor olması sadece marketler ya da büyük işletmeler değil, üretimden gelen ürünün üzerindeki karın düşmesidir.

Taşımacılıkta en çok tüketilen enerji olan mazot son 6 ayda %28 artıyorsa ve birileri çıkıp hala enflasyonun tek rakamda gezdiğini savunuyorsa bu çok büyük bir saçmalaık olacaktır. Bu saçmalığada hala inananlar var ise bu zaten toplumun artık kafasının çalışmadıgına işarettir.

Onlarca ekomistin 2 yıl önce ortaya çıkıp yırtına yırtına bağırdını daha dün gibi hatırlıyorum. Çeşitli tv lerde durumu anlatarak ekonominin iyi gibi görünmesinin tek nedeni alınan dış krediler deniyordu.

Düşünsenize...

Bankaların çoğu dış sermayaye satıldı, büyük tüccarlar dış sermaye ortağı oldular, likit paranın döndüğü marketlerin nerdeyse tamamı yabancı sermayeli. Biz devlet olarak bile bunu yaptık. Gittik tıpkı kredi kartından harcar gibi sağdan soldan kredi aldık, bu kredileride şirin görünmek için uzun vadeli olarakta piyasaya dağıttık. Ve sonuç ortada...

Devletin borç aldıgı paraları yedik ve şimdi ödeyemiyoruz. Konu bu kadar basit aslında. Nasıl ki halkın bir çoğu kredi kartını ödeyemiyorsa aynı durumu yaşadık. Belli bir süre yeni parfümler yeni kıyafetler vs. şimdide karnımızı doyuracak olan parayı bu borçlara ödüyoruz. Ve eskisinden daha kötüsü şu ki artık ödenilen paranın çok büyük bir kısmı yurtdışına çıkıyor...
Bakanlarımızdan biri bir laf etmişti...Ceketimi bile satarım gibisinden...Yapmış demekki :D
 

Angelo

0
İyinet Üyesi
Katılım
13 Aralık 2004
Mesajlar
9,603
Reaction score
111
Konum
AZ
Ferventboy; öncelikle ismimi yanlış yazıyorsun.

Amerika'nın beni bozduğu filan da yok ayrıca. Orada "Türkiye'de kalkınmaya izin veriyorlar sanki de böyle söylüyorsunuz" derdin dediğin şeyin tamamen aynısını yazmaya çalıştım yazıda. Uzun olduğu için ya okumadın ya da anlamadın. Kısaca özetlemek gerekirse demek istediğim kapitalizm bir öcü değil, bu sistemi kullanarak herkes kalkınmakta, ancak Türkiye ve benzeri dışa bağımlı, iç kaynak hor görücü ülkelerde o veya bu şekilde kalkınmanın önünü tıkanmaktadır, izin verilmemektedir. Devletten kastım topuyla tüfeğiyle hükümet değil sadece, kanunlar, uygulamalar, milletin tüketim alışkanlıkları, gençlerim eğitimi ve çalışkanlıkları herşey. Yani biz herşeyi yaptık ama kapitalistler bizi sömürdü diye geri kaldık diye birşey yok, demek istediğim bu. Global pazarlarda ürün ve servislerini iyi pazarlayan çalışkan ülkeler kazanır. Kaynaklarını yok pahasına satan ülkeler değil.
 

sopratutto

0
İyinet Üyesi
Katılım
18 Temmuz 2008
Mesajlar
116
Reaction score
0
sürekli ekonomi programlarında bağırıp duruyorlar AVM (alışveriş merkezi) krizi kapıda diye. önce küçük şirketler zarar edecek ardından büyük şirketler AVM'de işi götüremeyip onlar zarar etmeye başlayacak. bence pek hayırlı değil her gün yeni bir AVMnin açılması
 

Darkart

0
İyinet Üyesi
Katılım
1 Temmuz 2005
Mesajlar
7,037
Reaction score
54
sürekli ekonomi programlarında bağırıp duruyorlar AVM (alışveriş merkezi) krizi kapıda diye. önce küçük şirketler zarar edecek ardından büyük şirketler AVM'de işi götüremeyip onlar zarar etmeye başlayacak. bence pek hayırlı değil her gün yeni bir AVMnin açılması

post kasıcam diye eski konuları hortlatma!!!
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst