Vallahi cevap vermemiş olmalarına şaşırmadım. Ülkemizin en büyük eksiği ne yazık ki sene 2004 olmasına rağmen doğru dürüst tek bir internet reklam ajansı bile olmaması. Bu adamların yaptıkları işin ne olduğunu bilmediklerine adım gibi eminim.
Birkaç sene önce saflık edip reklamz.com'un sitesine girdim, kurallarını okudum. Bir de ne göreyim? Adamlar CPM'i milyon gösterim diye açıklamışlar, bir de İngilizce'sini yazmışlar Cost Per Million diye.. Milyar de bari.. Şu an aklıma "Alo, ben Vahit! Oğlumu bulana veya getirene yüz bin Lira veriyorum!" şakası geldi ya, neyse.. CPM'deki M, Romen rakamıyla M oysa, yani 1000.. Aynen Metro-Goldwyn-Mayer filmlerinde karşılaştığımız MCMLXLII gibi..
Şimdi ben bu nakhit.com'a baktım, ama siteye girer girmez çıktım, çünkü adamlar burada da "hit başına" tabirini kullanmışlar. Ya bu hit nedir arkadaşlar herkes almış bir hit gidiyor... Yurt dışında değil bir reklam firmasına, sıradan adama söylesen kıçıyla güler böyle şey olur mu diye.. Hit'e para verildiğini de ilk defa duyuyorum, adamların ciddiyetsizliği buradan belli.. Tamam, bir sürü reklam yayını değerlendirme şekli var ama bari en bilinenini CPM veya CPC (1000 gösterim başına veya tıklama başına) de. HİT server'a yapılan her bir request'tir. Bunun reklamla ne alakası var şimdi? Aynı hatayı toplist'ler veya herkes birbirine sorarak da yapıyor: Toplistler üyelerinin hitini yayınlıyor veya adam soruyor "abi hitin kaç?". Lan ne bileyim kaç, server'ı mı sayıyorum gidip, nebliyim, günlük 500,000.. Diyelim ki bir web sayfanız var ve sayfada 20 fotoğraf var. Bir ziyaretçi sayfayı ziyaret ettiğinde 20 fotoğraf + bir de sayfanın kendisi atıyorum sayfa.html, serverda 21 hit yazdı.. Gel öde o zaman bakalım nasıl ödüyorsun? Ha, adam bana diyecekse ki "E, oha, bunda anlamayacak ne var, ben hit ile reklam bannerını kastetmiştim" ben de ona sorarım "neyini kastettin?" diye:
* Benim yaptığım 1000 gösterime mi para veriyorsun?
* Click başına mı para veriyorsun?
* Lead'e, yani adam gidip de oradan alışveriş yaparsa veya siteye üye olursa mı veriyorsun, ne yapıyorsun belli değil...
Nasıl sayıyorsun ondan sonra benim gösterimimi? IP tracking mi? Cookie yöntemiyle mi?
Cache-burst teknolojin var mı? Benim ziyaretçim bi sayfadan diğerine geçtiğinde gidip te cache'den aynı reklamı çekme.. 10 sayfa değiştir, o ilk banner öööööyle aynen kalır orada sonra, ben nasıl para kazanacağım, öyle mal mal bakarsın 80 sayfa değiştirirsin, banner aynı..
Ha, maksat reklam verenden parayı cebe indireyim de yayınlayanlar zaten keko diyorsan ayrı.. Allah aşkına, vallahi merak edip tekrar girdim siteye şimdi, okudum okudum ne bok yaptıklarını anlamadım.. Maksat da o zaten, neye, nasıl para verdikleri anlaşılmasın..
Peki ben size anlatayım şimdi adam gibi reklam şirketi nasıl olur.. Laf aramızda, bu uzun zamandır düşündüğüm bir şey, yaparsam bunu yaparım bu ülkede diye.. Çünkü böyle bir hizmet yok.. Başlıyorum.. İstisnalar olabilir ama geneli anlatıyorum..
---
Reklam ajansları 2 yönlü çalışır.. Reklam vermek isteyen kişi (advertiser) firmaya gelir, diyelim ki bir otomotiv şirketi, Amerikalı.. Derdini anlatır, reklam firmasının minimum kontraktı vardır, der ki, "benden minimum $3000'lik alım yapabilirsin". Sonra reklam şekli belirlenir. Tıklama başına mı, gösterime mi para verilecek? Pop-up, pop-under kullanılacak mı? Ayrıca targeted mı non-targeted mı? Targeted ise adam der ki benim reklamım sadece otomotiv içerikli sitelerde yayınlansın, gidip de keman kursu sitesinde benim reklamımı gösterme.. Ama CPM ücreti olarak da 1,5 dolar yerine 3,5 doları çakar. Ayrıca geo-targeting var mı? Adam der ki benim reklamımı sadece ABD ve Kanada'da yayınla, veya şu şu şu eyaletlerde yayınla.. Ciddi bir reklam ajansı bırakın yayıncı (publisher) sitelerinin ziyaretçilerinin jeografik özelliklerini bilmeyi, onların demografik özellikleriyle ilgili anket yaptırır yayınlayıcılarına, ki reklam veren şirket geldiğinde desin: şu site 13 yaş civarı, buna 30 üstü adam girer, yüzde şu kadarı kadın, şu kadarı erkektir..
Ciddi bir şirketle çalışıyorsanız yayıncı olarak hangi reklamları yayınlayacağınızı seçersiniz. Otomatik kabul etme, CPC, CPM leri al, pop-under olmasın şeklinde seçebiliyor olmak gerekir. Hatta, ajans reklamları cinsine göre ayırır: itici reklamlar, yanıp yanıp sönenler, vegas reklamları,... sen de işaretlersin.. Ajans senin sayfanda reklam yayını için ayarladığın slot'ta her sayfa gösterimini dolduramayacak olabilir.. Bu da demektir ki senin gösterim imkanın olduğu halde ajans sana reklam gönderemiyor.. O zaman da kendi default reklamı (yanı para kazandırmayan, genelde basit bir .gif, ki reklam ajansı kendi reklamını yapar bunda) yerine sana kendi default banner hatta bannerlarını yükleme imkanı vermeli.. Belki ben de kendim buldum birilerini, sen yayınlamayınca ben kendiminkini yayınlayayım bari, boş geçmesin, değil mi? Ya da run-of-network denilen, genelde CPM veya CPC rakamları normal kampanyalardan daha az olan reklamlar yayınlanır. Yani reklam şirketi der ki size: tamam kardeşim, ben sana default reklamımı yollamıyorum, al bunu yayınla sen, az maz ama hiç yoktan iyidir, çünkü bunlar run-of-network, gelişigüzel tüm sitelerde yayınlanır.
Ha, bir de contract rate var: Mesela %50-50 şu anlama gelir: Reklam firması kendine gelen reklam verenden aldığı paranın %50'sini ben alırım, kalan yarısını sana veririm der. Veya der ki aylık çalışırsan benle (bunu bize diyor) sana %50.. 1 sene benle çalışıp sitende başka ajansların reklamını yayınlamazsan ben 40ını alıp sana %60'ını veririm. 2 sene benimle çalışacaksın, başka kimsenin reklamını yayınlamayacaksın, şu kadar veririm.. E hani abi bunların biri bile var mı şimdi bu sitelerde?? Ben göremedim.. Bir de bu en bilinen firmalardan ay sonundan 90 gün sonra ödeme yapanlar var, bizim babayiğit anında ödeme yapıyor.. Adresleri yok adamların, adresleri bir mail.. Onun altına da şöyle bir şey yazmışlar:
"Her türlü konuda bizimle yazışabilirsiniz. En kısa zamanda sizi bilgilendireceğizdir."
bunlar kim, Lorel'le Hardi mi?