Bende her zaman insanlar yediği kaba neden pislemeye ihtiyaç duyar onu merak ederim. Neden her zaman işine gelen gibi düşünür, neden savundugunun dışında yaşar merak ederim.
Küçükken bir teyze vardı mahallede. Biz maçları beyaz eşyacının camındaki televizyonlardan seyrederken bize küfür sayılabilecek sözler söyler, tv seyretmenin bizi yakacağından, günah oldugundan falan bahsederdi. O kadından korkardık tabi o yaşlardayız diye. İlerleyen yıllarda oğlu askere gidince evine televizyon almıştı. Sözüm ona kötü bir şey olursa duyacaktı. Yıllarca tv seyrediyoruz diye bizi korkutan o kadın artık tv de haber saatlerini ezberlemiş başından kalkmıyordu.
Demek oluyorki insanlar ihtiyaç duymadığı, ilgisini çekmediği şeylerde diğer insanlara gereksiz şekilde sallayabiliyor. Fakat bir zaman sap geri dönüyor kaçıyor bir taraflara demekki. Şu an, sonradan keşfettiği tvde bir behlül hayranı olduguna eminim. Çünkü o kendi fikirleriyle değil hep okudugu, gördüğü veya duydugu çakma fikirlerle yaşadı yıllarca. Doğru ile yanlış arasındaki farkı kendi değil başkalarının dediğine göre benimsedi. Kurallara, kanunlara bakış açısı yoktu. Neyse doğrudur sandı, çünkü düşünmeye yetecek beyine sahip değildi. Tıpkı zina yasak diyip haremleri olan padişahlar gibi, içki yasak diyen çoğunluğun en çok alkol tükettiği yer Konya gibi. Hep bizlere söylenenler mantıklı geliyor, araştırsakta yine karşıt fikirlere inanıp farklı olduk sansakta aslında ne kadar acınacak durumda oldugumuzu görmeyiz.
Sanalda çok var böyle tipler. Allah adını ağzından düşürmeden mp3 sitesi kuranlar, her taş altından hadis örneği verip önüne gelen hatuna yapışanlar. Modernliği her zaman avrupayla sidik yarışı halinde yorumlayıp onların ürettiği lcd ekran başından kalkmayanlar, müslüman haricindeki herkese düşman olup o herkesin yaptığı herşeyi kullananlar vs.vs.vs.
Ne kadar iki yüzlü ve cehalet içinde insanlar var ki bunları yazabiliyoruz. İşin enterasan yanı bunları savunup tam tersi yaşayanlar hiç utanmıyor aksinede sokaklarda hala konuşuyorlar