Başarı Öyküleri | Lütfen herkez okusun ve birşeyler yazın

İlk bilgisayarım 1999 da alındı. İlk 6 ay bilgisayarı sadece oyun oynamak için kullandım. Sonra internete abone olduk. İlk başlarda akbankınkini kullanıyorduk sonra ixir 24 kullanmaya başladık hem ixirin ücreti 50 küsür hem de telefon ücreti, ikisi birlikte baya bi geliyordu. Ben web sitesi yapmaya merak sardım. Chate başlamadan. İlk sitem homepage.com dandı. Basit amatör bir site. Wordde yapıp htmle çevirmiştim. Daha sonra htmle merak sardım. Sitelerin kaynak kodlarını inceleyerek deneme yanılma yoluyla her tagın ne işe yaradığını öğrendim. O zamanlar fazla döküman yoktu nette. Ondan sonra html ile yapabileceklerimin sınırlı olduğunu gördüm ve web tabanlı programlaya merak saldım. Perl ile cgi kitabı aldım. Kendime html e belli bir satırdan sonra veri ekleyen sayfalama özelliği olmayan basit bi ziyaretçi defteri yazdım. Daha sonra yine cgi ile download scripti yazdım. LGS sınavına girdim afyon fen lisesini kazandım ve evden uzakta kaldım. 1 ay bilgisayarla aram olmadı. Bilgisayara bağımlı olduğum için evden uzakta okuyamadım ve izmire ailemin yanına döndüm. Lise 1 de tübitakın bilgisayar olimpiyatına hazırlık olsun diye bize okulda pascal öğrettiler. Pascalda basit şeyler yazdım. Daha sonra asp ye merak saldım. Asp ile son 10 günün istatistiklerini tutan bi toplist yazdım. İlk domainim best50.net ti. Ama domain kontrol panelim bile yoktu. Domain name serverlarını değiştirmek için gerekli kişiyle konuşmam gerekiyordu. Acemilik işte. Üye sayısı 350 yi geçti. Veritabanı olarak access kullanıyordu dolayısıyla da dayanamayıp sürekli kilitleniyordu. Mssql kullanmak istedim fiyatı fazla artıyordu. O yüzden php öğrenmeye başladım. Php ile ilk programım şu anda www.trlist.gen.tr ve www.zirve50.com da kurulu. Ve web tabanlı herhangi bir programlama dilini öğrenmek için en iyi yolun toplist yazmak olduğunu düşünüyorum. Veritabanı işlemleri ve diğer herşey çok daha iyi öğreniliyor. bu şekilde. Sonuç olarak bu güne kadar internette fazla birşey kazanmadım. Elimde de birkaç domain var www.erkolweb.com , www.zirve50.com ve www.mysozluk.net . Bunlar böyle duruyor. Yazın visual basice merak sardım. Basit bir program yazdım. Şu anda c ve assembler öğreniyorum. Mikroişlemci programlamaya merak sardım. Okulda açılan kursa gidiyorum. Ve internete karşıda soğudum artık buradaki bazı şahıslar yüzünden.

Direk sonuca gidecek olursak. Şu anda bikaç tane programlama dili biliyorum. İstanbul teknik üniversitesi elektrik mühendisliği bölümünde okuyorum. Tamamen ilgi alanımla alakasız bir bölüm. Bilgisayara ayırdığım zamanı derslere ayırsaydım şu an daha iyi bir konumda olabilirdim. Yanlış yaptığımı düşünüyorum. Ayrıca bilgisayarın bana kaybettirdikleri sadece bu değil. Şu anda asosyalim, sosyal fobim var. Ayrıca oturmaktan kamburlaşmış durumdayım. İnternette de henüz hiçbirşey başarmış değilim. İşte durum böyle. İnternette başarılı olan arkadaşlarıda tebrik ediyorum...

~Aykut' Alıntı:

şuan int yeni başlayanlara bakıyorumda ilk işleri chat sitelerine girmek oluyor bende neden böyle şeylerle vakit öldürüyorsunuz diyorum. ama bakıyorumda int'e yeni başlayan kişilerin %90'ı chat ile başlamış. birde ilk yapılan siteler hep çalma çırpma ile şahsen bende aynı şekilde başladım

ama benim şahsen konuyu acarken merak ettigim konu tam anlamıyla bu degildi. İnt para kazanmak için real hayatla sanal hayat arasında bir kopukluk yaşıyormusunuz ?

bu kadar ugraş sizeneler kazandırdı neler kaybettirdi ?

ve hangi yolları izlediniz ?

Genişletmek için tıkla ...

kazandıklarım: aynı uğraşta olan insanlarla tanıştım,
kendimi tatmin edecek bi gelirim oldu
bir hobim oldu

kaybettiklerim: uyku problemim var 98 den beri
cafein ve nikotin tiryakisi oldum
1 kere sınıfta kaldım
sosyal hayatım 1 dönem 0 a indi

ilk başlarda netkolik denen bir insan olmuştum. uykumda whois çekiyordum, 5 saatte bir nete girmeyince başıma ağrılar giriyordu. ama artık düzeldim gibi ...

mexut' Alıntı:

hımm guzel bir konu ne zaman tanıstım 96 senesinin kışıydı yerde kar vardı kardan adam yapardık daha 17imdeydim.. ilk sitemide 99 senesinde freeservers'den aldım sanırım tam anımsamıyorum.. cjb.net uzantıları populerdi.. netten para kazanma olayına ilk defa 2002 yılında girdim ve legalpara ettmiyorum ama cj.com dan turkiyede en cok para alanlardan biriydi miktar yazmıcam abartıyor denmesini istemiyorum.. su an bir cok sitem var hic biride işe yaramıyor şu an netten para kazanmaya dewam ediyorum ceşitli yerlerden ceşitli paralar v.s v.s. net bu sanal fazla kaptırmaya gelmiyor.. ama iyi dostluklarda kuruyor insan.

Genişletmek için tıkla ...

CJ'den kazanan çok fazla kişi var TR'de. CJ'nin düdüğünü üfleyen çok kişi var ülkemizde

tr.st' Alıntı:

uykumda whois çekiyordum

Genişletmek için tıkla ...

bu bana da oldu. yalnız değilsin.

yazılanlara baktımda, yakın zamanda başlayan çok.
1986 da ilk programımı yazdığımı, 1997 den beri web sayfaları/uygulamaları geliştirdiğimi söylemeye 30+ olan pek olmadığından dolayı utandım şimdi.

stemedya yaş 27 sana yakınım

30+ olunca ne olurum allah bilir yanar döner bir insanım belki hapiste belki villamda neyse daha 7-8 sene var bunlara..

Valla benim büyük bir başarım yok ama yinede bişiler yazayım. Benim bilgisayarla ilk tanışmam lise 1 deyken (sene 1997) babamların karakola bilgisayar alınmasıyla başladı. Orda az buçuk kurcalayarak sadece windowsun temel özelliklerini öğrendim. Lise sondayken okula bilgisayar laboratuarı kuruldu ve orda da az buçuk wordu söktüm. İnternetle de ilk tanışmam o zamana denk gelmişti. (tek bi ie penceresi açıp tek bi siteye giriyordum. aynı anda 2 siteye girilebileceği hiç aklıma gelmemişti Üniversiteye ilka dım attığım internetle olan bağım iyice güçlendi, tabi bu arada bana yollanan aylık para yetmemeye başladı. ondan sonraki 2 yıl çeşitli beleş site veren yerlerin hazır şablonlaıyla uğraştım. Bu arada hotmailin chat odalarından hatun düşürmeye de çalışıyordum tabi. daha sonra özgün siteler yapmaya çalıştım ancak oldukça amatör görünüyorlardı. PC de sayfaları hazırlayıp kodları beleş hosta yüklüyordum ancak resimler bi türlü görünmüyordu. (resimlerin görünmesi için onlarında hosta yüklenmesi gerektiğini anlamam bir yılımı aldı işin sırrını çözdükten sonra bizim dönemdeki lise mezunları için siteler yapmaya başladım. En son yazın internetten para kazanmanın yollarını araştırırken iyinet foruma rastladım ve buraya üye oldum. 2004 Ağystos-Eylül Döneminde forumun aktif üyelerinden ilham alarak ilk sitemi açmaya karar verdim ve www.e-medyaturk.com u açtım. tek sayfalık iğrenç bir siteydi ve templatelerden bozma berbat bi logosu vardı. Bu siteyle işin yürümeyeceğine karar vererek (elmasgunesin de yardımıyla) www.bedavapolifonik.com domaini aldım ve hayatım da ilk defa bir sitem 400 ün üzerinde hit yakaladı Tabi maddi nedenlerden dolayı o domaini 75 YTL ye satmak zorunda kaldım. (internetten kazandığım ilk para buydu ) Daha sonra hızla geleceğe yatırım yapmaya başladım. Şu anda 4 aktif sitem, toplamda ise 8 domainim var. ayrıca 2.5 GB lik 2 reseller hesabım var. bu ay googledan ilk ödememi alıyorum (221$). gelecekten ise çook umutluyum.

En önemli nokta ise hiçbir zaman kendime ait bir bilgisayarım olmadı, her zaman arkadaşlarımın bilgisayarını kullandım. Herhangi bir bilgisayar kursuna gitmedim. İnternet ve bilgisayar hakkında ne biliyorsam bunu kendi çabalarımla öğrendim.

Aforizmalar' Alıntı:

CJ'den kazanan çok fazla kişi var TR'de. CJ'nin düdüğünü üfleyen çok kişi var ülkemizde

Genişletmek için tıkla ...

Aforizmalar ben zaten legalpara'lı olmadıgımı soyledim.. cj düdügünü üfleyen pek cok kişi oldugunuda biliyorum ilgin için saol..

Yazdım hakkımdaki düsüncelerimi ama

You have included too many images in your signature or in your previous post. Please go back and correct the problem and then continue again.

Images include use of smilies, the vB code tag and HTML <img> tags. The use of these is all subject to them being enabled by the administrator.[/QUOTE]

diye salakca bi hatayla karsılastım dumurum !

Genişletmek için tıkla ...

çok guluyorsun forum kzızıyo sana

valla ben 1999 yılında 15 yaşında internetle tanıştım. benim zamanımızda sertac.com vardı popüler. o sitenin sahibi kendi resimlerini yayınlıyordu ve benimde acaip bi site yapma hırsı girdi içime. ilk siteme kolayweb.com un dandik hazır site motoruyla başladım ve çok heyecanlanmıştım ama bişeyler eksikti sertac.com her istediğini yaparken ben sınırlı kalıyordum. bu beni büyük bir hırsa sürükledi araştırdım didindim ve html yi öğrenmeye başladım. ilk html sitemi ücretsiz olarak domain dağıtan domainvalet.com dan www.yunuscuk.com diye açtım ve o zamanlar baya bi ziyaretçim vardı. ve daha sonralar kendimi geliştirerek daha dinamik sayfalar oluşturmaya başladım ve paralı bir domain www.eyunus.com u aldım. 2000 senelerinde günlük 20000 ziyaretçiye ulaştığımı hatırlıyorum. sırf html yle yapılmış hergün güncellediğim bir siteydi. sabahlara kadar uğraşıyordum işte sonra telefon faturalarına yansıyan kabarık faturalar (en son 120 milyon) babamın interneti kesmesine neden oldu 2 sene internetsiz kaldım. buda beni yıldırmadı. internet cafelerden site işlerine devam etmeye başladım. yaptığım işlerden haz duyuyordum ziyaretçilerin olumlu görüşlerini okudukça içimi acaip bir hırs kaplıyordu. ama en son üçkağıtçı bir host firmasının siteyi kapatmasıyla içimdeki heves son buldu. ondan sonra 6-7 ay sitelerden ilişkimi kestim. sonra tekrar başladım evde dosyalarımı hazırlayıp internet cafelerden disketle ftp ye atıyordum. yine o hırs beni kapladı. en son adsl çıktıta tekrar internete kavuştum. baya bi eziyet çektim cafelerde şimdi ise asp flash html ne biliim profesyonel bir site yapmak için her türlü bilgiye sahibim. benim buralara gelmemde birazda saolsun sertac.com sayesinde oldu. sertac.com u gördükçe içime hırs geldi bende yaparım dedim. şimdi ise bağımlısı oldum. şuanda domain sayım 8 sürekli artarak devam ediyor işte...

1995 Yılında Bilgisayar alındı
1998 Yılında Konya hakkında bir site yaparak başladım
1999 Yılında Ejder.com'u açtım..
2000 Yılında yaklaşık 20.000$ goto.com'dan kazandım
2004 Yılında EjdeR Bilişim şirketini kurdum
2005 Şirkete ait (2 ortağız) yaklaşık 100 site var, toplam günlük 50.000 civarı tekil hit. İyi denilebilecek bir gelirimiz var..

Basic, C, C++, Php, C#, C++ Builder, Visual Basic, Java programlama dillerini öğrendim bu süreç zarfında..
Birçok da program kullanabiliyorum. Internet konusunda oldukça geniş bir bilgi birikimim olduğunu düşünüyorum.

evet ejder.com u da takip ediyordum sertac ve ejder bide eyunus.com kendi sitem bilmiyorum hatırlayanlar varmı o dönemi?

bu arada eyunus.com u kapmışlar şuanda. baya bi yüksek hiti vardı vay hainler benim bir yerlere getirdiğim siteden hit kazanıyorlar. 2006 ya kadar parsellemişler...

EsekHerif'i , Wideman'i gormus olmak sanirim. Sahsi olaylara girmek bos gibi geliyor

diğer arkadaşlara göre yüksek mi düşük mü bilmiyorum ama günde 3000 tekil hiti yakaladım ama şuan hala nette nasıl para kazanılıyor onu öğrenmeye çalışıyorum

a

Allahım deli edicek bu bullettin beni ya

www.bomba.gen.tr/oyku.html alla alla ayar oldum..

McDonald's stratejisiyle büyüyen Mr.Kumpir artık bir dünya markası

McDonald's stratejisiyle büyüyen Mr.Kumpir artık bir dünya markası
21.04.2007 | Feray Akşit | Haber

Anavatını eski Yugoslavya olan kumpiri dünyaya açan Halit Kesemen, Mr. Kumpir adıyla; ABD, Almanya, Fransa, Malezya ve Tayland'da kumpir zinciri kurdu...


Anavatını eski Yugoslavya olan kumpiri dünyaya açan Halit Kesemen, Mr. Kumpir adıyla; ABD, Almanya, Fransa, Malezya ve Tayland'da kumpir zinciri kurdu. Ricky Martin'e bile Paris'te kumpiri tattırdı.


Bir fırın.. Patates.. Birkaç meze.. Tüm bu sermayeyi bir araya getiren her köşe başında ve alışveriş merkezinde bir kumpir dükkânı açıyor. Hazırlanması kolay, maliyeti düşük kumpir, hazır yiyecek pazarına büyük bir hareketlilik getiriyor. Ancak içlerinden bir kumpirci var ki diğerleri arasından hemen sıyrılıyor. Asıl memleketi eski Yugoslavya olan ancak tereyağı ve kaşarla 1991 yılında Türkleştirilen kumpiri McDonald's gibi bir pazarlama stratejisiyle "Türk yemeği" olarak dünyaya pazarlıyor.

Halit Kesemen, Mr. Kumpir adıyla ABD'den Almanya ve Fransa'ya, Malezya'dan Tayland'da kadar kumpir zinciri kuruyor. Kimi ülkelerde girişimcilere franchise veriyor, kimi yerde ise sadece kumpiri ve sistemini öğretiyor. Bugüne kadar 14 ülkede 22 kumpir mağazasının kurulması için danışmanlık hizmeti veren Kesemen'in Almanya'da 2, Belçika'da 3, ABD'de bir ve son olarak Mısır'da da bir franchise'ı bulunuyor. New York'ta, Hollanda'da gazetelerde "Mr. Kumpir" adıyla boy gösteriyor. Sonunda Paris'te Ricky Martin'e bile kumpir yedirmeyi başarıyor. Halit Kesemen, "Kumpire bir standart getirdik. Bizim mutfağımızdan gelen bir tat diye dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Yurtdışında artık her yerde pizza, hamburger, döner var. Kumpir, hem ucuz hem sağlıklı hem çabuk hazırlanan bir ürün olduğundan yurtdışında çok büyük talep gördü" diyor.



Üniversite bitirdi kumpir işine girdi

1994 yılında bir arkadaşının, "Bir dükkân tut, salata, sandviç, kumpir satarsın" sözüne kadar kumpirin ne olduğunu bilmeyen Kesemen, "İzmir 9 Eylül Üniversitesi mezunuyum. Ticaretten hiç anlamazdım. Yine de daha yaratıcı işlerle uğraşmak istiyordum. Arkadaşımın önerisini dinledim. Hemen işe koyuldum" diyor.

Kesemen, önce kumpirin yapılışını öğrenmek için 10 gün boyunca ücretsiz olarak Akmerkez'deki Küçükev'de çıraklık yapıyor. Ancak işin sandığı kadar kolay olmadığını anlayınca profesyonel birini bulup ilk dükkânını açıyor. Kısa zamanda Bağlarbaşı'nda iki kumpir dükkânı oluyor. Onu alışveriş merkezleri takip ediyor. Ancak 11 Eylül saldırılarından sonra Türkiye'de de patlamaların yaşanması Kesemen'in stratejisini değiştirmesine neden oluyor.

Kesemen, "11 Eylül'den sonra Türkiye'de yaşanan terör olayları ile insanlar alışveriş merkezleri gibi kapalı mekânlara girmeye korktu. Buradaki satışlarımız düştü. Alışveriş merkezlerindeki dükkânlarımız ise hep dolar üzerindendi. Dolar inanılmaz bir artış yaptı. Biz de işletmelerimizi devretmek zorunda kaldık" diyor.



