İyinet'e Hoşgeldiniz!

Türkiye'nin En Eski Webmaster Forum'una Hemen Kayıt Olun!

Kayıt Ol!

İşçilerin Cesetlerine Ulaşıldı - Zonguldakta Grizu

derzulya

0
İyinet Üyesi
Katılım
5 Kasım 2007
Mesajlar
226
Reaction score
0
Konum
Zonguldak
Malesef bu sabah 07:00 sularında Zonguldak Karadon Müessesesindeki Grizu patlamasında mahsur kalan 32 işçinin 27 sinin cesedine ulaşıldı. Birkaç gündür Gelik Kuyusunda yapılan kurtarma faaliyetlerinden netice alınamayınca Karadon Müessesesinde dün başlatılan çalışma neticesinde işçilerin cesetlerine ulaşıldı.

İşyerime yakın olduğu için Gelikteki çalışmaları takip ediyorduk. Dün Başbakan R.Tayyip Erdoğan gelmişti. Bukadar hengamenin üzüntünün arasında bir grup "öğrenci" protesto gösterisi yaptı. Okadar işçi yakını, işçi arkadaşları, polis vs işçilerin canını düşünerek orada dururken Polis güvenliği sağlamakta zaten zorlanırken böyle bir olay yaşanmasını burdan sinir ve utançla izledim. Ne sırasıydı nede zamanı.

Neticesinde Ölen Madenci Kardeşlerimize Allahtan rahmet dilemekten başka yapabilecek birşey kalmadı. Mekanları cennet olsun. Allah Yakınlarına sabır versin.

Kalan işçilerin akıbeti bilinmiyor henüz ama kısa süre sonra ulaşılabilmesi muhtemel. Allah yardımcıları olsun.

kaynak
 

Hugo

0
İyinet Üyesi
Katılım
4 Mayıs 2010
Mesajlar
332
Reaction score
10
Dünyada artık bu tarz kazalar yaşanmazken ( Yaşanan ülkerin durumları zaten malum) bizim ülkemizde sürekli kazalar yaşanmakta ve üzülerek söylemek istiyorum ki birçok emekçi hayati tehlikeyi göze alarak çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu sadece bu seneye daha doğrusu bu hükümetin zamanında olan birşey değil tabiki. Ancak bukadar uzun bir süredir de ülkeyi yönetiyorlarsa kesinlikle bu kazaların sorumlularıdır. Çünkü denetim mekanizmaları onların elinde.

Artık yeter ! Şu madenlerin güvenliklerini sağlayın...


Ne şekilde bir protesto olduğunu bilmiyorum galiba küfürler de sarfedilmiş, eğer bu kişiler orada çalışanların yakınları değil ise tabiki hoş karşılanacak bir durum değil. Bu şekilde bir protesto olamaz. Eğer yakınları bu şekilde protesto etmişse gene tabiki hoş bir davranış değil ancak bunu da biraz yakınların durumlarının içinde düştükleri durumuda ele alarak değerlendirmek gerekli.

Gene bir noktaya da değinmek istiyorum, daha bu çalışma koşullarını düzenleyemeyip birde nükleer işine giren ülkemin güzel insanlarının vay haline...

Allah Rahmet Eylesin, yakınlarını da başsağlığı dileriz...
 

Mywedding

1
İyinet Üyesi
Katılım
26 Eylül 2006
Mesajlar
5,893
Reaction score
96
Konum
www.odatv.com
Kuzuların sessizliği !! - Nuray Mert

c9b2cb7a-2005101200_l.jpg
Zonguldak’tan beklenen kötü haber geldi. 28 maden işçisinin cesedine ulaşıldı.

Zonguldak’taki büyük bir trajediye değinen ender yazarlardan biri Radikal gazetesi yazarı Nuray Mert’ti. Nuray Mert, “Alnınız ‘AK’ olsun!” başlığı altında yazdığı yazısında, “akla karanın güçlü ve zayıfa göre mesafeyle belirlenir” dedi. “Karadır bahtımız kara” manşetini atan “Taraf’tarlar”ın işi kaderciliğe döktüklerini yazdı.
Nuray Mert’in Zonguldak’taki maden faciasıyla ile ilgili bugünkü yazısı şöyle:
“Zonguldak’ta, taşeron bir firmanın işlettiği işyeri, yine maden işçilerine mezar oldu. Bu tür olaylarda hep aynı şeyi tekrarlamak zorunda kalıyorum. Üç kuruş peşinde canlarından olanların başına gelenler başlı başına bir felaket!

Ancak, daha kötüsü, bu insanların ‘sahipsizliği’! Kuzuların sessizliği!

Artık, iş güvenliği, işçinin, emekçinin hayat koşulları, hakkı, hukuku, siyasal tartışmanın konusu olmaktan çıktı. Asıl sorun burada!

Yeraltı veya üstündeki iş yerlerinin, çalışanlarına sıkça mezar olması, o olmazsa sağlıksız koşullar, düşük ücret, sosyal güvencesiz çalışma koşulları adına ses seda kesildiği oranda, ‘iş mezarlıkları’, işyeri adı altında işleyen ‘işkence haneler’ artıyor, artacak!

O halde, böylesi olaylar karşısında kıyametler kopmalı, sebep olanların iki cihanda hesap vermeye mecbur oldukları hatırlatılmalı!

Maalesef durum bu değil, bu türden facialar sıradan gündem olmanın ötesine geçemiyor, üstü kapatılıyor, kimse ‘sorumlu’ arayışına girmeye hevesli değil!

Son dört-beş ay içinde art arda yaşanan benzer olayların araştırması ne oldu, hatırlayanınız var mı?
Siyaset sahnesinde, lafla olsun, ‘güçlüye karşı güçsüzden yana’ olan kimse kalmadı.
Solcular, emekçilerden, onlar adına ses vermekten çoktan vazgeçtiler. Onlar şimdi ‘demokrat’! İnsanca yaşama hakkının esamesi okunmayan, emek sömürüsünü sorun etmeyen, kâr hırsı adına insan canının tehlikeye atılabildiği bir düzeni sorgulamak gibi bir derdi olmayan, bir ‘demokrasi’ kalesi kurdular, içine saklanıp yeni türküler tutturdular, geçinip gidiyorlar!

‘İslamcılar’, ‘muhafazakâr’ adı altında iktidar oldu, insanlık gibi bir dertleri kalmadı!
Kapitalist olmanın keyfini çıkarmaya koyuldular, dünya yansa bir kalbur samanları yanmıyor!
Kalemi eline alan, tüm maharetini müteahhit firmalara mazeret bulmak için kullanıyor. Bunu yapmaya gönlü razı olmayan, hiçbir şey olmamış gibi, emekçilerin mezarlarından ıslık çalarak geçiyor.

Sıkıysa, taşeron sistemini, bu sistemden sermaye büyütenleri dillerine dolasınlar! Benzer bir şey, tüm medya çevreleri için geçerli!

Sıkıysa, iktidarın dağıttığı rant sistemine ‘kışt!’ desinler!

Öteden beri tezgâhını sermayenin çıkarları istikametinde kuranlar bir yana, yazıklar olsun, olanlara seyirci kalıp hâlâ, kendilerine solcu deyip ortalarda gezenlere! Yazıklar olsun, içinde emek sömürüsü, sosyal hak/hukuk derdi olmayan ‘demokrasi’nin sahtekar havarilerine!

Yazıklar olsun, iş emekçiye gelince, ‘Karadır bahtımız kara’ diye manşet atarak, işi kaderciliğe dökmekten sıkılmayan, Taraf’tarlara! Güneydoğu’da çatışmalarda ölen her iki taraf için de ‘kara bahtlı’ deyip geçebilir miyiz?

Yazıklar olsun, ‘dini değerler’ üzerinden iktidar olup, insanlıktan çıkmış yeni sermaye azgınları ve onların borazancılığına soyunanlara!

Yazıklar olsun, konu iş kazası olunca ‘kaderci’, ihale peşinde koşmaya gelince, en acımasız kul düzenine esir olmakta beis görmeyenlere!

Solcusunun, demokratının, dindarının güçlünün yanında hizalanmakta tereddüt etmediği, vicdansızlıkta buluştuğu bir ülkede, dünyada, güçsüzlerin sesini duyuracak kimse kalmamış demektir. Kimse kendini kandırmasın, ‘öfkeden çılgına dönmemek’, ‘sessiz kalmak’, ‘isyan etmemek’, güçlüye boyun eğmektir!

Ünlü İtalyan siyaset kuramcısı Norberto Bobbio, “Zenginle fakir, güçlü ile güçsüz arasındaki muazzam farkı dert edinmek’ siyasal tavrın en belirleyici eşiğidir” diyor. Aklı, vicdanı, imanı kararmamışlar için ölçü bu olmalı.

Kanmayın boş laflara, akla kara, güçlü ve zayıfa karşı mesafe ile belirlenir. Partiniz değil, ruhunuz, vicdanınız, alnınız AK olsun istiyorsanız, yaşadığınız ülkede olan bitene bu açıdan bakın, ses verin, daha fazla insanı kurban vermeyelim.”
Odatv.com
 

Türkiye’nin ilk webmaster forum sitesi iyinet.com'da forum üyeleri tarafından yapılan tüm paylaşımlardan; Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin, 5651 Sayılı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına göre, paylaşım yapan üyeler sorumludur.

Backlink ve Tanıtım Yazısı için iletişime geçmek için Skype Adresimiz: .cid.1580508955483fe5

Üst