Geçmişte:
1990ların ilk yarısı : Bilgisayar kullanabiliyor olmak pek artı bir şey değildi; kimsede bilgisayar yoktu. Tamirci filan da olunmazdı zaten. İnternet mi, o da neydi?
1990ların ikinci yarısı : Bilgisayar kullanan heker idi Hatta bu on yılın sonlarında icq, mirc, telnet (bbs) kullanabilmek de bir bakıma bilgisayar profluğu idi. Email adresiniz varsa, şimdilerde 20k hitli site sahibi olmak gibi birşey idi. Bilgisayarcılar yavaş yavaş türemeye başladı; en karlı yılları oldu bilgisayar sektörünün. HTML türedi ama genellemeye bakarsak önemsiz bir değerdi, talep yoktu.
2000-2005 arası: İnternet kafeler sonbahar mantarları gibi çoğaldı bir anda. İnternet cafede 1buçuk ila 2milyon lira arası saat başı kullanma bedeliydi. Çoğu bilgisayarcı yavaş yavaş bir webtasarımcı olma yolunda idi.
Ancak gerçek ayrıma gelince artık, internet işleri ve bilgisayar işleri tamamen ayrılmıştı. İnternetten anlayan, bilgisayar problemlerini ancak kabaca çözebiliyordu. Bazı bilgisayarcılar ise internet işlerinden bir gelecek beklememekteydi. Google mantığı kavranmaya çalışıldı ve basitti; hitin çok ise önde çıkarsın.
PHP, asp, flash, perl, photoshop ... internetçi olmak kolay değil...
2005-2007 arası: İnternet cafelerin çoğu aynı zamanda internet işleriyle uğraşıyordu. Fakat bilgisayar ve internet ayrımı iyice belirginleşmişti. Hatta internet de tasarım diye bir şey kendine yer edinmiş oldu. Önceki dönemde tek kişi hepsini yapabilirken, artık bir siteyi oluşturmak için birden fazla kişiye ihtiyaç vardı.
2007-2010 arası: 15 sene önce bilgisayardan anlayan birisi profesör muamelesi görürken, 10 sene önce heker olmuş, 5 sene evvel ise iyi para kazanmıştı. Ne yapmalıydı peki?
Bilgisayar parlak günlerinden uzaklaşmış oldu her ne kadar arızalanan bilgisayar sayısı artsa da. En çok bilgisayar satışları bu dönemlerde oldu fakat kar oranı çok düşmüştü. İflas eden firmalar görüldü. Ama sektör 2005-2010 dönemi ağır bir geçiş yaşadı. E-ticaret bilgisayar sektörünü tüketti; hemen hemen herkes de bir bakıma kendi bilgisayarını kendi tamir eder olmuştu, olmadı komşunun oğlu vardı.
İnternet aldı başını gitti. Seo diye bir icat vardı artık. Hit = ilk sıralar mantığı bitmiş; backlink, pagerank diye birşeyler icat olunmuştu. Bunların başında duracak birilerine de ihtiyaç vardı.
2010-2012 yılları: Bilgisayar satışları ağırlıklı internetten ve büyük elektronik mağazalarından. Bilgisayar bilmeyen yok artık (var ise de adamdan sayılmaz oldu), bilgisayar tamire gelmeden önce mutlaka kurcalanması adet oldu. İnternet cafeler alternatif yollarla yaşamayı öğrendiler.
İnternet derya deniz oldu. Tartışılmadık konu kalmadı derken tartışılmadık yeni konular çıktı hep.
SEO artık en çok kazanç getiren alan oldu ama dağınık seo sistemleşmeye başladı. Hit, öznellik, backlink kalitesi dışında da kriterler çözülmeye başlandı.
Web tasarımda atılmadık takla kalmadı; 10 sene evvelinin binlerce liralık sistemleri, bedavalar diyarındaydı.
Bilgisayarcılık diye bir meslek kağıt üstünde kaldı. Seocu, phpci, tasarımcı, postçu, hostçu ... bunlar iyice belirgindi artık.
