İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

biraz da gülelim!!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Bilim adamları, birgün mağarada yaşı 1.582.903 olan bir insan fosili bulur, bu fosili istihbarat teşkilatlarını sınamak amacıyla kullanma kararı alırlar. Önce Japon istihbaratı mağaraya girer ve 15 dk sonra dışarı çıkıp derler ki;
- Bu fosilin yaşı 1.400.000 ila 1.600.000 arasında...
Daha sonra CIA girer ve 12 saat sonra baya bi havalı şekilde çıkarlar:
- Bufosilin yaşı 1.500.000 ila 1.600.000 arasında, derler...
Hemen ardından KGB girer ve sırf Amerikalılara inat içerde 2 gün kalırlar. 49. saatte çıkar derler ki;
- Bu fosilin yaşı yaklaşık olarak 1.550.000 ila 1.600.000 arasında...
En son olarak bizim MİT girer. Aradan bir hafta geçer mağaradan ses yok, 1 ay olur ses yok, 1.5 ay olur ses yok. Mağaranın dışında bekleşen gazeteciler daha fazla beklemeyip içeri girerken bizimkilerden biri çıkar dışarıya... Yaka paça dağılmış gömleğin yarısı dışarıda... Sigarası için bir ateş ister, sigarasını yakar, o sırada gazeteciler heyecanla;
- İçeride çalışmalar nasıl efendim? Fosilin yaşını bulabildiniz mi?
Bizimki sigaradan bir fırt çeker ve;
- Fosilin yaşı tam olarak 1.582.903, der.
Bunu duyan gazeteciler şaşkınlıkla sorarlar:
- Nasıl başardınız bunu, fosilin yaşını tam olarak nasıl tahmin ettiniz?
Bizimki sigaradan derin bir nefes çeker ve derki;
- Zor oldu ama "Konuşturduk p***vengi"
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
FBI eleman alımı icin duyuru yapar. Üc kisi basvurur. FBI
binasinda adaylarin hepsiyle tek tek gorusmeler yapılmaktadir.
İlk adam iceri alinir ve su sorular sorulur.
"Karini seviyormusun?"
"Evet, efendim". "Ulkeni seviyormusun?" "Evet , efendim" "Pekala ,
biz karini da getirdik.Su an yan odada." der ve masanin uzerine bir
tabanca koyar. "Simdi odaya gir ve karini oldur!" Adam silahi alir yan
odaya gecer. 5 dakika hic ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri
doner.Kravati gevsemis,ter icinde kalmistir. "Yapamiyacagim efendim."
der ve orayi terk eder. Ikinci adam iceri alinir. Ayni sorular
sorulur.ayni yanitlar. Ve ona da iceri girip karisini oldurmesi
soylenir. Adam yapamayacagini soyler ve ayrilir.
Son adam girer. Ayni sorular.Ayni cevaplar. Ona da iceri girip
karisini oldurmesi soylenir. Adam iceri girer.5-10 saniye sonra icerden
silahsesleri gelmeye baslar. BAM, BAM, BAM, BAM, BAM, BAM ....
Derken kisa bir sessizlik ve ardindan gurultulu bir cam kirilmasi
duyulur. Adam iceri girer, biraz terlemistir. FBI personeli
sorar "Ne oldu?" Adam cevaplar.."Efendim bana verdiginiz silah
kurusıkı çıktı, o yüzden karımı pencereden asağıya atmak zorunda kaldım..
 

sitemedya

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Kasım 2004
Mesajlar
284
Reaction score
0
monoton günümüze neşe kattı bu fıkralar.
saol, yeni bulursan yine post et buraya. :)
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Huzurevinde arka arkaya gelen ölümlerden moralleri bozuk üç arkadaş
aralarında dertleşiyorlarmış..
Biri "Azrail'i kandırmak lazım.." demiş.. Öbürleri nasıl, diye
sorunca tezini açıklamış..
"Bu Azrail can almaya geliyor ya! Onunla göz göze geldiğimizde
bebek taklidi yapalım.. Bunların yaşı küçük, bir yanlışlık olmalı
der, çekip gider.."
Yaşlılığa ikinci çocukluk demeleri boşuna değil. Bu çocukça fikir
diğerlerinin de aklına yatmış.. Başlarına kötüsü geldiğinde ne
yapacaklarını birbirlerine belli etmişler..
Aradan zaman geçmiş.. Bir gece Azrail, aynı odayı paylaşan üç
kafadarı gece yarısı ziyaret edivermiş..
Orağını yere tak tak tak diye vurduğunda kafadarların üçünün birden
gözleri açılmış..
Bakmışlar ki Azrail hazır.. Birinden birini, belki de üçünü
götürecek.. Hemen belirledikleri A plânını uygulamaya geçmişler..
Üçü birden bebek taklidi yapmaya başlamış..
Biri "Aguuu.." sesleri çıkarırken öbürü parmak emiyor, üçüncüsü de
"Mama.. Mama.." sesi çıkarıyor.. Azrail bir süre seyretmiş
hallerini.. Sonra elini gülerek başına vurmaya başlamış:

"HADİ BAKALIM ATTAA " :D
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Bir KÖyÜn Camisinde Imam Cemaate Vaaz Vermektedir. Ansizin Iceri Dalan Bir
KÖylÜ KÖyÜ Sel Basmakta Oldugunu Haber Verir. Butun Cemaat Hemen
Kendilerini Disari Atip, Kacar. Sadece Imam Butun Israrlara Ragmen KÖyÜ
Terketmeyi Reddeder Ve Tanri'nin Kendisini
Koruyacagini Soyleyerek, Camide Kalir. Kisa Bir Sure Sonra Sular Camiye
Ulasir, Imam Caresiz Minareye Cikar. Sular Minarenin Ilk Katina
Yukselirken Bir Tekne Imami Kurtarmaya Gelir.ancak Dinibutun Imam,
Tanri'nin Kendisini Koruyacagini Soyleyerek Tekneye Binmez. Sular
Yukselir, Imam Ikinci Kata Cikmak Zorunda Kalir. Bir Tekne Daha Gelir,
Ancak Imam Yine Tanri'nin Kendisini Koruyacagina Inancinin Tam Oldugunu
Soyleyerek Tekneye Binmez. Sular Iyice Yukselir. Imam Artik Minarenin En
Tepesindedir. Bir Helikopter Yaklasir. Icindekiler Durumun Kotu Oldugunu
Anlatarak Imama Helikoptere Gelmesi Konusunda Israr Eder. Imam
Helikoptere Binmeyi De Reddeder. Bir Sure Sonra Sular Iyice Yukselir Ve
Imam Bogularak Olur. Kendisini Cennetin Kapisinda
Melekler Karsilar
-melek: Hosgeldiniz. Cennette KÖskÜnÜz Hazirlandi.buyrun.
-imam: Cennete Girmek Istedigimden Emin Degilim.
-melek: Neden?
-imam: Tanri'ya Biraz Kirginim.
-melek: Ne Oldu Ki?
-imam: Ben Hayatimi Ibadet Ederek Gecirdim. Insanlara Hep Iyilik Yaptim,
Gunahtan Uzak Durdum. Yasadigim Koyu Sel Basti, Herkes Kacti Ama

Tanri'nin Beni Kurtaracagina Inandigimdan Kaldim. Goruyorsunuzki Simdi

Burdayim...
Tam Bu Sirada Yukaridan Tanri'nin Sesi Duyulur:
-salağa Iki Tekne Bir Helikopter Gonderdik!!!!!!!!!!!!!
 

Sport

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Aralık 2003
Mesajlar
1,449
Reaction score
3
bir fıkrada benden

bir fıkrada benden : Çorba Kasesi

Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmetin annesini yemeğe davet ederler, Mehmetin annesi akşam yemeği süresince Handanı uzun uzun süzer ve aslında Handanın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu , acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder.

Aklını okumuşçasına Mehmet annesine der ki:
Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. Akşam yemeğinden sonra Mehmetin annesi evine döner.

Aradan bir iki gün sonra Handan der ki:
Mehmet,annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.

Mehmet yanıtlar:
Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım.

Oturur ve yazar:
Anneciğim, Gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum.
Fakat konu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
sevgiler oğlun Mehmet.

Bir hafta sonra Mehmetin annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum, Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
Fakat konu şu ki: Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
Sevgiler annen.
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Erler sabah yoklamasında, çavuş içlerinden birine soruyor;
- Söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor
- bir daha söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor. Ardından tekrar soruyor
- ulan sona son defa soruyorum nerelisin ?
- Kahramanmaraş'lıyım komutanım..
- Hah şimdi oldu diyor çavuş ve yanındakine soruyor,
- Oğlum sen nerelisin ?
- Kahramansinop'luyum komutanım !
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Adamın birinin evine yüklü bir telefon faturası gelmiş ve adam hemen karısının yanına gidip:

- Sen ne yaptığını zannediyorsun bu fatura ne böyle?

Karısı: - valla kocacım ben konuşmadım yemin ederim diyince adam aldığı
hesap ekstresini göstererek bu ne peki annen teyzen kardeşin hep bunlarla konuşmuşsun.
Kadın: - bak kocacım yemin ederimki ben konuşmadım demiş.

Ertesi ay fatura tekrar çok yüksek gelince adam hemen karısının yanına gidip
bağırıp çağırmış ama kadın yine ben konuşmadım demiş.

Bir akşam adam yatarken içeriden sesler duymuş ve hemen salona gidince ne
görsün, evdeki papağan telefonu kaldırıp heryere telefon açıyor,
saatlerce konuşuyor.

Sinirlenen adam Hemen papağanı aldığı gibi kanatlarından duvara çivilemiş ve ---Aklın başına gelinceye kadar burda asılı kalacaksın demiş.

Papağan bitkin bir şekilde kafasını kaldırınca duvarda asılı olan İsa heykelini görmüş ve isa'ya sormuş
-Sen ne kadardır orda asılısın?

İsa - Valla 2000 seneyi geçti.

Papağan hayretle:

-Vay a... koyim sen nereyle konuştun?
 
F

fenerli

Misafir
Temel oğluna parmakların isimlerini öğretiyormuş.
- "Bak uşağum bu baş,bu işaret,bu orta,bu yüzük ve buda serçe parmak.Anladınmı?"
Oğlu kafasını sallıyarak hayır demiş.Temel bir kez daha anlatmış ve tekrar sormuş " anladınmı uşağum?".
Çocuk tekrar hayır demiş.Bir daha, bir daha derken en sonunda çocuk anladım deyince, Temel elini sallayarak "bak bakalım bir de karıştırarak sorayım" demiş...
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Adam doktora gider :
-Doktor bey, galiba karimda isitme kaybi basladi. Ne yapabiliriz?
Doktor :
-Eve gittiginiz zaman, karinizin arkasinda, biraz uzakta durun. Normal bir sesle ona soru sorun. Eger sizi duymazsa biraz daha yaklasin ve sorunuzu tekrarlayin. Hangi mesafede duydugunu tesbit edelim, ona göre bir tedavi uygulariz.
Adam eve döner. Karisi mutfakta yemekle ugrasmaktadir. Adam mutfagin kapisinda durur ve normal bir sesle :
- Hayatim, ne yiyoruz bu aksam? diye sorar.
Karisi cevap vermez. Adam bir iki adim atar ve bir kez daha sorar :
- Hayatim, ne yiyoruz bu aksam?
Karisi yine cevap vermez. Adam kadinin dibine kadar gelir ve tekrarlar :
- Hayatim, ne yiyoruz bu aksam?
Karisi öfkeyle dönerek cevap verir :
- Üçtür köfte diyorum ya!

.....................................................................................................


Temel havalimanında pasaport kontrolünde.Ordaki görevli sorar ve temel cevap verir:
-Name?
-Temel.
-Surname?
-Dursunoğlu
-Age?
-30
-saks?
-Once or Twice per week
-No I mean male or female
-Doesn't matter.


.....................................................................................................


Temel ile Dursun hararetli bir şekilde iddialaşırlar.
Temel: - "Ula Dursun ha pen pu pinanun çatusundan pi pardak suya paluklama dalarum daa." Dursun: - "Nah dalarsun ula imkanu yoktur"
Vardır yoktur bir milyarına iddiaya girer kafadarlar. Temel gider bir bardak su getirir ve kaldırıma koyar.
-"Iyi izle ula" der "Nasul dalacam hamsi cibi"
Dursun ise hala Temel'i umursamamakta, dalgasını geçmektedir. Temel catıya çıkar Dursun'a seslenir:
-"Ula Dursun iyi izleyesun ha celeyrum!" ve kendini boşluğa bırakır. Tam yere üç beş metre kala Dursun yerdeki bardağa bir tekme sallar:
"Geber ula ..pne Temel"

.................................................................................................................
 

trextra

0
İyinet Üyesi
Katılım
4 Mart 2005
Mesajlar
5,290
Reaction score
0
Konum
Kadıköy
Sapka satarak geçinen bir adamin yolu bir gün bir ormana
düsmüs. Adam biraz yürüdükten sonra sicaktan ve yorgunluktan bunalmis, bir
agacin altina oturmus. Sapkalarla dolu sepetini de yere koymus ve uykuya
dalmis.
Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmis. Birde
bakmis ki yanindaki sepet bombos... Sapkalar gitmis. Kafasini kaldirip
agaca
bakmis,
agacin dallarinda bir sürü maymun, her birinin kafasinda
adamin sapkalari... Adam baslamis dusunmeye ;

"Ben simdi ne yapacağım, sapkalari bu maymunlardan nasil geri
alacağım"

Düsünceli bir sekilde kafasini kasirken bakmis ki, maymunlar
da adamin taklidini yapiyor, kafalarini kasiyorlar. Adam ellerini havaya
kaldirmis,
maymunlar da...derken adam ne yapacagini bulmus, kendi
kafasindaki
sapkayi
çikarip yere atmis, maymunlar da şapkaları çıkartıp aşağı
atmışlar...
Adam
böylece bütün sapkalari geri almis, sepetine koyup yoluna
devam etmis.

Aradan 50 yil geçmis...Artik adamin bir torunu varmis, o da
dedesi gibi sapka saticisi olmus. Günlerden bir gün onun da yolu ayni
ormana düsmüs. Hava yine çok sicakmis ve genç adam bir agacin altina
oturmus,
sapkalarla
dolu sepetini yanina koymus ve uykuya dalmis... Bir saat
sonra uyanmis, bir de bakmis ki sepetin içinde sapkalar yok... Derken
tuhaf sesler duymus, bir de kafasini kaldirmis ki agacin üstünde bir sürü
maymun, hepsinin kafasinda birer sapka.

Düsünmüs... " Dedem yillar once bana bir hikaye anlatmisti...ne
yapacagimi
çok iyi biliyorum..." demiş.

Adam kafasini kasimaya baslamis, maymunlar da aynisini
yapmislar... Adam ellerini havaya kaldirmis, maymunlar da.. ve adam
gülümseyerek kendi basindaki sapkayi çikarmis yere atmis... O anda
agaçtaki maymunlardan
biri
yere inmis, adamin yere attigi sapkayi kapmis, adama da bir
tokat atmis
ve
söyle demis:

"Sadece senin mi deden var serefsiz !!!"
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Yasli ve zengin bir adamin hepsi birbirinden zeki üç oglu varmis.
Birgün amansiz bir hastalikla yataga düsen yasli adam verasetini açiklamak
için ogullarini yanina çagirmis.

-Ogullarim benim vaktim geldi artik, ecel kapida.
Ben ölünce tabi ki mallarimin hepsi sizin ve siz çok zekisiniz ama siz
mallarimi bölüseceksiniz diye birbirinize düsmemeniz için sehrin kadisina
gidin.
O kadiya benim selamimi söyleyin o size mirasinizi bölüstürür.

Ve adam ölür ogullari da babasinin istegi üzerine kadiya gitmek için yola
düserler. Tabi yesillik yerlerden, gölden, yagmurdan, çamurdan felan geçerler.
Derken önlerine bi adam çikar ve bizim 3 biradere sorar;

-Efendiler ben devemi kaybettim siz yolda bir deve gördünüz mü? der.

büyük kardes sorar;
- Tek gözü kör müydü
adam "evet" der.

ortanca kardes sorar;
-Kuyrugu kesik miydi
adam "evet" der

küçük kardes sorar;
-Bir ayagi topal miydi
adam ona da "evet" der.

Bu sorulardan sonra 3 birader devesini kaybeden adama biz senin deveni
görmedik derler.
Adam birden sinirlenir.
"Yaa nasil olur. hem bütün özelliklerini bildiniz hem de görmedik
diyorsunuz. bende sizinle beraber gidecem ve gittiginiz yerdeki kadiya
sizi sikayet edecegim" der.
Biraderlerde "olur gel" derler.

Ve sonunda kadinin yanina varirlar, huzuruna çikarlar.
3 birader der ki;
-Efendim bizim babamiz vefat etmeden önce mirasi bölüsmemizigin size
gelmemizi söylemisti.
Biz de bu yüzden geldik. kadi devesini kaybeden adama döner ve;
-Sen niye geldin. der adam da :
-"Efendim ben devemi kaybettim. yolda bunlari gördüm. Onlara devemi
gördünüz mü dedim onlar da devemin bütün özelliklerini bildikleri halde
görmedik dediler. ben bunlardan süpheliyim" der.

Kadi biraderlere döner ve sorar:

-Sen nerden bildin tek gözünün kör oldugunu.
-Efendim, yolda gelirken yesillik yerden geçtik. Baktim ki yesilliklerin
hep bi tarafindan yenilmis öbür tarafina yanasmamis bile.
Tek gözünün kör oldugunu oradan anladim.

-Peki sen nerden bildin kuyrugunun kesik oldugunu?
-Efendim, yolda gelirken deve pisligi gördüm. Devenin pislikleri hep
daginik düsmüs. Halbuki kuyrugu olsaydi hep toplu düserdi. oradan bildim
kuyrugunun olmadigini.
-Peki sen nerden bildin bi ayaginin topal oldugunu.
-Efendim, gelirken gölden geçtik. Baktim ki devenin 3 ayaginin tam izi bir
de yarim ayak izi var. tek ayaginin topal oldugunu oradan
anladim.

Kadi devesini kaybeden adama döner ve "kardesim bunlar senin deveni
görmemisler" der.
Kadi o adami gönderir ve düsünür "ulan bunlar benden zeki ben bunlara
nasil miras bölüstürecegim.
Neyse ben bunlara bi ziyafet vereyim sonrada kapi arkasindan dinleyeyim
bakalim ne konusuyorlar"
diye düsünür ve bizim 3 biraderi evine götürür hanimina güzel bi ziyafet
hazirlattirir
Yemek gelir ve kadi "siz yemeginizi yiyin ben bi yere varip gelecegim" der
ve kapi arkasina geçer.

Büyük kardes der ki;
-Yaa kuzu çok iyiymiste, keske köpek emmeseydi.
Kadi sasirir.

Ortanca kardes der ki;
-Yaa sarap iyiymiste, keske mezar topragindan yapmasalardi.
Kadi iyice sasirir.

Küçük kardes de der ki;
- Yaa kad¹ iyiymiste, keske or..... cocugu olmasaydi.
Kadi bu lafi duyar duymaz gelenlerin zeki oldugunu düsünerek hemen
arastirmaya gider.

Kuzuyu aldigi adama "bu kuzu ne emdi" diye sorar.
Adamda "kuzunun annesi öldüydü ben de kapinin önünde yatan köpege
emzirttim" der. Daha sonra sarabi aldigi adama gider ve "bu sarabin
topragi nerden" diye sorar. Adamda "valla bizim burada en güzel toprak mezarlikta var, ben de mezar
topragindan yaptim" der.

Kadi "ulan bunlar ikisinide bildi" diye düsünerekten annesinin yanina
gider ve "benim babam kim" diye sorar.
Annesi de "oglum baban savasa gittiydi bende iste biriyle gönül eyledim"
der.
Kadi bu saskinliklar içinde bizim 3 biraderin yanina gider ve baslar
sormaya.
Büyük kardese;
-Söyle bakalim kuzunun köpek emdigini nerden bildin.
-Nerden olacak. bak kuzunun budunun bu kenarinda yag olmaz.
Ama köpegi emdigi için burada yag var.

Ortanca kardese;
-Söyle bakalim sarabin mezar topragindan oldugunu nerden bildin.
-Nerden olacak. içiyorum içiyorum zevk yerine keder veriyor.

Ve küçük kardese sorar;

-Söyle bakalim sen benim or.... çocugu oldugumu nerden bildin.

-Nerden olacak, or...... çocugu olmasan evinin girisine FENERBAHCE
bayrağı asmazdın...


arkadaşlar bu bir fıkra lütfen yanlış yerlere çekmeyin...
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Kadının biri bir petshop a gider ve "bir papağan almak istiyorum" der.Mehmet ismindeki petshop sahibi -"Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın -" Hayır almak istiyorum" der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde'hoşgeldin o*****' diyerek karşılar. Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri götürür. Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin o***** diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... Kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır. Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana -"Hoşgeldin o***** diycem." der. Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.Papağan yine aynı yanıtı verir. Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz -"Hoşgeldiniz hanımefendi diycem" der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar. Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin? -"Hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan. Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? -" Hoşgeldiniz hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? -"Hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki yanımda 2-3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? Papağan biraz duraksar ve cevap verir : -"Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı harbi o*****!!!"


.................................................


Kız hayatında ilk defa bir partiye gidecekmiş,annesi o aksam kızına öğüt veriyormuş. -Kızım bak sen bu partileri bilmezsin burada çapkın erkekler olur seninle yatmak için her şeyi yaparlar eğer böyle bir şey olursa ona çocuğumuzun adı ne olsun diye sor hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır. Neyse kız partiye gitmiş biraz sonra bir genç kızı dansa kaldırmış, dans ederlerken genç kızı okşamaya sarkıntılık yapmaya başlamış. Kız hemen "çocuğumuzun adı ne olsun" demiş, genç tırsmış ve gitmiş. Bir sure sonra başka bir genç gelmiş yine aynı sarkıntılıklar başlamış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş ve genç yine panik bir şekilde kaçmış, biraz sonra bir genç daha gelmiş, dansetmeler falan derken yine aynı sarkıntılıklar başlamış, kız yine "çocuğumuzun adı ne olsun demiş ama değişen bir şey yok daha sonra dışarı çıkıp ıssız bir yer bulmuşlar kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş gençte yine bir şey yok biraz sonra genç kızın elbiselerini çıkarmış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" gençte yine bir şey yok genç kızla sevişmeye başlamış kız "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş genç yine sessiz bir süre sonra genç işini bitirmiş kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş. Genç prezervatifi çıkarıp bir düğüm atmış "Buradan çıkabilirse David Cooperfield olsun"
 

dizayn1st

0
İyinet Üyesi
Katılım
11 Mayıs 2005
Mesajlar
623
Reaction score
0
sırf buraya yazmak için büssürü aradım bi forumda :)
bu gerçek bir olaymış ;
adana genel evi önünde taksicilik yapan amcayı mahallenin yeni yetmeleri
kandırıyorlar yalvar yakar edip ve bir kaç şişede rakı hediye edince yaşları
tutmayan genç grubunu geneleve sokyama çalışıyor taksici. e kapıda aksimi
aksi bir de bekçi olunca işler epey zorlaşıyor, yine rakı hediyeleri, yine yalvarmalar....

bekçi razı oluyor ve kurban bayramı sabahı getir gençleri diyor.
gençler hevesli, bunca yıldır duydukları mekanı görecekler v.s vs.
(öte tarafını da siz tahmin edin).
sabah namaz sonrası taksici bunları genelevin kapısında bırakıyor.
kapıda bir kuyruk ki sormayın gitsin. gençler taksiden inip, bekçi ile
bir selamlaşıp sıraya girmeden küt giriyorlar kapıdan içeri.

sıradaki kuyruk homurdanıyor, sesi yüksek
çıkanlar itiraz ediyor. "olur mu ya böyle hem sıra bekletmedin, hemde yaşı
tutmaz gençleri aldın" diye bekçiye ver yansın.

bizim bekçi de zaten aksi başliyor bağırmaya...

bunlar o... çocukları. bayram sabahı analarının elini öpmeye geldiler.size ne ulan.!!!!...
 

pigeon

0
İyinet Üyesi
Katılım
22 Şubat 2005
Mesajlar
2,873
Reaction score
12
Konum
Ankara
Bir gün kahvenin kapısı sert bir tekmeyle
açılır. İçeri iri yarı çam
yarması gibi biri girer ve haykırır:

" Bütün fenerliler ibnedir "
Kimseden ses çıkmaz adam yine bağırır,
Adam tekrar eder.
" Duymadınız mı lan! Tüm fenerliler ibnedir"

Derken en arkalardan ufak tefek bir adam
kalkar ve " Ya birader der,
niye bize böyle hakaret ediyorsun bizde insanız bu
kadar ağır hakaret etmene ne gerek var " der.
Çam yarması
" Ne o lan sen fenerlimisin ? " diye sorar.

Adam
" Hayır ibneyim "
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Üst