Merhaba Arkadaşlar
Bazılarınızın bildiği (çoğunun bilmediği) gibi Tokatın Yeşilyurt ilçesine bağlı Kuşcu kasabasında İngilizce öğretmeni olarak görev yapıyorum. Bakmayın kasaba dediğime 2000 nüfuslu bir köyden farkı yok.
4 sene önce göreve başladığımda sıradan snıflarda ders işliyorduk. Çok basit sade bir sınıf düşünün. Askerlik dönüşünde bu sıradanlıktan sıkıldım ve bir şeyleri değiştirmeye karar verdim.
Öncelikle ders programını ve gerekli ayarlamaları bizzat kendim yapıp müdürü normal sınıf uygulamasından derslik sınıfı uygulamasına geçmeye ikna ettim. Yani artık öğretmenler 6a veya 8b sınıfına gitmiyor da öğrenciler fen sınıfına veya İngilizce vb. sınıfına gidiyor. Bu sayede bir İngilizce sınıfına sahip oldum.
Cebimden epey bi para harcayıp görsel materyaller aldım veya hazırladım sınıfın duvarlarına astım.
O da yetmez deyip müdüre meb den bilgisayar istettim. Böylece kelimeler olsun çeşitli sunular olsun bunları bilgisayar aracılığı ile çocuklara izlettim.
O da kesmedi okulunda 3-4 projeksiyon olduğu için depoya kaldırılan bir tepegözü kendi sınıfıma getirttim bir ilçe merkez okulundan.. bununla çocuklara test çözdürdüm İngilizce hikayeler okuttum.
Daha ne yapabilirim diye düşündüm ve derste yaptığım etkinlikleri videoya kaydedip okul sitesinde yayınladım çocuklara motivasyon olsun diye.
O da olmadı elektrikten hiç anlamadığım halde kişiye özel kulaklık sistemini bizzat kendim tasarlayıp sınıfıma kurdum. Sıradan bir sınıf düşünün her sıranın yanında kulaklıklar asılı duvarda. Dinleme bölümlerinde her öğrenci kendi kulaklığını takıp bilgisayardaki dinleme metnini dış ortamın gürültüsüne maruz kalmadan dinleyebiliyor. Bulunduğum ilde hiçbir devlet okulunda böyle bir sistem yok. Bu sistemide öğrenci başı 2 lira toplayarak 40-50 lira arası da kendi cebimden harcayarak kurdum.
Okula yardım etsinde ne olduğu önemli değil deyip lions kulübünden projeksiyon cihazı istedim. Sağolsunlar onlar yanına bir de perde almışlar haftaya yollayacaklar.
Bu kadar şeyi kendimi övmek için anlatmadım bilen biliyor. Anlatma sebebim bu kadar güzelliğin üstüne bir iyilik de sizin yapıp yapmayacağınızı öğrenmek. Tüm bu saydıklarıma karşın sınıfımın hala önemli bir eksikliği hala tebeşir ve kara tahta ile ders işliyor olmamız. Eğer yapılan bu çalışmaları 120 liralık beyaz bir tahta ile süslerseniz hem güleryüzlü köy çocuklarını hem de bir arkadaşınız olarak beni çok mutlu edersiniz.
Bağışlarınızı paypal ile [email protected] veya ziraat bankasına eft (şube kodu:1298 hesap no:45142336 5001) ile yapabilirsiniz.
İhtiyacımız olan sadece 120 lira. Fazlasında gözümüz yok. Eksik kalırsa eğer ilçedeki esnafları dolaşmayı düşünüyorum o da olmadı yine cebimden karşılamaya da hazırım.
Kalın sağlıcakla.
Bazılarınızın bildiği (çoğunun bilmediği) gibi Tokatın Yeşilyurt ilçesine bağlı Kuşcu kasabasında İngilizce öğretmeni olarak görev yapıyorum. Bakmayın kasaba dediğime 2000 nüfuslu bir köyden farkı yok.
4 sene önce göreve başladığımda sıradan snıflarda ders işliyorduk. Çok basit sade bir sınıf düşünün. Askerlik dönüşünde bu sıradanlıktan sıkıldım ve bir şeyleri değiştirmeye karar verdim.
Öncelikle ders programını ve gerekli ayarlamaları bizzat kendim yapıp müdürü normal sınıf uygulamasından derslik sınıfı uygulamasına geçmeye ikna ettim. Yani artık öğretmenler 6a veya 8b sınıfına gitmiyor da öğrenciler fen sınıfına veya İngilizce vb. sınıfına gidiyor. Bu sayede bir İngilizce sınıfına sahip oldum.
Cebimden epey bi para harcayıp görsel materyaller aldım veya hazırladım sınıfın duvarlarına astım.
O da yetmez deyip müdüre meb den bilgisayar istettim. Böylece kelimeler olsun çeşitli sunular olsun bunları bilgisayar aracılığı ile çocuklara izlettim.
O da kesmedi okulunda 3-4 projeksiyon olduğu için depoya kaldırılan bir tepegözü kendi sınıfıma getirttim bir ilçe merkez okulundan.. bununla çocuklara test çözdürdüm İngilizce hikayeler okuttum.
Daha ne yapabilirim diye düşündüm ve derste yaptığım etkinlikleri videoya kaydedip okul sitesinde yayınladım çocuklara motivasyon olsun diye.
O da olmadı elektrikten hiç anlamadığım halde kişiye özel kulaklık sistemini bizzat kendim tasarlayıp sınıfıma kurdum. Sıradan bir sınıf düşünün her sıranın yanında kulaklıklar asılı duvarda. Dinleme bölümlerinde her öğrenci kendi kulaklığını takıp bilgisayardaki dinleme metnini dış ortamın gürültüsüne maruz kalmadan dinleyebiliyor. Bulunduğum ilde hiçbir devlet okulunda böyle bir sistem yok. Bu sistemide öğrenci başı 2 lira toplayarak 40-50 lira arası da kendi cebimden harcayarak kurdum.
Okula yardım etsinde ne olduğu önemli değil deyip lions kulübünden projeksiyon cihazı istedim. Sağolsunlar onlar yanına bir de perde almışlar haftaya yollayacaklar.
Bu kadar şeyi kendimi övmek için anlatmadım bilen biliyor. Anlatma sebebim bu kadar güzelliğin üstüne bir iyilik de sizin yapıp yapmayacağınızı öğrenmek. Tüm bu saydıklarıma karşın sınıfımın hala önemli bir eksikliği hala tebeşir ve kara tahta ile ders işliyor olmamız. Eğer yapılan bu çalışmaları 120 liralık beyaz bir tahta ile süslerseniz hem güleryüzlü köy çocuklarını hem de bir arkadaşınız olarak beni çok mutlu edersiniz.
Bağışlarınızı paypal ile [email protected] veya ziraat bankasına eft (şube kodu:1298 hesap no:45142336 5001) ile yapabilirsiniz.
İhtiyacımız olan sadece 120 lira. Fazlasında gözümüz yok. Eksik kalırsa eğer ilçedeki esnafları dolaşmayı düşünüyorum o da olmadı yine cebimden karşılamaya da hazırım.
Kalın sağlıcakla.