2012-2015 yılları: Bilgisayarlar geri dönüşümde. Büyük mağazalar ve internetten satılıyor. Tek tuşla kendi kendine format atan sistemler sarmış ve format artık beleş olmuş. Çok az insan bozulan bilgisayarını tamire götürmüyor çünkü yenisini almak tamir ettirmekten daha avantajlı. Mobil internet çok yaygın.
İnternetçi diye bir şey de kalmadı. İnternet imparatorlukları belirginleşmeye başladı tamamen. Google, facebook, microsoft, msn, twitter artık direkt kazanç kapısı. Her kalitede iş çıkaran tasarımcılar, kodlamacılar mevcut ama orta seviye ve altında tüm işlerin ücretsizi de internette var. Seocularda 3e, 5e ayrılmış vaziyette. Kimi direkt kazanca yönelirken, kimi direkt yazılımında işin. Bölgesel aramalar mahalle bazına indirgemiş; ürün, bilgi arandığında direkt sonuçlara çok yaklaşılmış. Her bilgisayar, her mobil aygıt aynı zamanda navigasyon cihazı gibi.
2015-2023: SEO diye birşey yok artık. Web tasarım da neredeyse bitmiş. Herşey 3 boyutlu. Siz söylüyorsunuz; bilgisayar dinliyor, çözümlüyor ve sizinle sohbet eder gibi sonuçları iletiyor. Google yapmazsa, yapan köşe. Bilgisayarcı, seocu, tasarımcı artık tek ürün üretim, satış veya tanıtımında çalışıyor.
Bildiğimiz harddisk diye birşey yok artık. Tüm verilere mobil cihazlar üzerinden ulaşılabiliyor.
2023'ten sonra: Ne bileyim ben, müneccim miyim?
Not: Bu yazı köpeeeniz olsun; zaten bir şeye benzetemedim, uykuluydum. Çalmak çırpmak serbesttir. Tabi çalmaya çırpmaya değer görüyorsanız aklınızdan şüphe ederim.
1990ların ilk yarısı : Bilgisayar kullanabiliyor olmak pek artı bir şey değildi; kimsede bilgisayar yoktu. Tamirci filan da olunmazdı zaten. İnternet mi, o da neydi?
1990ların ikinci yarısı : Bilgisayar kullanan heker idi Hatta bu on yılın sonlarında icq, mirc, telnet (bbs) kullanabilmek de bir bakıma bilgisayar profluğu idi. Email adresiniz varsa, şimdilerde 20k hitli site sahibi olmak gibi birşey idi. Bilgisayarcılar yavaş yavaş türemeye başladı; en karlı yılları oldu bilgisayar sektörünün. HTML türedi ama genellemeye bakarsak önemsiz bir değerdi, talep yoktu.
2000-2005 arası: İnternet kafeler sonbahar mantarları gibi çoğaldı bir anda. İnternet cafede 1buçuk ila 2milyon lira arası saat başı kullanma bedeliydi. Çoğu bilgisayarcı yavaş yavaş bir webtasarımcı olma yolunda idi.
Ancak gerçek ayrıma gelince artık, internet işleri ve bilgisayar işleri tamamen ayrılmıştı. İnternetten anlayan, bilgisayar problemlerini ancak kabaca çözebiliyordu. Bazı bilgisayarcılar ise internet işlerinden bir gelecek beklememekteydi. Google mantığı kavranmaya çalışıldı ve basitti; hitin çok ise önde çıkarsın.
PHP, asp, flash, perl, photoshop ... internetçi olmak kolay değil...
2005-2007 arası: İnternet cafelerin çoğu aynı zamanda internet işleriyle uğraşıyordu. Fakat bilgisayar ve internet ayrımı iyice belirginleşmişti. Hatta internet de tasarım diye bir şey kendine yer edinmiş oldu. Önceki dönemde tek kişi hepsini yapabilirken, artık bir siteyi oluşturmak için birden fazla kişiye ihtiyaç vardı.
2007-2010 arası: 15 sene önce bilgisayardan anlayan birisi profesör muamelesi görürken, 10 sene önce heker olmuş, 5 sene evvel ise iyi para kazanmıştı. Ne yapmalıydı peki?
Bilgisayar parlak günlerinden uzaklaşmış oldu her ne kadar arızalanan bilgisayar sayısı artsa da. En çok bilgisayar satışları bu dönemlerde oldu fakat kar oranı çok düşmüştü. İflas eden firmalar görüldü. Ama sektör 2005-2010 dönemi ağır bir geçiş yaşadı. E-ticaret bilgisayar sektörünü tüketti; hemen hemen herkes de bir bakıma kendi bilgisayarını kendi tamir eder olmuştu, olmadı komşunun oğlu vardı.
İnternet aldı başını gitti. Seo diye bir icat vardı artık. Hit = ilk sıralar mantığı bitmiş; backlink, pagerank diye birşeyler icat olunmuştu. Bunların başında duracak birilerine de ihtiyaç vardı.
2010-2012 yılları: Bilgisayar satışları ağırlıklı internetten ve büyük elektronik mağazalarından. Bilgisayar bilmeyen yok artık (var ise de adamdan sayılmaz oldu), bilgisayar tamire gelmeden önce mutlaka kurcalanması adet oldu. İnternet cafeler alternatif yollarla yaşamayı öğrendiler.
İnternet derya deniz oldu. Tartışılmadık konu kalmadı derken tartışılmadık yeni konular çıktı hep.
SEO artık en çok kazanç getiren alan oldu ama dağınık seo sistemleşmeye başladı. Hit, öznellik, backlink kalitesi dışında da kriterler çözülmeye başlandı.
Web tasarımda atılmadık takla kalmadı; 10 sene evvelinin binlerce liralık sistemleri, bedavalar diyarındaydı.
Bilgisayarcılık diye bir meslek kağıt üstünde kaldı. Seocu, phpci, tasarımcı, postçu, hostçu ... bunlar iyice belirgindi artık.
2012-2015 yılları: Bilgisayarlar geri dönüşümde. Büyük mağazalar ve internetten satılıyor. Tek tuşla kendi kendine format atan sistemler sarmış ve format artık beleş olmuş. Çok az insan bozulan bilgisayarını tamire götürmüyor çünkü yenisini almak tamir ettirmekten daha avantajlı. Mobil internet çok yaygın.
İnternetçi diye bir şey de kalmadı. İnternet imparatorlukları belirginleşmeye başladı tamamen. Google, facebook, microsoft, msn, twitter artık direkt kazanç kapısı. Her kalitede iş çıkaran tasarımcılar, kodlamacılar mevcut ama orta seviye ve altında tüm işlerin ücretsizi de internette var. Seocularda 3e, 5e ayrılmış vaziyette. Kimi direkt kazanca yönelirken, kimi direkt yazılımında işin. Bölgesel aramalar mahalle bazına indirgemiş; ürün, bilgi arandığında direkt sonuçlara çok yaklaşılmış. Her bilgisayar, her mobil aygıt aynı zamanda navigasyon cihazı gibi.
2015-2023: SEO diye birşey yok artık. Web tasarım da neredeyse bitmiş. Herşey 3 boyutlu. Siz söylüyorsunuz; bilgisayar dinliyor, çözümlüyor ve sizinle sohbet eder gibi sonuçları iletiyor. Google yapmazsa, yapan köşe. Bilgisayarcı, seocu, tasarımcı artık tek ürün üretim, satış veya tanıtımında çalışıyor.
Bildiğimiz harddisk diye birşey yok artık. Tüm verilere mobil cihazlar üzerinden ulaşılabiliyor.
2023'ten sonra: Ne bileyim ben, müneccim miyim?
Not: Bu yazı köpeeeniz olsun; zaten bir şeye benzetemedim, uykuluydum. Çalmak çırpmak serbesttir. Tabi çalmaya çırpmaya değer görüyorsanız aklınızdan şüphe ederim.