Gordion AVM Yiyecek Katı Mağazaları Kiracılarının Ortak Talepleri

Sevgili arkadaşlar bir tanıdığımın da kiracısı bulunduğu Ankara/Gordion AVM ile ilgili serzenişlerini içeren metni paylaşmak istedim. Ekte ayrıca kiracılara ait kaşeli imzalı dilekleçeri de mevcuttur. Bu URL deki / ekte bulunan aynı resmi veya aşağıdaki yazıyı Sosyal medyada kamuoyu oluşabilmesi amacıyla konuyu sosyal imleme sitelerinde de paylaşarak bu kiracı mağduriyetine bir son verilmesine katkılarınızı bekliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla...

**********************************************************
17.10.2011

REDEVCO ÜÇ EMLAK GELİŞTİRME AŞ YÖNETİMİ,
Büyükdere Caddesi Metrocity İş Merkezi İstanbul

GORDION AVM
YİYECEK KATI MAĞAZALARI KİRACILARININ ORTAK TALEPLERİ

Gordion AVM , tüm Ankara halkına hitap edecek bir AVM olarak planlanmış, çok yüksek bir ziyaretçi ve iş kapasitesine sahip olacağı öngörülmüş, ve mağazaları da bu çerçevede Ankara piyasasının çok üstünde rakamlarla kiraya verilmiştir. AVM’nin metro bağlantısına sahip olacağı, yanlış bir algılama yaratmış, 3-4 yıldan önce açılamayacak bir metro hayali, AVM’nin pazarlanmasında, gerçek üstü rakamlar ortaya çıkarmıştır. Ancak beklentiler gerçeğe dönüşmemiştir.

Aradan geçen 2 yıl göstermiştir ki, Gordion AVM , şu andaki durumuyla, Ankara halkına değil, sadece Ümitköy- Çayyolu halkının bir kısmına hitap eden, sadece bulunduğu bölgeden çok sınırlı sayıda müşteri çekebilen bir AVM durumunda kalmıştır. Başka bir deyişle Gordion AVM, şu an için ve yakın gelecekte bir SEMT AVM’si niteliğinde olmaya devam edecektir. Yakın gelecekte bu niteliği değiştirebilecek hiçbir unsur yoktur.

Mevcut haliyle Gordion AVM, hafta içleri yalnızca birkaç ev hanımıyla birkaç öğrencinin ziyaret ettikleri bir SEMT AVM’sidir. Bu durumu değiştirmeye yönelik kampanyalar ya sınırlı kalmış ya da başarısız olmuştur.

Bu durumda kiracıların, mevcut yüksek kiralarla Gordion AVM’de masraflarını karşılayabilmeleri, AVM Yönetimine , müşterilerine, hammadde aldıkları firmalara ve istihdam ettikleri personele karşı sorumluluklarını gerektiği gibi yerine getirebilmeleri imkansız hale gelmeye başlamıştır. 2010 yılı içerisinde yapılan geçici kira indirimi olumlu etkide bulunmuş, ama kesinlikle yeterli olmamıştır. Yapılan indirimler kalıcı ve sürekli olması beklenirken tam tersi olmuş ve yapılan indirimlerin bir kısmı geri alınmıştır. Bunun sonucu olarak Eylül 2011 tarihinde 2 fast food mağazası daha süresiz olarak kapanmıştır.

Gordion AVM, artık, mevcut durumuyla, Ankara’daki tüm AVM’lerden daha yüksek kira rakamları almasını haklı çıkarabilecek hiçbir gerekçeye sahip değildir ve yakın gelecekte de olmayacaktır.

Tüm bu nedenlerle Gordion AVM kiracıları, Redevco yönetiminden, Ekim 2011 tarihinden geçerli olmak üzere, MAKUL, ADİL ve KALICI bir kira indirimi yapılmasını, bu indirimin, kira sözleşmesine eklenerek kalıcı hale getirilmesini, her yılın Haziran, Temmuz, Ağustos ayları boyunca, ortak alan giderlerinin kiracılara fatura edilmemesini, genel giderlerin adaletli bir düyeye çekilmesini, yönetim tarafından halen ileride yüksek ciro yapabileceğimiz beklentisi var ise sözleşmede %10 olan ciro kirasının %12 olarak alınmasını bu durumun da kira sözleşmesine kalıcı olarak ilave edilmesinin gerçekleşmesini 24 Ekim 2011 tarihine kadar talep ederler.

Alışveriş merkezlerinin, ancak yatırımcı , kiracı ve müşteri üçlüsünün varlığı durumunda var olabileceğinin bilinci içinde, geçici kepenk kapatma, konunun hukuki mecraya taşınması veya süresiz kapatma gibi kiracı tepkilerine gerek kalmadan kiracılar taleplerinin olumlu yönde değerlendirileceğini umut etmekteyiz.


Saygılarımızla,

Gordion AVM Kiracıları

Ben de Ankara'da bulunduğum sürelerde hiç gitmedim doğrusu.
Yazık olmuş esnafa.

Ben bir kez gittim, bana oldukça ters semt olarak ama yakın olsada pek tercih ermem şahsen Avm nin planlaması tam bir facia..

Kaç işi evine ekmek götürüyor. Allah yardımcıları olsun. Bende İstanbul'da bir AVM'nin kumpasına gelip 2 adet dükkan kiralamıştım. Bir dükkana donut, diğerine de anadolu sofrası diye bi restaurant kurmuştum. Dünya'nın parası gitti, AVM yönetimi öyle bir gazlıyor ki sanırsın mal yetiştiremeyeceksin. Bundan 5-6 sene önceydi tabi bu anlattığım, şimdi böyle bir salaklığı asla yapmam. Her neyse iki dükkanda kol kadar(!) zarar etti. Birini devrettim, diğeri de hala boş. Semt pazarı yapmaya falan çalıştılar AVM'yi.

Tamamen yanlış idare olayı vardı. Açılırken çoğu dükkan boş açtılar, beklemediler. Biz orada yemek satıyoruz, dükkanın içerisi bal dök yala ama AVM yolları, koridorları pislik içinde, toz içinde. Otoparkı sular basıyor falan. Ziyaretçide ilk zamandan soğudu tabi. Sonra işler iyice düştü. Kirası, aidatı, vergisi falan gerçekten zor işler.

Ziyaretçi çeken AVM'ler belli zaten, onlarında kirasına erişmek mümkün değil. Anadolu sofrasını Bakırköy Capacityde açayım diye teklif sundum. (evet teklif sunuyorsunuz) incelediler her şeyi. Sonra beş masalık yere 25 bin dolar kira istediler, 6 ayda peşinmiş ve bide teminat.

Aman arkadaşlar böyle işlere bulaşmayın. Denk falan gelirse uzak durun. Hele ki bu yemek işleri çok tehlikeli.

Donut Mağazası Olsa Da Yesek. Ankara Olsa Tutar Aslında Özellikle Çayyolunda.
Ben Çayyolunda Oturuyorum Gordiona Gidiyorum.Yemeğimi Yiyip Sinema Gidiyorum.Çıkışta Go-kart'a Gidiyorum.Gordionda Yapacak Fazla Bişey Yok.Merto Olsa Tutabilirdi.

donut olayı ilk başta güzel ama lokal müşterisi olan bir mevkiide insanlar devamlı olarak donut talep etmiyorlar. bolulu hasan usta mesela her türlü on numara iş yapıyor ama donut olayı çok farklı. donut+kahve ayrılmaz ikili. etiler nispetiyede shell istasyonun orada köşe bi yerde küçücük kulübenin içinde donut + coffee büfesi açmış adamın biri. yoğun bir cadde zaten. sabah işe giden, akşam işten dönen beyaz yakaların hepsi donut ve kahvesini alıp devam ediyorlar. hiç umulmayacak bir lokasyonda çılgın gibi iş yapıyor.

çayyolunu bilmem ben, atıyorum taksim gibi çeşitli mevkilerden gelen insanların toplandığı bir yerse donut iş yapar. küçükçekmece gibi lokal bir noktaysa iş yapmaz.

hele ki avmlerin içinde hiç iş yapmaz.

ben kısmet olursa bi ay içinde börek işine giriyorum ama simit cafe mi yapsam börekçi mi yapsam karar veremedim. iki konsept aslında çok farklı. donut'u düşünmüyorum bile çünkü gerçekten zor bi iş.

24 ekimdeki kepenk kapatmaya katılım çığ gibi büyüyor. Kepenk kapatma eylemine destek veren dükkan sayısı şu anda 25 ve hedef pazartesi 40 mağaza.

Eyleme yiyecek bölümü dışındaki mağazalardan da geniş destek geldi. Zira aynı sıkıntı tüm AVM işletmecileri için geçerlidir.

Ayrıca bu sıkıntıyı duyuran ve destek olan medya yada şükranlarımızı sunarız.

Aşağıda ilgili konunun yer aldığı bazı yayınlar bulunmaktadır.

http://www.baskentgazete.com/Baskent.pdf
http://cayyolulife.com.tr/haber/GORDION-AVM-DE-NELER-OLUYOR-2/253
http://cayyolulife.com.tr/haber/GORDION-AVM-DE-NELER-OLUYOR/252

Ovetto' Alıntı:

Kaç işi evine ekmek götürüyor. Allah yardımcıları olsun. Bende İstanbul'da bir AVM'nin kumpasına gelip 2 adet dükkan kiralamıştım. Bir dükkana donut, diğerine de anadolu sofrası diye bi restaurant kurmuştum. Dünya'nın parası gitti, AVM yönetimi öyle bir gazlıyor ki sanırsın mal yetiştiremeyeceksin. Bundan 5-6 sene önceydi tabi bu anlattığım, şimdi böyle bir salaklığı asla yapmam. Her neyse iki dükkanda kol kadar(!) zarar etti. Birini devrettim, diğeri de hala boş. Semt pazarı yapmaya falan çalıştılar AVM'yi.

Tamamen yanlış idare olayı vardı. Açılırken çoğu dükkan boş açtılar, beklemediler. Biz orada yemek satıyoruz, dükkanın içerisi bal dök yala ama AVM yolları, koridorları pislik içinde, toz içinde. Otoparkı sular basıyor falan. Ziyaretçide ilk zamandan soğudu tabi. Sonra işler iyice düştü. Kirası, aidatı, vergisi falan gerçekten zor işler.

Ziyaretçi çeken AVM'ler belli zaten, onlarında kirasına erişmek mümkün değil. Anadolu sofrasını Bakırköy Capacityde açayım diye teklif sundum. (evet teklif sunuyorsunuz) incelediler her şeyi. Sonra beş masalık yere 25 bin dolar kira istediler, 6 ayda peşinmiş ve bide teminat.

Aman arkadaşlar böyle işlere bulaşmayın. Denk falan gelirse uzak durun. Hele ki bu yemek işleri çok tehlikeli.

Genişletmek için tıkla ...

Değerli kardeşim, yazınız okudum. İskenderun da PrimeMall AVM de yer tuttum (NANE Türk Mutfağı). Daha sonra mahkemelik olduk. Yaptırdığım tespitte bir takım hileler tespit ettik. Yöneticiler tüm AVM lerde olan masum hile diye açıkladılar. Davam devam ediyor. Geçmişte AVM lerde dükkanları olup da kapatanlardan bize sözleşme örneklerini, varsa yazışmalarının ve fatura örneklerinin bir kısmını göndermelerini istiyoruz. 10 yıldan yeni tüm anlaşmaları gözden geçirip dava açmanızı sağlayabiliriz. Davanız hile nedeniyle sözleşme feshi olabilir ve yatırdığınız tüm harcamayı talep edeceksiniz. AVM kiracıları Derneğine özellikle AVM lerde geçmişte yer kiralamış ve zararla kapatmış tüm eski kiracıları ve mevcut kiracıları üyelik için bekliyoruz.
İlgilenirseniz

avmkiracilari.org

Kuruluş aşamasında AVM Kiracıları Derneği
Numuneevler Mah. 4 No'lu Sokak, No:12 Daire:5 Dörtyol- HATAY
Dr Kenan Yüce İskenderun,
0532 6981978

Yazık günah tabii... Gordion'un ilk gördüğümde bu ne demiştim, kel başa şimşik taraf; çöl ortasında dev gibi bir havuz ama su falan yok... Geleni gideni olmayan bir yer Gordion. Dedikleri gibi metro gelseydi de bir cacık olmazdı. Kardeşim, Ankara Eskişehir'e doğru büyüyor evet ama BÜYÜMEDİ, bak ne diyorum: BÜYÜYOR. Yani dereyi geçmeden paçayı sıvarsan, doğmamış çocuğa donu bırak damatlık bile biçersen olacağı bu... Birbirinizle rekabet etmekten o dandik AVM'nin yerlerini astronomik fiyatlara kapıştınız tabii... Kazansanız, insanlar gelse para harcasa sorun yoktu ama gelmeyince ekoko mokoko oldu değil mi?

Kardeşim, bu ticaret, zarar etmek de var kâr etmek de ama bu kadar kirayı havaya bayılmaık hangi aklın ürünüydü? Şişirilmiş fiyatlar, döner böyle patlar... Geçmiş olsun, üzücü tabii... Oranın sahibi Ferrarisiyle fink atarken, siz böyle üç liraya beş tane öğrenciye pide satacağım diye takla atıyorsunuz... Bence örgütlenmekle en akıllıca işi yapmışsınız, siz giderseniz sizin tuttuğunuz paralara başka kime tutmaz oraları. 40 mağaza da az ayrıca, hedef 100 olsun ki anlamı olsun. Kızılelma'ya erişmek gerekmez, siz hedefi koyun da...

Ayrıca basın çalışması da böyle yapılmaz. Verin iyi bir adama veya ajansa üç beş kuruş sizi manşet yapsın. Ben yaparım mesela

Değerli Arkadaşlar,
AVM'LERDE İYİ BİR EYLEM 5 ADIMDA NASIL ÇÖKERTİLİR!
Kiracılar AVM içinde örgütlenme konusunda genelde başarısızlar. Nedenleri;
1. Bir kısmı kurumsal kiracı müdürler tarafından yönetiliyor. Şirket merkezlerinin politikasını sürdürüyorlar. Oy kullanamazlar, Eyleme katılamazlar
2. Kiracılardan durumu nispeten iyi olan kazanımlarını kaybetme endişesi ile yönetim tarafından mimlenmemek için ortada görünmek istemezler, EYLEME KATILMAZLAR. O GÜNLERDE DAYISININ DÜĞÜNÜ NEDENİYLE ORTADAN KAYBOLURLAR
3. Bir araya gelmeyi başaranlardan bir kısmına yönetim, geciken borcu v.s gibi nedenlerle tahliye, haciz tehditi ile guruptan koparır. Onlar yönetime "zaten mecburen katıldım, aslında şu kişi beni kışkırttı" diye muhbirlik yaparlar.
4. Yönetim geriye kalanlardan bir kaç tanesini, "kiracıların ortak alan parasıyla promosyon amaçlı alım yapacakları" sözü ile destekleyeceklerini, "AVM de ek stand veya ücretsiz reklam yeri vereceklerini" söyleyerek ağızlarına bir parmak bal çalar, onları da koparır.
5. Geriye kalmışsa eğer bir ya da iki kiracıyı da sözleşmede ihlal edilmiş bir konu nedeniyle ihtar gönderip tahliye ederek cezalandırır.
6. Buna rağmen eylemci kalmışsa ki o da bir kişidir. Tahliye edilmiş, iş yeri elinden alınmıştır. Artık boş vakti çoktur. Avukatların istediği sözleşmeleri fotokopi ile çoğaltmakla meşguldür. Her gittiği avukata bıraktığı 100 sayfalık sözleşmeden sonra "SAĞLAM SÖZLEŞME , DAVAYI KAYBEDERSİN, YAPILACAK BİR ŞEY YOK" sözlerini duyacağını öğrenmiştir. Zaten en son sözleşmeyi bıraktığı hani şu 3. katta oturan bürosu kalabalık avukat sözleşmeyi hem bulamamış hem de okumamıştır. "Mavi kapaklı dosya içindeydi, şuraya koymuştum. Kızım Zehra bu sözleşme nerede" diye bir de çalışan görevliye fiyakalı fırça çektikten sonra diğer avukatlardan dinlediği sözlerin aynısını, aynı sırada ve aynı edayla tekrar duymaktan artık şaşırmaz.
O arkadaşı iş başa düştü diyerek çantasında taşıdığı hukuk kitaplarından tanırsınız. Aklında ezbere bildiği eski ve yeni borçlar kanunu, ticaret kanunu, yargıtay kararları, çantasında ihtarnameleri, delilleri, fatura örnekleri, tespit davası dilekçeleri, tutanaklar adliye koridorlarında, merdivenlerinde, fotokopi odasında görürsünüz.
Bizler 200-300 bin TL harcayarak iş yeri açıyoruz. Sözleşmeyi okumak bedava, okumuyoruz. "Baktım 120 sayfa kim okuyacak onu. Zaten nasıl olsa birileri okumuş AVM de bu kadar kiracı var. Sözleşme aynı sözleşme, onlar okumuş iş yeri açmış, el ile gelen düğün bayram." Haydi okuduk diyelim; kiradan farklı olarak reklam parası, fark faturası, ortak alan gideri, açılış masrafı, havalandırma, atık, baca temizleme ücreti gibi bir çok ifadenin ne anlama geldiğini, ödemeye başlamadan önce anlamıyoruz. Okurken ödeme yapmadığımız için olsa gerek çok da can acıtıcı şeyler değil, hatta fiyakalı bile sayılır. "Sizin bildiğiniz uyduruk iş yeri değil benim kiralayacağım yer. Bak bak neleri düşünmüş el oğlu". Bu kadar ince hesap yapan kos koca AVM yöneticileri bizim de nasıl kazanacağımız nasıl olsa hesaplamışlardır. Biz kazanacağız ki onlar kazansın. Bu sözleşme ciddiyet, sorumluluk, kalite, kurumsallık kokuyor . Bir hukuk müşavirine, avukata 500 TL verip sözleşmeyi incelettirmiyoruz. Zaten AVM işleyişini bilen uzman ve danışmanlar da yoktur. Herkes yaşadığı tecrübelerden sonra uzman oluyor. Bizden önce iş yeri açmış başarısız! olmuş, AVM deki iş yerini kapatmış tecrübeliyle karşılaştığımız zaman onu dinlemek, doğru anlamak yerine yargılamayı tecih ediyoruz. Onun niye başarısız olduğunu şıp! diye anlıyoruz. Onun konsepti! zaten iyi değildir. Yaptığı iş eski modadır. Bizim ki gibi parlak fikir değildir. Zaten biz kimsenin yapmadığı müthiş!, farklı, özel bir şey yapacağız. Herkes kuyrukta olacak. Ben hesapladım; AVM ye giren haydi her 10 kişi olmasın, 50 kişiden biri bizim dükkana nasıl olsa gelir. Abi biz bu işi götürürüz. Bu adamlar becerememiş, kıskançlar bizim başarılı olma ihtimalimizi içlerine sindiremiyorlar. Dinlemek zararlı olmaz ama herkesi dinlersek iş yapamayız biz....Hanya'yı, Konya'yı anladığımızda zaten 5 aylık kiracıyız. Halbuki konuştuğu kişi 2 yıl önce onun gibi işe başlamış. Onun beyninin kıvrımlarından neler geçiyor biliyor. İki yıl sonra kendisi karşısına alacak kiracı adayını, anlatacak, anlatacak... Aday kafa sallıyor, "he"..."he".. ara sıra öyle miii? diyor. O anda anlıyor, kendisi de 2 yıl önce öyle dinlemişti!, Bir nasihatçı uzman daha yetişecek memlekete diye düşünüyor.

Tamam, anladım, iş yerinizi tahliye ettiniz!
3 aylık kira borcunuz var, ödemeni ve tahliye istiyorlar,
İş yerinizdeki mallar üzerine AVM hapis hakkı uyguluyor.
Teminatınızı nakde çevirecekler.
Önünüzde sözleşmenin bitmesine 2 yıl var ve AVM yönetimi "2 yıllık sözleşmeden doğan kira alacağımı tahliye olsanız bile icrayla alacağım" diyor.

Sonra..... birden şirinleşiyorlar. Siz zaten en sevdiği kiracısınızdır.
Elindeki yetkileri kullanarak yönetim kurulunda sizi çok savunmuş.
Gitmesinler çok iyi kiracılar demiş.
Yönetim çok ricalar sonrası, "eski borcu kapatırlarsa, dükkanı da kendilerine devrederlerse, 2 yıllık kirayı sizden talep etmeyecekler. Hatta eski borcunuzun faizini de silecekler." Ne iyi insanlar....
Siz asla bilmeyeceksiniz o AVM'ye
inşaatlarını yaptırmak için girdiniz...
Başkalarının ödemediği ortak alan paralarını gizlice ve hileyle size ödettirdiler...
Sözleşmeye göre sizin adınıza AVM yöneteceklerdi. Yönetmediler, yönetemediler, siz vekaletten azledemediniz!
Ortak alan giderlerini kimler eksik ödedi, kimler nasıl harcadı, nasıl suistimaller yapıldı... Bilemediniz...
Sizi uyaran komşunuzda zaten iflas ettiği için kızgınlıkla iftira atıyor zannettiniz. Ortak avukat, ortak dava haydi dükkan başı 200 TL... veremediniz.
Güvenmediniz.
Şahit ol... Olamadınız..
Başınız belaya girmesin....
Komşunuz Dernek kuruyor... Neme lazım..
Bu devirde yıllık 250 TL kim aidat verecek...
onlar kursunlar. Nasıl olsa biz de faydalanırız!

"Açtığı davayı kazanırsa biz de aynı yoldan gideriz" ....
BEKLEYELİM GÖRELİM!

İMZA
AVM komşun,