Bazı Deyimlerimizi Ve Sözlerimizi Anlamıyorum..
Benim gibi düşünenlerde mutlaka vardır.
Mesela bir örnek vereyim kıçıyla gülmek
nasıl gülebiliyor?
Akıl akıl, gel çengele takıl
Akıl nasıl çengele takılıyor acayip acayip deyimler ilginç olan deyimlerimizide paylaşayım
-Aşağı mahalle senin, yukarı mahalle senin: Başıboş gezmek.
-Armudun sapı, üzümün çöpü: Her şeyde bir kusur bulmak.
-Akıl akıl, gel çengele takıl: Bir şeyi söyleyememek.
-Ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz: İşini iyi yapmak.
-Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister: Çok uğraşmak.
-Abacı, kebeci; ya sen neci: Kim olduğu belirsiz kişi.
-Acem kılıcı gibi iki taraflı kesmek: Kararsız, çift taraflı davranmak.
-At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak: İş işten geçtikten sonra tedbir almak.
-At izi it izine karışmak: Değerli ile değersiz kişilerin karışması.
-Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka vermek: Muhtaçken gösteriş yapmak.
-Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur: Yerinde saymak.
-Bir abam var atarım, nerde olsa yatarım: Rahatlık, beğenirlik.
-Bir dalda dokuz ceviz görmeyince taş atmamak: Kazancı az olan işlerle ilgilenmemek.
-Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek: Olanaksızlıklar içinde büyük hayal kurmak.
-Çoban aldı bağa gitti, kurt aldı dağa gitti: Kazancının faydasını görmemek.
-Dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor: Hile yapmak, kendini bir şey sanmak.
-Eğri düzü beğenmez, bu da bizi beğenmez: Yanlış kişin doğruyu beğenmemesi.
-Ele verir talkını, kendi yutar salkımı: Kendi söylediğini kendisi yapmamak.
-Haram helal ver Allah'ım, garip kulum yer Allah'ım: Kazanç olsun, nasıl olursa olsun.
-İki cami arasında kalmış beynamaza dönmek: Ne yapacağını bilememek, şaşkınlık.
-Kafa büyük, içi boş; tut kulağından çifte koş: Kalıbına uymayan işler yapmak, saflık.
-Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz: Beklentilerinden çok kazanmak.
-Senin aradığın kantar, Bursa'da kestane tartar: Senin yöntemin işe yaramaz.
-Tıngır elek, tıngır saç; elim hamur, karnım aç: Muhtaç olmak.
-Topal eşekle kervana karışmak: Ehli olmayanlarla iş yapmak.
-Yağmur yağsa yaş görmez, dolu yağsa taş görmez: Çok şanslı olmak.
-Yılanı sen tut, gözüne ben bakayım: Risk almamak.
Bunun gibi şeyler hiç anlam veremiyorum..
Benim gibi düşünenlerde mutlaka vardır.
Mesela bir örnek vereyim kıçıyla gülmek
nasıl gülebiliyor?
Akıl akıl, gel çengele takıl
Akıl nasıl çengele takılıyor acayip acayip deyimler ilginç olan deyimlerimizide paylaşayım
-Aşağı mahalle senin, yukarı mahalle senin: Başıboş gezmek.
-Armudun sapı, üzümün çöpü: Her şeyde bir kusur bulmak.
-Akıl akıl, gel çengele takıl: Bir şeyi söyleyememek.
-Ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz: İşini iyi yapmak.
-Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister: Çok uğraşmak.
-Abacı, kebeci; ya sen neci: Kim olduğu belirsiz kişi.
-Acem kılıcı gibi iki taraflı kesmek: Kararsız, çift taraflı davranmak.
-At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak: İş işten geçtikten sonra tedbir almak.
-At izi it izine karışmak: Değerli ile değersiz kişilerin karışması.
-Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka vermek: Muhtaçken gösteriş yapmak.
-Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur: Yerinde saymak.
-Bir abam var atarım, nerde olsa yatarım: Rahatlık, beğenirlik.
-Bir dalda dokuz ceviz görmeyince taş atmamak: Kazancı az olan işlerle ilgilenmemek.
-Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek: Olanaksızlıklar içinde büyük hayal kurmak.
-Çoban aldı bağa gitti, kurt aldı dağa gitti: Kazancının faydasını görmemek.
-Dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor: Hile yapmak, kendini bir şey sanmak.
-Eğri düzü beğenmez, bu da bizi beğenmez: Yanlış kişin doğruyu beğenmemesi.
-Ele verir talkını, kendi yutar salkımı: Kendi söylediğini kendisi yapmamak.
-Haram helal ver Allah'ım, garip kulum yer Allah'ım: Kazanç olsun, nasıl olursa olsun.
-İki cami arasında kalmış beynamaza dönmek: Ne yapacağını bilememek, şaşkınlık.
-Kafa büyük, içi boş; tut kulağından çifte koş: Kalıbına uymayan işler yapmak, saflık.
-Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz: Beklentilerinden çok kazanmak.
-Senin aradığın kantar, Bursa'da kestane tartar: Senin yöntemin işe yaramaz.
-Tıngır elek, tıngır saç; elim hamur, karnım aç: Muhtaç olmak.
-Topal eşekle kervana karışmak: Ehli olmayanlarla iş yapmak.
-Yağmur yağsa yaş görmez, dolu yağsa taş görmez: Çok şanslı olmak.
-Yılanı sen tut, gözüne ben bakayım: Risk almamak.
Bunun gibi şeyler hiç anlam veremiyorum..