İnternet ABD kapısını açtı
Ancak "Mr. Kumpir" gerçek çıkışı bundan sonra yapıyor. Kesemen, "Bundan sonra ne yapabilirim" düşüncesi ile internette araştırma yaparken ABD'deki Türklere hitap eden Turkla.com'u fark ediyor. Sitedeki forum bölümüne, "Türkiye'nin en iyi kumpircisiyim. Davet edin, size kumpiri öğreteyim' diyen kısa bir metin bırakıyor.

Kesemen'in hayatı bundan sonra değişiyor. Daha önce hiç yurtdışına çıkmamış olan Kesemen'e sadece ABD'den değil dünyanın dört bir köşesinde yaşayan Türklerden davet yağıyor. Ancak Kesemen tercihini ABD'den yana kullanıyor. Halit Kesemen bundan sonraki ABD macerasını şöyle anlatıyor: "New York'ta Masal Cafe adıyla bir mekân işleten Türk çağırdı. Döner, kebap yapıyorlardı ama kumpiri hiç bilmiyorlardı. Onlara kumpiri öğrettim. Daha sonra başka firmalarla anlaşıp Brooklyn, Manhattan ve New Jersey başta olmak üzere dört ayrı yerde kumpir dükkânı kurulması için danışmanlık yaptım."

Daha sonra Türkiye'ye geri dönen Halit Kesemen, "Yurtdışında kumpire talep çok. Ama kimse kumpiri tanıtmıyor" diyerek harekete geçer. İlk iş olarak 15 yaşındaki bir gence web sayfasını yaptırır. Web sayfası ile dünyaya açılan Kesemen'e Finlandiya, İsveç, Danimarka, Almanya gibi Avrupa'nın hemen hemen tüm ülkelerinden, son olarak Malezya, Tayland ve Körfez ülkelerinden teklifler gelmeye başlar. "Gittiğim yabancı ülkelerde bana Mr. Kumpir demeye başladılar" diyen Kesemen, "Bu işin ekibini kurduk. Franchise vermeye başladık" diyor. Kumpirseverlerin ilgisi basına da yansımış. New York'ta Metro gibi yerel gazetelerde, Hollanda'da Eindhoven Balgad gazetesine Mr Kumpir haber konusu olmuş. Sadece Bremen'de bir alışveriş merkezinde kurduğu kumpir dükkânında günde 200-300 kumpir satılır hale gelmiş. Mr. Kumpir'in ünü ABD ve Avrupa derken Uzakdoğu'ya kadar uzanıyor. Kesemen, Tayland'dan gelen talep üzerine 2 ay önce ilk kumpir dükkânının açılması için danışmanlık yapıyor. Burada Taylandlılara günde 100'den fazla kumpir satılıyor. Halit Kesemen'e son olarak Mısır, Kuveyt, İran ve Suudi Arabistan'dan davet gelmiş. İran'da ABD karşıtlığı nedeniyle Mr. Kumpir yerine başka bir isim arayışında olan Kesemen, Suudi Arabistan'da kraliyete ait bir şirket ile başbayilik vermek için el sıkışmak üzere.



Kumpir ile yılda 350 bin euro ciro
Mr. Kumpir özel üretilmiş karavanı içinde çalışan, araç arkasında istenilen yere taşınan Roll Room adını verdiği 15-30 metrekare büyülükte, tezgâh arkasında çalışan sabit işletmeler ve 50-70 metrekare büyüklükte, oturma bölümü olan, ürün gamı genişletilmiş restoranlar olan Rest konseptleri ile hizmet veriyor. Kesemen, "Bazen dekorasyonu hazırlayıp, mönülerini oluşturup, dükkânı kurup bu işin eğitimini vererek çıktığımız yerler oluyor. Anahtar teslim edip çıkıyoruz. Bazen de adımızla franchise veriyoruz" diyor. 20-30 metrekarelik bir kumpir dükkânı 20-25 bin euro, 50-60 metrekarelik bir dükkân ise 30-35 bin euroya mal oluyor. Halit Kesemen, "Öyle 80-100 bin dolarlar istemiyoruz. Gerçek maliyetleri yansıtıyoruz. Türkiye'de bayi sayımızı artırmayı hedefliyoruz" diyor. Bir bayinin yıllık cirosunun 300-350 bin ciro arasında değiştiğini belirten Kesemen, "Bunun günlük kâr marjı yüzde 70'tir" diyor.



Referans gazetesi: http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=65319&ForArsiv=1

www.mrkumpir.com

bende 180 (85+93) ytl telefon parası ödemiştim vakti zamanında 146 dan bağlanıyordum