İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Başka Bir Enerji Mümkün

hakanben

0
İyinet Üyesi
Katılım
15 Nisan 2007
Mesajlar
68
Reaction score
0
Konum
İstanbul
Bu konuyu daha önce açmak isterdim. Çabuk unutan bir toplum olduğumuzu düşünerek bugün açmaya karar verdim. Aşağıda www.kureseleylem.com/index.php sitesinden alınmış bir yazı bulunmaktadır. Yazının tamamını, aynı sitede okuyabilirsiniz. Destek olmak isteyen arkadaşlarımız, http://www.yesiller.org/V1/index.php adresindeki banneri bugün sitelerinde gösterebilirler. Link için de verdiğim ilk siteyi belirtebilirler. Buyrun okuyun:

Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliği tüm dünyayla birlikte Türkiye’yi de tehdit ediyor. Atmosfere saldığı sera gazları miktarıyla Türkiye, küresel ısınmanın artışında tüm endüstrileşmiş dünya ülkeleriyle birlikte aynı sorumluluğu paylaşıyor. Hayatımız için bir söz söylemek ve dünyayı bu tehditten kurtarmak için ilk adımsa Kyoto Protokolü’nü imzalamak…

Küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri dünya üzerindeki tehdidini giderek artırıyor. Kuzey yarıkürede bu kış, son 125 yıldır kaydedilen en yüksek sıcaklıklara ulaşıldı. Bu durumun temel nedeninin endüstrileşmiş ülkeler tarafından atmosfere salınan yüksek miktardaki sera gazlarının bir sonucu olduğu artık hemen herkesçe bilinen bir gerçek halini aldı. Türkiye’den atmosfere salınan sera gazlarının miktarı ise 1980’den itibaren artış göstererek 1990’da 170 milyon tona ve 2004 yılında ise 357 milyon tona ulaştı. Bu rakam Türkiye’nin yaklaşık yüzde 1’lik payla gaz salınımında başı çeken ilk 20 ülkeye yaklaştığını gösteriyor. Ayrıca Türkiye, son yıllarda sera gazı emisyonları en fazla artan ülke oldu.

1992 yılında bu tehdidi öngörerek çalışmalarına başlanan ve 1997 yılında imzaya açılan Kyoto Protokolü ile 160 ülke, küresel ısınmayı durduramasa da yavaşlatmak için çalışacağını taahhüt etti. Sera gazları salınımları oldukça yüksek seviyelerde olan ABD ve Türkiye ise anlaşmayı imzalamadı. Oysa BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve bunun devamında bağlayıcı niteliği olan Kyoto Protokolü, küresel iklim felaketi riskine karşı mücadeleyi sağlayacak uluslararası tek çerçeve olma özelliğini taşıyor. Bu protokol, ülkelerin emisyonlarını (atmosfere saldıkları gaz miktarını) 1990 yılındaki seviyelerine düşürmesini gerekli kılıyor.

Küresel Eylem Grubu olarak enerjinin akıllıca ve verimli kullanılmasıyla birlikte bugün teknolojik olarak kendini kanıtlamış olan rüzgar, güneş, su, jeotermal ve biyokütle gibi yenilenebilir enerjilerle yeni bir enerji sitemi inşa etmenin mümkün olduğunu savunuyoruz. AKP hükümetinin mevcut enerji sistemlerini sürdürmeye yönelik politikalarından vazgeçmesi ve Türkiye’nin de Kyoto Protokolü’ne imza atması talebiyle 28 Nisan 2007’de herkesi Kadıköy’de olmaya çağırıyoruz.
Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliği tüm dünyayla birlikte Türkiye’yi de tehdit ediyor. Atmosfere saldığı sera gazları miktarıyla Türkiye, küresel ısınmanın artışında tüm endüstrileşmiş dünya ülkeleriyle birlikte aynı sorumluluğu paylaşıyor. Hayatımız için bir söz söylemek ve dünyayı bu tehditten kurtarmak için ilk adımsa Kyoto Protokolü’nü imzalamak…

Küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri dünya üzerindeki tehdidini giderek artırıyor. Kuzey yarıkürede bu kış, son 125 yıldır kaydedilen en yüksek sıcaklıklara ulaşıldı. Bu durumun temel nedeninin endüstrileşmiş ülkeler tarafından atmosfere salınan yüksek miktardaki sera gazlarının bir sonucu olduğu artık hemen herkesçe bilinen bir gerçek halini aldı. Türkiye’den atmosfere salınan sera gazlarının miktarı ise 1980’den itibaren artış göstererek 1990’da 170 milyon tona ve 2004 yılında ise 357 milyon tona ulaştı. Bu rakam Türkiye’nin yaklaşık yüzde 1’lik payla gaz salınımında başı çeken ilk 20 ülkeye yaklaştığını gösteriyor. Ayrıca Türkiye, son yıllarda sera gazı emisyonları en fazla artan ülke oldu.

1992 yılında bu tehdidi öngörerek çalışmalarına başlanan ve 1997 yılında imzaya açılan Kyoto Protokolü ile 160 ülke, küresel ısınmayı durduramasa da yavaşlatmak için çalışacağını taahhüt etti. Sera gazları salınımları oldukça yüksek seviyelerde olan ABD ve Türkiye ise anlaşmayı imzalamadı. Oysa BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve bunun devamında bağlayıcı niteliği olan Kyoto Protokolü, küresel iklim felaketi riskine karşı mücadeleyi sağlayacak uluslararası tek çerçeve olma özelliğini taşıyor. Bu protokol, ülkelerin emisyonlarını (atmosfere saldıkları gaz miktarını) 1990 yılındaki seviyelerine düşürmesini gerekli kılıyor.

Küresel Eylem Grubu olarak enerjinin akıllıca ve verimli kullanılmasıyla birlikte bugün teknolojik olarak kendini kanıtlamış olan rüzgar, güneş, su, jeotermal ve biyokütle gibi yenilenebilir enerjilerle yeni bir enerji sitemi inşa etmenin mümkün olduğunu savunuyoruz. AKP hükümetinin mevcut enerji sistemlerini sürdürmeye yönelik politikalarından vazgeçmesi ve Türkiye’nin de Kyoto Protokolü’ne imza atması talebiyle 28 Nisan 2007’de herkesi Kadıköy’de olmaya çağırıyoruz.
http://www.kureseleylem.org/index.php
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst