İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

EVRENİN EŞZAMANI - II E-Kitap (Kuantum Düşünce)(Kişisel Gelişim)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

RabbitHole

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Mayıs 2009
Mesajlar
195
Reaction score
12
Adobe ve noter konusundaki tavsiyelerini araştıracağım. bunu bilmek benim açımdan iyi oldu...
diğer söylediklerin için ise anlaşabilmemiz için zaman ve tekamül gerek... iyi dileklerin için teşekkür ediyorum. aynısını bende senin için diliyorum... Kısa zamanda düzelmeniz dileği ile...
 

mathiaxbars

0
İyinet Üyesi
Katılım
24 Temmuz 2006
Mesajlar
9,530
Reaction score
122
Adobe ve noter konusundaki tavsiyelerini araştıracağım. bunu bilmek benim açımdan iyi oldu...
diğer söylediklerin için ise anlaşabilmemiz için zaman ve tekamül gerek... iyi dileklerin için teşekkür ediyorum. aynısını bende senin için diliyorum... Kısa zamanda düzelmeniz dileği ile...

İyi dileklerinize karşılık iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim:D Zamanla anlarsanız anlaşırız tabi ...


bende ileride zengin olmak istiyorum. ama en doğru zamanda mutluluk ve sevgi içinde olsun... bu durum ruhsal olarak hazır olduğumda kendiliğinden oluşacak bir durumdur zaten...


Bide bunu sormak istedim , kendiliğinden nasıl oluşuyor acaba.Gönül zenginliği sanırım bahsedilen dimi :D
 

Darkart

0
İyinet Üyesi
Katılım
1 Temmuz 2005
Mesajlar
7,037
Reaction score
54
Kuantum düşünce tekniğini bende sık duyuyorum çevremde. Ama hepsinin amacı aynı. Neyse boşuna anlatmaya gerek yok. Sizde bir şekilde farklı olmaktan bahsederken size yeni olan bir oluşumun eski kurallarına göre oynuyorsunuz. Aslında sizin farklı düşünüyorum dediğiniz şeyi mutlu olan insanlar binlerce yıldır düşünüyor. Zaten yeryüzünde varolan bir şeydi bu. Sizin sorunlu yıllarınızda yaptığınız aslında farklı düşünmekti. Şimdi sizde mutlu olan milyonlarca insan gibi düşünüyorsunuz. Aynısınız yani.

sizin bahsettiğiniz doktor vs. gibi insanlar zaten bu eğilime sosyal olmak için giriyor. Hazırlanan toplantılar, yemekler bolca para harcamalar hepsi sosyal olmak adına. Ortamdan bir hatunu koparan bir daha girmiyor o ortama. Farklılık dediğiniz şey küçücük bir amacı nasıl uygulamanızı bilmediğinizden geçiyor. Çünkü sizler farklı değilsiniz hepiniz aynısınız. Bu düşünceye sahip en az 10 kişiyle girdiğim sohbetlerden anladığım tek şey bu. Hiç biri farklı değil. hepsinin elinde aynı kitap, hepsinin çıkış noktası aynı.

Bazıları biraz daha farklıymış elini dokundurup enerji verdiğini sanıyor, diğeri odasını mumlarla donatıyor, kimisi üzerine reiki alıyor ama temelde hepsi arıyor. Neyim, neden böyleyim, neden şöyle değilim cevaplarını. Çünkü ortada bilinmeyen, tutulmayan, duyulmayan, tadı kokusu olmayan ve inanılması sayesinde başarı olacağını savunan bir sözde düşünce tekniği var. Milyonlarca insana binlerce yıldır din nasıl inandırılmaya çalışılıyorsa aynı onun gibi buradada farklı bir oluşum inandırılmaya çalışılıyor. Bu çokmu kolay olacak? Öyle düşünme böyle düşün dendiğinde insanlar hemen bu enerjiye vakıfmı olacaklar?

Hiç bir şey olmayacak olmuyorda.
 

RabbitHole

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Mayıs 2009
Mesajlar
195
Reaction score
12
elbette ikiside mümkün...

maddi zenginlik bir bilinç boyutudur. eğer bu duruma hazır hale gelirseniz size parayı kazandırıcak olay koşulları hayatınıza çekmeye başlarsınız. bu aksakallı dedenin gelip size parayı vermesi değildir elbette. evrenin döngüsünü anlamak veadım adım gitmek gerekir...

insanın parayla ilişki çocukken başlar. ailelerimizden gördüğümüz durumlar bizim için güven teşkil ettiği için bizler çocuk zihnimizle bilinçsiz seçimler yaparız. ve birde bilinçsiz seçimler... eğer bir çocuk ailesinden yokluk gördüyse ve ailesinden para istedi diye tepki ve şiddet gördüyse bilinçaltı zihninde "para istemezsem güvende olurum" etiketlemesini yapar. bu çocuk ilerde büyür ve çok para kazanmak ister ama bilinçaltı zihni çocukluktaki seçimsel anıyı unutmadığından yaydığı enejiyi ve algıyı etkileyerek ona kıt bir paradigma sunar...

bizler çocukluğumuzda bilinçli yada bilinçdışı seçimler yaparız. bu seçimler 0-10 yaş arasına egoyu oluşrurur. bu psikolojide "patolojik eleştirmen"dir.

bizlerde nlp yöntemleri ile alt beyin düzeyinde bu metaları düzeltmeyi hedef alırız... bu algıyı ve enerjiyi deiştirerek bolluğu görmenize ve ilerlemenizi sağlar..

bunu yaparken önce zengin olayım sonra öğreteyimde diyemeyiz. bunu yaydıkça geri dönecek olan bir bilinçtir bu... bu bilinci, bağış yaparak, kurban keserek, yardım ederek ve sahip olduklarına şükrederek misli artırıbilirsin...


not: her işin olduğu gibi bu işi yapan şarlatanlarda var... ama ben yinede genelleme yapmadan önce yayınlarımın okunması taraftarıyım
 

mathiaxbars

0
İyinet Üyesi
Katılım
24 Temmuz 2006
Mesajlar
9,530
Reaction score
122
elbette ikiside mümkün...

maddi zenginlik bir bilinç boyutudur. eğer bu duruma hazır hale gelirseniz size parayı kazandırıcak olay koşulları hayatınıza çekmeye başlarsınız. bu aksakallı dedenin gelip size parayı vermesi değildir elbette. evrenin döngüsünü anlamak veadım adım gitmek gerekir...

insanın parayla ilişki çocukken başlar. ailelerimizden gördüğümüz durumlar bizim için güven teşkil ettiği için bizler çocuk zihnimizle bilinçsiz seçimler yaparız. ve birde bilinçsiz seçimler... eğer bir çocuk ailesinden yokluk gördüyse ve ailesinden para istedi diye tepki ve şiddet gördüyse bilinçaltı zihninde "para istemezsem güvende olurum" etiketlemesini yapar. bu çocuk ilerde büyür ve çok para kazanmak ister ama bilinçaltı zihni çocukluktaki seçimsel anıyı unutmadığından yaydığı enejiyi ve algıyı etkileyerek ona kıt bir paradigma sunar...

bizler çocukluğumuzda bilinçli yada bilinçdışı seçimler yaparız. bu seçimler 0-10 yaş arasına egoyu oluşrurur. bu psikolojide "patolojik eleştirmen"dir.

bizlerde nlp yöntemleri ile alt beyin düzeyinde bu metaları düzeltmeyi hedef alırız... bu algıyı ve enerjiyi deiştirerek bolluğu görmenize ve ilerlemenizi sağlar..

bunu yaparken önce zengin olayım sonra öğreteyimde diyemeyiz. bunu yaydıkça geri dönecek olan bir bilinçtir bu... bu bilinci, bağış yaparak, kurban keserek, yardım ederek ve sahip olduklarına şükrederek misli artırıbilirsin...


not: her işin olduğu gibi bu işi yapan şarlatanlarda var... ama ben yinede genelleme yapmadan önce yayınlarımın okunması taraftarıyım



Şarlatan olmazmı illa var tabi , dolu.Size katılmamak elde değil...


Şimdi napıyoruz oturuyoruz hiç başkalarının yaptıklarıyla ilgilenmiyelim , kendimizle ilgilenelim işte bağış yapalım , kurban keselim sonradan gelir para ama dimi...

eğer bu duruma hazır hale gelirseniz size parayı kazandırıcak olay koşulları hayatınıza çekmeye başlarsınız.

Biraz açarmısınız ben anlayamadım.Duruma hazır hale geldiğimiz nasıl anlıyacaz ve bu koşullar ney ?
 

RabbitHole

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Mayıs 2009
Mesajlar
195
Reaction score
12
örnek vermek gerekirse diyelim ki gördüğünüz bir evi almak istiyorsunuz. ama şu anki şartlarda bu imkansız gözüküyor. Ama yaratılış bu kadar adaletsiz değildir. Kader külli ve cüzi irade dengesiyle mükemmeldir.

Bu evi almak olasılıkları nasıl oluşur peki... şu anki duruma A noktası.... hayalimizin gerçek olduğu yani evi aldığımız noktaya B noktası diyelim... A noktasından B noktasına gitmek inandırıcı değildir. çünkü nasıl olacağını bilemeyiz. ama işin mucizevi noktası nasıl olacağını bilmemize gerek yoktur. evren enerjiler bütünüdür. dşünceleriniz olasılıkları kendine çekebilir... sizden bağımsız bir dış dünya yoktur..

A-----> B arasında olup bitecekleri bilmemize gerek yoktur. Sadece B noktasındaki duygu durumunu hisseder ve gerçekten sahipmiş gibi hislere kapılırsak bir süre sonra düşüncemiz olasoılıkları oluşturmaya başlar... bu 1 ay yada 1 senede gerçek olabilir. Ama bu durum hayal kurmak kadar kolay değildir. çünkü insan pozitif hayaller kurarken aynı zamanda negatif olanları düşünür çünkü anıları vardır ve hayat hakkında inandırıldığı şartlar vardır... bu durumda ÇEKİM GÜCÜ çalışmayacaktır. bu yüzden temelde özgüven ve duygusal zeka yoksa bu durum işe yaramaz. ilk önce bu durum sağlanmalıdır..

diyelimki artık pozitif bir tutumumuz var ve o ev için pozitif bir tutuma girdik... bir sonra noktalar birleşmeye başlar... Tamda o evi ödeyebileceğiniz yüksek maaşlı bir işe girebilirsiniz. tamda size uygun bir kredi seçeneği çıkar. ama tüm işaretler siz o evi alın diye gözünüze özellikle çarparlar... bakın bedelsiz bir çekimden söz etmiyorum. güzel bir iş buldunuz ama her sabah o işe gideceksiniz... tabi ben örnek verdim A ile B arasındaki yol tamda size uygun sizin çevrenizin mantıklı koşulları ile düzenlenecektir. bazen işler olmuyomuş gibi görünür, bazen üzücü şeylerde yaşanabilir. ama vazgeçmediğinizde hayaliniz sizindir... kitabımdan şöyle bir alıntı yapayım...


......................
Bu yaratımlar tam olarak düşüncelerle olmazlar. Düşüncelerinize etiketli olan “duygu durumlarınızla” olmaktadır. Çünkü gün içinde zihnimize birbirinden farklı binlerce düşünce gelir ve biz bunlardan bazılarına duygusal reaksiyonlar yükleriz. Bu reaksiyon gösterdiğimiz düşünceler bir sonraki “An” a, bir sonraki güne ve son olarak da fiziksel yaşamınıza doğru çekilirler. Örneğin aynı haberi okuyan iki kişiyi düşünelim. İkisine de bu düşünce gelmiştir. Birinci kişi bu habere aşırı reaksiyon göstermiş olabilir ya da yaşadığı eski bir kötü anıyı da tetiklemiş olabilir. Ve ya olumsuz duygu durumları yaratacak herhangi bir durumun içinde kendini bulabilir. Bu durumda o bu düşünce titreşimini devam ettirir. İkinci kişi ise bu haber üzerinde odaklanmamayı seçmiş olabilir ya da haberden olumlu çıkarımlar yapıp şükranlık hisleri içinde kendini bulabilir. Burada aynı olaya iki farklı duygu yaklaşımı görüyoruz. Tahmin edeceğiniz gibi ikisi de aynı olayın farklı reaksiyonlarını yaşayacaktır. Biri o haberle ilgili olumlu olasılıklar yaratırken, diğeri olumsuz olacaktır. Haberin olumlu şeyler içermesi ya da içermemesi HİÇ önemli değildir. Önemli olan kişinin tutumudur. Burada çıkarılacak ders ise nedir.

Düşüncelerimizin kontrolü elimizde değildir. Bunu keşfetmek benim için ilk başlarda kabul edilemez gibi görünse de zamanla nedenini daha iyi anladım. Siz her ne kadar olumlu düşünmeye çalışsanız dahi bilinçaltınız size olumsuz düşünceleri, durumları, rüyaları çekerek tüm gününüzü mahfedebilir. Ve siz olumlama yapmak istemezsiniz, olumlu düşünmeye gücünüz kalmaz. Egonuz durumlara, ya da birilerine karşı koymak ister. Madem düşüncelerimiz bizim elimizde değildir ozman bunu nasıl değiştirebilirsiniz. Fakat keşfettiğim başka bir şey var ki Seçimler bizim elimizdedir, dolayısı ile sonuçlarda bizim elimizdedir. Kafanızın karşıtığını biliyorum. Şimdi size bunu toparlayayım

Düşüncelerimiz bize bilinçaltımızdan gelir. Bu düşünceler tüm insanlığın ve canlıların birbirine bağlı olduğu dolanık zihinden gelmektedir. Bu dolanık zihin aynı zamanda yaratıcı ile bağlantılıdır. Çekim yasasını çalıştıran ve herkesin doğru zamanda doğru yerde olmasını sağlayan ise bu dolanık yapıdır. Siz bilinçli istediğinizi ve düşündüğünüzü sanırsınız. Ama bu doğru değildir. Size bir şeyleri isteten, olumlu ya da olumsuz düşündüren, hayallerinizin gerçek olmasını ya da olmamasını sağlayan dolanık bir sicim alanındasınızdır. Bu dolanık sicim alanı sizin duygularınızı ve düşüncelerinize cevap verir özelliktedirler. İşte burada çok önemli bir nokta devreye girer. Size bu sicimler yoluyla aktarılan düşüncelere tepki biçimizi “seçme hakkına sahipsiniz” Bu seçmeden dolayı yaşanacak odaklanma dolanık zihinden o düşüncenin daha fazlası olarak geri dönecektir. Bu tutumunuz devam ettiğinde da durumu fiziksel olarak deneyimliyeceksiniz.

ani sonuç olarak bilmeliyiz ki Seçimler ve sonuçları bizim irademize bırakılmıştır. Seçim ve sonuç arasındaki tüm düşünce ve olaylar yaratıcının seçimidir. Yani siz sonuca giderken nasıl gideceğinizi bilmeseniz de sonucu yaşayacaksınız. Ama burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta daha var. “madem iradeli düşünemiyoruz ve düşüncelerimizin kontrolü elimizde değil nasıl olurda bilinçli seçim yapabiliriz ve sonuçları çekebiliriz.”

