Son zamanlarda ülkemizde de konuşulmaya başlayan Dünyaca ünlü olan Montessori nasıl bir eğitim sistemidir ve bizim eğitim sistemimizden farklı olan yönleri nelerdir?
Montessori bir isim aslında, İtalyada yaşamış bir kadının soyadı Montessori de İtalyalı kadın profesörün geliştirmiş olduğu eğitim sisteminin adıdır.
İlk önce Montessorinin yaşam öyküsüne kısaca değinelim. Kimdir Montessori?
Avrupanın en karanlık döneminde İtalyada yaşamış olan ve yaşamı boyunca kadın olduğu için dışlanan biri Bütün bunlara rağmen pes etmemiş ve İtalyanın ilk kadın doktoru olan Bu kadarıyla yetinmeyip kendisini her daim geliştiren ve Roma Üniversitesinde profesörlüğe kadar ulaşan bir kadın Ve bütün bu dışlamalar ve Mussoliniye rağmen dünyaya yayılan bir eğitim sistemi: Montessori
Şimdi de eğitim sisteminin detaylarını iceleyelim..
ÇOCUK MERKEZLİ BİR EĞİTİM ANLAYIŞIDIR
1906′dan bu yana uygulanan sitem bizim ülkemiz için yeni fakat dünyaca bilinen eski bir eğitim sistemidir. Ve bu eğitim sisteminin odak noktası çocuktur. Bizim ülkemizdeki eğitim de ne kadar çocuk odaklı diye geçse de aslolan bir müfredat vardır ve çocuklar buna uymakla mükelleftir. Bu yüzden bizim eğitim sistemimizle tamamen bu noktada ayrılmaktadır.
MONTESSORİ EĞİTMİNDE ÖDÜL VE CEZA YOKTUR
Bizim ülkemizde sınıflarda konuşan çocuklara, ödevini yapmayan çocuklara verildiği gibi bir ceza veya tam aksine çok başarılı bir öğrenciye verilen bir çikolata gibi harekete geçirici ödül yoktur.
BU EĞİTİMDE ÖĞRETMEN PASİFTİR VE BAŞARI YÜZDE 70 ÖĞRETMENE AİTTİR
Yukarıda bahsettiğimiz gibi ödül ve ceza sisteminin olmaması tamamen çocuğun içselleşmesine yönelik bir uygulamadır. Yani çocuk kendi vicdanıyla bunun muhakemesine yapmaya yöneltilmiştir ve dıştan bir uyarıcıya gerek yoktur. Çocuğa duyulan saygı gereği onun bu aşamaları kendisinin idrak etmesi beklenir. Klasik eğitim sisteminden farklı olarak eğitimde öğretmen pasif ve başarının yüzde 70 i öğretmene bağlıdır.
Şimdi sizler nasıl bir çelişki bu hem pasif hem de başarının yüzde 70 ini nasıl öğretmene aftediyorsunuz diyebilirsiniz. Fakat şöyle bir durum var öğretmen ceza ve ödül gibi bir uyarıcıyla harekete geçmediği için sınıf ortamında pasif olmuş oluyor. Yani öğrenci öğretmeninde çekinme gibi bir duyguya kapılmadan kendini sınıf içerisinde ifade edebiliyor. Bu durumda öğrenci öğretmeninden destek almış oluyor ve başarının yüzde 70 i öğretmene ait oluyor.
MONTESSORİ ÖĞRETMENİ HOŞGÖRÜ SAHİBİDİR
Çocuğunun öğrenme sürecinin birden olmasını istemez ve bu aşamada soğukkanlı davranır. Aceleci değildir, birden olsun istemez. Bu durum öğrenciyi rahatlatır ve adımlarını daha sağlam atar, aceleci tavır hep bir yerde bir şeylerin tam oturmamasına ve eksik kalmasına sebep olabilir.
VE CAN ALICI BİR NOKTA GOOGLE IN KURUCULARI MOTESSORİ SİSTEMİNDEN YETİŞMİŞ İNSANLARDIR
Bunlar kimlerdir diyecek olursanı eğer işte isimler: Segey Brin ve Larry Page Başka isim yok mu diyenlere www.amazon.com sitesinin kurucusu Jeff Bezos da.. Dünyanın en etkin gazetesi The Washington Postun sahibi ve editörü Katherine Graham da
Bu eğitim sistemini ülkemize ilk duyuran isim Atatürktür. I. Maarif kongresini topladığında genç muallimlere Maria Montessori eğitimini öğrenmelerini tavsiye ediyor. Yani bu sistemin ülkemizde yaygınlaşması için ilk evvel eğiticinin eğitilmesi gerektiğine inanıyorum.
Şu an bu sistem İstanbul Bahçelievlerde pilot uygulama olarak gözümüze çarpıyor ve çoğu yerde Montessori okulları açılıyor ülkemizde
KAYNAK
Montessori bir isim aslında, İtalyada yaşamış bir kadının soyadı Montessori de İtalyalı kadın profesörün geliştirmiş olduğu eğitim sisteminin adıdır.
İlk önce Montessorinin yaşam öyküsüne kısaca değinelim. Kimdir Montessori?
Avrupanın en karanlık döneminde İtalyada yaşamış olan ve yaşamı boyunca kadın olduğu için dışlanan biri Bütün bunlara rağmen pes etmemiş ve İtalyanın ilk kadın doktoru olan Bu kadarıyla yetinmeyip kendisini her daim geliştiren ve Roma Üniversitesinde profesörlüğe kadar ulaşan bir kadın Ve bütün bu dışlamalar ve Mussoliniye rağmen dünyaya yayılan bir eğitim sistemi: Montessori
Şimdi de eğitim sisteminin detaylarını iceleyelim..
ÇOCUK MERKEZLİ BİR EĞİTİM ANLAYIŞIDIR
1906′dan bu yana uygulanan sitem bizim ülkemiz için yeni fakat dünyaca bilinen eski bir eğitim sistemidir. Ve bu eğitim sisteminin odak noktası çocuktur. Bizim ülkemizdeki eğitim de ne kadar çocuk odaklı diye geçse de aslolan bir müfredat vardır ve çocuklar buna uymakla mükelleftir. Bu yüzden bizim eğitim sistemimizle tamamen bu noktada ayrılmaktadır.
MONTESSORİ EĞİTMİNDE ÖDÜL VE CEZA YOKTUR
Bizim ülkemizde sınıflarda konuşan çocuklara, ödevini yapmayan çocuklara verildiği gibi bir ceza veya tam aksine çok başarılı bir öğrenciye verilen bir çikolata gibi harekete geçirici ödül yoktur.
BU EĞİTİMDE ÖĞRETMEN PASİFTİR VE BAŞARI YÜZDE 70 ÖĞRETMENE AİTTİR
Yukarıda bahsettiğimiz gibi ödül ve ceza sisteminin olmaması tamamen çocuğun içselleşmesine yönelik bir uygulamadır. Yani çocuk kendi vicdanıyla bunun muhakemesine yapmaya yöneltilmiştir ve dıştan bir uyarıcıya gerek yoktur. Çocuğa duyulan saygı gereği onun bu aşamaları kendisinin idrak etmesi beklenir. Klasik eğitim sisteminden farklı olarak eğitimde öğretmen pasif ve başarının yüzde 70 i öğretmene bağlıdır.
Şimdi sizler nasıl bir çelişki bu hem pasif hem de başarının yüzde 70 ini nasıl öğretmene aftediyorsunuz diyebilirsiniz. Fakat şöyle bir durum var öğretmen ceza ve ödül gibi bir uyarıcıyla harekete geçmediği için sınıf ortamında pasif olmuş oluyor. Yani öğrenci öğretmeninde çekinme gibi bir duyguya kapılmadan kendini sınıf içerisinde ifade edebiliyor. Bu durumda öğrenci öğretmeninden destek almış oluyor ve başarının yüzde 70 i öğretmene ait oluyor.
MONTESSORİ ÖĞRETMENİ HOŞGÖRÜ SAHİBİDİR
Çocuğunun öğrenme sürecinin birden olmasını istemez ve bu aşamada soğukkanlı davranır. Aceleci değildir, birden olsun istemez. Bu durum öğrenciyi rahatlatır ve adımlarını daha sağlam atar, aceleci tavır hep bir yerde bir şeylerin tam oturmamasına ve eksik kalmasına sebep olabilir.
VE CAN ALICI BİR NOKTA GOOGLE IN KURUCULARI MOTESSORİ SİSTEMİNDEN YETİŞMİŞ İNSANLARDIR
Bunlar kimlerdir diyecek olursanı eğer işte isimler: Segey Brin ve Larry Page Başka isim yok mu diyenlere www.amazon.com sitesinin kurucusu Jeff Bezos da.. Dünyanın en etkin gazetesi The Washington Postun sahibi ve editörü Katherine Graham da
Bu eğitim sistemini ülkemize ilk duyuran isim Atatürktür. I. Maarif kongresini topladığında genç muallimlere Maria Montessori eğitimini öğrenmelerini tavsiye ediyor. Yani bu sistemin ülkemizde yaygınlaşması için ilk evvel eğiticinin eğitilmesi gerektiğine inanıyorum.
Şu an bu sistem İstanbul Bahçelievlerde pilot uygulama olarak gözümüze çarpıyor ve çoğu yerde Montessori okulları açılıyor ülkemizde
KAYNAK