İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

HAVUZ MEDYASININ "NEW YORK TIMES"A HAD BİLDİRMESİ - Ahmet Alp HAN

ahze21

0
İyinet Üyesi
Katılım
26 Nisan 2008
Mesajlar
14
Reaction score
1
New York Times (NYT) editoryal kurulu, "koskoca dünya liderimiz" Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan ve Türkiye'de yaşanan hukuksuzlukları son derece sert bir dille eleştiren yazı kaleme alma cüretini göstermişler. Haşa! Bu ne kendini bilmezlik? Gerekli, en sert yaptırımların (Kınama, kırmızı telefonla hoş sohbet ve ricalar) hemen uygulanacağından zerre şüphem yoktur.

Şimdi bizim gibi "kapı kullarına" uygun düşen işimize bakıp elimizden geldiğince cevaplar verelim... Belki bir ihsan-ı mersedes de bizim payımıza düşüverir.

Had bilmezlerin "Türkiye üzerinde kara bulutlar" başlığıyla kaleme aldığı baş makalede, ''Ülke daha önce de siyasi kamplaşmalarla karşı karşıya kalmış olsa da özellikle bu çok daha kötü, sıradışı, karanlık ve ürkütücü görünüyor'' ifadelerinin sanki "gece yarısı ekspresi" filminden yeni çıkmış yabancı bir adamın tepkilerinden yola çıkarak yazıldığını anlamış bulunmaktayız. Unutmayın ki "gece yarısı ekspresi" filmi 1978'de çekilmiştir. O vakitlerde halife-i ruyi zemin efendimiz henüz idari konularda memlekete el atmamışlardı. İzdivaçla meşgul olmaktaydılar.

Haşa! Haşa ve kella! Edep bilmezler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın giderek doğrulara karşı daha düşman kesildiği belirterek "ABD ve Türkiye'nin NATO'daki diğer müttefikleri, izlediği yıkıcı yoldan geri dönmesi için Erdoğan'a çağrıda bulunmalı" gibi ne idüğü bilinmez bir çağrı yapıyorlar. Bir kere çağrı yapamazsınız. Telefonları açık ama yardımcılarında ve ayrıca telefonlar çağrılara değil aramalara açık. Durun, en iyisi mi biz size bir çağrıda bulunalım. (Aman açmayın ha! Malum, iktisat tedbirleri. Kontör gitmesin. Dıt dıt dıt!)


Gazete bunlarla da yetnmeyip, yaklaşan seçimler nedeniyle ülkede siyasi tansiyonun giderek arttığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'sinin seçimden galip çıkması durumunda daha fazla baskıcı yönteme başvurmasından korkulduğunu yazmış. Görüyorsunuz değil mi sevgili okuyucularımız, "sözü dinlenen ülkeden" kendisinden korkulan bir ülke"ye geçiş yaptık. Allah'a şükürler olsun.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın artan siyasi gücü ile Anayasa'yı değiştirerek başkanlık sistemini getirmeyi arzuladığı ileri sürülen yazıda, Anayasa değişikliğini en azından referanduma götürebilmek için Meclis'te 330 milletvekili kazanması gerektiğine işaret edilerek makalede, Reuters haber ajansının AK Parti'nin oylarında düşme yaşandığına işaret eden haberine, sanki çok gerekliymiş gibi dikkat de çekmeden etmemişler. Yahuu ne 330'u ne 350'si, 400'ü alacak. 400, 4 rakamıyla başlar. Bakın çok manidar! 4 ne demek, Arapça'da Rabia demek. Milletimiz, işte bu yüzden 400'ü verecektir. "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıs..." .

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Hürriyet'in kendisini hedef gösterdiği iddiasıyla ilgili olarak ise gazete şu ifadeleri kullanmış: ''Erdoğan da yüzde 52 oy oranı ile 2014 Ağustos'unda seçildi. Bu itham yalnızca çarptırma değil aynı zamanda absürd ve Türkiye'nin halen demokrasi olduğu düşüncesine atılmış bir tokattır."
Makalede, AK Parti destekçisi bir avukatın (Rahmi Kurt), savcılığa başvurarak Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni hakkında suç duyurusunda bulunduğuna da yer verilmiş. Bunları anlamak mümkün değil. Sen hem haddini bilme, hem de öğretene çat. Reca ederim Öğretmenler bizim her şeyimiz. Öğretmenin vurduğu yerde gül biter.

Hafta başında Ankara savcısının hükümete muhalif bazı medya organlarının susturulması talimatı verdiğine dikkat çekilen makalede, bu kurumların Fethullah Gülen Hocaefendi'ye yakın oldukları aktarılmış.
Zaman Gazetesi Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın da aralarında bulunduğu bazı isimlerin aralık ayında "terör" iddiasıyla tutuklandığı hatırlatılan başmakalede, ''Bazı gazeteciler, seçim öncesinde iki önemli bağımsız haber kaynağı olan Zaman ile Hürriyet'i hükümetin terörle mücadele kanununu kullanarak kapatıp, malvarlıklarına el koymasından korkuyor.'' denilmiş. Kardeşim, kimse kimsenin kanalını kapatmıyor, uydudan yayınını kesiyor. "Kapatmak" kelimesini kullanmayalım lütfen. Hem malvarlığı dediğinin nedir ki, bugün var yarın yok. Alıp millete dağıtılsa kötü mü olur sanki, değil mi?

Türkiye'de yalnızca gazetecilerin değil işçi sendikalarının da seçimlerin güvenliğinden endişeli olduğunu ifade eden New York Times yazı işleri kurulu, AK Parti'nin seçimi kazanabilmek için devlet kurumlarını kullandığını ve seçim meydanlarında muhalifleri düşman diye gösterdiğini yazmış.

Densizlerin makalesi, ''Ülke daha önce de siyasi kamplaşmalarla karşı karşıya kalmış olsa da, özellikle bu çok daha kötü, sıradışı karanlık ve ürkütücü görünüyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye'nin NATO'daki diğer müttefikleri ona (Erdoğan'a) izlediği yıkıcı yoldan geri dönmesi için çağrıda bulunmalı'' diye bitiriliyor. Çağrı deyip duruyorlar ya, bunlar "Çağrı" filminden bahsediyor olmasınlar!? Danışmanlara çıtlatalım da bir tane dvd gönderiversinler. Hidayetlerine vesile oluruz hem.

Ne diyelim bilmem ki ey "havuz okuyucusu"? Neresinden tutsan elinde kalan bir makale. Acemice yalanların yazıldığını da siz anlamışsınızdır. Örnek mi..? Kem küm..! Sonra açıklarız. Hem elimizde belgeler de var. Çıkmaz ayın son Çarşambasının sabahında mutlaka açıklayacağız. Belge açıklama sırası bize gelene kadar havuzu daha da doldurmuş oluruz. Saygılar

Ahmet Alp HAN
GlobalHaber TV
Twitter: @AhmetAlpHANN
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst