İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

Gerçek dostluk

KaRNeC

İyinet Üyesi
Katılım
4 Ekim 2002
Mesajlar
2,829
Reaction score
260
Konum
Kahramanmaraş
Gerçek dostluk dendiğinde aklıma babamın anlattığı bu kısa hikaye gelir hep. Kendi arkadaşlarımın zor biz zamanımda bana destek olup olmayacakların hep merak ederim ve beni yarı yolda bırakabilme ihtimalleri hep korkutur beni.

Gerçek dostluk nasıl olmalı? İşte babamdan dinlediğim o hikaye.

Delikanlı 18 yaşına geldiğinde evden sık sık dışarıya çıkar ve geç saatlere kadar eve gelmez. Bir gün, iki gün.. derken babası artık oğlunun bu durumuna daha fazla göz yumamaz. Çünkü etraf kötü insanlarla doludur. biricik oğlunun elinden kayıp gitmesine mani olmak ister ve oğluna konuyu açacaktır ki, oğlu evden ayrılmak istediğini söyler. Baba şok olmuştur. Gitme der ama oğlu kararını vermiştir. Arkadaşlarına ne kadar güvendiğini sorar. Oğlu "Onlar benim çok iyi arkadaşlarım. Beni hiç bir zaman yarı yolda bırakmazlar" der. Babası da "O zaman bunu bir deneyelim. Bakalım zor durumda kaldığında yanında olacaklar mı?" der. Oğul kabul eder. Baba bir koç keser ve bu koçu kanlı halde çuvala koyar. Bunu alıp arkadaşlarına git ve onlara "Bunu bir yere gömmemiz lazım" de bakalım ne yapacaklar der. Oğlu babasının dediğini yapar ve arkadaşlarından birine gider. Kapıyı çalar ve elindeki kanlı çuvalı gösterir. "Bunu bir yere gömmemiz gerek." Arkadaşı çuvala bakar ve hiç açıklama yapmasına bile müsaade etmeden kapıyı yüzüne kapatır. Diğer arkadaşına da gider ve aynı şekilde "Bu çuvalı hemen gömmemiz gerek" der. bu arkadaşı diğerinden de beterdir. "Adam mı öldürdün sen? Polisi arayayım mı? Hemen çık git buradan, başımı belaya sokacaksın" der. Oğul oradan da ayrılır ve babasının yanına döner. Babası "Bir de aynı çuvalla benim arkadaşımın yanına git" der. Oğul bu defa babasının arkadaşının yanına gider. Çekingen bir şekilde kapıyı çalar. Kapıyı babasının yaşlarında bir bey açar. "Buyur bakalım evladım" der. Oğul babasının selamını getirdiğini, elindeki çuvalı gömmesini istediğini söyler. Babasının dostu çuvalın içinde ne olduğunu sormadan delikanlıyı içeri alır ve "Hemen getir gömelim evladım" der. Bu duruma şahit olan evlat gerçek dostlukla, geçici arkadaşlığın arasındaki farkı görmüştür.
 

Yavuz34

İyinet Üyesi
Katılım
31 Aralık 2018
Mesajlar
2
Reaction score
0
Gerçek dostluk bu mudur yani? saçmalık, dost dediğin her zaman dostunun yanında olacak kadar gözünü körertmek değildir, bu aptallıktır, benim dostum dediğim adama dostluk yapmamdan çok onun yardıma ihtiyacı olduğu dava da haklı olması gerekir, durduk yerde gidip bir mazluma vursa sonra da bir kamyon dayak yese umrumda olmaz, çünkü haksızdır bunun bedelini ödemelidir önce, dostunu savunmak, onun yanında olmak, onun iyiliğini düşünmek için ona doğru yolu göstermek yeterlidir, doğru olanı yapsın, haklı olsun, istersen karşısında dünyanın en güçlü, en zalim, en gaddar insanları olsun yanında ölmeye bile hazırım, ama önce haklı olacak, yardımımı hak edecek, yok öyle aptallık, gerçek dostluğu toplumsal normlara bağlı kalmadan objektif düşüncelerle analiz ediniz efenim.
 

ErcanKIZILKOCA

0
Onaylı Üye
Katılım
16 Ağustos 2017
Mesajlar
187
Reaction score
25
Konum
İstanbul
Gerçekten çok çok güzel bir hikaye. Bu dönemdeki bir çok kişiye bunların aktarılması gerek.
 

teknosayfam

0
Onaylı Üye
Katılım
22 Eylül 2017
Mesajlar
404
Reaction score
86
Konum
Kahramanmaraş
Gerçek dostluk dendiğinde aklıma babamın anlattığı bu kısa hikaye gelir hep. Kendi arkadaşlarımın zor biz zamanımda bana destek olup olmayacakların hep merak ederim ve beni yarı yolda bırakabilme ihtimalleri hep korkutur beni.

Gerçek dostluk nasıl olmalı? İşte babamdan dinlediğim o hikaye.

Delikanlı 18 yaşına geldiğinde evden sık sık dışarıya çıkar ve geç saatlere kadar eve gelmez. Bir gün, iki gün.. derken babası artık oğlunun bu durumuna daha fazla göz yumamaz. Çünkü etraf kötü insanlarla doludur. biricik oğlunun elinden kayıp gitmesine mani olmak ister ve oğluna konuyu açacaktır ki, oğlu evden ayrılmak istediğini söyler. Baba şok olmuştur. Gitme der ama oğlu kararını vermiştir. Arkadaşlarına ne kadar güvendiğini sorar. Oğlu "Onlar benim çok iyi arkadaşlarım. Beni hiç bir zaman yarı yolda bırakmazlar" der. Babası da "O zaman bunu bir deneyelim. Bakalım zor durumda kaldığında yanında olacaklar mı?" der. Oğul kabul eder. Baba bir koç keser ve bu koçu kanlı halde çuvala koyar. Bunu alıp arkadaşlarına git ve onlara "Bunu bir yere gömmemiz lazım" de bakalım ne yapacaklar der. Oğlu babasının dediğini yapar ve arkadaşlarından birine gider. Kapıyı çalar ve elindeki kanlı çuvalı gösterir. "Bunu bir yere gömmemiz gerek." Arkadaşı çuvala bakar ve hiç açıklama yapmasına bile müsaade etmeden kapıyı yüzüne kapatır. Diğer arkadaşına da gider ve aynı şekilde "Bu çuvalı hemen gömmemiz gerek" der. bu arkadaşı diğerinden de beterdir. "Adam mı öldürdün sen? Polisi arayayım mı? Hemen çık git buradan, başımı belaya sokacaksın" der. Oğul oradan da ayrılır ve babasının yanına döner. Babası "Bir de aynı çuvalla benim arkadaşımın yanına git" der. Oğul bu defa babasının arkadaşının yanına gider. Çekingen bir şekilde kapıyı çalar. Kapıyı babasının yaşlarında bir bey açar. "Buyur bakalım evladım" der. Oğul babasının selamını getirdiğini, elindeki çuvalı gömmesini istediğini söyler. Babasının dostu çuvalın içinde ne olduğunu sormadan delikanlıyı içeri alır ve "Hemen getir gömelim evladım" der. Bu duruma şahit olan evlat gerçek dostlukla, geçici arkadaşlığın arasındaki farkı görmüştür.
Güzel bir hikaye Teşekkürler.
 

Sakli_Sevda

0
Onaylı Üye
Katılım
18 Aralık 2012
Mesajlar
151
Reaction score
19
Gerçek dostluk bu mudur yani? saçmalık, dost dediğin her zaman dostunun yanında olacak kadar gözünü körertmek değildir, bu aptallıktır, benim dostum dediğim adama dostluk yapmamdan çok onun yardıma ihtiyacı olduğu dava da haklı olması gerekir, durduk yerde gidip bir mazluma vursa sonra da bir kamyon dayak yese umrumda olmaz, çünkü haksızdır bunun bedelini ödemelidir önce, dostunu savunmak, onun yanında olmak, onun iyiliğini düşünmek için ona doğru yolu göstermek yeterlidir, doğru olanı yapsın, haklı olsun, istersen karşısında dünyanın en güçlü, en zalim, en gaddar insanları olsun yanında ölmeye bile hazırım, ama önce haklı olacak, yardımımı hak edecek, yok öyle aptallık, gerçek dostluğu toplumsal normlara bağlı kalmadan objektif düşüncelerle analiz ediniz efenim.

Bu hikayede bence amaç senin dediğin gibi körü körüne yardım değil. Dostunun elinden bir kötülük çıkmayacağına emin olduğundan böyle davranıyor. Yani dostum dediği kişiyi o kadar iyi tanımış ve benimsemiş ki ondan bir kötülük olmayacağını da biliyor.
 

ADM_iyi

0
Onaylı Üye
Katılım
26 Şubat 2003
Mesajlar
122
Reaction score
39
Eskilerde vardı belki ama günümüzde kalmadı böyle dostluklar
 

ŞeMSi

Empatik
İyinet Üyesi
Onaylı Üye
Katılım
2 Haziran 2016
Mesajlar
788
Reaction score
112
Konum
Hatay
Gerçek dostluk dendiğinde aklıma babamın anlattığı bu kısa hikaye gelir hep. Kendi arkadaşlarımın zor biz zamanımda bana destek olup olmayacakların hep merak ederim ve beni yarı yolda bırakabilme ihtimalleri hep korkutur beni.

Gerçek dostluk nasıl olmalı? İşte babamdan dinlediğim o hikaye.

Delikanlı 18 yaşına geldiğinde evden sık sık dışarıya çıkar ve geç saatlere kadar eve gelmez. Bir gün, iki gün.. derken babası artık oğlunun bu durumuna daha fazla göz yumamaz. Çünkü etraf kötü insanlarla doludur. biricik oğlunun elinden kayıp gitmesine mani olmak ister ve oğluna konuyu açacaktır ki, oğlu evden ayrılmak istediğini söyler. Baba şok olmuştur. Gitme der ama oğlu kararını vermiştir. Arkadaşlarına ne kadar güvendiğini sorar. Oğlu "Onlar benim çok iyi arkadaşlarım. Beni hiç bir zaman yarı yolda bırakmazlar" der. Babası da "O zaman bunu bir deneyelim. Bakalım zor durumda kaldığında yanında olacaklar mı?" der. Oğul kabul eder. Baba bir koç keser ve bu koçu kanlı halde çuvala koyar. Bunu alıp arkadaşlarına git ve onlara "Bunu bir yere gömmemiz lazım" de bakalım ne yapacaklar der. Oğlu babasının dediğini yapar ve arkadaşlarından birine gider. Kapıyı çalar ve elindeki kanlı çuvalı gösterir. "Bunu bir yere gömmemiz gerek." Arkadaşı çuvala bakar ve hiç açıklama yapmasına bile müsaade etmeden kapıyı yüzüne kapatır. Diğer arkadaşına da gider ve aynı şekilde "Bu çuvalı hemen gömmemiz gerek" der. bu arkadaşı diğerinden de beterdir. "Adam mı öldürdün sen? Polisi arayayım mı? Hemen çık git buradan, başımı belaya sokacaksın" der. Oğul oradan da ayrılır ve babasının yanına döner. Babası "Bir de aynı çuvalla benim arkadaşımın yanına git" der. Oğul bu defa babasının arkadaşının yanına gider. Çekingen bir şekilde kapıyı çalar. Kapıyı babasının yaşlarında bir bey açar. "Buyur bakalım evladım" der. Oğul babasının selamını getirdiğini, elindeki çuvalı gömmesini istediğini söyler. Babasının dostu çuvalın içinde ne olduğunu sormadan delikanlıyı içeri alır ve "Hemen getir gömelim evladım" der. Bu duruma şahit olan evlat gerçek dostlukla, geçici arkadaşlığın arasındaki farkı görmüştür.
Bu değerli dostluk yazısı için teşekkür ederim. Ekleme yapmak istediğim bir husus var. Maalesef günümüzde insanlar dostundan çok dostundaki menfaatini seviyor. Bu zamanda en büyük hazine gerçek bir dosttur bence...
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst