İki Ekmek Bir Paket Yağ

"İki ekmek bir paket yağ." çoğumuz için gidilecek yer bellidir. Şimdi filmi geri sarıp alınacak listelerine konu olan o mekanları anımsayalım. Bakkalları... Büyük marketler henüz yokken, kapitalizm ciğerlerimizi avuçlamamışken, köşe başlarında tonton dedelerin işlettiği mütevazı bakkallarımız vardı. Hemen her alış verişimize onlara koşar, sıcak bir uğurlamanın ardından evimizin yolunu tutardık. Sonra marketler geldi...



Şehirleri zaptettiler. Arabalar oluk oluk onlara akar oldu. Reklam panolarını donatıp, robotlar gibi satış yapmaya başladılar. Bütçeleri çok büyüktü. Bakkallara kalan, "Mehmet gelirken iki ekmek al"ın bir buçuk liralık girdisi, belki bir selamı oldu.



Nietzsche'yi haklı çıkaran kapitalizm -ki zayıf yok olmaya mahkumdur.- eskinin esnaf erbabı bakkaların yok olmasını da beraberinde getiriyor.

Yabancı hosting firmaları Türkiye'de yapılanarak satışa başladılar. Bunlar, Türkiye ile birlikte Amerika, İngiltere, Kanada, Norveç gibi ülkelerde 10 yılı aşkın süredir hosting hizmeti veren firmalar. Yahudilerin ünlü sözünü haklı çıkarırcasına - "Ticaretin %80'i reklamdır." - adwords reklamlarında başı çekiyorlar.

Yerli şirketler, hiçbir koşullarıyla yabancı hosting piyasasıyla rekabet edebilecek avantajlara sahip değiller. Yabancı firmalar Türkiye yapılanmalarında, Türk avukatlar, muhasebeciler, destek elemanları aracılığıyla piyasaya tutunuyorlar. Üstelik milyon dolarlık bütçeleriyle hem reklam hem alt yapı yatırımlarında oldukça üstünler. Bizler birbirimizden iki ekmek fazla satmanın derdindeyken arkamızdaki "ayı"yı göremiyoruz. Birinin çıkıp "arkamızda ayı var." demesi gerekiyordu.



Rekabet koşulları oluşmadığı için, her ne avantajımız olursa olsun, küçüklüğümüzden müzdarip, büyük marketlere yem olmaktan başka görünen köyümüz yok. Ne bizi koruyabilecek rekabet piyasası koşulları ve/veya kurumu ne bizim birleşebilme yeteneğimiz, olanağımız bulunuyor.

Ne diyelim... Hoşça kal tonton bakkal amca!


LaTenT

evet bu konuda haklısınız fakat halkımız 3 kuruşun hesabını yapıyor bu ekonomik koşullarda. Cebimizde olan para belli. Bakkallarda eskiden kazıklanma oldusu daha fazlaydı, bakkala mesela deterjanın fiyatını sorardın kendini almak zorunda hissederdin çünkü bakkal amcalar "almayacaksan neden soruyon" mantığıyla hareket ediyorlardı. Fakat şimdi büyük marketler var fiyatları belli kampanyalarla ürünler daha ucuza satın alınabiliyor. Kısacası milletimiz ücretine göre hareket ediyor.

Açıkçası ben tonton bakkal amcalardan hiç bir zaman memnun olmadım. Herşey illa fiyat değil, bugün buzdolabında 4-5 çeşit peynir olması, 3-5 çeşit reçel olması gibi şeyler tonton bakkallar varken yoktu. Toptancı 3 teneke peynir alana 1 kasa gazoz verirken tonton amcalar bizleri hiç düşünmeden o ürün iyi olmasada alıp bize satıyordu. O zamanlarda ucuz olmasa bile büyük metrekarelere sahip marketlerin tutulma sebebi buydu.

Sadece adsense varken veya şu an bile 2.ci veya 3.cü 4.cü alternatifi istemiyormuyuz? Laptop alırken büyük alışveriş mağazalarını, bol çeşitli internet sitelerini tercih etmiyormuyuz? E tabiki ediyoruz ama konu bakkal amca olunca sanırım biraz şiir tadında oluyor

haha venom güzel yazmış. Bilgisayar alırken yada her hangi bir parçasını, neden caddemizdeki Ahmet amcanın bilgisayar firmasına gitmiyoruz da koca koca Vatan computerlere, Teknosalara,Gold Computerlera vs. vs. gidiyoruz. Yada milyonlarca kişinin ziyaret ettiği web sitelerinden hemde 100 lerce benzer model ürün içerisinden bizim bütçemize en uygun olanı aynı seviyedeki ürünlerle karşılaştırıp satın alıyoruz. Bence hepimiz gidip caddelerdeki Ahmet amcalardan Mehmet Amcalardan notebook, pc alalım. Sonrada ................ bir şey diyecemde buraya uymucak.

Konu bakkal amca değil Birinci paragraf algıda seçicilik için güzel bir örnek olmuş.

Gerisi için şu örneği vereyim. Bu yazıdan bu web sitesini tenzih ederim (isim verdiğim için mecburen):

Bu yazıda bahsedilen o büyük "market"lerden biri. Yabancı yatırım: http://www.hostley.net
Bir de bizim hosting servislerini düşünelim. Çoğunda daha fazla çeşit var.

venom' Alıntı:

Açıkçası ben tonton bakkal amcalardan hiç bir zaman memnun olmadım. Herşey illa fiyat değil, bugün buzdolabında 4-5 çeşit peynir olması, 3-5 çeşit reçel olması gibi şeyler tonton bakkallar varken yoktu. Toptancı 3 teneke peynir alana 1 kasa gazoz verirken tonton amcalar bizleri hiç düşünmeden o ürün iyi olmasada alıp bize satıyordu. O zamanlarda ucuz olmasa bile büyük metrekarelere sahip marketlerin tutulma sebebi buydu.

Sadece adsense varken veya şu an bile 2.ci veya 3.cü 4.cü alternatifi istemiyormuyuz? Laptop alırken büyük alışveriş mağazalarını, bol çeşitli internet sitelerini tercih etmiyormuyuz? E tabiki ediyoruz ama konu bakkal amca olunca sanırım biraz şiir tadında oluyor

Genişletmek için tıkla ...

"Ürün fiyatların pahalıysa, ürün çeşidin yetersizse, mekanın modern değilse, çağa ayak uyduramamışsan güle güle bakkal amca..."

Çıkan veya çıkacak yasalara bir yandan karşı çıkıp diğer yandan "Sınıftan çıkan her bebe de hostçuluk yapıyor yahu" diye şikayette bulunarak rekabet şartlarının oluşmasını bekleyemezsiniz.

GoDaddy'den 7$'a alan adı alabiliyorken kimse benden Türk işi Ticaret'ten; 21 liraya alan adı veya sınırsız alan adı altında 4GB trafik limitli barındırma paketi almamı beklemesin.

Tavşanı Seven Şoförler Derneği, Sarımsak Geliştirme Derneği, Bilmemne Dolmuş Durağı Derneği, Kokoreççiler Derneği gibi akla hayale gelmeyecek dernekler bile varken neden bu işi yapan, bu piyasanın önde gelenleri kendi aralarında toplanıp hem piyasanın temizliğini sağlamak, hem de haklı rekabet koşulları oluşturmak adına girişimlerde bulunmazlar? Devletten herşeyi bekleyenlerin kendi üzerlerine düşen görevleri de yapmaları, devlete yol göstermeleri, yardımcı olmaları gerekmez mi?

Bizimkiler kısa yoldan zengin olmayı düşlemek yerine işlerini layıkıyla yapmadıkları müddetçe "İş yapamıyoruz, satamıyoruz, edemiyoruz, eziliyoruz, büzülüyoruz" diye ağlayıp durmaya devam edeceklerdir.

LaTenT' Alıntı:

Konu bakkal amca değil Birinci paragraf algıda seçicilik için güzel bir örnek olmuş.

Gerisi için şu örneği vereyim. Bu yazıdan bu web sitesini tenzih ederim (isim verdiğim için mecburen):

Bu yazıda bahsedilen o büyük "market"lerden biri. Yabancı yatırım: http://www.hostley.net
Bir de bizim hosting servislerini düşünelim. Çoğunda daha fazla çeşit var.

Genişletmek için tıkla ...

Dostum algıda seçicilik değil o yahu ben yazdığının üzerine örnek verdim. Tonton amcayı sil hosting yaz arlara anlayacaksın zaten algıda seçiciliği, neyse

Verdiğin linkte adamlar zaten herşeyi sınırsız yapmış ne seçenek bekliyordun ki
Bizimkiler gibi alanları 50 şer mb artırıp 25 çeşit plan hazırlamak pazarlama olarak zaten başarısız ve cehalet dolu bir uygulama. Ne yazıkki ülkemizdede artık tüketici pazarlamadan daha fazla bilgiye sahip olduğu için tercih mekanizmasını daha mantıklı kullanabiliyor.

Bir örnek vereyim ;

KAV 2009 AV , 3 PC 2 Senelik Lisans 115 $ (www.kasperksy.com.tr)
KAV 2010 AV , 3 PC 2 Senelik Lisans 89$ (www.kaspersky.com)

Fakat !

2010'u onların sitesinden alamıyorsunuz, Turkiye satış listesinde yok.
2009 alıp 2010 'a lisanslayayım deseniz, bu sefer pahalıya geliyor.

Sanki biz çok zengin bir ülkeymişiz gibi utanmadan bunu satıyorlar.

İşte yabancı sermayenin gücü ve kapitalist sistemin iğrençliği.
Üstelik virüsleri de kendileri yazıyor , bilmeyen mi var ?

E bizim bakkal napsın şimdi ?