Bilmeyiz ki ego geçmiş ve gelecek üzerinde yargı sahibidir. Ve sizin düşüncelerinizi bunlarla oyalamaktadır. Tüm odak noktanızı şimdiki zaman üzerinde toplamayı seçtiğinizde ego ve iradeniz arasındaki bağ kopar. Bu olduğunda tüm seçimlerinizden %100 sorumlu hale gelirsiniz. Bu yüzden tüm seçimlerinizi ona uygun bir ruh haliyle şimdiki zamanda vermelisiniz. Verdiğiniz seçim dolanık zihne bir mesaj olarak gidecektir. Ve geri kalan 6 milyar insan sizin hakkınızda bilinçdışı bir mesaj alacaktır. Bu tutumuzu koruduğunuzda düşündüklerinizi ayağınıza getirende yine onlar olacaktır…

Hepimiz her an dolanık zihinden mesajlar alıp eylemlerde bulunuyoruz. Uyurken, uyanıkken, tv izlerken, arkadaslarımızla sohbet ederken, düşünürken, ağlarken, gülerken kendimiz için bişeyler yaptımızı sanerken dahi dolanık zihne hizmet ediyoruz ve farkında olmadan başkalarının çekim yasası içinde çalışıyoruz. Ayrıca rüyalardaki mesajlar, telepatik iletişimler, birini düşündüğümüzde bizi araması ve aklınıza gelen her metafiziksel etkileşimler dolanık zihinle açıklanabilir.

Dolanık kolektif zihin, insanlığın tüm geçmiş kayıtlarını içerir. Bu çağda görüldüğü gibi insanlığın agresyonu yok olmak- yok etmek üzerinde yoğunlaştığı için frekansı düşüktür. Fakat kendi üzerinizde çalıştığınızda bu kolektif yapıda bir iyileşme sağlarsınız ve kendi üzerinize düşen misyonu en iyi şekilde yerine getirirsiniz. Bu bilinç boyutunu hissederek yaşadığınızda hayatınızdaki tüm ayrımlar ortadan kalkacaktır. Ve teklik size kendini göstermeye başlayacaktır. Bu bir bilgelik boyutudur. Bu bir hedef olamaz. Bu ancak yaşandığında hissedilen bir histir.


Kuantum kuramında zaman kavramı yerine “an” kavramı geçerlidir. Her olay bir anda oluşur ve bu bakımdan olaylar arasında süreklilik geçerli olmaz. Ancak olaylarda nedensellik istendiği için bu nedenselliği koruyacak ara parçacıklar (dalgalar) aranır ve de deneysel olarak bulunmaya çalışılır. Kuantum Kuramına göre evrende süreksiz bir bütünlük vardır ve her nesne diğer her nesne ile anında etkileşir. “Çekim Yasası” bu bütünlüğü temel alır. Seçilen bir düşünceye kararlılıkla katlanıldığında, onu oluşturacak bir neden mutlaka bulunacaktır.
................


evrenin eşzamanı-II
 

Darkart

0
İyinet Üyesi
Katılım
1 Temmuz 2005
Mesajlar
7,037
Reaction score
54
Bunun adı çekim mekim değil tamamen hırs. Tüm hayatını bir eve kafayı takıp geçirirsen onu yapmak için zaten planlarında vardır.
Bende hayatıma böyle yön verdim. çevremdede zeki olan herkes böyle yaptı. Bunun adı ne kuantum nede bilmem ne zırvaları.
Aklın varsa, hedefin varsa disiplin varsa ev değil villada alırsın yazlıkta alırsın. Saçmalamaya gerek yok.
 

RabbitHole

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Mayıs 2009
Mesajlar
195
Reaction score
12
:rolleyes:

bir şeyi idrak edememen bunun gerçek olmadığı anlamına gelmez...

ya efendi gibi yaz yada gölge etme... saçmalama falan...

düzgün konuş oldumu...
 

RabbitHole

0
İyinet Üyesi
Katılım
31 Mayıs 2009
Mesajlar
195
Reaction score
12
bu başlıkta samimiyetle yaklaşımı ve saygıyı elde edemedim... sağlık olsun...
hedefler devam ediyor... burdan web siteme girip kitabımı satan alan bir kaç arkadasada ilgileri için teşekkür ederim..

yetkili kimse başlık kapatabilir.....
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst